Difenbahya Bitkisi Yetiştirilmesi, Sulanması, Toprak - Saksı Değişimi, Çoğaltılması, Budanması Hakkında Bilgiler
Difenbahya
(Dieffenbachia):Evlerimizde,
işyerlerimizde ve ofislerimizde büyütmesi basit olan süs
bitkisidir. İri ve güzel yapraklı bitkinin yaprakları uzun ve
alımlıdır. Fakat yaprakları fazla kalmaz, belirli aralıklarla
kendini yeniler. Basit büyümesi, hızlı gelişmesi ve her ortama
uyum sağlamasından dolayı çok fazla tercih edilir. Neredeyse tüm
toprak çeşitlerinde büyür. Aynı toprakla yıllarca dayanmayan
difenbahya yılda bir kez olmak üzere toprak değişimi
istemektedir. Bu bitkinin kendini yenilemesi için sizin toprağı
değiştirme konusunda dikkatli olmanız gerekmektedir. Gene de bu
değişim bitkinizin ihtiyacını karşılamaz. Bu ihtiyacın
karşılanması için belirli aralıklarla bitkilerinize vitamin ve
mineral desteğini sağlamalısınız.Difenbahya bitkisinin
yetiştirilmesi, bakımı ve sulanması:*Yılın belirli gününde
sararmış veya çürümüş yaprakları makas yardımıyla
budanmalıdır. *Difenbahya rahat bir şekilde büyümek için
güneş ışığına ihtiyaç duyar.
*Güneş ışığını aldığı
bölgedeki yapraklar güneşe doğru bir eğilimde bulunur.*Güneş
ışığına yönelen bölgeyi belli aralıklarla bitkinin diğer
güneş almayan kısımları ile yön değiştirilmelidir.*Yaprakları
bulunduğu ortamda herhangi bir cisme temasta
bulunmamalıdır.*Rüzgârdan ve hava akımlarından her bitki gibi
difenbahya da olumsuz yönde etkilenmektedir.*Bu sebepten ötürü
difenbahya rüzgârdan ve hava akımından korunmalıdır.*Sulanırken
önemli olan kuralların başında suyu bitkinin her bölgesine
ulaşacak şekilde dökülmesi gerekiyor olduğudur.*Bitkimizi
sulamada kullandığımız kab her daim aynı ölçüde olmalı,
sulama günlerimizde sabit ve aynı miktarda su kullanılmalıdır.
Bitkide anormal bir gelişim görmediğimiz sürece sulama
tekniğimizi değiştirmemeliyiz.*Sulama çeşitleri yaz ve kış
ayları olmak üzere iki türde yapılır.*Yaz aylarında havanın
sıcak ve nemli olmasından ötürü bitkinin toprağının kolay
kuruyacağından difenbahyaya haftada bulunduğu ortama göre 1 ya da
2 kez su verilmelidir.*
*İşyerimizde,
ofisimizde, evimizde çok büyümüş ve alt bölümünde
yapraklarını dökmüş difenbahyamızın altındaki boşluğu
bitkinin toprağından çıkan gövdenin 25-30 cm üstünden keserek
bitkimizi aynı köklendirme işlemine tabii tutarak 2. bir
difenbahya elde etmiş oluruz.*Difenbahyanın saksıda kalan kesilmiş
bölümünü hava akımından korumak amacıyla bu bölümü
dondurucu silikon veya mum gibi cisimlerle havayla olan ilişkisini
kesmeliyiz.*Zamanla toprakta kalan kısım yaprak vermeye
başlayacaktır.*1. ve 2. difenbahyalarımıza da aynı sulama,
yetiştirme ve bakım işlemlerini uygulamalıyız.
KAYNAK
SARDUNYA
Bin bir renkli çiçek bahçelerinin ve evlerin hoş görüntüsünü devam ettiren saksı çiçeği bitkisidir.
Sardunya bitkisinin yetiştirilmesi, bakımı ve sulanması:
*Doğrudan güneş ışığı istemeyen bu bitki dolaylı ışıklardan da yararlanabilir.
*Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma çiçeğin yapraklarına ve çiçeklerine fayda sağlamaz.
*Hava akımlarından kolay etkilenen sardunya bitkisi bu etkiden korunmalıdır.
*Kış aylarında sardunyanın bulunduğu ortam 11-12 derecenin altına düşmemelidir.
Sulamada en önemli unsurlar;
- Kış aylarında bitki aşırı soğuktan korunarak susuz bırakılmamasına dikkat edilmelidir.
- Yaz aylarında ise bitkinin suya olan ihtiyacını tamamen gidermek için haftada en az iki kere sulanmalıdır.
- Su bitkinin her bölümüne ulaştırılmalıdır.
- Sulanmadan sonra bitkinin tabağında su kalmamasına çok dikkat edilmelidir.
- Bitkiyi sularken kullanılan kap her sulamada aynı ölçüde olmalıdır.
- Sulamalar aynı günde ve aynı miktarlarda su ile yapılmalıdır.
- Sardunyada çok büyük bir değişiklik görülmediği sürece sulanmada kullanılan kap, ölçü ve su miktarı değiştirilmemelidir.
* Bitkiye kış aylarında musluktan aldığımız soğuk çeşme suyunu vermemeliyiz. Verdiğimiz su oda sıcaklığında olmalıdır.
* Sık sık saksı değiştirmek, büyük olan saksılar sardunya'nın gelişmesine çok büyük engellerdir.
Sardunya Bitkisinin Çoğaltılması:
* Sardunyanın çoğaltılması bitkinin köklerinden ayırma yöntemiyle olabilir.
* Bitkinin kökünden çıkarak üst kısımlara uzanan ince kısımlar bitkiye benzeyen yeni bitkiler oluşturur.
* Bu yeni bitkileri alıp başka saksılara dikerek yeni sardunyalar oluşturabiliriz.
* Bu yöntem hem kolay hem de zahmetsizdir.
Çiçekleri Nasıl Budanır?
• Çiçeğinizi ilkbahar aylarında, budama makası ile budayabilirsiniz.
• Çiçeğinizin yanlara doğru büyümesini istiyorsanız tepesindeki yumuşak sürgünleri budamanız
gerekir.
• Çürüyen çiçekleri ve saplarından budayabilir veya elinizle koparabilirsiniz.
• Köke paralel biçimde budama yapmanız çiçeğinizin sağlığı açısından çok önemlidir.
• Budama makasının keskin ve steril olması, çiçeğinizin hastalık kapmasını önler.
Çiçeğin Yerini Sevmediği Nasıl Anlaşılır?
• Çiçeklerin yerini evin içinde sık sık değiştirmek halk tabiriyle çiçeği küstürebilir. Bu nedenle
çiçeğinizin yerinin sabit olması gerekir.
• Çiçeğiniz ne direkt güneş ışığına maruz kalmalı ne de karanlık ve loş ortamda muhafaza
edilmelidir. Direkt güneş ışığına maruz kalmadan aydınlık bir ortamda çiçeğinizin yerini
sabitleyebilirsiniz.
ÇUHA ÇİÇEĞİ

Mart-mayıs ayları arasında, sarı-sarımsı turuncu mor renkli ve kokulu çiçekler açan, 10-30 cm yüksekliğinde, çok senelik otsu bir bitki. Orman altlarında ve sulak çayırlarda bulunur. Yapraklar tabanda rozet şeklinde oval veya uzunca oval şekilli, kenarları dalgalı ve tabana doğru sap şeklinde daralmıştır. Alt yüzü grimsi-beyaz renklidir.Çiçekler rozet yaprakların ortasından yükselen gövdenin ucunda şemsiye gibi, bir arada toplanmışlardır. Çanak ve taç yaprakları tüp şeklinde olup, uçta 5 parçalıdır. Meyve tepesinden deliklerle açılarak tohumlarını etrafa saçar. Tohumları koyu esmer renklidir.
Kullanıldığı yerler:
Bitkinin kullanılan kısımları kökleri ve çiçekleridir. Kökleri ilk ve sonbaharda topraktan çıkartılır, temizlenir ve güneşte kurutulur. Çuha çiçeği köklerinde uçucu yağ, saponinler, glikozitler ve enzimler vardır. Bitki yumuşatıcı, hafif idrar söktürücüdür. Köklerde bu hassalar daha fazladır. Bronşit, göğüs hastalıkları ve migrende kullanılır.
Memleketimizde 10 kadar çuha çiçeği türü vardır. Bunlar Özellikle Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgesinde yaygındırlar. Marmara bölgesinde bol olarak bulunan mavi-sarı çiçekli Primula vulgaris türü bahçelerde ve çiçekçilerde süs bitkisi olarak yetiştirilmekte ve satılmaktadır.
Bitki Bakımı Hakkında Genel bilgi
Gübrelemeye dikkat edin
Kış ayları bitkilerin dinlenme dönemi olduğundan, genellikle gübreleme yapılmaz. Fakat kamelya, açelya, orman gülü gibi, çiçeklenme dönemi Ocak – Şubat – Mart olan bitkilere Aralık – Ocak – Şubat aylarında birer defa demir sülfat gübrelemesi yapmak gerekir.
Ortanca, kamelya ve açelyalar için son 1-2 yıldır torflama yapılmadıysa ve açelyaların renklerinde açılma varsa, bu bitkiler Aralık ayında sökülüp alt tabanına torf ilave edilerek yeniden torfla dikilmelidir.
Yaprak döken ağaçlarınızı ilaçlayın
Bitkiler ve böcekler uykuda olduğundan, yoğun bir ilaçlamaya gerek yoktur. Fakat baharda oluşacak hastalık ve zararlılara karşı önlem alma dönemidir.
Genellikle yaprak döken ağaçlarda ilaçlama yapılır. Meyve ağaçları ve diğer yaprak döken süs ağaçlarınız eğer baharda yoğun hastalık ihtiva ettilerse tüm gövdenin yaprak dökümünden 45 gün sonra böcek yumurtalarına karşı kışlık yağ ile ilaçlanması ve bir ay sonra oluşabilecek mantari hastalıklara önlem olarak bakırsülfat uygulaması gerekmektedir.
Bitkilerinizi dona karşı koruyun
Bitkilerin korunmasına gelince… Turunçgiller, palmiye, begonvil, solanum gibi Akdeniz kökenli bitkiler, kar yağışı ve dona karşı korunmalıdır. İstanbul’da deniz seviyesinde bulunan ve en az bir yılını geçiren turunçgillerin korunmaya ihtiyaçları yoktur.
Yine de her ihtimale karşı yaprak ve gövdelerini akşamları delikli şeffaf sera naylonu ile kapatılabilirsiniz. Kapatılan bitkiler kar yağışı ve don olmayan günlerde mutlaka açılmalıdır. Devamlı örtülü kalan bitkiler, kapatma işinden daha fazla zarar görebilirler. Bitkinin terlemesinden dolayı bitki gövde ve yaprakları çürür, bitki kurtulamaz hale gelir.
Yıkılabilecek ağaçlarınızı bağlayın
Aralık ayında leylandi, selvi, ladin, mimoza gibi boylanmış ve yüzeysel köklü ağaçların, sert rüzgarlar ve karın ağırlığından yıkılma riski olan ağaçların, bitki gövdesini boğmayacak yeşil şerit iple rüzgara ters yönde bağlanması gerekmektedir.
Kış aylarında bahçenizi renklendirecek bitkiler
Kışın bahçenizi göz alıcı hale getirebilecek çiçekler; mevsimlik çuha çiçeği, hercai menekşe ve siklamendir. Çuha çiçeği ve siklamen yarı gölgede yetişir, hercai menekşenin ise ışığı net alan yerlerde performansı çok daha iyi olur.
Bitkilerinize suyu, toprağı kurudukça vermelisiniz. Çiçekli bitkilerinizin daha iyi beslenmesi için 15 günde bir fosforlu gübre kullanabilirsiniz. Kış aylarında bahçenizi renklendirecek bitkiler
Kış mevsiminde meyve ağaçlarından sadece turunçgiller meyve verir. Armut, kiraz gibi yaprak döken ağaçlar, kışın meyve vermezler. Fakat bu ağaçların da baharda çiçeklenme ve yapraklanma yaşayabilmeleri için periyodik bakımına devam etmek gerekir.
Mandalina, portakal, greyfurt gibi turunçgillerden yeşil yapraklı oldukları için, her mevsim meyve alınır. Bu arada turunçgillerin de toprağı kurudukça onları sulamalı ve 15 günde bir azotlu gübre vermelisiniz. Bu tür ağaçları, çok soğuk iklimi olmayan İstanbul gibi şehirlerde, bahçenizin kuytu bir yerine dikerek de koruma sağlayabilirsiniz. Eğer soğuk iklimi olan bir bölgede yaşıyorsanız, meyve ağaçlarının üzerine delikli naylon sererek koruma altına alabilirsiniz.
ÇİÇEK BAKIMIEğer çiçekleriniz Oasis adı verilen çiçek süngerleri içinde geldiyse yeteri kadar su koymayı unutmayın. Oasis çiçeğin ömrünü uzatan bir maddedir. Ayrıca suyun içine çiçeklerin ömrünü arttıran vitaminlerden koymak faydalı olacaktır.
KESME ÇİÇEKLERÇiçekleri keserken çiçek kesme makası veya bıçağı kullanınız ve kesinlikle kumaş makası kullanmayınız. Çiçeğin saplarını suyun içinde kesmeye özen gösterin ve kesilen suyun temiz olmasına dikkat edin.
Su sıcaklığının 20-25 C derecesinde olmasına dikkat ediniz böylelikle çiçeğinizin ömrünü uzatmış olacaksınız.
Kesme çiçeklerde vazo değişimi yapılırken aktarma yapılacak vazo temiz su ile doldurulmalıdır.
Çiçeğin suya girecek kısımlarındaki yaprakları temizlemek gerekmektedir. Böylece oluşacak bakteriyel kokulardan kurtulmuş olacaksınız.
Eğer çiçeklerinizin yaşam süresini uzatmak için özel koruyucular kullanıyorsanız ve suda bakterilerin geliştiğini görüyorsanız ilk yapmanız gereken şey vazonuza yada kabınıza iki günde bir ihtiyacı kadar suyu koymak olacaktır. Eğer koruyucu kullanmıyorsanız suyu değiştirin, vazonuzun temiz olmasına dikkat edin ve çiçeklerin saplarını günlük olarak kesin.
Düzenlenmiş çiçeklerinizi serin yerde tutmanız (özellikle geceleri) gerekmektedir. Isı veren kaynaklardan uzak tutmanız çiçeğinizin ömrünü uzatacaktır.
Lale fazla suda durmaması gereken bir çiçektir. Vazodaki su miktarı sapın 5 cm kadarının suya değmesine izin verecek kadar olmalıdır.
Vazolardaki bakterilerin önlenmesi için ve çiçeklerin daha rahat su çekmesi için 1 lt vazoya bir çay kaşığı çamaşır suyu ilave ederek çiçeklerin rahat su almasını temin eebilirsiniz. (Metal ve gümüş kablarda bu işlemi yapmayınız)
GÜLLERGüller belirli açılarla kesilmesi gereken bir çiçektir. Temiz bir bıçakla kesilmesi faydalı olacaktır. Bu kesim sırasında kumaş makası kullanmayınız.
Güllerin sapları suyun içinde kesilmelidir. Böylece kesilme sırasında çiçeğin sapının içinden hava girmesi önlenmiş olacaktır.
Suyun altında kalan yaprakların bakteriyel koku oluşturmaması için saplardaki yapraklardan arındırmak gerekir.
Güller bolca su tüketimi yapan çiçeklerdir. Günlük olarak ihtiyacı olan su miktarınca vazoya ilave yapılmalıdır.
Güllerinizi direkt güneş ışınlarından, televizyon ısısından, radyatörden, tavan pervanelerinden ve hava akımlarından uzak tutunuz.
Güllerin yaşamı için besin maddeleri çok önemlidir.
Eğer gülleriniz boyun bükme durumunda ise yerini değiştirin ve saplarını suyun içinde usulünce kesin. Bu işlem sırasında kullanılacak suyun sıcak olması gül için faydalı olacaktır. Bu gülde şoklama yapacaktır. Ayrıca boyun büken gülleri banyoda üzerine kağıt serip ıslatın. 1-2 saat sonra vazoya yerleştirin. .
ARANJMAN YAPIMIAranjmanı yapmadan önce koyacağınız kabı ve yeri iyi tespit etmeniz gerekmektedir. Yemek masası aranjmanlarını mümkün olduğunca alçak tutmak faydalı olacaktır, böylece masada oturan kişilerin birbirlerini görmesi daha kolay olacaktır.
Çiçek konulacak kabın iyi tesbit edilmesi gerekmektedir, uzun boylu çiçeklere uzun boylu vazo; kısa boylu çiçeklere kısa boylu vazo; dolgun tarzda yapılacak olan aranjmanlara geniş vazo kullanılması faydalı olacaktır. Kısacası çiçeğin büyüklüğü,çiçeğin uzunluğu ve çiçeğin hacmi çiçeğin konulacağı kabla orantılı olmalıdır.
Çiçekleri koymadan önce kaba konulacak suyun miktarını iyi tespit etmek gerekmektedir. Aksi takdirde fazla konulacak su her çiçek için fayda getirmez, örneğin Gerbera gibi çiçekler fazla su içinde tutulmamalıdır. Kabın ¼ nin su ile dolu olması bu çiçek için yeterli olacaktır.
Aranjman yaparken dikkat edilecek bir husus da kullanılan çiçeklerin birbirleriyle uyumudur. Çiçeklerin renkleri, boyları, büyüklükleri, yetiştiği iklim önemli olan noktalardır. Örneğin, tropik çiçeklerle bu çiçeklere uyumlu olabilecek diğerçiçekler kullanılmalıdır.
Evinize gelen buketlerin altında sarılı olan folyo kağıtlarını kaba koymadan önce çıkartmalısınız. Aksi takdirde suyun altında oluşacak bakterilerin bu kağıdın içinde saklanabileceğini ve çiçeğin suyunu değiştirseniz dahi bu bakterilerin orada korunacağını unutmayın.
Share the post "Çiçek Bakımı"
Ortanca nasıl bir bitkidir? Ortanca nasıl çiçek açar? Ortanca Bakımı ve çoğaltılması nasıl olur? Ortanca bitkisinin yetiştirilmesi ile ilgili bilgiler…
Hydrangea (ortanca) çok yükselemeyen çalı türü bir süs bitkisidir. Yarı gölgeli nemli yerleri sever. Bu yazımdaki ortanca bakımı ve yetiştirilmesi hakkındaki bilgiler ülkemizde en çok yetiştirilen (resimde gördüğünüz) ortanca çeşidi hakkındadır. Ortanca çiçekleri için yetiştirilmesine rağmen zarif dalları, güzel büyük yapraklarıyla oldukça dekoratif bir bahçe bitkisidir.
Güneşe ihtiyaç: Tam gölgeli yerlerde yaşayabilir fakat iyi bir randıman beklemeyin. Yarı gölgeli yerlerde daha iyi gelişim gösterir. Veya sadece güneş tam tepede iken güneşten korunmalı. Aşırı güneşli yerlere de uyum sağlayabilir. Fakat sıcaklık da çok ise yaprakları pörsür. Yeterince su alıyorsa akşam tekrar düzelir, sıcak ve güneşli günleri böyle geçirir. Bu problem değil, esas problem şu: Potasyum eksikliği + aşırı güneşli fazla sıcak hava bir araya gelirse tomurcuklar mini mini hallerindeyken kuruyup dökülür. Güneş görmesi açısından en iyi ortam, güneşin ağaç yaprakları ile veya şeffaflığı biraz azaltılmış naylonla filtrelenmiş olduğu ortamdır.
Sevdiği toprak: Asitli toprakta da alkalinli (kireçli) toprakta da rahatça gelişir. Alkalin çok fazla yüksek olmamalı bu zararlıdır. Fazla asitli toprağı tolere edebilir ama fazla alkalinli toprağı tolere edemeyebilir. Etli / killi topraklar hem besince daha zengindir hem iyi su tutar. Perlitle terbiye edilerek havadarlığı ve süzekliği arttırılırsa ortancalar için en iyi doğal toprak budur. Sarımsı kahverengi, yumuşak, kolayca parçalanan kayaları ufalayıp ortanca dikeceğiniz toprağa katmanızda da yarar var. Toprağa ayrıca yaprak çürüntüsü vb. maddeler bolca katın. Bulabilirseniz sphagnum yosununun çürüntüsü (peat moss) toprağına karıştırın, su tutmada ve suyu korumakta oldukça başarılıdır.
Sulama: Suyu çok sever. Fakat bu çamur gibi toprakta yetiştirin anlamına gelmez. Yani toprağı hafifçe kuruyana kadar sulamayacaksınız. Aşırı sulamada yapraklarda hastalıklar oluşuyor. Ortanca suyu çok seviyor diye bol bol sulayan herkesin ortancalarının yapraklarında lekeler başlar, kurumalar ve çürümeler görülür. Neredeyse istisnası yok.
Besleme: İlkbaharda ortancaların dibini kazın, çıkardığınız toprağı sığır gübresi ve yaprak çürüntüsü ile karıştırıp tekrar kapatın. Ayda bir suya karıştırılarak verilen genel amaçlı sıvı gıdayı azaltılmış dozda haziran ortasından eylül ortasına kadar 8 haftada bir verirseniz ortancalarınız hem daha sağlıklı gelişir hem daha iyi çiçek açar hem de kışa ve gelecek bahara iyi bir hazırlık yapmış olur. Karasal iklim olan Ankara gibi yerlerde ağustos sonuna doğru poyasyum oranı biraz yüksek besin verilmeli. Bunun yerine dibine odun külü dökerek toprağa karıştırmak da olur. Potasyum ortancaların hem aşırı soğuklardan hem aşırı sıcaklardan korunma mekanizması geliştirmesini sağlar.
Budanması: Yaz boyunca çiçekler için yapılması gereken küçük budamaları biraz aşağıda okuyabilirsiniz. Esas budama kış aylarında yapılır, bütün dallar dibe yakın kesilir. İstanbul şartlarına göre kasım sonundan şubat sonuna kadardır diyebiliriz. Boyları 15 cm – 30 cm kadar uzunlukta kalmalı. Kış boyunca donan bozulan dallar olursa dipten kesilmeli.
Çiçekleri hakkında:
• Kışın dondan zarar görmüşse o yıl çiçek açmayabilir. Yaz sonunda potasyum zengini gıda vermek iyi gelir, böylece ağır olmayan don olaylarından zarar görmezler. Kışları çok sert geçen bölgelerde dondan korumak için tedbir almak şarttır. Böyle yerlerde en iyisi ortancaları büyük saksılarda yetiştirmek ve kışı ısı sıfırın altına fazla inmeyen bir yerde geçirtmektir.
• Genelde yaz ortasına doğru çiçeklenmeye başlarlar. Henüz mayıs ayında iken hiç tomurcuk yoksa canınızı sıkmayın sabırla bekleyin.
• Güzelliği gitmiş çiçekleri vakit kaybetmeden derhal kesmelisiniz ki ortanca “nasılsa tohum oluşturmaya başladım, artık çiçek açma zahmetine girmeyeyim” diye düşünmesin. Hem böylece yeni çıkan tomurcukların kaliteleri de iyi olur.
• Daha büyük çiçekler elde etmek için dallarında seyrekleştirme yapmanız gerekir.
Mavi çiçekli olması için asitli toprak gerekiyor:
Dikkat: Aşağıdaki uygulamalarda aşırıya gidilmemeli. Zira aşırı asitli topraklar bitkileri zehirler ve öldürür.

Begonya nasıl bakılır

Çiçek açan begonyalar, yazın çiçek açanlar 5-9 aylar arası haftada bir kez 2-3 gr karışık gübre 1 lt suda eritilerek gübrelenir Kışın çiçek açanlar 5 ve 8 aylarda haftada birkez 3-4 gr karışık gübre 1 lt suda eritilerek verilir
Yaprak begonyalar, 5 ve 8 aylarda birkez 2 gr Azotça fakir gübre ile gübrelenir Begonya türlerinin hemen hepsi genellikle “mavi küf” hastalığına karşı dayanıksızdır
Enfekte olmuş bitkiler diplerinden ayrılmalı ve gerekli kimyasal mücadele fungisitlerle %01 nisbetinde suda eritilerek 24 saat ara ile uygulanmalıdır
Bitkilerde fazla yaprak dökülmesi görüldüğünde nisbeten daha aydınlık bir yere aktarılmalı, ancak direk güneşe karşı bırakılmamalıdır Fazla sıçak ve kurak havalarda yapraklara su püskürtülmemelidir.
Aşk Merdiveni çiçek bakımı

Eğrelti denince ilk akla gelen fujer cinsidir. Kolay yetişmekle beraber ihmale hiç gelemezler. Humuslu toprak kullanılmalıdır. Toprağı asla kurutulmamalı, ancak kökleri çürüyecek kadar da fazla su verilmemelidir.
IŞIK: Direkt gün ışığından uzak aydınlık bir mekan idealdir. Kuzey ve doğuya bakan pencere önlerine konabilir.
ISI: Aşırı sıcağı sevmez.Isı 15- 20 derece arasında olmalıdır.
SULAMA: Toprağı daima nemli olmalıdır.
NEM: Çok önemlidir.Yapraklar her gün su püskürtülerek nemlendirilmelidir. Aksi halde yaprak uçları kahverengileşir. Eğreltiler yanlarından çıkan yavrular ayrılarak çoğaltılabilir.
Benjamin Bitkisinin bakımı
Toprak: Bahçe toprağına bir miktar yanmış çiftlik gübresi, bir miktar yaprak çürüntüsü, kil ve kaba dere kumu eklenerek, bitki için gereken toprak hazırlanmış olur.
Su: Bu bitki suyu çok sever. Yazın bol bol sulanmalı, yapraklarına ara ara su püskürtülmelidir. Kışın bitkiye verilen su azaltılır. Ancak bulunduğu yer aşırı ısıtılıyorsa, bitkinin su isteği artar.
Işık: Benjamin yarı gölge ve aydınlık olan yerleri sever. Üzerine doğrudan gelen güneş ışığı karşısında bırakılmamalıdır.
Sıcaklık: Kışın en düşük 7 derece sıcaklığa kadar dayanabilen bitki, aslında ılık ve sıcak ortamları sever.
Gübre: İlkbahar ve yaz mevsimlerinde ayda iki kez standart sıvı gübre verilir.
Saksı Değiştirme: Bitkinin kökleri saksısını tümüyle doldurmuşsa, ilkbaharda uygun toprak ilave edilerek saksısı bir numara büyüğü ile değiştirilir. Yaşlanan bitkinin saksısı artık değiştirilmek istenmiyorsa, ilkbaharda özenle yerinden sökülüp, kökleri kırpılır ve uygun toprak eklenerek aynı saksıya geri dikilir.
Menekşe bakımı

Doğrudan güneş ışığı istemeyen bu bitki dolaylı ışıklardan da yararlanabilir.
Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma çiçeğin yapraklarına ve çiçeklerine fayda sağlamaz.
Hava akımlarından kolay etkilenen Menekşe bitkisi bu etkiden korunmalıdır.
Kış aylarında menekşenin bulunduğu ortam 14-15 derecenin altına düşmemelidir.

Afrika menekşesi Hakkında bilgi ve özelliği bakımı nasıldır ?
Afrika menekşesi Yetiştirilmesi Ekimi Sulanması Budanması Toprakğı Hakkında bilgiler
Afrika menekþesi Hakkýnda bilgi ve özelliði bakýmý nasýldýr ?
Afrika menekşesi pembe beyaz mor renkleri ile salonlarınızı süsleyecek bu bitkiyi yetiştirirken yapraklarına su deydirmeden sularsanız sizin menekşeleriniz komşularınızdan daha güzel olacaktır. Kalp şeklinde daimi yeşil yaprakları ve devamlı açan yalın kat-katmerli çiçekleri ile dekoratif ve aranan bir süs bitkisidir. Otsu yapıya sahiptir.
Toprak isteği: Bahçe toprağı yaprak çürüntüsü funda toprağı ve bir miktar dişli nehir kumu karışımıdır.
Su isteği: Nisbi rutubeti bol yerleri severler.Yazın bol su isterler.Kışın toprak rutubeti azaltıldığı gibi su nisbeti de azaltılmalıdır.
Isı isteği: En iyi ısı 16 C olmakla birlikte gece 13 C gündüz 21 C ısıda cok güzel gelişirler.
Işık isteği: Yarı gölge veya hafif güneşli yerleri severler.Direkt güneşten hoşlanmazlar. Koyu gölge yaprak saplarının uzamasına neden olur.
Gübrelenmesi: 5-10. aylar arasında haftada bir kez 2-3 gr. azotça zengin karışık gübre 1 lt. suda eritilerek verilir.
Fazla güneşli yerlerdeki bitkilerde yaprak sararmaları ile birlikte çiçeklenme olur. Saksı kenarlarına değen yaprak sapları çürür.Bunun için saksı kenarlarına kalaylı kağıt kaplamak gerekir.
Zambakgillerden güzel görünüşlü, uzun ve etli yaprakları ile oda ve salonlan süsleyen dayanıklı bir saksı bitkisidir.
ülkemizde iki çeşidi vardır. Bir tanesi yaprakları açık ve koyu yeşilli alacalı olan çeşittir. Diğeri ise keza yine alacalı, fakat yakat yaprak kenarları boydan boya sarı olan çeşittir. Bu çeşit öncekinden daha gösterişli ve makbuldür. Sansiverya evlerde, sıcak ve yarı aydınlık yerlerde bulundurulmalıdır. Yazın haftada bir defa, kışın ise daha seyrek sulanmalıdır. Fazla sulanırsa çürür. Kışın 15 - 18 derece sıcaklık ister.
Çoğaltılması
Dip sürgünlerinin köklü olarak anadan ayrılması ile ve yaprak çeliği ile üretilir. Evlerde temmuz ve ağustos aylarında sansiverya saksılarında ana bitkinin dibinde köklü küçük yavru filizler veya sürgünler meydana gelir. Bu filizleri köklü olarak ayırıp küçük saksılara dikmelidir. Eşit ölçülerde hazırlanmış funda toprağı, dere kumu, ince elenmiş eski koyun gübresi ve bahçe toprağı karışmasından oluşan harcı sever. Küçük saksılarda büyüyünce daha büyük saksılara aktarılır Büyük bitkilerin her sene saksısının değiştirilmenin gereği yoktur. Yaprak çeliği ile üretilmesi ancak seralarda olur. Amatör çiçek meraklıları için en kolay üretme şekli, bundan önce anlattığımız dipten çıkan filizleri alıp kücük saksılara dikerek üretmektir.
Sardunya bitkisinin yetiştirilmesi, bakımı ve sulanması:
*Doğrudan güneş ışığı istemeyen bu bitki dolaylı ışıklardan da yararlanabilir.
*Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma çiçeğin yapraklarına ve çiçeklerine fayda sağlamaz.
*Hava akımlarından kolay etkilenen sardunya bitkisi bu etkiden korunmalıdır.
*Kış aylarında sardunyanın bulunduğu ortam 11-12 derecenin altına düşmemelidir.
Sulamada en önemli unsurlar;
- Kış aylarında bitki aşırı soğuktan korunarak susuz bırakılmamasına dikkat edilmelidir.
- Yaz aylarında ise bitkinin suya olan ihtiyacını tamamen gidermek için haftada en az iki kere sulanmalıdır.
- Su bitkinin her bölümüne ulaştırılmalıdır.
- Sulanmadan sonra bitkinin tabağında su kalmamasına çok dikkat edilmelidir.
- Bitkiyi sularken kullanılan kap her sulamada aynı ölçüde olmalıdır.
- Sulamalar aynı günde ve aynı miktarlarda su ile yapılmalıdır.
- Sardunyada çok büyük bir değişiklik görülmediği sürece sulanmada kullanılan kap, ölçü ve su miktarı değiştirilmemelidir.
* Bitkiye kış aylarında musluktan aldığımız soğuk çeşme suyunu vermemeliyiz. Verdiğimiz su oda sıcaklığında olmalıdır.
* Sık sık saksı değiştirmek, büyük olan saksılar sardunya'nın gelişmesine çok büyük engellerdir.
Sardunya Bitkisinin Çoğaltılması:
* Sardunyanın çoğaltılması bitkinin köklerinden ayırma yöntemiyle olabilir.
* Bitkinin kökünden çıkarak üst kısımlara uzanan ince kısımlar bitkiye benzeyen yeni bitkiler oluşturur.
* Bu yeni bitkileri alıp başka saksılara dikerek yeni sardunyalar oluşturabiliriz.
* Bu yöntem hem kolay hem de zahmetsizdir.
Çiçekleri Nasıl Budanır?
• Çiçeğinizi ilkbahar aylarında, budama makası ile budayabilirsiniz.
• Çiçeğinizin yanlara doğru büyümesini istiyorsanız tepesindeki yumuşak sürgünleri budamanız
gerekir.
• Çürüyen çiçekleri ve saplarından budayabilir veya elinizle koparabilirsiniz.
• Köke paralel biçimde budama yapmanız çiçeğinizin sağlığı açısından çok önemlidir.
• Budama makasının keskin ve steril olması, çiçeğinizin hastalık kapmasını önler.
Çiçeğin Yerini Sevmediği Nasıl Anlaşılır?
• Çiçeklerin yerini evin içinde sık sık değiştirmek halk tabiriyle çiçeği küstürebilir. Bu nedenle
çiçeğinizin yerinin sabit olması gerekir.
• Çiçeğiniz ne direkt güneş ışığına maruz kalmalı ne de karanlık ve loş ortamda muhafaza
edilmelidir. Direkt güneş ışığına maruz kalmadan aydınlık bir ortamda çiçeğinizin yerini
sabitleyebilirsiniz.
ÇUHA ÇİÇEĞİ

Mart-mayıs ayları arasında, sarı-sarımsı turuncu mor renkli ve kokulu çiçekler açan, 10-30 cm yüksekliğinde, çok senelik otsu bir bitki. Orman altlarında ve sulak çayırlarda bulunur. Yapraklar tabanda rozet şeklinde oval veya uzunca oval şekilli, kenarları dalgalı ve tabana doğru sap şeklinde daralmıştır. Alt yüzü grimsi-beyaz renklidir.Çiçekler rozet yaprakların ortasından yükselen gövdenin ucunda şemsiye gibi, bir arada toplanmışlardır. Çanak ve taç yaprakları tüp şeklinde olup, uçta 5 parçalıdır. Meyve tepesinden deliklerle açılarak tohumlarını etrafa saçar. Tohumları koyu esmer renklidir.
Kullanıldığı yerler:
Bitkinin kullanılan kısımları kökleri ve çiçekleridir. Kökleri ilk ve sonbaharda topraktan çıkartılır, temizlenir ve güneşte kurutulur. Çuha çiçeği köklerinde uçucu yağ, saponinler, glikozitler ve enzimler vardır. Bitki yumuşatıcı, hafif idrar söktürücüdür. Köklerde bu hassalar daha fazladır. Bronşit, göğüs hastalıkları ve migrende kullanılır.
Memleketimizde 10 kadar çuha çiçeği türü vardır. Bunlar Özellikle Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgesinde yaygındırlar. Marmara bölgesinde bol olarak bulunan mavi-sarı çiçekli Primula vulgaris türü bahçelerde ve çiçekçilerde süs bitkisi olarak yetiştirilmekte ve satılmaktadır.
Bitki Bakımı Hakkında Genel bilgi
Gübrelemeye dikkat edin
Kış ayları bitkilerin dinlenme dönemi olduğundan, genellikle gübreleme yapılmaz. Fakat kamelya, açelya, orman gülü gibi, çiçeklenme dönemi Ocak – Şubat – Mart olan bitkilere Aralık – Ocak – Şubat aylarında birer defa demir sülfat gübrelemesi yapmak gerekir.
Kış ayları bitkilerin dinlenme dönemi olduğundan, genellikle gübreleme yapılmaz. Fakat kamelya, açelya, orman gülü gibi, çiçeklenme dönemi Ocak – Şubat – Mart olan bitkilere Aralık – Ocak – Şubat aylarında birer defa demir sülfat gübrelemesi yapmak gerekir.
Ortanca, kamelya ve açelyalar için son 1-2 yıldır torflama yapılmadıysa ve açelyaların renklerinde açılma varsa, bu bitkiler Aralık ayında sökülüp alt tabanına torf ilave edilerek yeniden torfla dikilmelidir.
Yaprak döken ağaçlarınızı ilaçlayın
Bitkiler ve böcekler uykuda olduğundan, yoğun bir ilaçlamaya gerek yoktur. Fakat baharda oluşacak hastalık ve zararlılara karşı önlem alma dönemidir.
Bitkiler ve böcekler uykuda olduğundan, yoğun bir ilaçlamaya gerek yoktur. Fakat baharda oluşacak hastalık ve zararlılara karşı önlem alma dönemidir.
Genellikle yaprak döken ağaçlarda ilaçlama yapılır. Meyve ağaçları ve diğer yaprak döken süs ağaçlarınız eğer baharda yoğun hastalık ihtiva ettilerse tüm gövdenin yaprak dökümünden 45 gün sonra böcek yumurtalarına karşı kışlık yağ ile ilaçlanması ve bir ay sonra oluşabilecek mantari hastalıklara önlem olarak bakırsülfat uygulaması gerekmektedir.
Bitkilerinizi dona karşı koruyun
Bitkilerin korunmasına gelince… Turunçgiller, palmiye, begonvil, solanum gibi Akdeniz kökenli bitkiler, kar yağışı ve dona karşı korunmalıdır. İstanbul’da deniz seviyesinde bulunan ve en az bir yılını geçiren turunçgillerin korunmaya ihtiyaçları yoktur.
Bitkilerin korunmasına gelince… Turunçgiller, palmiye, begonvil, solanum gibi Akdeniz kökenli bitkiler, kar yağışı ve dona karşı korunmalıdır. İstanbul’da deniz seviyesinde bulunan ve en az bir yılını geçiren turunçgillerin korunmaya ihtiyaçları yoktur.
Yine de her ihtimale karşı yaprak ve gövdelerini akşamları delikli şeffaf sera naylonu ile kapatılabilirsiniz. Kapatılan bitkiler kar yağışı ve don olmayan günlerde mutlaka açılmalıdır. Devamlı örtülü kalan bitkiler, kapatma işinden daha fazla zarar görebilirler. Bitkinin terlemesinden dolayı bitki gövde ve yaprakları çürür, bitki kurtulamaz hale gelir.
Yıkılabilecek ağaçlarınızı bağlayın
Aralık ayında leylandi, selvi, ladin, mimoza gibi boylanmış ve yüzeysel köklü ağaçların, sert rüzgarlar ve karın ağırlığından yıkılma riski olan ağaçların, bitki gövdesini boğmayacak yeşil şerit iple rüzgara ters yönde bağlanması gerekmektedir.
Aralık ayında leylandi, selvi, ladin, mimoza gibi boylanmış ve yüzeysel köklü ağaçların, sert rüzgarlar ve karın ağırlığından yıkılma riski olan ağaçların, bitki gövdesini boğmayacak yeşil şerit iple rüzgara ters yönde bağlanması gerekmektedir.
Kış aylarında bahçenizi renklendirecek bitkiler
Kışın bahçenizi göz alıcı hale getirebilecek çiçekler; mevsimlik çuha çiçeği, hercai menekşe ve siklamendir. Çuha çiçeği ve siklamen yarı gölgede yetişir, hercai menekşenin ise ışığı net alan yerlerde performansı çok daha iyi olur.
Kışın bahçenizi göz alıcı hale getirebilecek çiçekler; mevsimlik çuha çiçeği, hercai menekşe ve siklamendir. Çuha çiçeği ve siklamen yarı gölgede yetişir, hercai menekşenin ise ışığı net alan yerlerde performansı çok daha iyi olur.
Bitkilerinize suyu, toprağı kurudukça vermelisiniz. Çiçekli bitkilerinizin daha iyi beslenmesi için 15 günde bir fosforlu gübre kullanabilirsiniz. Kış aylarında bahçenizi renklendirecek bitkiler
Kış mevsiminde meyve ağaçlarından sadece turunçgiller meyve verir. Armut, kiraz gibi yaprak döken ağaçlar, kışın meyve vermezler. Fakat bu ağaçların da baharda çiçeklenme ve yapraklanma yaşayabilmeleri için periyodik bakımına devam etmek gerekir.
Mandalina, portakal, greyfurt gibi turunçgillerden yeşil yapraklı oldukları için, her mevsim meyve alınır. Bu arada turunçgillerin de toprağı kurudukça onları sulamalı ve 15 günde bir azotlu gübre vermelisiniz. Bu tür ağaçları, çok soğuk iklimi olmayan İstanbul gibi şehirlerde, bahçenizin kuytu bir yerine dikerek de koruma sağlayabilirsiniz. Eğer soğuk iklimi olan bir bölgede yaşıyorsanız, meyve ağaçlarının üzerine delikli naylon sererek koruma altına alabilirsiniz.
ÇİÇEK BAKIMIEğer çiçekleriniz Oasis adı verilen çiçek süngerleri içinde geldiyse yeteri kadar su koymayı unutmayın. Oasis çiçeğin ömrünü uzatan bir maddedir. Ayrıca suyun içine çiçeklerin ömrünü arttıran vitaminlerden koymak faydalı olacaktır.
KESME ÇİÇEKLERÇiçekleri keserken çiçek kesme makası veya bıçağı kullanınız ve kesinlikle kumaş makası kullanmayınız. Çiçeğin saplarını suyun içinde kesmeye özen gösterin ve kesilen suyun temiz olmasına dikkat edin.
Su sıcaklığının 20-25 C derecesinde olmasına dikkat ediniz böylelikle çiçeğinizin ömrünü uzatmış olacaksınız.
Kesme çiçeklerde vazo değişimi yapılırken aktarma yapılacak vazo temiz su ile doldurulmalıdır.
Çiçeğin suya girecek kısımlarındaki yaprakları temizlemek gerekmektedir. Böylece oluşacak bakteriyel kokulardan kurtulmuş olacaksınız.
Eğer çiçeklerinizin yaşam süresini uzatmak için özel koruyucular kullanıyorsanız ve suda bakterilerin geliştiğini görüyorsanız ilk yapmanız gereken şey vazonuza yada kabınıza iki günde bir ihtiyacı kadar suyu koymak olacaktır. Eğer koruyucu kullanmıyorsanız suyu değiştirin, vazonuzun temiz olmasına dikkat edin ve çiçeklerin saplarını günlük olarak kesin.
Düzenlenmiş çiçeklerinizi serin yerde tutmanız (özellikle geceleri) gerekmektedir. Isı veren kaynaklardan uzak tutmanız çiçeğinizin ömrünü uzatacaktır.
Lale fazla suda durmaması gereken bir çiçektir. Vazodaki su miktarı sapın 5 cm kadarının suya değmesine izin verecek kadar olmalıdır.
Vazolardaki bakterilerin önlenmesi için ve çiçeklerin daha rahat su çekmesi için 1 lt vazoya bir çay kaşığı çamaşır suyu ilave ederek çiçeklerin rahat su almasını temin eebilirsiniz. (Metal ve gümüş kablarda bu işlemi yapmayınız)
GÜLLERGüller belirli açılarla kesilmesi gereken bir çiçektir. Temiz bir bıçakla kesilmesi faydalı olacaktır. Bu kesim sırasında kumaş makası kullanmayınız.
Güllerin sapları suyun içinde kesilmelidir. Böylece kesilme sırasında çiçeğin sapının içinden hava girmesi önlenmiş olacaktır.
Suyun altında kalan yaprakların bakteriyel koku oluşturmaması için saplardaki yapraklardan arındırmak gerekir.
Güller bolca su tüketimi yapan çiçeklerdir. Günlük olarak ihtiyacı olan su miktarınca vazoya ilave yapılmalıdır.
Güllerinizi direkt güneş ışınlarından, televizyon ısısından, radyatörden, tavan pervanelerinden ve hava akımlarından uzak tutunuz.
Güllerin yaşamı için besin maddeleri çok önemlidir.
Eğer gülleriniz boyun bükme durumunda ise yerini değiştirin ve saplarını suyun içinde usulünce kesin. Bu işlem sırasında kullanılacak suyun sıcak olması gül için faydalı olacaktır. Bu gülde şoklama yapacaktır. Ayrıca boyun büken gülleri banyoda üzerine kağıt serip ıslatın. 1-2 saat sonra vazoya yerleştirin. .
ARANJMAN YAPIMIAranjmanı yapmadan önce koyacağınız kabı ve yeri iyi tespit etmeniz gerekmektedir. Yemek masası aranjmanlarını mümkün olduğunca alçak tutmak faydalı olacaktır, böylece masada oturan kişilerin birbirlerini görmesi daha kolay olacaktır.
Çiçek konulacak kabın iyi tesbit edilmesi gerekmektedir, uzun boylu çiçeklere uzun boylu vazo; kısa boylu çiçeklere kısa boylu vazo; dolgun tarzda yapılacak olan aranjmanlara geniş vazo kullanılması faydalı olacaktır. Kısacası çiçeğin büyüklüğü,çiçeğin uzunluğu ve çiçeğin hacmi çiçeğin konulacağı kabla orantılı olmalıdır.
Çiçekleri koymadan önce kaba konulacak suyun miktarını iyi tespit etmek gerekmektedir. Aksi takdirde fazla konulacak su her çiçek için fayda getirmez, örneğin Gerbera gibi çiçekler fazla su içinde tutulmamalıdır. Kabın ¼ nin su ile dolu olması bu çiçek için yeterli olacaktır.
Aranjman yaparken dikkat edilecek bir husus da kullanılan çiçeklerin birbirleriyle uyumudur. Çiçeklerin renkleri, boyları, büyüklükleri, yetiştiği iklim önemli olan noktalardır. Örneğin, tropik çiçeklerle bu çiçeklere uyumlu olabilecek diğerçiçekler kullanılmalıdır.
Evinize gelen buketlerin altında sarılı olan folyo kağıtlarını kaba koymadan önce çıkartmalısınız. Aksi takdirde suyun altında oluşacak bakterilerin bu kağıdın içinde saklanabileceğini ve çiçeğin suyunu değiştirseniz dahi bu bakterilerin orada korunacağını unutmayın.
Share the post "Çiçek Bakımı"
Ortanca nasıl bir bitkidir? Ortanca nasıl çiçek açar? Ortanca Bakımı ve çoğaltılması nasıl olur? Ortanca bitkisinin yetiştirilmesi ile ilgili bilgiler…
Hydrangea (ortanca) çok yükselemeyen çalı türü bir süs bitkisidir. Yarı gölgeli nemli yerleri sever. Bu yazımdaki ortanca bakımı ve yetiştirilmesi hakkındaki bilgiler ülkemizde en çok yetiştirilen (resimde gördüğünüz) ortanca çeşidi hakkındadır. Ortanca çiçekleri için yetiştirilmesine rağmen zarif dalları, güzel büyük yapraklarıyla oldukça dekoratif bir bahçe bitkisidir.
Güneşe ihtiyaç: Tam gölgeli yerlerde yaşayabilir fakat iyi bir randıman beklemeyin. Yarı gölgeli yerlerde daha iyi gelişim gösterir. Veya sadece güneş tam tepede iken güneşten korunmalı. Aşırı güneşli yerlere de uyum sağlayabilir. Fakat sıcaklık da çok ise yaprakları pörsür. Yeterince su alıyorsa akşam tekrar düzelir, sıcak ve güneşli günleri böyle geçirir. Bu problem değil, esas problem şu: Potasyum eksikliği + aşırı güneşli fazla sıcak hava bir araya gelirse tomurcuklar mini mini hallerindeyken kuruyup dökülür. Güneş görmesi açısından en iyi ortam, güneşin ağaç yaprakları ile veya şeffaflığı biraz azaltılmış naylonla filtrelenmiş olduğu ortamdır.
Sevdiği toprak: Asitli toprakta da alkalinli (kireçli) toprakta da rahatça gelişir. Alkalin çok fazla yüksek olmamalı bu zararlıdır. Fazla asitli toprağı tolere edebilir ama fazla alkalinli toprağı tolere edemeyebilir. Etli / killi topraklar hem besince daha zengindir hem iyi su tutar. Perlitle terbiye edilerek havadarlığı ve süzekliği arttırılırsa ortancalar için en iyi doğal toprak budur. Sarımsı kahverengi, yumuşak, kolayca parçalanan kayaları ufalayıp ortanca dikeceğiniz toprağa katmanızda da yarar var. Toprağa ayrıca yaprak çürüntüsü vb. maddeler bolca katın. Bulabilirseniz sphagnum yosununun çürüntüsü (peat moss) toprağına karıştırın, su tutmada ve suyu korumakta oldukça başarılıdır.
Sulama: Suyu çok sever. Fakat bu çamur gibi toprakta yetiştirin anlamına gelmez. Yani toprağı hafifçe kuruyana kadar sulamayacaksınız. Aşırı sulamada yapraklarda hastalıklar oluşuyor. Ortanca suyu çok seviyor diye bol bol sulayan herkesin ortancalarının yapraklarında lekeler başlar, kurumalar ve çürümeler görülür. Neredeyse istisnası yok.
Besleme: İlkbaharda ortancaların dibini kazın, çıkardığınız toprağı sığır gübresi ve yaprak çürüntüsü ile karıştırıp tekrar kapatın. Ayda bir suya karıştırılarak verilen genel amaçlı sıvı gıdayı azaltılmış dozda haziran ortasından eylül ortasına kadar 8 haftada bir verirseniz ortancalarınız hem daha sağlıklı gelişir hem daha iyi çiçek açar hem de kışa ve gelecek bahara iyi bir hazırlık yapmış olur. Karasal iklim olan Ankara gibi yerlerde ağustos sonuna doğru poyasyum oranı biraz yüksek besin verilmeli. Bunun yerine dibine odun külü dökerek toprağa karıştırmak da olur. Potasyum ortancaların hem aşırı soğuklardan hem aşırı sıcaklardan korunma mekanizması geliştirmesini sağlar.
Budanması: Yaz boyunca çiçekler için yapılması gereken küçük budamaları biraz aşağıda okuyabilirsiniz. Esas budama kış aylarında yapılır, bütün dallar dibe yakın kesilir. İstanbul şartlarına göre kasım sonundan şubat sonuna kadardır diyebiliriz. Boyları 15 cm – 30 cm kadar uzunlukta kalmalı. Kış boyunca donan bozulan dallar olursa dipten kesilmeli.
Çiçekleri hakkında:
• Kışın dondan zarar görmüşse o yıl çiçek açmayabilir. Yaz sonunda potasyum zengini gıda vermek iyi gelir, böylece ağır olmayan don olaylarından zarar görmezler. Kışları çok sert geçen bölgelerde dondan korumak için tedbir almak şarttır. Böyle yerlerde en iyisi ortancaları büyük saksılarda yetiştirmek ve kışı ısı sıfırın altına fazla inmeyen bir yerde geçirtmektir.
• Genelde yaz ortasına doğru çiçeklenmeye başlarlar. Henüz mayıs ayında iken hiç tomurcuk yoksa canınızı sıkmayın sabırla bekleyin.
• Güzelliği gitmiş çiçekleri vakit kaybetmeden derhal kesmelisiniz ki ortanca “nasılsa tohum oluşturmaya başladım, artık çiçek açma zahmetine girmeyeyim” diye düşünmesin. Hem böylece yeni çıkan tomurcukların kaliteleri de iyi olur.
• Daha büyük çiçekler elde etmek için dallarında seyrekleştirme yapmanız gerekir.
• Kışın dondan zarar görmüşse o yıl çiçek açmayabilir. Yaz sonunda potasyum zengini gıda vermek iyi gelir, böylece ağır olmayan don olaylarından zarar görmezler. Kışları çok sert geçen bölgelerde dondan korumak için tedbir almak şarttır. Böyle yerlerde en iyisi ortancaları büyük saksılarda yetiştirmek ve kışı ısı sıfırın altına fazla inmeyen bir yerde geçirtmektir.
• Genelde yaz ortasına doğru çiçeklenmeye başlarlar. Henüz mayıs ayında iken hiç tomurcuk yoksa canınızı sıkmayın sabırla bekleyin.
• Güzelliği gitmiş çiçekleri vakit kaybetmeden derhal kesmelisiniz ki ortanca “nasılsa tohum oluşturmaya başladım, artık çiçek açma zahmetine girmeyeyim” diye düşünmesin. Hem böylece yeni çıkan tomurcukların kaliteleri de iyi olur.
• Daha büyük çiçekler elde etmek için dallarında seyrekleştirme yapmanız gerekir.
Mavi çiçekli olması için asitli toprak gerekiyor:
Dikkat: Aşağıdaki uygulamalarda aşırıya gidilmemeli. Zira aşırı asitli topraklar bitkileri zehirler ve öldürür.

Dikkat: Aşağıdaki uygulamalarda aşırıya gidilmemeli. Zira aşırı asitli topraklar bitkileri zehirler ve öldürür.

Begonya nasıl bakılır

Çiçek açan begonyalar, yazın çiçek açanlar 5-9 aylar arası haftada bir kez 2-3 gr karışık gübre 1 lt suda eritilerek gübrelenir Kışın çiçek açanlar 5 ve 8 aylarda haftada birkez 3-4 gr karışık gübre 1 lt suda eritilerek verilir
Yaprak begonyalar, 5 ve 8 aylarda birkez 2 gr Azotça fakir gübre ile gübrelenir Begonya türlerinin hemen hepsi genellikle “mavi küf” hastalığına karşı dayanıksızdır
Enfekte olmuş bitkiler diplerinden ayrılmalı ve gerekli kimyasal mücadele fungisitlerle %01 nisbetinde suda eritilerek 24 saat ara ile uygulanmalıdır
Bitkilerde fazla yaprak dökülmesi görüldüğünde nisbeten daha aydınlık bir yere aktarılmalı, ancak direk güneşe karşı bırakılmamalıdır Fazla sıçak ve kurak havalarda yapraklara su püskürtülmemelidir.
Aşk Merdiveni çiçek bakımı

Eğrelti denince ilk akla gelen fujer cinsidir. Kolay yetişmekle beraber ihmale hiç gelemezler. Humuslu toprak kullanılmalıdır. Toprağı asla kurutulmamalı, ancak kökleri çürüyecek kadar da fazla su verilmemelidir.
IŞIK: Direkt gün ışığından uzak aydınlık bir mekan idealdir. Kuzey ve doğuya bakan pencere önlerine konabilir.
ISI: Aşırı sıcağı sevmez.Isı 15- 20 derece arasında olmalıdır.
SULAMA: Toprağı daima nemli olmalıdır.
NEM: Çok önemlidir.Yapraklar her gün su püskürtülerek nemlendirilmelidir. Aksi halde yaprak uçları kahverengileşir. Eğreltiler yanlarından çıkan yavrular ayrılarak çoğaltılabilir.
Benjamin Bitkisinin bakımı
Toprak: Bahçe toprağına bir miktar yanmış çiftlik gübresi, bir miktar yaprak çürüntüsü, kil ve kaba dere kumu eklenerek, bitki için gereken toprak hazırlanmış olur.
Su: Bu bitki suyu çok sever. Yazın bol bol sulanmalı, yapraklarına ara ara su püskürtülmelidir. Kışın bitkiye verilen su azaltılır. Ancak bulunduğu yer aşırı ısıtılıyorsa, bitkinin su isteği artar.
Işık: Benjamin yarı gölge ve aydınlık olan yerleri sever. Üzerine doğrudan gelen güneş ışığı karşısında bırakılmamalıdır.
Sıcaklık: Kışın en düşük 7 derece sıcaklığa kadar dayanabilen bitki, aslında ılık ve sıcak ortamları sever.
Gübre: İlkbahar ve yaz mevsimlerinde ayda iki kez standart sıvı gübre verilir.
Saksı Değiştirme: Bitkinin kökleri saksısını tümüyle doldurmuşsa, ilkbaharda uygun toprak ilave edilerek saksısı bir numara büyüğü ile değiştirilir. Yaşlanan bitkinin saksısı artık değiştirilmek istenmiyorsa, ilkbaharda özenle yerinden sökülüp, kökleri kırpılır ve uygun toprak eklenerek aynı saksıya geri dikilir.
Menekşe bakımı

Doğrudan güneş ışığı istemeyen bu bitki dolaylı ışıklardan da yararlanabilir.
Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma çiçeğin yapraklarına ve çiçeklerine fayda sağlamaz.
Hava akımlarından kolay etkilenen Menekşe bitkisi bu etkiden korunmalıdır.
Kış aylarında menekşenin bulunduğu ortam 14-15 derecenin altına düşmemelidir.

Afrika menekşesi Hakkında bilgi ve özelliği bakımı nasıldır ?
Afrika menekşesi Yetiştirilmesi Ekimi Sulanması Budanması Toprakğı Hakkında bilgiler
Afrika menekþesi Hakkýnda bilgi ve özelliði bakýmý nasýldýr ?
Afrika menekşesi pembe beyaz mor renkleri ile salonlarınızı süsleyecek bu bitkiyi yetiştirirken yapraklarına su deydirmeden sularsanız sizin menekşeleriniz komşularınızdan daha güzel olacaktır. Kalp şeklinde daimi yeşil yaprakları ve devamlı açan yalın kat-katmerli çiçekleri ile dekoratif ve aranan bir süs bitkisidir. Otsu yapıya sahiptir.
Toprak isteği: Bahçe toprağı yaprak çürüntüsü funda toprağı ve bir miktar dişli nehir kumu karışımıdır.
Su isteği: Nisbi rutubeti bol yerleri severler.Yazın bol su isterler.Kışın toprak rutubeti azaltıldığı gibi su nisbeti de azaltılmalıdır.
Isı isteği: En iyi ısı 16 C olmakla birlikte gece 13 C gündüz 21 C ısıda cok güzel gelişirler.
Işık isteği: Yarı gölge veya hafif güneşli yerleri severler.Direkt güneşten hoşlanmazlar. Koyu gölge yaprak saplarının uzamasına neden olur.
Gübrelenmesi: 5-10. aylar arasında haftada bir kez 2-3 gr. azotça zengin karışık gübre 1 lt. suda eritilerek verilir.
Fazla güneşli yerlerdeki bitkilerde yaprak sararmaları ile birlikte çiçeklenme olur. Saksı kenarlarına değen yaprak sapları çürür.Bunun için saksı kenarlarına kalaylı kağıt kaplamak gerekir.
Zambakgillerden güzel görünüşlü, uzun ve etli yaprakları ile oda ve salonlan süsleyen dayanıklı bir saksı bitkisidir.
ülkemizde iki çeşidi vardır. Bir tanesi yaprakları açık ve koyu yeşilli alacalı olan çeşittir. Diğeri ise keza yine alacalı, fakat yakat yaprak kenarları boydan boya sarı olan çeşittir. Bu çeşit öncekinden daha gösterişli ve makbuldür. Sansiverya evlerde, sıcak ve yarı aydınlık yerlerde bulundurulmalıdır. Yazın haftada bir defa, kışın ise daha seyrek sulanmalıdır. Fazla sulanırsa çürür. Kışın 15 - 18 derece sıcaklık ister.
Çoğaltılması
Dip sürgünlerinin köklü olarak anadan ayrılması ile ve yaprak çeliği ile üretilir. Evlerde temmuz ve ağustos aylarında sansiverya saksılarında ana bitkinin dibinde köklü küçük yavru filizler veya sürgünler meydana gelir. Bu filizleri köklü olarak ayırıp küçük saksılara dikmelidir. Eşit ölçülerde hazırlanmış funda toprağı, dere kumu, ince elenmiş eski koyun gübresi ve bahçe toprağı karışmasından oluşan harcı sever. Küçük saksılarda büyüyünce daha büyük saksılara aktarılır Büyük bitkilerin her sene saksısının değiştirilmenin gereği yoktur. Yaprak çeliği ile üretilmesi ancak seralarda olur. Amatör çiçek meraklıları için en kolay üretme şekli, bundan önce anlattığımız dipten çıkan filizleri alıp kücük saksılara dikerek üretmektir.

Çiçek açan begonyalar, yazın çiçek açanlar 5-9 aylar arası haftada bir kez 2-3 gr karışık gübre 1 lt suda eritilerek gübrelenir Kışın çiçek açanlar 5 ve 8 aylarda haftada birkez 3-4 gr karışık gübre 1 lt suda eritilerek verilir
Yaprak begonyalar, 5 ve 8 aylarda birkez 2 gr Azotça fakir gübre ile gübrelenir Begonya türlerinin hemen hepsi genellikle “mavi küf” hastalığına karşı dayanıksızdır
Enfekte olmuş bitkiler diplerinden ayrılmalı ve gerekli kimyasal mücadele fungisitlerle %01 nisbetinde suda eritilerek 24 saat ara ile uygulanmalıdır
Bitkilerde fazla yaprak dökülmesi görüldüğünde nisbeten daha aydınlık bir yere aktarılmalı, ancak direk güneşe karşı bırakılmamalıdır Fazla sıçak ve kurak havalarda yapraklara su püskürtülmemelidir.
Aşk Merdiveni çiçek bakımı

Eğrelti denince ilk akla gelen fujer cinsidir. Kolay yetişmekle beraber ihmale hiç gelemezler. Humuslu toprak kullanılmalıdır. Toprağı asla kurutulmamalı, ancak kökleri çürüyecek kadar da fazla su verilmemelidir.
IŞIK: Direkt gün ışığından uzak aydınlık bir mekan idealdir. Kuzey ve doğuya bakan pencere önlerine konabilir.
ISI: Aşırı sıcağı sevmez.Isı 15- 20 derece arasında olmalıdır.
SULAMA: Toprağı daima nemli olmalıdır.
NEM: Çok önemlidir.Yapraklar her gün su püskürtülerek nemlendirilmelidir. Aksi halde yaprak uçları kahverengileşir. Eğreltiler yanlarından çıkan yavrular ayrılarak çoğaltılabilir.
Benjamin Bitkisinin bakımı
Toprak: Bahçe toprağına bir miktar yanmış çiftlik gübresi, bir miktar yaprak çürüntüsü, kil ve kaba dere kumu eklenerek, bitki için gereken toprak hazırlanmış olur.
Su: Bu bitki suyu çok sever. Yazın bol bol sulanmalı, yapraklarına ara ara su püskürtülmelidir. Kışın bitkiye verilen su azaltılır. Ancak bulunduğu yer aşırı ısıtılıyorsa, bitkinin su isteği artar.
Işık: Benjamin yarı gölge ve aydınlık olan yerleri sever. Üzerine doğrudan gelen güneş ışığı karşısında bırakılmamalıdır.
Sıcaklık: Kışın en düşük 7 derece sıcaklığa kadar dayanabilen bitki, aslında ılık ve sıcak ortamları sever.
Gübre: İlkbahar ve yaz mevsimlerinde ayda iki kez standart sıvı gübre verilir.
Saksı Değiştirme: Bitkinin kökleri saksısını tümüyle doldurmuşsa, ilkbaharda uygun toprak ilave edilerek saksısı bir numara büyüğü ile değiştirilir. Yaşlanan bitkinin saksısı artık değiştirilmek istenmiyorsa, ilkbaharda özenle yerinden sökülüp, kökleri kırpılır ve uygun toprak eklenerek aynı saksıya geri dikilir.
Menekşe bakımı

Doğrudan güneş ışığı istemeyen bu bitki dolaylı ışıklardan da yararlanabilir.
Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma çiçeğin yapraklarına ve çiçeklerine fayda sağlamaz.
Hava akımlarından kolay etkilenen Menekşe bitkisi bu etkiden korunmalıdır.
Kış aylarında menekşenin bulunduğu ortam 14-15 derecenin altına düşmemelidir.

Afrika menekşesi Hakkında bilgi ve özelliği bakımı nasıldır ?
Afrika menekşesi Yetiştirilmesi Ekimi Sulanması Budanması Toprakğı Hakkında bilgiler
Afrika menekþesi Hakkýnda bilgi ve özelliði bakýmý nasýldýr ?
Afrika menekşesi pembe beyaz mor renkleri ile salonlarınızı süsleyecek bu bitkiyi yetiştirirken yapraklarına su deydirmeden sularsanız sizin menekşeleriniz komşularınızdan daha güzel olacaktır. Kalp şeklinde daimi yeşil yaprakları ve devamlı açan yalın kat-katmerli çiçekleri ile dekoratif ve aranan bir süs bitkisidir. Otsu yapıya sahiptir.
Toprak isteği: Bahçe toprağı yaprak çürüntüsü funda toprağı ve bir miktar dişli nehir kumu karışımıdır.
Su isteği: Nisbi rutubeti bol yerleri severler.Yazın bol su isterler.Kışın toprak rutubeti azaltıldığı gibi su nisbeti de azaltılmalıdır.
Isı isteği: En iyi ısı 16 C olmakla birlikte gece 13 C gündüz 21 C ısıda cok güzel gelişirler.
Işık isteği: Yarı gölge veya hafif güneşli yerleri severler.Direkt güneşten hoşlanmazlar. Koyu gölge yaprak saplarının uzamasına neden olur.
Gübrelenmesi: 5-10. aylar arasında haftada bir kez 2-3 gr. azotça zengin karışık gübre 1 lt. suda eritilerek verilir.
Fazla güneşli yerlerdeki bitkilerde yaprak sararmaları ile birlikte çiçeklenme olur. Saksı kenarlarına değen yaprak sapları çürür.Bunun için saksı kenarlarına kalaylı kağıt kaplamak gerekir.
ülkemizde iki çeşidi vardır. Bir tanesi yaprakları açık ve koyu yeşilli alacalı olan çeşittir. Diğeri ise keza yine alacalı, fakat yakat yaprak kenarları boydan boya sarı olan çeşittir. Bu çeşit öncekinden daha gösterişli ve makbuldür. Sansiverya evlerde, sıcak ve yarı aydınlık yerlerde bulundurulmalıdır. Yazın haftada bir defa, kışın ise daha seyrek sulanmalıdır. Fazla sulanırsa çürür. Kışın 15 - 18 derece sıcaklık ister.
Çoğaltılması
Dip sürgünlerinin köklü olarak anadan ayrılması ile ve yaprak çeliği ile üretilir. Evlerde temmuz ve ağustos aylarında sansiverya saksılarında ana bitkinin dibinde köklü küçük yavru filizler veya sürgünler meydana gelir. Bu filizleri köklü olarak ayırıp küçük saksılara dikmelidir. Eşit ölçülerde hazırlanmış funda toprağı, dere kumu, ince elenmiş eski koyun gübresi ve bahçe toprağı karışmasından oluşan harcı sever. Küçük saksılarda büyüyünce daha büyük saksılara aktarılır Büyük bitkilerin her sene saksısının değiştirilmenin gereği yoktur. Yaprak çeliği ile üretilmesi ancak seralarda olur. Amatör çiçek meraklıları için en kolay üretme şekli, bundan önce anlattığımız dipten çıkan filizleri alıp kücük saksılara dikerek üretmektir.
Bundan uzun yıllar önce iki kır çiçeği birbirlerine aşık olurlar. Birbirlerini çok severler. Her bahar geldiğinde onlarda diğer çiçekler gibi yeni güne merhaba derler.. Bir bahar başında çiçeklerden biri diğerine “Biz diğer çiçekler gibi bahar başlangıcında açacağımıza herkesin soğuktan kaçtığı karlı kış günlerinde açalım ki bütün doğa bizim olsun” der ve ikisi de o bahar açmamaya ve kışın karlar yağdığında buluşmaya karar verirler.
Biri açmak için kış gelip karın yağmasını beklerken;diğeri dayanamayıp o yaz açar.
Bembeyaz karlar yağdığında açan çiçek her yerde sevdiğini aramış ama bulamamış. Ümidini yitiren çiçek sonunda üzüntüsünden boynunu bükmüş. Soğuğa daha fazla dayanamayıp hayatını kaybetmiş.
Ogün bu gündür karda açan ve sevgilisini bekleyen çiçeğe “kardelen”
Sevgilisini yarı yolda bırakan çiçeğe de “hercai” denilir...
Nem: İnce yapraklı bitkiler, genellikle neme ihtiyaç duyarlar ve banyodan hoşlanırlar.
Kalın ve dolgun yapraklılar da daha kuru mekanları tercih ederler.
Isı: Bitkiler, gelişme dönemlerinde sabit ısı isterler. Soğuk havalarda bitkileri soğuktan etkilenen kapı ve pencere kenarlarında bırakmamak gerekir.
Tüm koşulları sağladınız, çiçeğinizi yerleştirdiniz… Fakat onda bazı ufak sıkıntılar ya da rahatsızlıklar saptadınız. Şimdi bu rahatsızlıkların neler olabileceği ve böyle durumlarda neler yapılabileceğine dair bilgilerimizi paylaşalım.
Yapraklarda Sararma: En sık karşılaşılan sorunlardan biridir. Özellikle kışın saksı toprağının gereğinden fazla nemli tutulması, bitkinin fazla sulanması ve aşırı güneş altında ışığa maruz kalması buna neden olabilir.
Yaprak Dökülmeleri: Çiçekli haldeyken bitkiye çok su verilmesi, saksı toprağının çok nemli tutulması, aşırı derecede kurutulması veya ani sıcaklık değişikliği yaprak dökülme nedenlerindendir.
Tomurcuk Dökülmesi: Saksı toprağının çok nemli tutulması, fazla kuru olması, çiçeğin yerinin sık değiştirilmesi ve yoğun karanlık tomurcukların dökülmesine neden olur.
Kök ve Gövde Çürümeleri: Toprağın fazlaca nemli tutulmasından kaynaklanır.
Yapraklardaki Kahverengi Yanıklar: Püskürtme yapıldıktan sonra, güneşin bitkinin üzerine direkt gelmesinden kaynaklanır.
Genel olarak ışık – nem – ısı üçlüsüne dikkat edilir ve ilgisiz bırakılmazsa, evinizin baş tacı ve en sadık dostunuz çiçeğiniz uzun yıllar boyunca sizinle birlikte yaşayacaktır.
Baharın müjdecisi mis kokulu sümbüller, renk renk açtı ve çiçekçilerde yerini aldı.
Güzelliğiyle ve göz alıcı renkleriyle en sevilen bahar çiçeklerinden biri olan sümbül, doğru bakım yapıldığında sağlıklı ve uzun ömürlü bir saksı çiçeği olabilir.
Sümbül Nasıl Bir Bitkidir?
Sümbül, güzel kokulu ve dört mevsim açan çiçekleriyle ünlü, soğanlı bir bitkidir.
Sümbül Nasıl Bir Ortam ve Işık İster?
• Sümbül, doğrudan güneş ışığı istemez, dolaylı ışıklardan da faydalanabilen bu bitki gölge ve çok sıcak olmayan bir ortamda muhafaza edilmelidir.
• Sümbül, rüzgar ve hava akımına karşı hasas bir bitkidir. Bu nedenle hava akımı olan bir ortamda bulundurulmamalıdır.
• Sümbülün bulunduğu ortam 14-15 derecenin altına inmemelidir.
Sümbül bitkisinin susuz bırakılmamasına dikkat edilmelidir.
• Yazları haftada en az 2 kez sulanmalıdır.
• Su, bitkinin her bölümüne ulaştırılmalı ve toprağı nemli olmalıdır.
• Sulama sonrası, bitkinin tabağında su bırakılmamalıdır.
• Sulama miktarınız her seferinde aynı, oda sıcaklığında ve dinlenmiş su ile olmalıdır.
Sümbül Nasıl Toprak İster?
Sümbül toprağı bol humuslu, kumlu, nemli gevşek yapıda olmalıdır.
Sümbül Çiçeğinin Saksısı Değiştirilmeli Midir?
Sümbül’ün saksısını sık sık değiştirmek, sümbülün büyümesine engel olacağı için çok sık saksı değişimi yapılmamalıdır.
Özellikle evde bakmak istiyorsanız, bu çiçekleri evin en soğuk bölümüne koymalısınız. Şayet balkonlu bir evde yaşıyorsanız işiniz kolay, zaten soğuk havayı seven ve kendini böyle ortamda huzurlu hisseden bu çiçekler için daha ideal bir yaşam alanı olamaz. Ama onları sıcacık kaloriferlerin yakınlarında bir yerlere koyarsanız bilin ki sararıp solacak, fenalık geçirecektir. Şayet balkonunuz yoksa cam önleri de bu çiçekler için ideal olabilir.
Özellikle açelya ve siklamen çiçeği için ev ortamı hiç uygun bir ortam değildir, zira bu çiçekler açık havayı ve soğuğu direk olarak hissetmek isterler. Güneş ışığından da olabildiğince kaçınmalı fakat tamamen de karanlıkta bırakmamalıdır. Bahçede ise belki bir ağaç altına dikebilirsiniz.

Hercai menekşe çiçeği, bakımı son derece kolay olan çiçeklerden. Çok fazla ihtiyacı yok, serin ve kuru bir ortamda olduktan sonra çiçeğini itinayla açabiliyor. Fakat siklamen çiçeği biraz zahmetli. Çiçekli olduğu dönem bol su ve gübre istiyor, fakat diğer çiçeklerin aksine inzivaya ilkbaharda çekilen bu çiçekler, dinlenme dönemlerinde susuz kalmak istiyor, yeterince
dinlendikten sonra tüm enerjisiyle kışa hazırlanıyor ve tüm güzelliğini sergiliyor.
Güzelliğiyle ve ihtişamıyla büyüleyen Phalaenopsis orkide, birçoğumuzun evini süslüyor. Peki evde orkide bakımına dair neler biliyorsunuz? Orkide Bakımı hakkında bilinmesi gerekenleri bu yazımızda sizlerle paylaşacağız.
Orkide çiçeği alacağımız zaman ilk olarak bu gösterişli çiçeğin goncalı, yeşil ve dik yapraklı olmasına dikkat etmemiz gerekir. Bunun nedeni, gonca sayısıyla çiçeğin ömrünün doğru orantılı olmasıdır.
Aldığımız orkidenin uzun ömürlü olması için ayrıca, evlerde ya da ofislerde aydınlık ama direk güneş ışığı almayan, cama yakın yerlere konulması gerekir. Klimanın yakınlarında olması ise orkide bitkisi için son derece zararlıdır.
Şeffaf renkli orkide saksısı, mümkün olduğunca değiştirilmemelidir. Toprağı özel bir karışımdır ve bunu piyasadan elde etmek bir hayli zor bir iştir. Saksının şeffaf renkli olmasının nedeni ise çiçeğin üst kısımları kadar köklerinin de güneş ışığına ihtiyaç duymasıdır.
Orkide çiçeğinin sulaması bir diğer dikkat edilmesi gereken konulardandır. Sulama, haftada iki defa olmalıdır. Temiz, oda sıcaklığında ve bir su bardağı ölçüsündeki su, orkide için idealdir. Yine haftada bir veya iki kez orkidenin yapraklarına su püskürtmek de çiçeğin nem ihtiyacını karşılamasına yardımcı olur.
Orkidenin ömrü, normal şartlar altında üç ya da dört aydır. Bu süre sonunda çiçekler açılımını tamamladıktan sonra, boğumlu olan gövdesi yukarıdan budanarak tekrar çiçek açması sağlanabilir. Fakat budama sonrasında açık kalan kısımların da alüminyum folyo ile kapanması gerekir.
Orkide çiçeğinin en çok tercih edilen rengi beyazdır. Ama lila ve pembe renkli orkideler de rahatlıkla bulunabilir.
Otellerde ve restoranlarda masa çiçeği olarak kullanılan küçük orkidelerin de bakımı, büyük orkidelerle hemen hemen aynıdır. Pembe ve bordo renkli küçük orkideler en çok rağbet gören çeşitleridir.
Son olarak orkide çiçeği saksısından zamanla taşan köklerin, görüntüyü bozduğu gerekçesiyle kesinlikle kesilmemesi gerekir. Aksi takdirde orkide çiçeği fazlasıyla zarar görecektir. ,

çilli begönya
Çilli begonya hemen hemen her evde bulunan, dekoratif yaprakları için yetiştirilen bir bitkidir. Adını görünümünden alan bu güzel bitki iç mekan süs bitkisidir. Geniş kalp şeklinde olan yapraklarının üzerinde minik çiller bulunmaktadır. Bu çiller bitkinin çok daha güzel görünmesini sağlamakta. Yaprak rengi genelde yeşil olan bu bitkinin açık sarımsı çilleri bitkinin çok güzel görünmesini sağlıyor.
Bakımı oldukça kolay. Evinizin salonlarında, iş yerlerinizde, ofisinizde hatta balkon ve teraslarınızda rahatlıkla yetiştirebileceğiniz çok güzel bir bitki. Bakımı sizi hiç yormayacak.

Çilli begonya nem seven bir bitki. Bu nem ihtiyacını toprağını nemli tutarak sağlayabilirsiniz. Ancak kesinlikle bitkinin yapraklarına nem ihtiyacını gidermesi için su püskürtmeyin. Bu yöntem çoğu bitki için geçerli olabilir ancak çilli begonya için tam tersi bir etki yapmaktadır.
Aydınlık ve yarı gölge yerleri seven bir bitkidir. Ancak direk gelen güneş ışığından korunması gerekir. Aksi halde dekoratif yaprakları zarar görecektir. Güneş ışığını dolaylı alan yerleri tercih etmelisiniz. Yarı gölge yerlerde de rahatlıkla yetiştirebilirsiniz.
Bitkinin sulamasını ilkbahar aylarından itibaren kademeli artırın. Özellikle yazın çok sıcak günlerde bitkinin su ihtiyacı daha da artacağından sulamasına dikkat etmelisiniz. Toprak yüzeyine bakarak su gereksinimini anlayabilirsiniz.Toprak yüzeyinin nemli olması gerekir. Kış aylarında ise bitkinin su gereksinimi az olacağından çok az sulama yapmalısınız. Kışın aşırı sulamamaya çok dikkat etmelisiniz.
Üretimi ise çok basit. Bitkinin kırılan küçük dallarını direk olarak toprağa ekerseniz hemen tutacaktır. Tohumla üretimi de mevcut ancak hiç kullanılmayan bir yöntem. Hem zaman alıcı hem de diğer yöntem çok basit ve kesin sonuç veren bir yöntem

Antaryum Bitkisi
En kolay yetiştirebileceğimiz çiçekli bitkilerden biridir. Bu gösterişli bitki yapraklarının ve çiçeklerinin muhteşem görüntüsü ile hep göz önünde olan bir bitkidir.
Antoryum (Anthurium) bitkisinin yetiştirilmesi, bakımı ve sulanması:
*Doğrudan güneş ışığı istemeyen bu bitki dolaylı ışıklardan da yararlanabilir.
*Güneş ışığını gören kısımlar ışığa doğru bir eğilimde bulunur. Bu eğilmeleri engellemek için çiçeğin gölgede kalan kısımlarını belirli aralıklarla değiştirmeliyiz.
*Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakmak çiçeğin yapraklarına ve köklerine zararlıdır.
*Hava akımlarından kolay etkilenen antoryum bitkisini bu etkiden korunmalıdır.
*Her bitki gibi zamanla topraktaki vitamin ve mineralleri tüketen bitkiye yılda en az bir kere vitamin ve mineral desteği sağlanmalıdır.
*Saksı değişimi genellikle sıcak ayların başlangıcı olan mayısta yapılmalıdır.
*Antoryum bulunduğu yerde başka cisimlerle temasta bulunmamalıdır.
Sulamada en önemli unsurlar;
-Kış aylarında bitki aşırı soğuktan korunarak çok az sulanmalıdır.
-Yaz aylarında ise bitkinin suya olan ihtiyacı artacağından bitkiye verilen suyun arttırılması gerekmektedir.
-Su toprağın her tarafına ulaştırılmalıdır.
-Bitkiyi sularken kullanılan kap her sulamada aynı ölçüde, sulamalar aynı günde ve aynı miktarlarda su dökülmelidir.
-Antoryumda çok büyük bir değişiklik görülmediği sürece sulanmada kullanılan kap, ölçü ve su miktarı değiştirilmemelidir.
*Antoryum bitkisini yetiştirmede en önemli kural kış aylarında oda sıcaklığının 12 °C nin altında olmaması gerektiğidir.
*Antoryum bitkisi genellikle yaz aylarında çiçek açar ve çiçeklerini kış aylarına doğru dökerek bir dinlenme sürecine girer.
*Yılın belirli gününde sararmış veya çürümüş yaprakları makas yardımıyla budanmalıdır.
Antoryum (Anthurium) Bitkisinin Çoğaltılması:
*Antoryum bitkisinin gelişimi pek hızlı olmaz. Boyu çok fazla uzamaz.
*Çoğaltılması sırasında köklerinden ayrılan antoryum derhal ayrılan köklerinden başka bir saksının içine dikilerek çoğaltılır.
*Bu yönteme kökten ayırma yöntemi denilmektedir. Kökten ayrılan 2.bitkimiz en kısa zamanda büyüyerek çiçek açar ve diğer bitkide tekrar kök vermeye başlar.
*Antoryumun çoğaltılması en uygun zaman mayıs ayıdır.
*Bitkiye kış aylarında musluktan aldığımız soğuk çeşme suyunu vermemeliyiz. Verdiğimiz su oda sıcaklığında olmalıdır.

MUM ÇİÇEĞİ
Toprak: Mum çiçeği suyu iyi süzdüren ve çabuk kuruyan toprak istiyor. Toprak hazırlama formülü: Kumlu veya gevşek bahçe toprağı + torf + kestane toprağı.. Bunları iyice karıştırın, tamamen kupkuru olana kadar bekletin (çünkü torf bir defa tamamen kuruyunca daha sonra sulasanız bile hiç su tutmaz olur, çabuk kurur). Bu karışım iyice kupkuru olduğu zaman beşte bir oranında perlit ekleyin sulayın, bir iki gün bekleyin: Toprak nemini hafifçe kaybettiği zaman, yani hem oldukça nemli hem elinize yapışmıyor şekle geldiği zaman mum çiçeğinizi bu toprağa dikin ama sulamayın, toprak nemini kaybettiği zaman ılık su ile sulayın.
Sulama: Toprak neredeyse tamamen kuruyacak, sonra yüzeyini eşeleyeceksiniz havalandıracaksınız, hacim küçülmesi olup kenarlarda boşluklar oluşmuşsa eşeleyerek oraları kapatacaksınız sonra bolca sulayacaksınız. Su biraz ılık olmalı.
Çiçek açıyorsa o süreçte toprak nemini yarı yarıya kaybettiği zaman sulayın. Çiçeksiz olduğu zamanlarda arada bir toprak yüzde yüz nem kaybedene kadar sulamayın böylece mum çiçeğinin çok hassas olduğu gözle fark edilemeyen solucan türünden canlılar o toprakta barınamaz yok olurlar.
Suladığınız zaman, alttan çıkıp alt tabağında biriken suyu çekmesin diye o tabaktaki suyu derhal boşaltın.
Dinlenme dönemi sulaması: Ekim sonundan itibaren sulamayı daha da seyrek yapın. Yani toprak tamamen kuruyunca hemen sulamayın iki gün kadar bekletin. Sulama sıklığını yavaş yavaş düşürün. Bulunduğu yer ne kadar serin ise, serinliğe göre sulamaya o kadar ara verin; üç günden iki haftaya kadar kupkuru toprakta kalmalı. Bahara kadar böyle devam..
Besin verme: İlkbahar ve yaz aylarında büyüme başladığı ve devam ettiği zamanlarda bir ay ara ile iki veya üç defa besin vermek yeter. Hem yaprağı hem çiçeği için yetiştirilen süs bitkileri için hazırlanmış olan, suya karıştırılan sıvı besinden veya bulabilirseniz “etli yapraklı bitkiler için olan” gıdadan olmalıdır.,
Budama: Evde fazlaca kalabalık yapacak kadar aşırı dallanıp budaklanmadıkça mum çiçeğini budamak iyi değildir.
Saksı değiştirme: Gereğinden büyük saksılarda olmamalı. Küçük bir fide iken küçük bir saksı gerekiyor. Saksıya göre fazla köklenirse o zaman bir boy büyük saksıya aktarın, yeni saksı eskisinden 5 cm kadar geniş olmalı daha büyük olmamalı. Senede bir veya iki üç senede bir bu şekilde saksı değiştirmesi yapmalısınız.
Üretilmesi çoğaltılması: Olgun yapraklı bir dalının kesilip direkt toprağa ekilmesiyle yılın her zamanında yapılabilir. Dalda sadece iki yaprak bırakın. Mum çiçeği için uygun bir toprağa dikin ve çok az sulayın. Bu kadar basittir. Ne zaman büyümeye başlayacağı hiç belli olmaz ama tutacağı büyüyeceği kesindir yeter ki çok sulamayın

Aşırı sıcak yerleri hiç sevmez. Açık havada kızgın güneş altında yaşayabilir, çiçek açabilir ama eğer balkonda yetiştiriyorsanız çok sıcak zamanlarda rüzgara açık bir yerde bulundurun. Sık sık yapraklarını ıslatın. Aksi takdirde ölür. Evde yaşamaz. İlle evde olsun istiyorsanız bu mümkün değildir. Zaman zaman en fazla bir günlüğüne ev içinde misafir edebilirsiniz. Yarı gölgeli ve serin açık hava mekanları en sağlıklı gelişeceği yerlerdir.
Küpe çiçeği havalar soğumaya başlayınca içeri alınır. Camekanlı bir balkon, bitkinin kışı sağlıkla geçirmesine yetecektir. Kış sonuna doğru küpe çiçeği derince budanır ve saksı değiştirilir. Çelikleri ayrı saksılara dikilerek yeni bitkiler elde edilebilir.
ISI: Küpe çiçeği kış aylarında 12-15 derecede tutulmalıdır.
IŞIK: Küpe çiçekleri güneşten uzak aydınlık bir yer ister.
SULAMA: İlkbahardan sonbahara kadar toprağı daima nemli olmalıdır. Kışın çok az sulayın.
NEM: Yazın yapraklarına ara sıra su püskürtün.
![[IMG]](http://img134.imageshack.us/img134/7775/kupeli13.jpg)
Küpe Çiçeği Yetiştirilmesi
Her türlü toprakta yetişebilir. Ama gübre katsanız bile yıllarca saksılarda kullanılan aynı toprak iyi değildir. Musluk suyuyla sulana sulana içinde zararlı maddeler artar. Açık hava süs bitkileri genelde toprak seçmez. Gıdalarında güneş en önemli unsurdur. Küpe çiçeği gibi bazı bitkiler her ne kadar az güneş istese de tamamen güneşsiz kalınca gıdasız da kalırlar. Yanına bir sopa dikerek dallarını bağlamalısınız. Yoksa dallar çiçekleri taşıyamayacağından aşağı doğru eğilirler. Bu özelliğinden dolayı saksıyı yüksekçe bir yere koyarak dalları aşağı sarkık gelişecek şekilde yetiştirenler de vardır.
Küpe Çiçeği Üretilmesi
Yan dallarından alacağınız çok eski olmayan sağlıklı, canlı bir dalı direkt topraya dikin. Buna daldırma usulü veya çelik ile üretme denir. Açık havada gölgeli bir yerde barındırın. Gelişmeye başlasa bile yeterince köklenmemiştir. Dalı diktikten sonra uzunca bir müddet, hatta gelişmeye başladıktan sonra bir iki hafta hiç el sürmeyin. Genelde zor tutar. Tuttuğundan emin olunca daha güneşli bir yere alın. Çiçekleri kolay kolay tohum vermez. Tohum oluşursa tohumla da çoğalt
abilirsiniz
LALELER
Zambakgiller familyasındandır. Anayurdu ülkemiz ile Küçükasya olan lalelerin 4.000 dolayında türü olduğu ileri sürülmekte, günümüzde bunlardan yalnızca 100 ile 150 kadar türü yetiştirilmektedir. Osmanlı imparatorluğu tarihinde bir döneme adını veren lalelerin bilimsel adındaki Tulipa sözcüğünün, dilimizdeki tülbent ya da türban kelimelerinden türetildiği sanılmaktadır. 1500'lerden sonra ülkemizden Hollanda'ya götürülen lale soğanlarıyla bitki orada üretilmiş, ıslah edilmiş, birçok melezi elde edilmiş ve sonra tüm dünyaya yayılmıştır. Doğal türdeki laleler 35 cm. kadar boylanabilir kültür türlerinde bitkinin yüksekliği 80 cm'ye kadar çıkar. Lalenin köküne
yakın düzeyden uzayan yaprakları şeridimsi biçimli, yeşil renkli ve dar ya da geniş yapılı olur. Lalenin ilkbaharda sağlam bir sapın ucunda açan yalınkat veya katmerli çiçekleri doğal türlerde sarı, kırmızı ya da gül rengi iken kültür türlerinde düz veya alacalı olmak üzere birçok renkte, hatta siyaha yakın lacivert renkli lale çiçekleri bile elde edilmiştir. Laleler ilkbaharda açan gösterişli çiçekleriyle çiçek tarhlarını ve bahçelerin bordürlerini süslediği gibi, evlerde balkonlarda saksı veya plastik kutular içinde de çok iyi biçimde yetiştirilir, kesme çiçek olarak da kullanılır.
stekleri ve Üretimi
Serin ortamları seven, sıcak ortamlarda çabuk bozulan ve yeterli besin bulunması koşuluyla her tipteki toprakta yetiştirilebilen lale, kanaatkar bir bitkidir. Makul düzeyde sulanır; ancak, çiçek açtığı dönemde düzenli olarak sulanması gerekir. Üretimi soğanlarıyla yapılır. Ama, bu soğanların belli bir soğuklanma dönemini geçirmiş (yani sekiz-on hafta süreyle soğuk bir yerde bekletilmiş) olmaları gerekir. Bu nedenle lale soğanları rasgele bir sokak satıcısından alınmamalıdır. Ayrıca lale soğanlarının, birkaç yılda bir ıslah kuruluşundan alınarak yenilenmeleri de gerekmektedir. Lale soğanları, bahçelerimizde kış sonlarına doğru üstü yukarı gelecek şekilde, aralarında 10-15'er cm. bırakılarak doğrudan doğruya yetiştirileceği yere ekilir. Dikim derinliği nemli toprakta 5-7, kuru ve geçirgen toprakta 10-12 cm. olmalıdır
.
Koyun gözü
Bileşikgiller familyasındandır. Anayurdu Kuzey Amerika olan ve bilimsel adında Eski Yunanca'daki 'böceğe benzeyen' anlamına gelen Coreopsis sözcüğünü taşıyan bitki cinsinin 20 dolayında doğal ve kültür türü bulunmaktadır. Bu adın bitki cinsine, böceğe benzeyen tohumları nedeniyle verildiği sanılmaktadır. Kitabımıza bu cinsten C.lanceolata türünü örnek olarak alıyor ve bitkiyi koyun gözü diye adlandırıyoruz. 60 cm'ye kadar boylanabilen koyun gözü, çok yıllık dayanıklı otsu bitkidir. Dikine uzayan sürgünleri, bunların üzerinde karşılıklı dizili mızrak biçimli yeşil renkli uzun yaprakları
vardır. Bitki, isteklerine uygun ortam ve toprakta yetiştirildiğinde, yaz mevsiminin uzunca bir bölümünde ince uzun sürgünlerinin tepesinde papatya ve torenyalara benzeyen 5 cm. genişlikte sarı renkli zarif çiçeklerini açar. Bu çiçekler el buketlerine konulmak için ya da soldukları zaman kesilmezlerse bitki bol bol tohum döker ve tüm çevresinde istenmeyen koyungözleri çoğalır. koyun gözü bitkisi çiçek bahçelerinin bordürlerinde güzel durur. Uzun süre dayandığından kesme çiçek olarak da makbul sayılırlar.,,
oyun gözü bitkisi bol güneşli ortamları sever. Süzek (suyu iyi akıntılı); hafif yapılı ve aşırı bitek olmayan toprakları yeğler. Tohumlarıyla üretilir. koyun gözü tohumları yaz sonunda, ertesi yaz mevsiminde bitkinin çiçek açması için bitkinin doğrudan doğruya bahçedeki yerlerine 2030'ar cm. aralıklarla ekilir. koyun gözü, üretimi kolay ve bakımı pek zahmetsiz olan bitkilerdendir.
Sikas (Cycas):
Uzun ve testereye benzeyen yaprakları ile fazla gelişmeyen fakat güzel görünen bitkidir.
Sikas (Cycas) bitkisinin yetiştirilmesi, bakımı ve sulanması:
*Doğrudan güneş ışığı istemeyen bu bitki dolaylı ışıklardan da yararlanabilir.
*Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma çiçeğin yapraklarına fayda sağlamaz.
*Hava akımlarından kolay etkilenen sikas bitkisi bu etkiden korunmalıdır.
*Her bitki gibi zamanla topraktaki vitamin ve mineralleri tüketen bitkiye yılda en az bir kere vitamin ve mineral desteği sağlanmalıdır.
*Sikas bitkisi bulunduğu ortamda başka cisimlerle temasta bulunmamalıdır.
Sulamada en önemli unsurlar;
-Kış aylarında bitki aşırı soğuktan korunarak susuz bırakılmamasına dikkat edilmelidir.
-Yaz aylarında ise bitkinin suya olan ihtiyacını tamamen gidermek için haftada en az iki kere sulanmalıdır.
-Su bitkinin her bölümüne ulaştırılmalıdır.
-Sulanmadan sonra bitkinin tabağında su kalmamasına çok dikkat edilmelidir.
-Bitkiyi sularken kullanılan kap her sulamada aynı ölçüde olmalıdır.
-Sulamalar aynı günde ve aynı miktarlarda su ile yapılmalıdır.
-Sikasta çok büyük bir değişiklik görülmediği sürece sulanmada kullanılan kap, ölçü ve su miktarı değiştirilmemelidir.
* Sikas bitkisini yetiştirmede en önemli kural kış aylarında oda sıcaklığının 15 °C nin altında olmaması gerektiğidir.
*Bitkiye kış aylarında musluktan aldığımız soğuk çeşme suyunu vermemeliyiz. Verdiğimiz su oda sıcaklığında olmalıdır.
Sikas (Cycas) Bitkisinin Çoğaltılması:
*Sikasın çoğaltılması bitkinin köklerinden ayırma yöntemiyle olabilir.
*Bitkinin kökünden çıkarak üst kısımlara uzanan ince kısımlar bitkiye benzeyen yeni bitkiler oluşturur.
*Bu yeni bitkileri alıp başka saksılara dikerek yeni sikasları oluşturabiliriz.
*Bu yöntem hem kolay hem de zahmetsizdir.

-Solanum:çiçeği
Değişik birçok renge sahip göze hitap eden güzel çiçek.
Solanum bitkisinin yetiştirilmesi, bakımı ve sulanması:
*Doğrudan güneş ışığı istemeyen bu bitki dolaylı ışıklardan da yararlanabilir.
*Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma çiçeğin yapraklarına ve çiçeklerine fayda sağlamaz.
*Hava akımlarından kolay etkilenen solanum bitkisi bu etkiden korunmalıdır.
*Kış aylarında solanumun bulunduğu ortam 14-15 derecenin altına düşmemelidir.
Sulamada en önemli unsurlar;
-Kış aylarında bitki aşırı soğuktan korunarak susuz bırakılmamasına dikkat edilmelidir.
-Yaz aylarında ise bitkinin suya olan ihtiyacını tamamen gidermek için haftada en az iki kere sulanmalıdır.
-Su bitkinin her bölümüne ulaştırılmalıdır.
-Sulanmadan sonra bitkinin tabağında su kalmamasına çok dikkat edilmelidir.
-Bitkiyi sularken kullanılan kap her sulamada aynı ölçüde olmalıdır.
-Sulamalar aynı günde ve aynı miktarlarda su ile yapılmalıdır.
- Solanumda çok büyük bir değişiklik görülmediği sürece sulanmada kullanılan kap, ölçü ve su miktarı değiştirilmemelidir.
*Saksı çiçeği bitkisine kış aylarında musluktan aldığımız soğuk çeşme suyunu vermemeliyiz. Verdiğimiz su oda sıcaklığında olmalıdır.
*Sık sık saksı değiştirmek, büyük olan saksılar solanumun gelişmesine çok büyük engellerdir.
* Saksı değişimi bitkinin büyümesine göre yapılmalıdır.
*Suya ihtiyacı çok olduğundan ötürü saksı su dolu bir kovaya daldırılıp 1-2 dakika toprak bölümü sulanmalıdır.
Solanum Bitkisinin Çoğaltılması:
* Solanumun çoğaltılması bitkinin köklerinden ayırma yöntemiyle olabilir.
* Bitkinin kökünden çıkarak üst kısımlara uzanan ince kısımlar bitkiye benzeyen yeni bitkiler oluşturur.
* Bu yeni bitkileri alıp başka saksılara dikerek yeni solanumlar oluşturabiliriz.
* Bu yöntem hem kolay hem de zahmetsizdir.

Monstera:
Çok güzel görünen yeşil yaprakları ile dikkat çeken monstera bitkisi ofislerinize hoş bir görüntü verir.
Monstera bitkisinin yetiştirilmesi, bakımı ve sulanması:
* Doğrudan güneş ışığı istemeyen bu bitki dolaylı ışıklardan da yararlanabilir.
* Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma çiçeğin yapraklarına fayda sağlamaz.
* Hava akımlarından kolay etkilenen monstera bitkisi bu etkiden korunmalıdır.
* Kış aylarında monsteranın bulunduğu ortam 14-15 derecenin altına düşmemelidir.
Sulamada en önemli unsurlar;
-Kış aylarında bitki aşırı soğuktan korunarak susuz bırakılmamasına dikkat edilmelidir.
-Yaz aylarında ise bitkinin suya olan ihtiyacını tamamen gidermek için ayda en az iki kere sulanmalıdır.
-Su bitkinin her bölümüne ulaştırılmalıdır.
-Sulanmadan sonra bitkinin tabağında su kalmamasına çok dikkat edilmelidir.
-Bitkiyi sularken kullanılan kap her sulamada aynı ölçüde olmalıdır.
-Sulamalar aynı günde ve aynı miktarlarda su ile yapılmalıdır.
- Monsterada çok büyük bir değişiklik görülmediği sürece sulanmada kullanılan kap, ölçü ve su miktarı değiştirilmemelidir.
*Bitkiye kış aylarında musluktan aldığımız soğuk çeşme suyunu vermemeliyiz. Verdiğimiz su oda sıcaklığında olmalıdır.
*Sık sık saksı değiştirmek, büyük olan saksılar açelyanın gelişmesine çok büyük engellerdir.
*Suya ihtiyacı çok olduğundan ötürü saksı su dolu bir kovaya daldırılıp 1-2 dakika toprak bölümü sulanmalıdır.
Monstera Bitkisinin Çoğaltılması:
*Monsteranın çoğaltılması bitkinin köklerinden ayırma yöntemiyle olabilir.
*Bitkinin kökünden çıkarak üst kısımlara uzanan ince kısımlar bitkiye benzeyen yeni bitkiler oluşturur.
*Bu yeni bitkileri alıp başka saksılara dikerek yeni monsteralar oluşturabiliriz.
KÜPE ÇİÇEĞİ
Bu bitkinin çiçekleri aşağı dönük ve aşağı sarkar şekilde olduğundan küpeye benzer. Genelde çiçeğinin dış taç yaprakları ayrı renkte, iç yaprakları ayrı renktedir. Katmerli ve yalınkat çiçek açan türleri vardır. İsmi halk arasında “küpeli” olarak da bilinir.
Çok yıllık bir süs bitkisidir. Açık havada, genellikle saksılarda yetiştirilir. Kışın yaprakları dökülür. İçeri almamalısınız. Hava şartları ne kadar kötü olursa olsun dışarıda tutmalısınız. Sadece ısı sıfırın altına düştüğünde geçici olarak içeri alın ama asla sıcak bir yerde tutmayın. İlk baharda güzelce budamasını yapın, köklerini fazlalıklardan temizleyin, yadırgamayacağı yeni bir toprak bulunan uygun büyüklükteki bir saksıya dikin.
Küpe Çiçeği Bakımı
Öncelikle, bu bitkinin bir dış mekan bitkisi olduğunu bilmelisiniz. Aşırı sıcak yerleri hiç sevmez. Açık havada kızgın güneş altında yaşayabilir, çiçek açabilir ama eğer balkonda yetiştiriyorsanız çok sıcak zamanlarda rüzgara açık bir yerde bulundurun. Sık sık yapraklarını ıslatın. Aksi takdirde ölür. Evde yaşamaz. İlle evde olsun istiyorsanız bu mümkün değildir. Zaman zaman en fazla bir günlüğüne ev içinde misafir edebilirsiniz. Yarı gölgeli ve serin açık hava mekanları en sağlıklı gelişeceği yerlerdir.
Küpe Çiçeği Yetiştirilmesi
Her türlü toprakta yetişebilir. Ama gübre katsanız bile yıllarca saksılarda kullanılan aynı toprak iyi değildir. Musluk suyuyla sulana sulana içinde zararlı maddeler artar. Açık hava süs bitkileri genelde toprak seçmez. Gıdalarında güneş en önemli unsurdur. Küpe çiçeği gibi bazı bitkiler her ne kadar az güneş istese de tamamen güneşsiz kalınca gıdasız da kalırlar. Yanına bir sopa dikerek dallarını bağlamalısınız. Yoksa dallar çiçekleri taşıyamayacağından aşağı doğru eğilirler. Bu özelliğinden dolayı saksıyı yüksekçe bir yere koyarak dalları aşağı sarkık gelişecek şekilde yetiştirenler de vardır.
Küpe Çiçeği Üretilmesi
Yan dallarından alacağınız çok eski olmayan sağlıklı, canlı bir dalı direkt topraya dikin. Buna daldırma usulü veya çelik ile üretme denir. Açık havada gölgeli bir yerde barındırın. Gelişmeye başlasa bile yeterince köklenmemiştir. Dalı diktikten sonra uzunca bir müddet, hatta gelişmeye başladıktan sonra bir iki hafta hiç el sürmeyin. Genelde zor tutar. Tuttuğundan emin olunca daha güneşli bir yere alın. Çiçekleri kolay kolay tohum vermez. Tohum oluşursa tohumla da çoğaltabilirsiniz.
Not : Kapalı mekanlarda yaşayamaz. Ben yaşattım diyen varsa, küpe çiçeğinin bulunduğu yerde muhakkak kuvvetli bir temiz hava akımı var demektir. Açık havada, doğal şartlarda en iyi sonucu alırsınız.
EZAN ÇİÇEĞİ
İlginç özelliklere sahip otsu bir bitkidir.Lale iriliğindeki ipeksi sarı çiçekleri gün boyu kapalı durur. Güneşin tam battığı anda yapraklarını açar, bu zaman da akşam ezanına isabet ettiğinden "Ezan Çiçeği" ismi verilmiştir."Gece mumu çiçeği" olarak da bilinir.
Güneş battığı anda aniden açılarak şaşırtıcı bir gösteri sunar. Ezan okunduğu sırada aniden çiçek açarak görenleri etkiler. Ertesi gün öğlene doğru sönen çiçeklerin ömrü bir gündür. Ertesi sabah bir önceki gün açan çiçekler kapanır ve aynı çiçek bir daha açmaz.
Ancak bol tomurcuk verdiği için problem olmaz. Baharda rozet biçimi etli ve tüylü yaprakların ortasından uzun bir sap çıkarır. Bu sapın üzerinde yaz boyu açacak olan tomurcukları taslak halinde bulunur. 1.5 metre uzayabilir.
İyi drenajlı herhangi bir bahçe toprağında yetişir. Gün boyu güneş görmelidir.
Çiçek açmaya mayıs ayında başlar ve yaz boyu sürdürür. Sıcaklarda düzenli olarak sulanır. Sonbaharda çiçek sapları toprak seviyesinde kesilir.
Bitki fazla uzun ömürlü değildir ama tohumları dökülerek her yıl bir çok fide verir. Bu fideler ilkbaharda istenilen yerlere şaşırtılır. Sonbaharda çiçek sapları toprak seviyesinde kesilir. Bitki fazla uzun ömürlü değildir ama tohumları dökülerek her yıl bir çok fide verir.
Ezan Çiçeği (Oenothers Biennis): Bu bitki çok eski zamanlardan beri, Kuzey Amerikalı şifacı Kızılderililer tarafından, kaynatılarak, yaraları iyileştirmek için kullanılıyor.
Ezan Çiçeği Öz Yağı, yağlı asitler, özellikle de vücuda çok gerekli olan gama linolenik asit (GLA) açısından zengin. Bu yağın nemlendirme özelliği olağanüstü, egzama ve sedef hastalığına da iyi geldiğine inanılıyor.
aisha bu şifalı yağı tüm banyo yağlarında ve doğal yoğun nem tedavisinde kullanıyor

Gardenya (Gardenia):
Beyaz ve sarı renklere sahip gardenya çok güzel kokar.
Gardenya (Gardenia) bitkisinin yetiştirilmesi, bakımı ve sulanması:
*Doğrudan güneş ışığı istemeyen bu bitki dolaylı ışıklardan da yararlanabilir.
*Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma çiçeğin yapraklarına ve çiçeklerine fayda sağlamaz.
*Hava akımlarından kolay etkilenen gardenya bitkisi bu etkiden korunmalıdır.
*Kış aylarında gardenyanın bulunduğu ortam 14-15 derecenin altına düşmemelidir.
Sulamada en önemli unsurlar;
-Kış aylarında bitki aşırı soğuktan korunarak susuz bırakılmamasına dikkat edilmelidir.
-Yaz aylarında ise bitkinin suya olan ihtiyacını tamamen gidermek için haftada en az iki kere sulanmalıdır.
-Su bitkinin her bölümüne ulaştırılmalıdır.
-Sulanmadan sonra bitkinin tabağında su kalmamasına çok dikkat edilmelidir.
-Bitkiyi sularken kullanılan kap her sulamada aynı ölçüde olmalıdır.
-Sulamalar aynı günde ve aynı miktarlarda su ile yapılmalıdır.
-Gardenyada çok büyük bir değişiklik görülmediği sürece sulanmada kullanılan kap, ölçü ve su miktarı değiştirilmemelidir.
*Bitkiye kış aylarında musluktan aldığımız soğuk çeşme suyunu vermemeliyiz. Verdiğimiz su oda sıcaklığında olmalıdır.
*Sık sık saksı değiştirmek, büyük olan saksılar gardenyanın gelişmesine çok büyük engellerdir.
Gardenya (Gardenia) Bitkisinin Çoğaltılması:
* Gardenyanın çoğaltılması bitkinin köklerinden ayırma yöntemiyle olabilir.
*Bitkinin kökünden çıkarak üst kısımlara uzanan ince kısımlar bitkiye benzeyen yeni bitkiler oluşturur.
*Bu yeni bitkileri alıp başka saksılara dikerek yeni gardenyaları oluşturabiliriz.
*Bu yöntem hem kolay hem de zahmetsizdir.

BAMBU ÇİÇEĞİ
sans bambusu bakımı kolay ve dayanıklı bir bitkidir çubuk şeklinde kafasında burgulu olanları disi renkli bir Cam vazo da olmalıdır çünkü bambunun suyunu değiştirmemelisiniz hep üstüne ilave ederek bakımını yapınız suyun rengi biraz yesil olacaktır ama zaten bataklık bitkisidir onun bu ortam çok hoşuna gidecektir 15 günde bir suyunu tamamen boşaltıp tazeleye bilirisiniz.güneş veya soğuğa karşı dayanıklıdır kendini dış etkenlere karşı koruyabilen bir bitkidir.diğer piramit ve değişik dekordaki bambularida suyunu hep üstüne ilave ederek sulayinız disindaki süngerden suyunu çekecektir.Eğer cicekleriniz oasis adı verilen cicek süngerleri icinde geldiyse yeteri kadar su koymayi unutmayin. Oasis cicegin ömrünü uzatan bir maddedir. Ayrıca suyun içine ciceklerin ömrünü arttıran vitaminlerden koymak faydalı olacaktır.
.jpg)
KESME ÇİÇEKLER
Cicekleri keserken cicek kesme makası veya bıçağı kullanınız ve kesinlikle kumaş makası kullanmayinız Cicegin saplarını suyun icinde kesmeye özen gösterin ve kesilen suyun temiz olmasına dikkat edin.
Su sıcaklığının 20-25 C derecesinde olmasına dikkat ediniz böylelikle ciceginizin ömrünü uzatmış olacaksınız.
Kesme ciceklerde vazo değişimi yapılırken aktarma yapılacak vazo temiz su ile doldurulmalıdır.
Cicegin suya girecek kısımlarındaki yaprakları temizlemek gerekmektedir. Böylece oluşacak bakteriyel kokulardan kurtulmuş olacaksınız.
Eğer ciceklerinizin yaşam süresini uzatmak için ozel koruyucular kullanıyorsanız ve suda bakterilerin geliştiğini görüyorsanız ilk yapmanız gereken sey vazonuza yada kabinıza iki günde bir ihtiyacı kadar suyu koymak olacaktır. Eğer koruyucu kullanmıyorsanız suyu değiştirin, vazonuzun temiz olmasına dikkat edin ve ciceklerin saplarını günlük olarak kesin.
Düzenlenmiş ciceklerinizi serin yerde tutmanız (ozellikle geceleri) gerekmektedir. Isı veren kaynaklardan uzak tutmanız ciceginizin ömrünü uzatacaktır.
Lale fazla suda durmaması gereken bir cicektir. Vazodaki su miktarı sapın 5 cm kadarının suya değmesine izin verecek kadar olmalıdır.
Vazolardaki bakterilerin önlenmesi için ve ciceklerin daha rahat su çekmesi için 1 lt vazoya bir çay kaşığı çamaşır suyu ilave ederek ciceklerin rahat su almasını temin eebilirsiniz. (Metal ve gumus kablarda bu işlemi yapmayinız)
.jpg)
Eşinizin, çocuklarınız, arkadaşlarınızın hediye ettiği güllerin, papatyaların veya sümbüllerin solmadan daha uzun sürede canlı kalmasını ister misiniz?
İşte çiçeklerinizin uzun ömürlü olması için yapmanız gerekenler:
Aspirin: Bu hap, gülleri ve diğer dalından koparılmış çiçekleri daha uzun süre canlı tutmak için denenmiş ve doğru bir yoldur. Çiçeklerinize su vermeden önce suyun içine parçalanmış aspirin atın. Çiçeklerin ömrünü uzatmak için kullanabileceğiniz diğer ev ürünleri ise multivitamin, bir çay kaşığı şeker, bir parça tuz ve gazoz ile hatta bakır para. Ayrıca birkaç günde bir vazodaki suyu değiştirmeyi unutmayın.
Ağartıcı: Vazodaki suya litre başına çeyrek çay kaşığı ağartıcı eklerseniz, çiçekleriniz daha uzun süre canlı kalacaktır. Diğer popüler tarife göre ise 1 litre suyun 1 çay kaşığı şeker ile 3 damla ağartıcı kullanın. Bu karışım, çiçeklerin ölmemesini sağlayacak.
Saç spreyi: Saç spreyi de içeklerin taze kalmasına yardım edecek. Çiçek demetinin uzağında durun ve karşıdan saç spreyini karşıdan püskürtün.
Gazoz: İçtiğiniz gazozun son damlalarını dökmeyin. Bir vazo dolusu suyun içine çeyrek fincan gazoz dökün. Gazozdaki şeker çiçeklerin uzun süre solmadan kalmasını sağlar.
Şeker: Çiçeklerinizi uzun süre canlı tutmak için kendi koruyucunuzu yapın. 3 yemek kaşığı şekeri ve 2 yemek kaşığı beyaz sirkeyi bir litre suda çözün. Vazoyu doldurduğunuzda çiçeklerin saplarının en az 7-10 santimetresinin hazırladığınız suyun içinde olmasına dikkat edin. Şeker bitkileri beslerken, sirke de bakteri gelişimini engelliyor.
Sirke: Herkes çiçeklerinin uzun süre canlı kalmasını sever. Çiçekleri vazoya yerleştirmeden önce suya 2 yemek kaşığı elma sirkesini 2 yemek kaşığı şeker atın. Çiçeklerinizin ömrünü uzatmak için birkaç günde bir suyunu değiştirin.
Kauçuk Ağacı Bitkisi :
Evlerimizde, işyerlerimizde ve ofislerimizde büyütmesi basit olan süs bitkisidir. İri ve güzel yapraklı bitkinin yaprakları geniş ve alımlıdır. Belirli aralıklarla kendini yeniler. Basit büyümesi, hızlı gelişmesi ve her ortama uyum sağlamasından dolayı çok fazla tercih edilir. Neredeyse tüm toprak çeşitlerinde büyür. Aynı toprakla uzun süre kalabilen Kauçuk Ağacı bitkisi, yılda bir kez olmak üzere toprak ilavesi istemektedir. Kauçuk ağacınızın gösterişli halini koruması için belirli aralıklarla bitkinize vitamin ve mineral desteğini sağlamalısınız.
Kauçuk Ağacı bitkisinin yetiştirilmesi, bakımı ve sulanması:
*Yılın belirli gününde sararmış veya çürümüş yaprakları makas yardımıyla budanmalıdır.
*Kauçuk bitkisi rahat bir şekilde büyümek için güneş ışığına ihtiyaç duyar.
*Güneş ışığını aldığı bölgedeki yapraklar güneşe doğru bir eğilimde bulunur.
*Güneş ışığına yönelen bölgeyi belli aralıklarla bitkinin diğer güneş almayan kısımları ile yön değiştirilmelidir.
*Yaprakları bulunduğu ortamda herhangi bir cisme temasta bulunmamalıdır.
*Rüzgârdan ve hava akımlarından her bitki gibi Kauçuk ağacı da olumsuz yönde etkilenmektedir.
*Bu sebepten ötürü Kauçuk ağacı bitkisi rüzgârdan ve hava akımından korunmalıdır.
*Sulanırken önemli olan kuralların başında suyu bitkinin her bölgesine ulaşacak şekilde dökülmesi gerekiyor olduğudur.
*Bitkimizi sulamada kullandığımız kab her daim aynı ölçüde olmalı, sulama günlerimizde sabit ve aynı miktarda su kullanılmalıdır. Bitkide anormal bir gelişim görmediğimiz sürece sulama tekniğimizi değiştirmemeliyiz.
*Sulama çeşitleri yaz ve kış ayları olmak üzere iki türde yapılır.
*Yaz aylarında havanın sıcak ve nemli olmasından ötürü bitkinin toprağının kolay kuruyacağından Kauçuk ağacına haftada bulunduğu ortama göre 1 ya da 2 kez su verilmelidir.
*Kış aylarında havanın soğuk olması nedeniyle ilk dikkat edilmesi gereken konu çeşmeden alınan soğuk suyun direk olarak bitkiye verilmesi bitkinin üşümesine, zamanla yapraklarının sararması, dökülmesine ve bitkinin kökünde çürümeye sebep olacaktır.
*En çok dikkat edilmesi gereken husus kış aylarında bitkilerimiz bulunduğu ortamda hava sıcaklığının en az 12 °C olmalıdır. Bu derecenin altındaki hava şartlarında bitkimizin yapraklarında sararma, solma ve bozulmalar başlar.
*Özellikle kış aylarında bitkilerimizi sularken en çok dikkat edilmesi gereken konu bitkinin suyunu oda sıcaklığında vermemiz gerektiğidir.
Kauçuk Ağacı Bitkisinin Çoğaltılması:
*Kauçuk ağacında birkaç dal gövde var ise bunların bir tanesini gövdeye yakın bir yerden keserek belli bir süre suya koyarak köklenmesini sağlamalıyız.
*Bu işlemden sonra köklenmiş dalımızı yeni bir saksıya uygun toprak ve uygun saksıya dikerek yeni bir Kauçuk ağacı bitkisi elde edebiliriz.
*İşyerimizde, ofisimizde, evimizde çok büyümüş ve alt bölümünde yapraklarını dökmüş Kauçuk ağacı bitkinizin altındaki boşluğu, bitkinin toprağından çıkan gövdenin 35-40 cm üstünden keserek bitkimizi aynı köklendirme işlemine tabii tutarak 2. bir Kauçuk çiçeği elde etmiş oluruz.
*Kauçuk çiçeğinizin saksıda kalan kesilmiş bölümünü hava akımından korumak amacıyla bu bölümü dondurucu silikon veya mum gibi cisimlerle havayla olan ilişkisini kesmelisiniz.
*Zamanla toprakta kalan kısım yaprak vermeye başlayacaktır.
*1. ve 2. Kauçuk ağacı bitkinize de aynı sulama, yetiştirme ve bakım işlemlerini uy
gulamalısınız.
ÇİÇEK BAKIMINDAN ALINTIDIR
AÇELYA
Vatanı Çin, Formoza ve Japonya'dır. Kış aylarında açan güzel ve gösterişli çiçeklerinden dolayı salonları süsleyen değerli bir saksı çiçeğidir. Sıcak ülkelerde açıkta ağaççık şeklinde yetişir. Koyu yeşil renkte yaprakları, katmerli veya katmersiz parlak kırmızı, pembe, beyaz ve sarı renkli çiçekleri vardır. Çiçekler dalların uçlarında ikişer üçer guruplar halinde bulunur. Bütün sene yapraklarını dökmez. Çiçeklenme zamanı aralıktan mayısa kadar devam eder. Çiçekleri döküldükten sonra fidanlar yazın açıkta gölgeli bir yerde dinlendirilmelidir. Yağmur suyu veya az kireçli su verilmeli, yazın yapraklarına su püskürtülmelidir. Kışın evlerde çok sıcak yerlerde bulundurulmamalıdır. Sevdiği toprak, yaprak çürüntüsü karıştırılmış kestane ve funda toprağı harcıdır.
Açelyaların Yetiştirilmesi için Gerekli Şartlar: Toprak: Açelya bitkisi kireçsiz ve asit karakterli toprakları sever. Bu nitelikteki topraklara, yaprak çürüntüsü ile kaba dere kumu karıştırılması bitkiye yararlı olur. Su: Açelya suyu çok sever. Haftada bir kez yapraklarına su püskürtülmelidir. Ancak sulamada ve yaprak ıslatmada kulllanılacak suyun kireçsiz ve mümkünse yağmur suyu olması bitkiye yararlıdır. Işık: Bitki yarı gölge yerleri sever. Üzerine doğrudan gelen güneş ışığı karşısında bırakılmalıdır. Sıcaklık: Serin ortamları yeğleyen Açelyalardan en iyi sonuç 10-18 derece olan yerlerde alınır. Bu nedenle serin yerlerde tutulmalıdır. Gübre: Açelya bitkisi yetiştirilirken, ilkbahardan sonbahara kadar, bitkiye haftada
bir kez sıvı gübre verilir

Latin çiçeği yetiştirme şartları
Latin çiçeği nasıl yetiştirilir
Latin çiçeğinin yetiştirilmesi
Oldukça dayanıklı bir bitkidir.Yaz - sonbahar dönemlerinde genellikle kırmızı çiçekler açar.Yaprakları döken çok yıllık otsu bir bitkidir.Sarmaşığın uzun saplı, kırmızı boru şeklinde çiçekleri oldukça güzeldir.
Üretimi, yetiştirilmesi ve bakımı oldukça kolay olan latinçiçekleri, unutkan ve ihmalci bahçe severlerin bitkisidir. Her tipte ve özellikle zayıf nitelikle toprakta çok iyi gelişir. Serin ortamları sever. Az su ve pek az gübre ister. Gübresi ve sulanması artırılırsa, bitki çiçek açmayı unutur, yaprak vermeye koyulup yaprak güzeli olur. Latinçiçeği tohumları ilkbaharda ısınmış toprağa ekilir ve kısa sürede çimlenir. Tohumlan ekilmeden bir gece önce suya yatırılırsa çimlenmeleri daha da hızlanır.
Botanik Bilgi : Latinçiçeğigiller familyasının örnek bitkisidir. Boyları 40 cmden başlayıp kimi tırmanıcı türlerinde metrelerce uzayabilir. Türüne göre latinçiçekleri bir ya da çokyıllık otsu bitkidir. Gök yeşili yaprakları vardır.. Hoş kokulu parlak çiçekleri, kızıl, turuncu, sarı, maun ve krem renginde renklerindedir. Bitkinin tohumları fasulye iriliğinde olup bitki, tohumuyla çoğalır.
Yetiştirildiği Yerler : Anayurdu Latin Amerikadaki serin And Dağları bölgesidir. Gösterişli çiçekleri ve yaprakları nedeniyle dünyaya yayılan latinçiçeği, ülkemizde de bazı yerlerde süs bitkisi olarak yetiştirilmektedir.
![[IMG]](http://img261.imageshack.us/img261/8867/cicek24062009093826.jpg)
forumdaştan alıntıdır
tırnak çiçeği
Parpar Çiçeği Genel Özellikleri
60 a yakın türü olan bu çiçeğimizin.Yaprakları almaşıklı dizilmiş gibidir. Çiçekler daha çok uçta yer alır. Haziran ortasından eylül sonuna kadar çiçeklerini dökmez.Bu cinsin semizotu diye bilinen (parpar)ve sebze olarak yetiştirilen bir türü de vardır.
Üretimi :Tohumlar şubat sonu veya mart başında seyrek olarak ekilir. Çimlenmeden sonra fidelerin ilk gelişme devresinde, toprağın fazla nemli tutulmaması gerekir.
Önemli Türleri
Çiçeği kırmızı, pembe, sarı ve beyazdır. 10 – 16 cm boylanır. Saksıya yayılır. Yaprak, yuvarlak ve etlidir. Tohum ekiminden çiçeklenmeye kadar 2-3 ay geçmektedir.
NOT: nemi çok fazla sevmez.yer seçme özelliği yoktur kolay yetişir.

Yelken Çiçeği:
Çiçeklerimizin saksı değişimini bahar aylarında yapmalıyız. Bitki kökleri saksıdan dışarıya çıkmış ise saksı değişimi yapılmalıdır.Saksıya çiçeği iyice yerleştirdikten sonra hemen sulama yapınız.
Işık : bitki direkt güneş ışığına maruz kalmaktan hoşlanmaz.Yarı aydınlık yere koyunuz Nem : İnce yapraklı bitkiler,neme ihtiyaç duyar ve yıkanmaktan hoşlanırlar. Kalın ve dolgun yapraklılar ise daha kuru mekanları tercih ederler. Isı : Bitki sabit ısı ister. Soğuk kış aylarında soğuktan etkilenen yere bırakmamak gerekir.

Kalandiva Çiçeği: Top şeklinde çiçekleri ve farklı renklerde açan çiçekli bir bitki çeşididir
Kalandiva bitkisinin yetiştirilmesi, bakımı ve sulama:
Çok fazla güneş ışığı istemeyen ve dolaylı ışık kaynaklarından da faydalana bilen bir bitki çeşididir.Aşırı soğuk ve sıcak havadan olumsuz etkilenebilir aşırı soğuk ve sıcak hava bitkinini yapraklarında ve açan çiçeklerinde sararma ve çürümelere neden olur.Hava akımından ve cereyandan olumsuz etkilenebilir.Tüm çiçekler gibi kalandiva bitkisinini de belirli zaman aralıklarında toprağının değiştirilmesi gerekir Toprak değişimi genellikle bahar aylarının ilk günlerinde yapılmalıdır.Bitkimizin sulanmasında en önemli unsurlardan biri de kış ve yaz aylarında su miktarlarını iyi dengelememiz gerekmektedir.Yaz aylarında kışa oranla daha fazla su verilmelidir verilen su toprağın bütün noktalarına eşit miktarlarad ulaşmalıdır. Kalandiva bitkisi kökten ayırma yöntemi ile çoğaltılmalıdır kökten ayrılan ikinci çiçeğimiz zaman kaybetneden farklı bir saksıya dikilmelidir bu çoğaltma yöntemine kökten ayırma yöntemide diye biliriz.

alıntıdır
Kalanşo Çiçeği
Kalanşo çiçeği küçük narin ve güzel görünüşlü değişik renklerde çiçekleri olan bir bitki türüdür.
Kalanşo, (Kalanchoe) bitkisinin yetiştirilmesiı:
Çok fazla güneş ışığını sevmeyen çiçeğimiz farklı ışık kaynaklarından da faydalanabilir Aşırı sıcak hava ve soğuk hava çiçeğimizi olumsuz yönde etkileyerek yapraklarında kötü hastalıklara ve zararlanmalara yol açar.Aşırı hava akımlarından cereyanlardan olumsuz yönde etkilenerek köklenmelerine zarar verir Saksı değişimi iki veya bir yılda bir yapılmalıdır saksıyı bahar aylarında yada su-ıcak aylarda yapmak daha uygun olur.Çiçeğimiz kış aylarunda aşırı bir su istememektedir fakat kaloriferli evlerde kış aylarında da sıksık sulanmalıdır.Yaz aylarında çiçeğin su ihtiyacı artar bu nedenle çiçeğimize vereceğimiz su miltarıda artırılmalıdır. Su veririken dikkat etmemiz gerekn en önemli husus verilen suyun çiçeğimizin tüm köklerine ulaşmasıdır
Kalanşo Çiçeği yaz aylarında çiçek açar ve son bahar aylarında çiçeğini savurur.
Kalanşo Çiçeğinin Çoğaltılması:
Bu çiçeğimizin gelişimi ve büyümesi yavaştır Çok fazla büyümez çoğaltılması kökten ayırma yöntemi ile yapılmaktadır ayırdığımız kökü hemen farklı bir saksıya ekmeliyiz.Yine çiçeğimizin çoğaltılması gereken en uygun mevsim bahar aylarıdır.

alıntıdır
BEYAZ ZAMBAK (ya da AKZAMBAK)
Zambakgiller familyasındandır. Anayurdu kesin olarak bilinmeyen beyaz zambak, Kuzey Yarıküre'nin ılıman bölgeleri ve Türkiye'de sıkça yetiştirilmektedir. 11,5 m. kadar boylanabilen çok yıllık dayanıklı soğanlı otsu bitkilerdir. Dikine uzayan sürgünleri, bitkinin dibinden çıkıp bir rozet oluşturarak gelişen şeridimsi biçimli uzun gösterişli yeşil yaprakları vardır. Ayrıca sürgünlerinin üzerinde karşılıklı dizili çok sayı yaprağı olup bunlar rozeti oluşturanlardan daha kısadır. Yaz başlarından temmuz ana kadar sürgünlerinin tepesine yakın simlerinde 10 cm. kadar genişlikte açan saf beyaz renkli çiçekleri, keskin ama güre! kokuludur. Bu çiçeklerde erkek organlar da beyazdır ama çiçektozları çok belirgin şekilde sarı turuncu renkli olurlar. Beyaz zambaklar, çiçek bahçelerindeki tarhlarda ve bordürlerde, duvar ve ağaç önlerinde gruplar halinde yetiştirildiğinde çok hoş dururlar .Ayrıca kesme çiçek olarak da pek makbul sayılırlar.
Beyaz zambaklar güneşli ve özellikle yarıgölge ortamları; organik madde yönünden zengin bitek ve süzek (suyu iyi akıntılı) bahçe ağını sever. Ama, ağır karakterli topraklardan hiç hoşlanmazlar. Beyaz zambak bitişinin üretimi, soğanlarıyla ya da yan sürgünlerinin daldırılmasıyla yapılır. Bitkinin soğanları, ilkbaharda bahçelerde 2025'er aralıkla fazla derin kazılmayan ocaklara çukurlara) 510 cm. derinliğe ekilir ve çevresine dere kumu konulur. Bu soğanlardan gelişen fidelere şerbet verilirse bitkinin gelişmesi ve çiçek açması hızlandırılır. Çiçek açması biten ve kesilen bitkilerin yerleri sonbaharda kazılarak soğanları çıkarılır, temizlenen soğanlar kuru ve serin bir ortamda ertesi yılın üretim zamanına kadar saklanır. Ancak soğanlar sökülmeyip toprakta bırakılırsa bir sonraki yılda aynı yerde gene beyaz zambak bitkileri gelişir. Bitkinin yan sürgünlerinin daldırılmasıyla yapılan üretim de ilkbahar sonlarında gerçekleştirilir
.
çiçek netten alıntıdır
Canna indica
KANA ÇİÇEGİ (ya da KANNA) (Diğer adı: Tespih çiçeği)
Kanagiller familyasının örnek bitkileridir. Anayurdu Tropikal Amerika olan ve 50 kadar türü bulunan bu yarı dayanıklı, yumrulu otsu bitkinin bilimsel adındaki Canna sözcüğü, Eski Yunanca'da kamış anlamına gelir. Kara renkli sert tohumları tespih tanelerine benzediğinden dilimizde Tespih çiçeği adı da verilen bitkinin kamışı andıran kalın ve güçlü sürgünleri 1,5 - 2 m'ye kadar boylanabilir. Koyu yeşil renkli, şeridimsi biçimli yaprakları iri ve geniş olur. Yaprakları erguvani kırmızı renkte ya da alacalı olan kana çiçeği bitkilerine de rastlanır. Yazın açmaya başlayan ve havaların iyi gittiği yıllarda çiçek açışını kasım ayına kadar sürdüren bitkinin iri ve gösterişli çiçekleri
kırmızı, pembe, sarı ya da portakal rengidir. Bazen noktacıklar halinde renkli olan çiçekleri, sürgünlerin tepesinde tek tek ya da ikili olarak dizilir. Kana çiçeği bitkisi bahçelerdeki tarhlarda grup halinde veya bordürlerde diğer çiçeklerle karışık olarak yetiştirildiğinde çok güzel görünür.
İstekleri ve Üretimi
Kana çiçeği bitkisi bol güneşli ya da yarıgölge ortamları; organik madde yönünden zengin bitek bahçe toprağını sever. Sık gübrelenmeyi, özellikle çiçekliyken sıcak ve kurak havalarda bol bol sulanmayı ister. Soğuk havalara karşı pek duyarlıdır, ilk don olayıyla birlikte bitkinin tüm sürgün ve yaprakları donar. Kana çiçeği bitkisi tohumlarıyla ya da kök yumrularıyla üretilir. Bitkinin tohumuyla üretimi ayrıntılı çabalar gerektiren bir iş olduğu için onu profesyonellere bırakmak doğru olur. Kök yumrularıyla üretiminde, önce bu yumrular parçalanıp temizlenir. Mart ayında kök yumruları bahçede bitek toprakta hazırlanmış yerlerine 60'ar cm. aralıklarla ekilip bolca sulanır. Son olarak şunu da eklememiz gerekir: Kışı ılık geçiren yörelerde kök yumruları toprakta bırakılabilir. Ertesi yıl bu yumrulardan süren bitkiler daha da güçlü olur ve daha dabol çiçek açar

çiçek netten alıntıdır
ÇİĞDEM'LER
Ülkemizde Çiğdem adıyla iyi tanınan iki bitki cinsi vardır. Bunlardan birincisi olan Süsengiller familyasından olan Crocus cinsi çiğdemlerin anayurdu Avrupa, Akdeniz Havzası ile Anadolu'dur. Türkiye'de bu çiğdemlerin 40 dolayında türü yetişmektedir. Bunlar, kökten sürme yeşil şeridimsi ince yapraklı, dayanıklı, soğanlı otsu bitkilerdir. ilkbahar mevsiminde beyaz ile sarının çeşitli tonlarında ya da mavimsi leylak rengi borumsu biçimli çiçekler açar. En önemli türü, Safran adıyla bilinen C.sativus'tur. İkinci cins ise, Zambakgiller familyasından, anayurdu Asya, Avrupa ve Kuzey Afrika olan ve ülkemizde 25 dolayında türü yetişen Colchium cinsi çiğdemlerdir. Bunlar sonbahar mevsiminde çiçek açtıkları için Güzçiğdemi, zehirli oldukları için Acı çiğdem diye adlandırılır. Bitki yapısı olarak birinci cinse benzeyen bu çiğdemler pembe veya ender olarak beyaz renkte çiçek açarlar. Genelde 520 cm. kadar boylanabilen çiğdemler, kayalık bahçelerde, çimin içinde kendilerine ayrılan özel yerlerde; ayrıca veranda, balkon ve pencere önlerine konulan saksılarda yetiştirilir ve buralarda pek hoş dururlar. Özellikle ilkbaharda yetişen çiğdemler, makbul kesme çiçeklerden sayılır.
Çiğdemler genel olarak güneşli ya da yarıgölge ve serin ortamları; süzek (suyu iyi akıntılı) ve kumlu toprakları yeğler. Suyu da pek seven çiğdemlerin çok sayıda çiçek açması için bol bol sulanması gerekir. Soğanlarıyla üretilen çiğdemlerin ilkbahar mevsiminde çiçek açan cinsi bir önceki sonbaharda; sonbaharda çiçek açan cinsi o yılın ilkbahar mevsiminde, toprakta yaklaşık 78 cm. derinliğe ve 78'er cm. aralıklarla; soğanın tepesi toprağın yüzüne bakacak şekilde daldırılarak ekilir. Çiğdemler, üretimi kolay ve bakımı pek zahmetsiz olan süs bitkilerindendir.

çiçek netten alıntıdır
Begonya nasıl bakılır
Çiçek açan begonyalar, yazın çiçek açanlar 5-9 aylar arası haftada bir kez 2-3 gr karışık gübre 1 lt suda eritilerek gübrelenir Kışın çiçek açanlar 5 ve 8 aylarda haftada birkez 3-4 gr karışık gübre 1 lt suda eritilerek verilir
Yaprak begonyalar, 5 ve 8 aylarda birkez 2 gr Azotça fakir gübre ile gübrelenir Begonya türlerinin hemen hepsi genellikle "mavi küf" hastalığına karşı dayanıksızdır
Enfekte olmuş bitkiler diplerinden ayrılmalı ve gerekli kimyasal mücadele fungisitlerle %01 nisbetinde suda eritilerek 24 saat ara ile uygulanmalıdır
Bitkilerde fazla yaprak dökülmesi görüldüğünde nisbeten daha aydınlık bir yere aktarılmalı, ancak direk güneşe karşı bırakılmamalıdır Fazla sıçak ve kurak havalarda yapraklara su püskürtülmemelidir.

Benjamin Bitkisinin bakımı
Toprak: Bahçe toprağına bir miktar yanmış çiftlik gübresi, bir miktar yaprak çürüntüsü, kil ve kaba dere kumu eklenerek, bitki için gereken toprak hazırlanmış olur.
Su: Bu bitki suyu çok sever. Yazın bol bol sulanmalı, yapraklarına ara ara su püskürtülmelidir. Kışın bitkiye verilen su azaltılır. Ancak bulunduğu yer aşırı ısıtılıyorsa, bitkinin su isteği artar.
Işık: Benjamin yarı gölge ve aydınlık olan yerleri sever. Üzerine doğrudan gelen güneş ışığı karşısında bırakılmamalıdır.
Sıcaklık: Kışın en düşük 7 derece sıcaklığa kadar dayanabilen bitki, aslında ılık ve sıcak ortamları sever.
Gübre: İlkbahar ve yaz mevsimlerinde ayda iki kez standart sıvı gübre verilir.
Saksı Değiştirme: Bitkinin kökleri saksısını tümüyle doldurmuşsa, ilkbaharda uygun toprak ilave edilerek saksısı bir numara büyüğü ile değiştirilir. Yaşlanan bitkinin saksısı artık değiştirilmek istenmiyorsa, ilkbaharda özenle yerinden sökülüp, kökleri kırpılır ve uygun toprak eklenerek aynı saksıya geri dikilir.

yaşam bu com dan alıntıdır
Kardelen Bitkisi
KARDELEN BAKIMI (alıntı)
Beyaz bir gelinlik giymiş bir çiçeğe benzeyen kardelen bahçelerimizi çok güzel süsler.
Kardelen Bitkisi Nasıl Yetiştirilir?
*Doğrudan güneş ışığı istemeyen bu bitki dolaylı ışıklardan da yararlanabilir.
*Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma çiçeğin yapraklarına, çiçeklerine ve köklerine zararlıdır.
*Saksı değişimi iki yılda bir olmak üzere sıcak ayların başladığı zamanlarda yapılmalıdır.
Kardelen Bitkisi Nasıl Sulanmalıdır?
-Yaz aylarında ise bitkinin suya olan ihtiyacı artacağından bitkiye verilen suyun arttırılması gerekmektedir.
-Su toprağın her tarafına ulaştırılmalıdır.
-Bitkiyi sularken kullanılan kap her sulamada aynı ölçüde, sulamalar aynı günde ve aynı miktarlarda su dökülmelidir.
- Kardelende çok büyük bir değişiklik görülmediği sürece sulanmada kullanılan kap, ölçü ve su miktarı değiştirilmemelidir.
*Kardelen bitkisini yetiştirmede en önemli kural kış aylarında oda sıcaklığının 12 °C nin altında olmaması gerektiğidir.
*Kardelen bitkisi genellikle yaz aylarında çiçek açar ve çiçeklerini kış aylarına doğru dökerek bir dinlenme sürecine girer.
*Bitkiye kış aylarında musluktan aldığımız soğuk çeşme suyunu vermemeliyiz. Verdiğimiz su oda sıcaklığında olmalıdır.
Kardelen Bitkisi Nasıl Bakılır?
*Hava akımlarından kolay etkilenen kardelen bitkisi bu etkiden korunmalıdır.
*Kış aylarında bitki aşırı soğuktan korunmalıdır.
*Kardelen bulunduğu yerde başka cisimlerle temasta bulunmalıdır.
Kardelen Bitkisi Nasıl Beslenir?
*Kardelen Bitkisi her çiçekçiden ve seradan alınabilecek vitamin ve mineraller ile yılda en az bir kere topraktan verilmek üzere beslenmelidir.
*Bu beslenme bitkinin ömrünü uzatacağı gibi çiçeğinin daha güzel görünmesini ve daha çabuk büyümesini sağlayacaktır.
Kardelen Bitkisi Nasıl Çoğaltılır?
*Kardelen bitkisinin çoğaltılması için en uygun zaman nisan ayıdır.
* Kardelen bitkisinin çoğaltılması kökten ayırma yöntemi ile yapılmaktadır. Bu yöntem hem zahmetsiz hem de her ortamda yapılabilecek bitki çoğaltma yöntemidir.
*Çoğaltılması sırasında köklerinden ayrılan kardelen en kısa sürede ayrılan köklerinden başka bir saksının içine dikilerek çoğaltılır.
*Kökten ayrılan 2.bitkimiz en kısa zamanda büyüyerek çiçek verir.
*1. ve 2. kardelen bitkimizde de aynı sulama, yetiştirme ve bakım işlemlerini uygulamalıyız.

MİNYATÜR GÜL BAKIMI (Alıntı)
Tohum veya yetiştirilen gül satın almadan önce, ilk bahçesinde kendileri için mükemmel bir yer bulmak gerekir.
Minyatür gül güneş bir çok ihtiyacımız var. Onlar mümkün olduğunca az gölge, güneşli bir yerde ekilen gerekir. Sonra toprak verimli olduğundan emin olmak gerekir. Dengeli nem, besin açısından zengin tınlı olması gerekir. Bu hızlı bir drenaj sağlayacak. Turba yosun gül sağlıklı, gübre, yaprak küf ve mantar büyümek için kompost kullanabilirsiniz.
Sadece Bahçenizde kontrol ettikten sonra ekim başlayabilirsiniz. Her şeyden önce, derin bir delik kazmak ve süper fosfat veya kemik unu bir kat yerleştirin. Şimdi, mevcut kök sistemi üstünde bir inç delik gül yerleştirin. Bahçe ve su ulaşana kadar bazı gazlı ve gevşek toprak ekleyin.
İsterseniz, konteyner minyatür gül bitki. Bunu yapmak istiyorsanız, suyun etkili bir şekilde dışarı sızmasına izin verir bazı kolay ufalanmış toprak kullandığınızdan emin olun. Ayrıca kapta gül kompost kullanın.
Toprak Gübreleme
Gül sağlıklı tutmak için zaman zaman bitkilerin temel besin eklemek gerekecektir. Son zamanlarda taşındı ettiyseniz minyatür bir bahçede gül veya yeni bir konteyner, daha sonra iki hafta bekleyin ve daha sonra bazı gübre eklemek gerekir. Balık emülsiyon veya çözünebilir gül gübre ekleyebilirsiniz. Daha fazla bilgi için, yerel bahçıvan sorabilirsiniz.
Minyatür gül bakımı
Başka bir gül gibi, minyatür de budama ve kırpma gerekir. Tüm ölü sahası, ince dallar ve aşırı yaprakları çıkarın. Çiçek hasarı en aza indirmek için sadece keskin bir makas kullanın. Ekim
sonrasında bir yıl sonra yükseldi Tansiyometreler.

BEGONVİL ÇİÇEĞİ
Işık: Güneşli aydınlık fakat rüzgardan korunaklı yerlere dikilmeli, kurak yerlerde ise yarı gölge yerler tercih edilmelidir. Gerektiğinde dallar bağlanarak ağacın gelişimi kontrol altında tutulmalıdır.
Su: Dona ve kuraklığa karşı çok hassas olan begonviller, yaz aylarında özellikle çok daha fazla su istemelerine rağmen çiçeklenme zamanında az su verilmesi uygun olur. Büyümelerini tamamladıktan sonra su istekleri minimumdur. Kış aylarında derinden budanırlarsa muhtemel don tehlikesine karşı önlem alınmış olabilir.
Toprak: Çok fazla toprak seçiciliği olmamakla birlikte iyi drenajlı bahçe topraklarında iyi gelişir.
Üretim: Anaç bitkilerden alınan çeliklerin köklendirilmesi ile çoğaltılmaktadır. Özellikle yan sürgünlerden alınan ve ökçeli tipte hazırlanan çelikler daha iyi köklenmektedirler.

ORTANCA ÇİÇEĞİ
Doğrudan güneş ışığı istemeyen bu bitki dolaylı ışıklardan da yararlanabilir. Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma çiçeğin yapraklarına ve çiçeklerine fayda sağlamaz. Hava akımlarından kolay etkilenen ortanca bitkisi bu etkiden korunmalıdır. Kış aylarında ortancanın bulunduğu ortam 14-15 derecenin altına düşmemelidir.
Sulamada en önemli unsurlar
Kış aylarında bitki aşırı soğuktan korunarak susuz bırakılmamasına dikkat edilmelidir. Yaz aylarında ise bitkinin suya olan ihtiyacını tamamen gidermek için haftada en az iki kere sulanmalıdır. Su, bitkinin her bölümüne ulaştırılmalıdır. Sulanmadan sonra bitkinin tabağında su kalmamasına çok dikkat edilmelidir.
Bitkiyi sularken kullanılan kap her sulamada aynı ölçüde olmalıdır. Sulamalar aynı günde ve aynı miktarlarda su ile yapılmalıdır. Ortancada çok büyük bir değişiklik görülmediği sürece sulanmada kullanılan kap, ölçü ve su miktarı değiştirilmemelidir.
Bitkiye kış aylarında musluktan aldığımız soğuk çeşme suyunu vermemeliyiz. Verdiğimiz su oda sıcaklığında olmalıdır. Sık sık saksı değiştirmemelidir. Büyük olan saksılar ortancanın gelişmesine çok büyük engeldirler.

YASEMİN ÇİÇEĞİ BAKIMI
Su: Yasemin çiçeği suyu seven bir bitkidir. Özellikle yaz aylarında sık sık sulanması gerekir. Sık sulandığı dönemlerde iki haftada bir suyuma suyuna besin karıştırılabilir. Kışın sık sulanmasına gerek yoktur. Toprağının nemli olması yeterlidir.
Toprak: Toprağının nemli olması gerekir. Kışın toprağın nem oranı biraz daha azaltılmadır. Yasemin çiçeğini saksıda yetiştiriyorsanız gerek görüldüğü takdir de ilkbahar aylarında saksısını değiştirebilirsiniz.
Işık: Yasemin çiçeği aydınlık ve havadar mekanları sever.
Isı: Bu bitkiler serin yerleri sever. Kış aylarında bulundukları yerin sıcaklığı 10 derecenin üstünde olmamalıdır. Kışı sıcak ortamlarda geçirmeleri yapraklarının bitlenmesine neden olabilir. Kışı sıcak ortamlarda geçiren yasemin çiçeği çiçeklenmez.

ÇİÇEK BAKIMINDAN ALINTIDIR
Aglaonema bitkisi
Yeşil ve uzun yaprakları ile sevdiklerimize hediye edebileceğimiz klasik ama güzel çiçektir.
Aglaonema Bakımı (Aglonema Bakımı): bitkisinin yetiştirilmesi, bakımı ve sulanması:
*Doğrudan güneş ışığı isteyen bu bitkiyi güneş ışığına maruz bırakmak yaprakları için çok yararlıdır.
*Güneş ışığını gören kısımlar ışığa doğru bir eğilimde bulunur. Bu eğilmeleri engellemek için çiçeğin gölgede kalan kısımlarını belirli aralıklarla değiştirmeliyiz.
*Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma çiçeğin yapraklarına ve köklerine zararlıdır.
*Hava akımlarından kolay etkilenen aglaonema bitkisini bu etkiden korunmalıdır.
*Her bitki gibi zamanla toraktaki vitamin ve mineralleri tüketen bitkiye yılda en az bir kere vitamin ve mineral desteği sağlanmalıdır.
*Saksı değişimi genellikle sıcak ayların başlangıcı olan nisanda yapılmalıdır.
*Aglaonema bulunduğu yerde başka cisimlerle temasta bulunmalıdır.
Sulamada en önemli unsurlar;
-Kış aylarında bitki aşırı soğuktan korunarak çok az sulanmalıdır.
-Yaz aylarında ise bitkinin suya olan ihtiyacı artacağından bitkiye verilen suyun arttırılması gerekmektedir.
-Su toprağın her tarafına ulaştırılmalıdır.
-Bitkiyi sularken kullanılan kap her sulamada aynı ölçüde, sulamalar aynı günde ve aynı miktarlarda su dökülmelidir.
- Aglaonemada çok büyük bir değişiklik görülmediği sürece sulanmada kullanılan kap, ölçü ve su miktarı değiştirilmemelidir.
* Aglaonema bitkisini yetiştirmede en önemli kural kış aylarında oda sıcaklığının 16 °C nin altında olmaması gerektiğidir.
*Bitkiye kış aylarında musluktan aldığımız soğuk çeşme suyunu vermemeliyiz. Verdiğimiz su oda sıcaklığında olmalıdır.
Aglaonema (Aglonema) Bitkisinin Çoğaltılması:
* Aglaonema bitkisinin gelişimi pek hızlı olmaz. Boyu çok fazla uzamaz.
*Çoğaltılması sırasında köklerinden ayrılan aglaonema derhal ayrılan köklerinden başka bir saksının içine dikilerek çoğaltılır.
*Bu yönteme kökten ayırma yöntemi denilmektedir. Kökten ayrılan 2.bitkimiz en kısa zamanda büyüyerek çiçek açar ve diğer bitkide tekrar kök vermeye başlar.
* Aglaonemanın çoğaltılması en uygun zaman mayıs ayıdır.
* 1. ve 2. agleneomamıza da aynı sulama, yetiştirme ve bakım işlemlerini uygulamalıyız.

Bitki bakımından alıntıdır
Aloe:
Testereyi bize hatırlatan bu bitki tıbbın birçok alanında yararlanır ve uzun yıllar boyunca kalır.
Aloe bitkisinin yetiştirilmesi, bakımı ve sulanması:
*Aloe rahat bir şekilde büyümek için güneş ışığına ihtiyaç duyar.
*Yaprakları bulunduğu ortamda herhangi bir cisme temasta bulunmamalıdır.
*Rüzgârdan ve hava akımlarından her bitki gibi aloe de olumsuz yönde etkilenmektedir.
*Bu sebepten ötürü aloe rüzgârdan ve hava akımından korunmalıdır.
*Sulanırken önemli olan kuralların başında suyu bitkinin her bölgesine ulaşacak şekilde dökülmesi gerekiyor olduğudur.
*Bitkimizi suladığımız kabımız her daim aynı ölçüde olmalı, sulama günlerimizde sabit ve aynı miktarda su kullanılmalıdır. Bitkide anormal bir gelişim görmediğimiz sürece sulama tekniğimizi değiştirmemeliyiz.
*Aloe sıcak havalara dayanıklı bir bitki olup yüksek sıcaklıklardan pek etkilenmez
Aloe Bitkisinin Çoğaltılması:
*Aloe bitkisinin gelişimi pek hızlı olmaz. Boyu çok fazla uzamaz.
*Aloede birkaç dal var ise bunların bir tanesini gövdeye yakın bir yerden keserek belli bir süre suya koyarak köklenmesini sağlamalıyız.
*Bu işlemden sonra köklenmiş dalımızı yeni bir saksıya uygun toprak ve uygun saksıya dikerek yeni bir aloe bitkisi elde edebiliriz.
*Zamanla toprakta kalan kısım yaprak vermeye başlayacaktır.
*1. ve 2. aloe da aynı sulama, yetiştirme ve bakım işlemlerini uygulamalıyız.

Zambak Bitkisi
Doğanın her rengini bahçesine taşımak isteyen herkesin alabileceği bir bitkidir.
Zambak Bitkisi Nasıl Yetiştirilir?
*Doğrudan güneş ışığı istemeyen bu bitki dolaylı ışıklardan da yararlanabilir.
*Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma çiçeğin yapraklarına, çiçeklerine ve köklerine zararlıdır.
*Saksı değişimi iki yılda bir olmak üzere sıcak ayların başladığı zamanlarda yapılmalıdır.
Zambak Bitkisi Nasıl Sulanmalıdır?
-Yaz aylarında ise bitkinin suya olan ihtiyacı artacağından bitkiye verilen suyun arttırılması gerekmektedir.
-Su toprağın her tarafına ulaştırılmalıdır.
-Bitkiyi sularken kullanılan kap her sulamada aynı ölçüde, sulamalar aynı günde ve aynı miktarlarda su dökülmelidir.
-Zambakta çok büyük bir değişiklik görülmediği sürece sulanmada kullanılan kap, ölçü ve su miktarı değiştirilmemelidir.
*Zambak bitkisini yetiştirmede en önemli kural kış aylarında oda sıcaklığının 12 °C nin altında olmaması gerektiğidir.
*Zambak bitkisi genellikle yaz aylarında çiçek açar ve çiçeklerini kış aylarına doğru dökerek bir dinlenme sürecine girer.
*Bitkiye kış aylarında musluktan aldığımız soğuk çeşme suyunu vermemeliyiz. Verdiğimiz su oda sıcaklığında olmalıdır.
Zambak Bitkisi Nasıl Bakılır?
*Hava akımlarından kolay etkilenen zambak bitkisi bu etkiden korunmalıdır.
*Kış aylarında bitki aşırı soğuktan korunmalıdır.
*Zambak bulunduğu yerde başka cisimlerle temasta bulunmalıdır.
Zambak Bitkisi Nasıl Beslenir?
*Zambak Bitkisi her çiçekçiden ve seradan alınabilecek vitamin ve mineraller ile yılda en az bir kere topraktan verilmek üzere beslenmelidir.
*Bu beslenme bitkinin ömrünü uzatacağı gibi çiçeğinin daha güzel görünmesini ve daha çabuk büyümesini sağlayacaktır.
Zambak Bitkisi Nasıl Çoğaltılır?
*Zambak bitkisinin çoğaltılması için en uygun zaman nisan ayıdır.
*Zambak bitkisinin çoğaltılması kökten ayırma yöntemi ile yapılmaktadır. Bu yöntem hem zahmetsiz hem de her ortamda yapılabilecek bitki çoğaltma yöntemidir.
*Çoğaltılması sırasında köklerinden ayrılan zambak en kısa sürede ayrılan köklerinden başka bir saksının içine dikilerek çoğaltılır.
*Kökten ayrılan 2.bitkimiz en kısa zamanda büyüyerek çiçek verir.
*1. ve 2. zambak bitkimizde de aynı sulama, yetiştirme ve bakım işlemlerini uygulamalıyız.

Bitki bakımı com dan alıntıdır
DUA ÇİÇEĞİ (Maranta sp.)
Dua çiçeği evlerimizde ve salonlarımızda sıkça yetiştirdiğimiz hoş bir iç mekan süs bitkisidir. Adını çok ilginç bir özelliğinden dolayı almıştır. Güneş battıktan sonra dua çiçeğinin yaprakları dua eden insan eli gibi görünüm kazanır. Bundan dolayı da ismi Dua Çiçeği olmuştur. Dekoratif yaprakları için yetiştirilir. Yaprakları desenli ve oldukça hoş görünümlüdür. Yetiştirilmesi ve bakımı kolay bitkilerdendir.
Dua çiçeği bakımı
Marantaceae familyasındandır. Tropik Amerika’da doğal olarak yetişen 30 kadar türü vardır. Üzerleri desenli ve renkli çok dekoratif yapraklara sahiptirler. Saksı çiçekçiliği yetiştiriciliğinde önemli türü Marantha leuconeura kerchoveana, yaprakları elips şeklinde, damarın her 2 tarafında koyu yeşil-kahverengi lekeli. Marantha leuconeura massangeana ise, yapraklan diğerinden biraz küçük, damarın her iki yanı koyu yeşil lekeli, damar ve damardan yaprak uçlarına doğru kırmızı çizgilidir. Yaprağın alt yüzü de kırmızı-yeşil renklidir.
Dua çiçeği (Maranta leuconeura)
Genel Özellikleri
Yaprakları elips biçiminde, zümrüt yeşili, orta damarların her iki yanında koyu yeşil veya yeşil-kahverengi lekelidir. Tabiatta 22 türü bulunan Maranta cinsinin süs bitkisi olarak kültüre alınan tek türü M.leuconeura’dır. Anavatanı Brezilya’dır.
İklim İstekleri
Dua Çiçeği gelişme döneminde ortalama 20-23 C sıcaklığa gereksinim duyar. Kışın 16-18C’ye gereksinim gösterir. Ancak sıcaklık 10 C’nin altına düşmemelidir. Yüksek orantılı nem ister.
Toprak İsteği
John Innes saksı kompostu No.2’de iyi gelişir. Yani daha yüksek düzeyde besin maddesi istendiğinde boynuz ve tırnak unu ile kalsiyum fosfat ve potasyum sülfat oranları 2 kat artırılır. Ayrıca hacim olarak 2 kısım turba, 1 kısım tınlı toprak ve 1 kısım kumun karışımıyla elde edilen harç da kullanılabilir. Bir başka harç ise, yine hacim olarak 2 kısım turba, 2 kısım yaprak çürüntüsü, 1 kısım perlit ve ½ kısım yanmış ahır gübresinin karışımından oluşur.
Üretim Tekniği
Üretimi çelik ve ayırma ile yapılır. Çelikler genç dip sürgünlerinden Mayıs-Ağustos ayları arasında alınır. Hacim olarak eşit miktarlarda turba ve kum karışımına dikilerek 21 C sıcaklıkta köklendirilir. Yüksek orantılı nem ve gölgeleme zorunludur. Rizomlu olan bu bitki Nisan ayı içerisinde bölme suretiyle de üretilebilir.
Gübreleme
Her yıl Mart-Nisan ayları arası saksı değiştirme yapılır.
Sulama
Bitki ılık kireçsiz su ile bolca Mayıs-Eylül’e kadar sulanmalı, yapraklara yağmur suyu püskürtülmelidir. Kışın ise orta derecede sulanmalı, saksı toprağı hiçbir zaman tümüyle kuru bırakılmamalıdır.
Budama
Budama gerektirmez. Ancak yetişkin bitkilerdeki düzensiz büyüme gösteren sürgünler herhangi bir zaman kesilerek uzaklaştırılmalıdır.
Hastalık ve Zararları
En önemli zararlısı Kırmızı Örümcekler’dir. Kırmızı Örümcekler, Akar adı ile tanınırlar. Çıplak gözle zor fark edilirler. Vücutları oval yumuşak ve yapılı, üzerlerinde seyrek uzun kıllar bulunur. Akarlar, bitkilerin yapraklarının özellikle alt kısmını sokup bitki öz suyunu emerler. Ayrıca emme sırasında salgıladıkları zehirli maddelerden dolayı yapraklarda beyaz, sarı ve kahverengimsi lekeler oluşur. Bitkinin yapraklarının tümünü kurutabilir. Mücadelesi, akarları öldüren Propargite 73 E.C. ( sıvı görünümünde % 20-50 arasında etkili madde içeren) 8-10 cc’lik 10/1 suya preparat veya Dicofol 20 E.C. ( sıvı görünümünde % 20-50 arasında etkili madde içeren) 15 cc’lik 10/1 suya preparat hazırlanarak uygun bir pülverizatör ile bitkiye püskürtülmelidir. İlaçlama sırasında özellikle yaprakların alt kısmına ilaçlanmasına dikkat edilmelidir.

Geniş ve kalp şeklindeki yapraklarının sapları oldukça uzundur.
Yaprak yüzeyleri ince yapılı, kağıtsı görünüşte, adeta yarı şeffaftır.
ISI VE IŞIK
Gelişme dönemi dediğimiz yaz aylarında çevre sıcaklığı 20-25 derece arasında olmalı, yumruları kışın dinlenme döneminde su verilmeden saksı içerisinde 10-15 derece sıcaklıkta muhafaza edilmelidir. Yaprakları geniş ve ince olduğundan yüksek rutubetli yerleri severler. Saksıları doğrudan güneş ışığı görmeyen yarı gölge yerlere konulmalıdır.
ÜRETİMİ
Üretimi ayırma ile veya bölme yöntemi ile yapılabilir. Mart ayında saksılara alınacak olan yumrular kontrol edilerek yavru denilen yumrular oluşmuşsa bunlar ayrılarak küçük saksılara dikilirler. Gelişip büyüdüklerinde normal bir bitki oluştururlar.
Bölme ile üretim metodunda ise, yumrular incelenerek gözler tespit edilir ve her parça sürmenin garanti olması yönünden en az 2 göz içerecek şekilde keskin bir bıçakla kesilerek bölünür ve ayrı saksılara dikilir. Bölme işlemi de ayırmada olduğu gibi mart ayı içinde yapılmalıdır.
Dinlenme dönemi olan ekim-şubat ayları arasında bitkiler saksıları içerisinde hiç su verilmeden kuru olarak muhafaza edilmelidir. Şubat ayından itibaren önce az, gittikçe artan miktarlarda su ile sulanır. Ağustos-eylül aylarında ise verilen su miktarı gittikçe azaltılır.
Toprakta bol rutubete ihtiyacı olduğu gibi hava neminin de yüksek olmasını sever. Kuru ve sıcak havalarda sık sık yapraklara su püskürtülmelidir. Aksi halde ince ve narin olan yaprakların uç ve kenarlarında kahverengi lekeler oluşur ve yapraklar içe doğru bükülürler. Kışa doğru tamamen sararan yapraklar kesilip uzaklaştırılır.

Kolyos çiçeği yani yaprak güzeli saksı bitkileri yetiştiriciliğinde önemli bir yere sahip olan bitkilerdendir. Dekoratif yaprakları için yetiştirilirler. Yapraklarının rengi ve görünümü oldukça dekoratiftir. Salonlarda ve ofislerinizde rahatlıkla yetiştirebilirsiniz. Bakımının kolay olması da yetiştiricilikte tercih edilmesinin bir diğer sebebidir. Hem iç mekan hem de dış mekan yetiştiriciliğinde kullanabilirsiniz. Ancak kışları soğuk geçen bölgelerde daha çok iç mekan süs bitkisi olarak yetiştirilirler. Kolyos – yaprak güzeli çiçeğinin anavatanı Asya ve Afrika’nın tropik bölgeleridir. Yapraklarının rengi oldukça gösterişli olup; kırmızı, yeşil, bronz, beyaz, pembe ve sarı renklidir. Çok renkli bir yapıya sahiptir kolyos çiçeğinin yaprakları. Çok iyi bakıldığı sürece harika bir bitkiye sahip olursunuz.
KOLYOS – YAPRAK GÜZELİ (COLEUS) ÇİÇEĞİNİN İSTEKLERİ
1 – Sıcaklık :
Kolyos çiçeği gelişim dönemlerinde genelde 15 – 18 C derece sıcaklık isterler. Kışın ise 13 – 17 c derece aralığı idealdir. Kışın en düşük 10 C dereceye dayanabilirler. Ancak çok kısa bir süreliğine dayanabilirler. Daha fazla soğukta kalması yapraklarının dökülmesine ve bitkinin ölmesine neden olur. Sıcağı seven bir bitkidir. Tropik bölgelerin bitkisi olduğundan dolayı fazla soğukları sevmez. Soğuklara karşı bitkinizi kesinlikle korumanız gerekecek. Soğuk bitkinin yapraklarına zarar vereceğinden dikkat etmelisiniz.
2 – Nem İsteği :
Kolyoz bitkisi - yaprak güzeli çiçeği nemi seven bir bitkidir. Yapraklarının daha güzel olması için gerekli nemin sağlanması gerekiyor. Bu yüzden yaz aylarında sıcak havalarda yapraklarına bol bol su püskürtülmesi çok faydalı olacaktır. Nem ihtiyacının karşılanmasında kök neminin karşılanması da oldukça önemlidir. Bu yüzden sulama konusu oldukça önemli bir yere sahip.
3 – Işık İsteği :
Kolyoz çiçeği genelde aydınlık ortamları sever. Direkt güneş ışığı almayan, dolaylı yollarla güneş ışığı alan yerler kolyoz çiçeğinin ideal yerleridir. Nadir olarak yarı gölge alanlarda da iyi gelişim gösterdikleri görülmüştür. Ancak en iyi gelişimi aydınlık yerlerde göstermiştir. Gölge yerlerde kesinlikle yetiştirilmemelidir. Gölge yerlerde yapraklarının renginin bozulduğu, gelişiminin yavaşladığı ve durduğu ve yapraklarının belli bir zaman sonra döküldüğü görülmüştür.
4 – Toprak İstekleri :
Kolyoz çiçeği – yaprak güzeli çiçeği aydınlık yerlerde yetiştirildiğinde toprak seçmeyen bir bitkidir. Hemen hemen her tür toprakta yetişebilir. Süzek, suyu iyi geçiren, drenajı iyi ve iyi bir bahçe toprağı kolyos çiçeğiniz için oldukça uygun toprak türüdür. Sert ve ağır toprakları sevmez. Bu tür topraklarda kökler havasız kalır ve çürür.
5 – Su İsteği :
Kolyoz çiçeğinizin su isteği bulunduğu yere göre değişim gösterir. Yani demek istediğim bitkiniz aydınlık yerde, çok güneş alan yerde ise, toprağı hemen kuruyorsa günlük sulamasını yapmanız gerekecektir. Ancak yarı gölge yerde yetiştiriyorsanız, toprak nemini biraz kaybedince sulamalısınız. Yazın sulama konusu oldukça önemlidir. Bitkinizin su ihtiyacını tam olarak karşılamanız gerekiyor. Kışın ise su miktarını iyice azaltmanız gerekecek. Toprak yüzeyinin nemli olması yeterli olacaktır.

CAM GÜZELİ ÇİÇEĞİ
Cam güzeli çiçeği yaprakları için yetiştirilen güzel bir bitkidir. Rengarenk yaprakları ile kimimizin evini kimimizin ise bahçesini süslemektedir. Ancak daha fazla ev için tercih edilen bitkidir. Cam güzeli çiçeğinin yaprakları oldukça dekoratiftir. Yapraklarının renkleri oldukça uyumlu, baktıkça insanı rahatlatan hoş bir çiçektir.
CAM GÜZELİ ÇİÇEĞİNİN EKOLOJİK İSTEKLERİ NELER ?
Cam güzeli çiçeği yaprakları için yetiştirildiğinden dolayı, bitkinin yapraklarına ayrı bir özen göstermek gerekiyor. Cam güzeli güneş ışığını seven bir bitkidir. Bu yüzden evinizde güneş alan yerlere koymaız, yetiştiriciliğini yapmanız gerekiyor. Ancak direkt olarak güneş ışığına maruz bırakmayın. Direkt olarak güneş ışığında kaldığı zaman bitkinin yapraklarında lekelenmeler meydana gelebilir. Hatta yapraklarının renkleri bile bozulabilir. Bu yüüzden bu konuya dikat etmeniz gerekiyor. Bu yüzden cam güzeli çiçeğinizi tül perdenin arkasında güneş alan yerlerde yani direkt olarak güneş ışığının olmadığı yerlerde yetiştirmeniz gerekmektedir.
Cam güzeli hava akımlarından kolay etkilenen bir bitkidir. Çok fazla soğukta kalması ya da çok fazla sıcakta kalması bitkinin hem yapraklarına hem de köklerine zarar verecek bir etkendir.
Cam güzeli çiçeğinize yılda en az bir kere bitki vitamini ve minareli desteği yapmanız çok iyi olacaktır. Çünkü bitkilerinde yaşamaları, güzelliklerini korumaları için besin maddelerine, vitamine ve minerallere ihtiyaçları vardır. Bu tür vitamin ve mineralleri google arama motorlarında aratarak bulabilirsiniz.
Cam güzeli çiçeğinin yazın sulanması önemlidir. Yazın bol bol sulanması gerekir. Cam güzelinin toprağı kurumadan sulanması gerekir. Hergün belirli saatlerde, aynı su kabı kullanılarak, dinlendirilmiş su verilmesi bitkiniz için çok iyi olacaktır. Ayrıca yazın bitkinizin yapraklarına sık sık su püskürtmeniz de gerekmektedir.
Cam Güzeli çiçeğinin kışın bakımı ayrıdır. Kışın bitkinizin su miktarını azaltmanız gerekmektedir. Cam güzeli soğuklardan çabuk etkilenir. Bulunduğu ortamın sıcaklığının 10 -12 C derecenin üzerinde olması iyi olacaktır. Daha düşük sıcaklıkta bitkinizin yapraklarında buruşmalar meydana gelir. Çok daha soğukta kalması durumunda bitkiniz ölebilir. Kışın dikkat etmeniz gereken en önemli durumlardan bir tanesi de; musluktan aldığınız su ile direkt olarak cam güzeli çiçeğinizi sulamamanız. Bu konuya kışın çok dikkat etmeniz gerekiyor. Bu diğer bitkiler için de geçerli. Bitkinize kışın oda sıcaklığında olan, dinlendirilmiş su vermeniz gerekiyor. Soğuk su vermeniz durumunda bitkiniz hastalanacaktır.
Cam güzeli çiçeği Haziran – Eylül ayları arasında çiçeklenir. Bu dönemde solan çiçekleri kesmeyi kesinlikle unutmayın. Keskin bir budama makası ile bitkinize zarar vermeden solan çiçekleri kesebilirsiniz. Kesim yaparken kesinlikle dikkatli olmalısınız. Sağlam dallara ya da çiçeklere verilebilecek en ufak bir zarar bitkinin ölmesine neden olabilir. Hatta budama konusunda çok dikkatli olunmalı, yanlış bir budama yapılması bitkinin ölmesine neden olabilmektedir. Bu sayede yeni çiçeklerin daha kuvvetli bir şekilde açmasını sağlarsınız.
CAM GÜZELİ ÇİÇEĞİNİN ÇOĞALTILMASI :
Cam güzeli çiçeğinin çoğaltılmasında en çok kullanılan yöntem kökten ayırma yöntemidir. Bu yöntem hem kolay hem de zahmetsizdir. Bu yüzden çok tercih edilmektedir.Köklerinden ayrılan cam güzeli hemen başka bir saksıya alınarak çoğaltılması yapılmış olur. Bunun için en uygun zaman ise Mayıs ayıdır.
Akuba bitkisi iç mekan süs bitkisi olup kesme çiçekçilikte de yeri olan çok güzel bir bitkidir. Çift çenekli, kapalı tohumlu bir bitki türüdür. Latince ismi Aucuba Japonica olarak bilinen bitki parlak, derimsi yapraklara sahip, yeşil üzerine sarı yaprakları olan çok güzel bir süs bitkisidir. Her dem yeşil kalabilen özelliğinden dolayı sık tercih edilen güzel bir bitkidir. Bitkinin çiçekleri salkım şeklinde açar. Çok güzel görünüm oluşturur. Bitkinin küçük küçük meyvecikleri de vardır. Bu meyveleri kırmızı renkli ve yuvarlak şekillidir.
Bitki daha çok ılıman iklim bitkisidir. Ancak iç mekanlarda güzel bakımı yapıldığı zaman her türlü iklim türünde rahatlıkla yetiştirilebilir. Işık isteği bakımından yarı gölge yerleri daha çok seven Akuba bitkisi; gölgeye de dayanıklı olan güzel bir bitkidir. Sabah saatlerinden öğle vaktine kadar güneş alması bitkinin gelişimi için çok faydalı olacaktır. Öğlen yakıcı sıcağından korunması gereken bitki için en ideal yer yarı gölge alanlardır.
Toprak isteği bakımından ise nemli ve humus bakımından zengin toprakları çok sevmektedir. Verimli toprakları tercih eden bitkinin toprak seçiminden en önemli etkenlerden birisi nemli ve humuslu olmasıdır. Ayrıca toprağının geçirgen ve gevşek yapıda olması da önem arzetmektedir. Toprak geçirgenliğinin sağlanması önemlidir. Geçirgen ve humuslu topraklar bitki için idealdir.
İç mekanların yanından ılıman iklime sahip bölgelerde dış mekan süs bitkisi olarak da yetiştirilebilen bir bitki olması önemli bir bitki olmasını da sağlıyor. Dış mekanlarda da saksı içinde bahçelerinizde tercih edebilirsiniz.

Seralarda ya da sıcak odalarda yetiştirilebilen, sürekli yeşil kalabilen bir bitkidir. Dekoratif oldukları için tercih edilirler genelde. Çalı formunda bitkidir.
Bitki yaz aylarında bol suya ihtiyaç duyar. Özellikle yapraklarına sık sık su püskürtülmelidir.
Genelde gösterişli yaprakları için yetiştirilen kroton bitkisi oldukça dekoratif ve iri yapraklara sahiptir. Bu yüzden salon ve ofislerimizin vazgeçilmez bitkilerindendir.Yaprakları değişik renklerde olup; sarı, kırmızı, yeşil, turuncu renklerdedir. Özellikle salon ve ofisleriniz için tercih edebileceğiniz ideal bitkilerden birisi de kroton çiçeğidir.
kroton çiçeği bakımı nasıl yapılır sizlere bu yazımız da kısaca bahset istiyoruz.
1- Sıcaklık :
Kroton bitkisi genel olarak kış aylarında 16 – 20 C derece sıcaklığa ihtiyaç duyarlar. Kışın en düşük 10 C dereceye kadar dayanabilirler. O da çok az bir süreliğine. Daha fazla soğukta kalması durumunda yapraklarından başlayarak ölür. Gelişim döneminde ise ideal sıcaklık 21 – 25 C derece aralığıdır. Kroton bitkisi için önemli bir nokta ani sıcaklık değişimleridir. Ani sıcaklık değişimlerinden çabuk etkilenir ve yapraklarını döker. Bu hususa çok dikkat edilmesi gerekmektedir.
2 – Nem İsteği :
Tropik bitkilerden olduğundan ve yapraklarının genişliğinden dolayı yüksek oranda neme ihtiyaç duyarlar. Yazın çok sıcak zamanlarda yapraklarına su püskürtülmesi çok iyi olacaktır.
3 – Işık İhtiyacı :
Genelde aydınlık ve yarı gölge alanları severler. Ancak doğrudan güneş ışığı almayan aydınlık yerleri daha çok severler. Doğrudan güneş ışığı alması bitkinin yapraklarına çok zarar verir. Gölge alanları sevmez. Gölgede kalması durumunda yapraklarında sararmalar meydana gelir, bitkinin gelişimi yavaşlar. Kışın ise mümkün olduğunca aydınlık yerler tercih edilmelidir. Eğer bu mümkün değilse yapay ışıklandırmadan yararlanılabilir.
4 – Toprak İsteği :
Kroton bitkisinin toprak isteği ; hacim olarak eşit miktarda 5 kısım yaprak çürüntüsü, 3 kısım turba, 2 kısım kum ve 1 kısım yanmış ahır gübresinin karışımıyla elde edilmiş toprak karışımı idealdir.
5 – Saksı Değiştirme :
Kroton bitkisinin saksı değişimini her yıl ya da iki yılda bir olmak üzere yapabilirsiniz. Şubat ve mart ayları saksı değişimi için ideal aylardır. Değiştireceğiniz yeni saksının eski saksıdan bitkinizin gelişim durumuna göre 1 ya da 2 numara daha büyük olmasına da dikkat edin.
6 – Su İsteği :
Kroton bitkisi bol miktarda suya ve kök nemine ihtiyaç duyan bir bitkidir. Bu yüzden mart ayı ile eylül ayları arasında bolca sulanmalıdır. Yazın ise yapraklarına bol bol su püskürtülmelidir. Hava ve kök neminin düşmesinden dolayı bitkinin yaprakları dökülmeye başlar. Kışın ise kroton bitkinizin su ihtiyacı azalacağından su miktarını da azaltmanız gerekmektedir. Ayrıca kışın oda sıcaklığında, kireçsiz ve dinlendirilmiş su vermeye de özen gösterin.
7 – Gübre İsteği :
Mart – Ağustos ayları arasında 2 hafta da bir olmak kaydı ile 1.5 – 2 gr/l olarak kompoze gübre verebilirsiniz.
kroton bitkisi
Kroton Çiçeği Bakımı Püf Noktaları
Soğuklara karşı hassas bir bitkidir. Bu yüzden kış soğuklarına karşı korumak gerekir. Kışın bitkinizi oda sıcaklığında tutun. 10 C derecenin altında bitkiniz yavaş yavaş sararmaya başlayacaktır.
Kroton bitkisi yazın sıcak havalarda bolca sulanmak ister. Susuzluğa karşı hassastır. Bu yüzden yaz sıcakların da kroton çiçeğinin toprağını nemli tutmanız gerekmektedir. Toprak yüzeyi kontrol edilmeli, nem miktarı azaldıysa hemen sulama yapılmalıdır. Yazın kroton bitkinizi asla susuz bırakmamalısınız.
Sonbahara girildiğinde verilen su miktarı biraz daha azaltılmalıdır. Kışın ise verilen su iyice azaltılmalı, kışın bitkiyi aşırı sulamamaya çok dikkat edilmelidir. Kroton bitkisi yetiştiriciliğinde yapılan hatalardan biri de genelde kışın çok sulama yapılmasıdır. Kışın yapılan çok sulama, bitki köklerinin çürümesine ve bitkinin ölmesine neden olmaktadır. Ayrıca kışın bitkinize soğuk su vermeyin. Oda sıcaklığında bir kaç gün bekletilmiş klorsuz su vermek çok daha iyi olacaktır.
Kroton bitkisi yüksek nem seven bir bitkidir. Bu yüzden yazın nem oranının düştüğü zamanlarda bitkinizin yapraklarına sık sık su püskürtün. Ya da nemli bir bezle yapraklarını dikkatli bir şekilde silin. Böylece bitkinin nem ihtiyacını az da olsa karşılamış olursunuz.
Kroton çiçeği bakımı adlı bu yazımız da sizlere kroton yetiştiriciliği için gerekli bakım şartlarını ve bir kaç püf noktasını anlatmak istedik umarım faydalı oluruz.
www.bizimbahce.net

Kaktüslerin bakımı
Kaktüsler bol güneşe ihtihaç duyar. Tropik bir bitki değildir, İstanbul'da açık havada yetiştirilmesi kolaydır. Kışın dondan zarar görmez, tam tersine kışın üşümesi kaktüs için faydalıdır. Kış boyunca ne kadar soğukta kalırsa yazın çiçek açması o kadar kesinleşir. Ama şimdi bunu öğrenince devamlı evde beslediğiniz kaktüsünüzü kış ortasında dışarıya koymamalısınız. Bu durumda büyük bir ihtimalle ölecektir. Önce yazın dış ortama alıştırmalısınız.
Ne zaman sulamalı?
Hiç şüphe yok ki, sulamadan kaynaklanan kaktüs ölümlerinin büyük bir yüzdesi az değil çok sulamaktandır. Aşırı su kaktüs köklerinin çürümesine neden olur. Bildiğimiz gibi, kaktüs ve diğer sukkulentlerin tamamı, uzun süreli susuzluğa dayanabilecek şekilde evrimleşmişlerdir, o nedenle eğer tereddüdünüz varsa, sulamamak daha doğru bir tercihtir.
Genel olarak kaktüslerin suya ihtiyaç duydukları dönem, aktif olarak büyümekte oldukları dönem, yani ilkbahar yaz dönemidir. Bu dönemde serbestce sulanabilirler, ama diğer mevsimlerde mutlaka dikkatli olunmalıdır. Kış döneminde ya hiç sulanmamalı, ya da çok az su verilmelidir.
Kaktüsler, ülkemizde mart ayı sonlarında hafif sprey şeklinde sulanmaya başlanır. Nisandan Mayıs ortalarına kadar 15-20 gün arayla devam edilir. Eylül başına kadar 1-2 haftada bir sulanır. Tekrar azaltılarak ekim başlarında sulama kesilir. Çok spesifik birkaç tür dışında kışın sulama yapılmaz. Kaktüslere su verilirken tek şart iki sulama arasında toprağın tamamen kurumuş olmasıdır. Epifitik kaktüs türleri ve diğer diğer sukkulentlerde sulama biraz daha farklıdır.
Susuz yaşamak
Uygun olmayan ışık ve ısı koşulları kaktüslerde kalıcı hasara neden olabilir, ama susuzluk böyle bir sonuç doğurmayacaktır. Susuz kalmış bir kaktüs, sadece uykuya geçecektir. Su kaybı nedeniyle bir miktar buruşacaktır ama yeniden sulandığı zaman da çabucak eski sağlıklı haline geri dönecektir.
Burada kural, uyku döneminin iyi ayarlanabilmesi amacıyla doğru zamanda suyun kesilmesidir. Sonbaharda havaların serinlemeye başlamasıyla birlikte bitki daha az suya gereksinim duymaya başlar. Bu dönemle birlikte su yavaş yavaş azaltılmalı ve havaların iyice soğumaya başladığı zamanda da tamamen kesilmelidir. (Burada kaktüslerle diğer sukkulentlerin beklentileri farklı olabilir buna dikkat etmekte yarar vardır).
Diğer sukkulentler biraz daha fazla suya gereksinirler, ya da mesela Schlumbergera gibi kış döneminde aktif olan bazı türlerin özel durumları göz önüne alınmalıdır, bunun dışında, kaktüsler, genel olarak kış döneminde az sulanarak ya da hiç sulanmayarak, rutubetsiz bir ortamda dinlenmeye bırakılmalıdırlar. İlkbahar başlangıcında, önceleri haftada bir sprey ile uygulanan su, büyümenin görülmeye başlamasıyla birlikte artırılmalı, havaların ısınmasıyla birlikte de daha serbest bir sulama rejimine geçilmelidir. Yaz döneminde haftada bir ya da iki haftada bir sulama uygun ve yeterlidir. Yaz döneminde de daha sık yapılacak sulama sorunlara neden olabilir. Belirttiğimiz gibi, haftada ya da iki haftada bir yeterli ve emniyetlidir
Günün hangi vaktinde sulamalı?
Sulamanın yapılacağı en iyi vakit sabah erken saat ya da akşamüstüdür, böylelikle bitkiler gerek üzerlerine gelmiş olan suyu ve gerekse topraktaki suyu bünyelerine alacak zamanı bulurlar. Parlak güneşin olduğu bir anda sulamak, bitkileri yakabilir.
Çok sıcak yaz günleri dışında akşamüstü suyu pek iyi değildir. Kuruma süresi bir gece artmış olur. Hedefimiz verilen suyun olabilecek en kısa sürede kurumasıdır! Yani az su verilecek, bu su drenaj deliklerinden anında akacak ve toprak çabucak kuruyacak. Kural budur.
Pek çok kaktüs kuru bir atmosferi tercih ederler, ancak epifitikler olarak adlandırılan tropik kaktüsler sıcak ve rutubetli ortamları severler. İç mekanlarda bunu sağlayabilmek için, ısı 21-32 derece arasında olmalıdır. Rutubeti sağlamak için de, bir el spreyi kullanarak çevredeki rutubeti artırmak gereklidir. Sulamayla birlikte, düzenli olarak sprey kullanmak yararlı olacaktır. Diğer kaktüsler gibi bu bitkilerin de kuraklığa dayanıklı olduklarını hatırlatalım.
Gövde çürüğüyle mücadele
Aşırı soğuk ve rutubetli ortamlarda tutulan, ya da zayıf kökleri olan kaktüslerde çürüme olabilir. Kök mantarı bitkinin derisinde gelişir ve bu bölgeyi yumuşak, gevşek bir duruma getirir. Zaman içinde bu bölge kararır. Eğer bu tür bir mantar sorunu olacak olursa, sağlıklı bölge kesilerek ayrılıp yeniden dikilebilir. Geri kalan kısım atılmalıdır. Tabii dikilmiş olan bitkinin başına da aynı şeyin gelmemesi için olumsuz koşullar değiştirilmelidir. (ısı artırılmalı ya da rutubet azaltılmalı, kuru bir ortam sağlanmalıdır.) Dış ortamlarda toprağa dikili olan bitkilerde benzer bir sorun yaşanması halinde bakır sülfat uygulanabilir.
Işık
Hemen tüm kaktüsler, sağlıklı olabilmek için, büyüme dönemlerinde güneş görmek zorundadırlar. Kış döneminde nispeten az ışık seviyelerini tolere edebilirler (çünki bu dönemde uykuya geçmişlerdir, ama kış dönemde bile aslında ışık isterler) Eğer kaktüslerinize evde bakıyorsanız, yapılacak en iyi şey, bitkileri cam kenarında tutmaktır. Işığın yetersiz olduğu koşullarda, suni ışık takviyesi yapabilirsiniz. Işık yetersizse, bitki sağlıksız bir biçimde uzamaya başlar. Gövde rengi solgunlaşır. Böyle bir durumda, yapılacak en iyi iş, etkilenmiş bölümleri kesmek, bitkiyi bol ışık alan bir yere taşımaktır.
Işığa duyarlı bitkiler
Bazı kaktüsler ve sukkulent bitkiler ışığa duyarlıdır. Bunların çiçek açabilmesi için günde 12 saatten az ışık alması gerekir. Doğal olmayan bir ışık kaynağı bile işi bozabilir. Örneğin Schlumbergera bu cins bir bitkidir. Kışın, çiçek açabilmesi için az ışık alması gerekir, bu nedenle eğer bulunduğu yer gece kullanılan bir odaysa ve bu odada lamba yakılmaktaysa, büyük olasılıkla çiçek açamayacaktır. Böyle bir durumda bitkiyi az kullanılan bir odaya taşımak doğru olur.
Güneş sevenler
Çöl koşullarında yaşamaya göre evrimleşmiş olan kaktüsler direkt güneş ışığı görmeyi tercih ederler. Ilıman bölgelerde toprağa dikilmiş olan bitkiler dışarıda en güzel şekilde yetiştirilebilirler. Ama dışarıya dikmek için ısının 16 derecenin altına düşmemesi gerekir. Aksi halde en uygun olan, bu bitkilere evin içinde bir pencere kenarında bakmaktır.
Güneş seven türler bile yaz döneminde bir miktar korumaya ihtiyaç duyabilirler. Özellikle genç bitkiler, birden bire güneşe çıkartılmamalıdır. Öncelikle yarı gölge bir yerde bir süre tutulup dış ortama alıştırılmalı daha sonra güneşe alınmalıdır. Güneşin çok parlak ve kavurucu olduğu Temmuz-Ağustos aylarında bir miktar gölgeleme yapmak yaralı olacaktır. Böylelikle kavurucu güneşin gövde ya da yaprakları yakması engellenmiş olur.
Kuru gölge sevenler
Bunlar, aslında çöl bitkileridir, ancak gelişebilmek için direkt ışık yerine süzülmüş, yarı gölge bir ortamı tercih ederler. Bazıları rutubetli ortamda çürüyebilir, ve uzun süre direkt güneş ışığına maruz kalırsa yaprakları yanar.
Islak gölge sevenler
Tüm kaktüsler direkt ışık ve kuru ortam severler diye bir genelleme de yapılamaz. Bazıları, epifitik olarak bilinenler, rutubet ve gıdayı atmosferden alırlar. Bu nedenle de bu tür bitkiler ışığın süzülerek geldiği, rutubetin yüksek olduğu bir ortamda daha iyi gelişirler. Doğal ortamları, tropik ormanlarda ağaç tepeleridir. Süzülerek gelen ışığı yakalayabilmek için uzun ve geniş yaprakları vardır. Zaman zaman su püskürtmekten yarar göreceklerdir.
Isı
Kaktüs ve sukkulentlerin çoğu yazın büyürler ve kış döneminde uyku moduna geçerler. Yine de şunu akılda bulundurmak gerekir ki, sıcak ya da soğuk anlamında, aşırı şartlar oluşacak olursa, doğacak olan şok nedeniyle mevsimden bağımsız olarak bitki yine uyku fazına geçer. Büyüyebilmek için kaktüsler genelde 16 derecelik bir ısıya gereksinim duyarlar.
Tropikal olanlar daha da yüksek ısılarda gelişirler (21-32 derece) Bazı kaktüsler sıfır dereceye kadar düşen sıcaklara kısa bir süre için dayanabilirler. Ancak böyle bir soğuğa uzun süre maruz kalan bir bitkinin yumuşak dokuları (özellikle yeni büyümüş olan bölümleri) hasar görebilir. Önce gövdede yaralar oluşur, sonra da toptan çöker. Soğuk vurmuş olan bitkileri yaşatabilmek için ısıyı artırın, böylelikle yara oluşmuş bölümü kurutmak ve küflenmeyi engellemek mümkün olabilecektir. Mümkünse bu bölgeyi kesmek de düşünülebilir.
Sera şartlarında yazın güneşli günlerde ısı 40 derece C'e kadar ulaşabilir. Bu durumda havalandırma yapmak, hatta olanak varsa fan kullanmak çok önemlidir. Ülkemizde güney sahilleri dışında kışlar genellikle serttir. Bu nedenle serayı az da olsa ısıtmak gerekir. Çoğu kaktüs türü için 5-8 derece minimum yeterlidir. Diğer sukkulentlerde ise genelde 10 derece üstü minimum sıcaklık gerekir. Eğer bitkilerimiz cam kenarında veya balkonda yaşıyorsa, kışın içeri alınması zorunludur.
Havalandırma
Eğer bitkilerinize bir serada bakıyorsanız, hem yaz hem kış döneminde, cereyan yapmayacak şekilde bir havalandırma yapmanız gerekir. Sera içindeki havanın aşırı rutubetlenip kaktüslerde çürümeye neden olması önlenir. Ev içinde cam kenarında baktığınız bitkiler de, yaz döneminde dışarıda, havadar bir yerde durmayı tercih edeceklerdir. Ev bakımında sorun, pencere kenarlarının yine de arzu edilenden sıcak olması ihtimalidir. Genellikle kalorifer petekleri pencere altında olduğundan, saksının durduğu ortam sıcak olabilir.
Aslında en iyisi, bitkileri kış döneminde ev dışında bir balkon serasında tutmaktır. Burada da ısının sıfırın altına düşmemesini sağlamak gerekir. Güney cephesindeki bir balkon en doğru seçimdir. Ayrıca sera içine konacak olan bir maxima-minima termometresi durumu izlemenizi ve kontrol altında tutmanızı sağlar.
Dondan koruma
Eğer dış ortam harareti 5 derecenin altına düşmüyorsa, kaktüsler dışarıda gelişebilirler. Ancak, bu durumda saksı ve çevre ortamın kesinlikle kuru olması gerekir. Yağmurdan korumak için önlemler alınmalıdır. Normalde don olmayan bir bölgede, ara sıra oluşabilecek dondan korumak amacıyla bitkinin üzeri kağıt, balonlu naylon ya da çuvalla sarılabilir.
Sıcak bölgeler için tavsiyeler
Bu bölümde bakacak olduğumuz türler soğuğa dayanıksız olup, tüm yıl boyunca ısının 16 derecenin altına düşmediği ortamlarda gelişebilecek olanlardır. Ülkemizde bu tür bir iklim olmadığını hesaba katacak olursak, genellikle ev ya da sıcak sera içinde bakılmaları gerektiği gerçeğini göz önüne almak gerekir. Sadece yaz döneminde dışarı alınmalılardır. Soğuk havalar başlamadan önce de içeri alınmaları gerekir.
Ilıman iklim kaktüsleri
Her ne kadar bu kategorideki bitkiler dış ortamda, sıfıra yakın sıcaklıklara kısa süreli olarak dayanabilirlerse de, en iyi büyümeyi 5 derecenin altına düşmeyen ortamlarda gösterirler. Her kış, sıfırın altına düşen yerlerde bitkilerin kış döneminde içeri alınması veya bir koruma örtüsü altında, ya da bir balkon serasında tutulması uygundur.
Soğuk bölge kaktüsleri
Eksi 15 derece kadar düşük sıcaklıklara dayanabilen pek az kaktüs türü vardır. Bunlar da ancak kuruysa ve kendilerini ayazdan koruyabilecek bir kar örtüsü altındalarsa bunu başarabilirler. Bunların çoğu küçük bitkilerdir, yer örtücü görünümündedirler. Sedum ailesinin hemen tüm üyeleri bu yeteneğe sahiptirler.
Bakım
Evde, bir pencere kenarında bakmakta olduğunuz dikensiz bir tür, bir iki sene içinde yavaş yavaş tozlanmaya başlar. Toz birikimi zaman içinde kaktüsün ışık alışını engeller, temizlenmelidir. Dikensiz türlerde bu işi bir fırça yardımıyla halledebilirsiniz, ama eğer dikenliyse, bu durumda bir saç kurutma makinesini 15 cm kadar uzaktan, (soğuğa ayarlı olarak) üfleterek tozu uzaklaştırabilirsiniz. Yaz döneminde hortumla yıkamak da düşünülebilir, ama bu işi sabah saatlerinde, güneş şiddetlenmemişken yapmak ve bitki kuruyana kadar gölgede tutmak gerekir. Aksi halde gövdede kalan su damlaları yanmaya neden olabilir. Yıkadığınız suyun kireçli olması halinde gövde üstünde beyaz lekeler oluşabilir.

KADİFE ÇİÇEĞİ
Üzerine direkt güneş gelse de bir sorun yaratmayan kadife çiçeği, bu özelliğinden dolayı suyu da çok sever. Bunun için en az iki günde bir sulamak gerekir. Küçük bir saksıda yetiştirilebilen kadifeler eğer ev içinde yetiştirilecekse ara sıra mutlaka açık bir yerde havalandırılması gerekir. Kısa ve uzun olmak üzere iki cinsi bulunan kadifenin küçük çiçekli uzun boylu olanları çiçek kokusu sevenler için ideal. Ama büyük çiçek sevenler kısa boyluları tercih etmeli.
Not:Aklınızda olsun
Toprak temiz, böcekten arınmış olmalı. Çiçek farklı bir saksıya alınırken kökleri elle toprağa iyice sıkıştırılmalı. İçeride kalan hava çiçeğin ölmesine sebep olur. Dikim sırasında havanın kapalı olduğu bulutsuz ve rüzgarsız günler tercih edilmeli. Dikilecek fidanda kök kıvrılması, gövde ve dal yaralanması olmamalı.

Sardunya
Gölgede boyu uzar
Suyu ve güneşi çok seven sardunya, toprağı parmakla her gün kontrol edilip sulanmalı. Her ne kadar direkt güneşten zarar görmese de bu durumda sulamayı artırmakta fayda var. Tıpkı menekşe gibi yaprağından köklendirilerek üretilebilen sardunyanın boyu istenirse gölgede bırakılarak uzatılabilir

Şakayık
Solsada atmayın
Güle çok benzeyen ve bu yüzden "erengül" adı da verilen şakayık çiçeğinin beyaz, pembe, sarı, kırmızı ya da lila rengi açan çiçekleri en az bir buçuk ay açık kalıyor. Altında küçük soğanları olan şakayığın solduktan sonra atılmasına gerek yok. Saksıyı değiştirmeden sulamaya devam ederek yeniden canlandırmak mümkün.

Camgüzeli
Güneş almayan odalar için
Güneşi çok fazla sevmeyen camgüzeli ev içinde yetiştirmek için en uygun çiçeklerden. Sürekli gölgede olduğundan sulaması üç günde bir yapılmalı. Tek kat ya da katmerli çiçekleri olan camgüzeli her ne kadar kokusuz olsa da kırmızı, beyaz, pembe ya da lila renginde açan çiçekleri görsel açıdan çok hoş. Sarkmayı sevmeyen camgüzeli için 20 santimlik bir saksı yeterli.

Müge Çiçeği Bitkisi
Çok değişik renklerde olan müge çiçeği bitkisi genellikle mezarlıklarda bulunmasına rağmen yüzyıllar boyunca çok değerli bir çiçek olarak kabul edilmiş ve birçok devlet ile kişinin simgesi haline gelmiştir
Müge Çiçeği Bitkisi Nasıl Yetiştirilir?
*Doğrudan güneş ışığı istemeyen bu bitki dolaylı ışıklardan da yararlanabilir.
*Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma çiçeğin yapraklarına, çiçeklerine ve köklerine zararlıdır.
*Saksı değişimi iki yılda bir olmak üzere sıcak ayların başladığı zamanlarda yapılmalıdır.
Müge Çiçeği Bitkisi Nasıl Sulanmalıdır?
-Yaz aylarında ise bitkinin suya olan ihtiyacı artacağından bitkiye verilen suyun arttırılması gerekmektedir.
-Su toprağın her tarafına ulaştırılmalıdır.
-Bitkiyi sularken kullanılan kap her sulamada aynı ölçüde, sulamalar aynı günde ve aynı miktarlarda su dökülmelidir.
-Müge çiçeğinde çok büyük bir değişiklik görülmediği sürece sulanmada kullanılan kap, ölçü ve su miktarı değiştirilmemelidir.
*Müge çiçeği bitkisini yetiştirmede en önemli kural kış aylarında oda sıcaklığının 12 °C nin altında olmaması gerektiğidir.
*Müge çiçeği bitkisi genellikle yaz aylarında çiçek açar ve çiçeklerini kış aylarına doğru dökerek bir dinlenme sürecine girer.
*Bitkiye kış aylarında musluktan aldığımız soğuk çeşme suyunu vermemeliyiz. Verdiğimiz su oda sıcaklığında olmalıdır.
Müge Çiçeği Bitkisi Nasıl Bakılır?
*Hava akımlarından kolay etkilenen müge çiçeği bitkisi bu etkiden korunmalıdır.
*Kış aylarında bitki aşırı soğuktan korunmalıdır.
*Müge çiçeği bulunduğu yerde başka cisimlerle temasta bulunmalıdır.
Müge Çiçeği Bitkisi Nasıl Beslenir?
*Müge çiçeği bitkisi her çiçekçiden ve seradan alınabilecek vitamin ve mineraller ile yılda en az bir kere topraktan verilmek üzere beslenmelidir.
*Bu beslenme bitkinin ömrünü uzatacağı gibi çiçeğinin daha güzel görünmesini ve daha çabuk büyümesini sağlayacaktır.
Müge Çiçeği Bitkisi Nasıl Çoğaltılır?
*Müge çiçeği bitkisinin çoğaltılması için en uygun zaman nisan ayıdır.
* Müge çiçeği bitkisinin çoğaltılması kökten ayırma yöntemi ile yapılmaktadır. Bu yöntem hem zahmetsiz hem de her ortamda yapılabilecek bitki çoğaltma yöntemidir.
*Çoğaltılması sırasında köklerinden ayrılan müge çiçeği en kısa sürede ayrılan köklerinden başka bir saksının içine dikilerek çoğaltılır.
*Kökten ayrılan 2.bitkimiz en kısa zamanda büyüyerek çiçek verir.
*1. ve 2. müge çiçeği bitkimizde de aynı sulama, yetiştirme ve bakım işlemlerini uygulamalıyız.
Atatürk çiçeği (Euphorbia pulcherrima), anavatanı Meksika ve Orta Amerika olan sütleğengiller familyasına ait bir çiçek türü.
İngilizce adı Poinsettia olan bu bitkiyi 19. yy da Meksika'dan ABD ye götüren ve yaygınlaştıran ABD li devlet adamı, psikiyatrist ve bitki bilimci Joel Roberts Poinsett den alır. Atatürk adı ise, bir süs bitkisi olarak Türkiye de yetiştirilmesi ve tanınmasına ön ayak olan Mustafa Kemal Atatürk ten gelir. Ancak çiçeğe ismi Atatürk vermemiştir. Yetiştirilmesi sırasında görev alan bitki bilimcilerden gelen öneri üzerine bu isim takılmıştır. Bu çiçeğin dışında dünyada devlet adamı ismi taşıyan herhangi bir bitki yoktur. Bitkinin diğer bir adı da Noel yıldızı dır. Atatürk çiçeğinin çeşitleri yoktur ama rengi koyu kırmızıdan pembeye doğru değişebilen çeşitleri vardır.
Özellikleri
Tipik olarak 60 cm-5 m kadar boylanırlar. Koyu yeşil renkli yaprakları büyük, uzun ve sivri uçludur. Çanak yaprakları kırmızı, pembe veya beyazdır. Çanak yapraklar çoğunlukla çiçek zannedilmektedir, fakat gerçek çiçekleri çok küçük, sarı renkli ve gösterişlidir.
Sıcaklık
Çiçeklenme döneminden önce 15-20 santigrat derece, çiçeklenme döneminde 13-15 santigrat derece, çiçeklenme döneminden sonra 10-12 santigrat dereceye gereksinim duyar. Çiçekli iken 13 santigrat derecenin altına düşmemelidir. Yüksek oranda nem (%70-75) ister.
Işık
Yazın aydınlık yarı gölge yerleri sever. Yaprakların kızarması için Eylülden itibaren günde en az 14 saat kesintisiz karanlığa maruz kalmalıdır. Bunu sağlamak için bitki akşam 17.00-08.00 saatleri arasında ışık sızmayan karanlık bir dolaba kaldırılabilir, üstüne ışık geçirmeyen bir örtü ya da kutu örtülebilir. 14 saatlik süre içinde 1-2 dakikalık yapay aydınlatma dahi çiçeklenmeyi ve dolayısıyla yaprakların kızarmasını engelleyeceğinden dolabın kapağı ya da örtü açılmamalıdır. Bu ışık rejiminin 10-12 hafta uygulanmasının ardından ilk tomurcukların görülmesiyle bitki, bol ışık alan aydınlık yerlerde bulundurulmalı ancak doğrudan güneş ışığından korunmalıdır.
Saksı harcı
Hacim olarak 3 kısım turba, 3 kısım yaprak çürüntüsü, 2 kısım turba toprak, 2 kısım yanmış ahır gübresi, 3 kısım kum ve 2 kısım perlitin karışımıyla elde edilen harç da kullanılabilir.
Bakım Önerileri
Saksı değiştirme her yıl Nisan ayında yapılır. Gübreleme, Haziran-Ekim ayları arası haftada bir kez 1-2 g/l kompoze olarak verilir.
Bitki, Haziran dan Eylül e değin sürgün verme esnasında ılık su ile bolca sulanmalı, sıcak havalarda yapraklarına su püskürtülmelidir. Çiçeklenme süresince (Aralık-Ocak ayları) verilen su miktarı azaltılmalıdır. Çiçekli halde iken bitkiye çok su verilirse yapraklarının döküldüğü görülür. Dinlenme dönemi olan Ocak ortasında Nisan ortasına kadar ise çok az su verilmeli veya toprağı tümüyle tutulmalıdır.
Yaşlı bitkiler çiçeklenmesi bittikten sonra Nisan ayında topraktan itibaren 10-15 cm kalacak şekilde kesilerek budanmalıdır.

: cicekpostasi.com dan alıntıdır
Sarmaşık (Patos-Epipremnum):
Uzun dalının etrafını saran yaprakları her ev için güzel bir görünüm oluşturur.
Sarmaşık (Patos-Epipremnum) bitkisinin yetiştirilmesi, bakımı ve sulanması:
*Doğrudan güneş ışığı istemeyen bu bitki dolaylı ışıklardan da yararlanabilir.
*Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma bitkinin yapraklarına fayda sağlamaz.
*Hava akımlarından kolay etkilenen patos bitkisi bu etkiden korunmalıdır.
*Her bitki gibi zamanla topraktaki vitamin ve mineralleri tüketen bitkiye yılda en az bir kere vitamin ve mineral desteği sağlanmalıdır.
*Patos bitkisi bulunduğu ortamda başka cisimlerle temasta bulunmamalıdır.
Sulamada en önemli unsurlar;
-Kış aylarında bitki aşırı soğuktan korunarak susuz bırakılmamasına dikkat edilmelidir.
-Yaz aylarında ise bitkinin suya olan ihtiyacını tamamen gidermek için haftada en az iki kere sulanmalıdır.
-Su bitkinin her bölümüne ulaştırılmalıdır.
-Sulanmadan sonra bitkinin tabağında su kalmamasına çok dikkat edilmelidir.
-Bitkiyi sularken kullanılan kap her sulamada aynı ölçüde olmalıdır.
-Sulamalar aynı günde ve aynı miktarlarda su ile yapılmalıdır.
- Patosta çok büyük bir değişiklik görülmediği sürece sulanmada kullanılan kap, ölçü ve su miktarı değiştirilmemelidir.
* Patos bitkisini yetiştirmede en önemli kural kış aylarında oda sıcaklığının 15 °C nin altında olmaması gerektiğidir.
*Bitkiye kış aylarında musluktan aldığımız soğuk çeşme suyunu vermemeliyiz. Verdiğimiz su oda sıcaklığında olmalıdır.
Sarmaşık (Patos-Epipremnum) Bitkisinin Çoğaltılması:
* Patosun çoğaltılması bitkinin köklerinden ayırma yöntemiyle olabilir.
*Bitkinin kökünden çıkarak üst kısımlara uzanan ince kısımlar bitkiye benzeyen yeni bitkiler oluşturur.
*Bu yeni bitkileri alıp başka saksılara dikerek yeni patoslar oluşturabiliriz.
*Bu yöntem hem kolay hem de zahmetsizdir.

LEYLAK
Leylak Dünya’nın birçok yerinde yetişen bir süs bitkisidir. Zeytingiller
familyasındandır. Çiçekleri salkım biçimdedir. Bu güzel kokulu çiçekler mor,
beyaz, maviye çalan pembe renklerde olur. Ağacın boyu 6 m bulabilir. Leylak az
bir bakımla hemen her yerde yetişebilir. Ana yurdu Doğu Avrupa ve Asya’dır.
Avrupa’dan Kuzey Amerika’ya geçmiştir. Leylak ağacı tohumdan yetiştirildiği gibi
daldırma ile de yetiştirilebilir. Leylak ilk baharda çiçek açar. Serada
yetiştirilirse kışında çiçek alınabilir. Bazı çeşitlerinin çiçekleri
katmerlidir. “Âdi leylak ağacı” ve “Doğu leylak ağacı” olmak üzere başlıca iki
çeşidi vardır.

MANOLYA ÇİÇEĞİ
Limon çiçeği kokusunda iri beyaz çiçekli bir süs ağacıdır. İri parlak yeşil
yaprakları vardır. Kuzey Amerika’ nın güneydoğu bölgeleriyle Güney Asya’ da tabi
olarak yetişir. Çok makbul bir süs ağacı olduğundan parklarda bahçelerde
yetiştirilir. Bir çok çeşitleri vardır. Kışın yapraklarını dökmeyen Amerika’ da
yetişen bir manolya cinsinin yüksekliği 30 m ye erişir. Bizdeki manolyaların
boyu ortalama 5 m kadardır. Bazı çeşitleri erguvana yada kırmızıya yakın renkte
çiçekler açar. Manolya nazik bir bitkidir. Çiçeği koklanınca sararır. Fidanı da
ilk yıllarda oldukça büyük bir özen ister. Büyük saksılarda yetiştirilen
fidanlar sonradan kökleri zedelenmeden toprağı ile birlikte başka yere dikilir.
Manolyalar 6-9 yıllıkken çiçek vermeye başlar. Kökleri yayvan toprağın yüzüne
yakın olduğu için bellerken zedelememeye dikkat edilmelidir. Dökülen yaprakları
dibindeki toprağa karışıp çürürse ağaç için iyi bir gübre olur.
Manolyagiller bitkiler aleminin ayrı taç yapraklı ikiçeneklilerinin bir bitki
familyasıdır. Manolya yıldız, anason gibi bitkiler bu familyadandır.

NERGİS ÇİÇEĞİ
Alımlı ve hoş kokulu çiçekleri nedeniyle birçok ülkede süs bitkisi olarak
yetiştirilen nergislerin, başta Avrupa olmak üzere, kuzey ılıman kuşakta
kendiliğinden yetişen 40 kadar türü vardır. Nergisgiller familyasının Narcissus
cinsini oluşturan bu bitkilerin adı Yunan mitolojisindeki Narkissos’un adından
gelir. Mitolojiye göre sudaki görüntüsüne aşık olup ona kavuşmak için ölümü
seçen güzeller güzeli Narkissos’un öldüğü yerden nergisler bitmiştir. Nergis
soğanı zehirli bir süs bitkisidir. Çok eski zamandan beri süs için yetiştirilen
ve baharda ilk çiçek açan bitkiler arasındadır. Çiçeği çıplak bir sapın üzerinde
biraz eğik durur. Nergslerin rüzgarlı havalarda nazlı nazlı sallanan eğri
boyunlu çiçekleri hafifçe yassılaşmıştır. Çiçekler içi boş ve uzun bir sapın
ucunda tek tek yada çoğunlukla ikiden başlayarak altı taneye kadar bir arada
açar. Her bir çiçek ortadaki çanak yada boru biçimli yapıyı çevreleyen altı
taçyapraktan oluşur. Nergisin birçok türü ve melezleri vardır. Yabani nergis
veya çayır nergisi ormanlarda pek çoktur. Toprağın hemen yüzeyinden çıkarak bir
arada öbekler oluşturan ince uzun, sivri uçlu ve yassı yaprakları vardır.
Ortalama 50 cm boyundaki bu yaprakların bazı türlerde 1 metreye kadar uzadığı da
olur. Nergis çiçekleri arıların yardımıyla tozlaşır.
Bahçecilikte nergisler soğandan üretilerek çoğaltılır. Bir nergis soğanı bitki
solduktan sonra sökülmeyip toprakta bırakılacak olursa gelecek yıl yeniden çiçek
ve yaprak verir. Bugün kesme çiçek yada bahçe çiçeği olarak yetiştirilen
nergislerin melezleme yoluyla üretilmiş 1000’den fazla çeşidi vardır.

LİLYUM ÇİÇEĞİ
Zambakgiller familyasında olan çiçekler renk olarak genellikle kırmızı, sarı gibi renkler de olurken lilyum çiçeği beyaz renkli bir çiçektir.
Bununla birlikte güzelliğin ve asaletin değişmez bir özellik olduğu kabul edilen zambakgiller ailesinde çiçekleri en çok bilinen bazı armalarda amblem olarak kullanılan ayrıca saflığın simgesi olarak kabul edilen lilyuma beyaz zambak ismide verilmektedir.
Günümüzde çevremizde sıklıkla yetiştirilip üretimi yapılan ve lilyum regale diye isimlendirilen bir başka lilyum çeşidi ise Asya kökenlidir.
Lilyum regalenin çiçeği normal lilyum çiçeğine göre daha uzun ömürlüdür ve mavimsi beyaz renklidir.
Türk dilinde Lilyum çiçeğinin anlamı; Güven anlamına gelmektedir.
LİLYUM ÇİÇEĞİ ZAMBAKGİLLER GURUBUNA GİRER
Trampet şekilli olan zambak(lilyum) çiçekleri, çap olarak 15 cm erişene kadar büyür. Zambak (lilyum) çiçeklerinin gövdeleri 90 cm uzunluğa ulaşana kadar büyür ve 6-8 tane kadar tomurcuk taşır. Seyrek olan yaprakları koyu yeşil tondadır. Zambaklar (lilyum) yılın çeşitli dönem
lerinde çiçek açtıklarından, bir çok zambak (lilyum) bir ile iki hafta arası yaşar. Renk tonu olarak Beyaz, sarı, pembe, kırmızı ve turuncu renk tonları bulunur. Bir çok zambak çiçeğinin taç yaprağının iç kısmında çiçeğin kendi renginin koyu tonlarında benekler bulunur.
Lilyum Çiçeği İçin Özel bakım: Polenlerin taç yaprağa ayrıca elbiselerinize bulaşmasını istemiyorsanız bu durumu önlemek için erkekorganı (stamen) kopartmanız gerekmektedir.
Kaynak: http://www.maviylepembe.com/evde-lilyum-ciceginin-bakimi-ve-yetistirilmesi-nasil-yapilir-811.Aspx#ixzz32emkAbuB
LİLYUM ÇİÇEĞİNİN BAKIMI
Çiçekler dikmek için hazır toprak alın,
Saksının yarıdan fazlasını aldığınız bu toprakla doldurduktan sonra elinizdeki çiçek soğanını toprağın içinde, açmaya başlamış olan ucu dışarda kalacak biçimde yerleştirin, yerleştirdiğiniz Soğanın üzerini toprakla kapatın. Toprak gevşek biçimde kalması gerektiği için elinizle hiç bir şekilde bastırıp sıkıştırmayın.
Diktikten sonra saksıyı dışarı koyun (Bahar Aylarında) güneş görebilecek bir yere, ayrıca sulamayı toprağın ihtiyacına göre ayarların. Sıcak havalarda ise her gün sulayabilirsiniz.
Önce lilyumların dalı uzar, sonra uzun ince yaprakları çıkmaya kendini göstermeye başlar. Belli bir uzunluğa geldikten sonra ise lilyumların baş kısmında küçük küçük bir sürü tomurcuk oluşur.
Bu aşamadan sonra artık lilyumun kendisi değil tomurcukları büyümeye devam eder.
Belli büyüklüğe gelen çiçeklerin tomurcukları kızarmaya başlar. Ve kızaran tomurcuklar çiçek açar
Kaynak: http://www.maviylepembe.com/evde-lilyum-ciceginin-bakimi-ve-yetistirilmesi-nasil-yapilir-811.Aspx#ixzz32en0LYPB

ARAP SAÇI ÇİÇEĞİ
Aşkın gözyaşı diye halk arasında adlandırılan arapsaçı çiçeğinin diğer adları: Bin yapraktı, Bin bir yaprak otu, Civan perçemi'dir.
Bileşikgiller familyasındandır. Anayurdu kesin olarak bilinmeyen; ılıman, sıcak ve kurak bölgelerde yetişen Achillea cinsi bitkilerin 100 dolayında türü bulunmaktadır. Bilimsel adında Troya destanı kahramanı Achilleusun (Asil) adını taşıyan ve kitabımıza örnek olarak aldığımız A.millefolium türünün yara iyileştirici etkileri bulunmakta ve Aşilin savaşta yaralanan askerlerini bu bitkiyle iyileştirdiği düşünülmektedir. Kısaca Arapsaçı diye adlandıracağımız bitki, 100 cmye kadar boylanabilir. Çokyıllık pek dayanıklı otsu bitkidir. Sürgünleri dikine uzar ya da yere yayılır. Gümüşi yeşil renkte eğrel-tiotu yapraklarına benzeyen çok fazla sayıda yaprağı; yaz aylarında hoş salkımlar oluşturarak sarı, kırmızı
pembe ya da beyaz renklerde açan minik çiçekleri vardır. Arapsaçı bitkisi, kayalık bahçelerde yetiştirilmeye, çiçek bahçelerinde diğer bitkilerle birlikte karışık bordürler oluşturmaya pek uygundur. Çiçekleri kurutularak çiçek düzenlemelerine konulur.
İSTEKLERİ VE ÜRETİMİ
Arapsaçı bitkisi bol güneşli, sıcak ve kurak ortamları; çok süzek (suyu iyi akıntılı) toprakları sever. Bakımı ve üretimi pek kolay olan bir bitkidir. Bitki, ilkbaharda kökünden bölünerek ya da yeşil gövde çeliklerinin daldırılmasıyla çoğaltılır. Dikim aralığı 45′er cm. olmalıdır. Arapsaçının solan çiçeklerinin kesilip atılması gerekir. Ayrıca bitkinin gelişiminin kontrol altında tutulması için üç yılda bir kökünden bölünmesi de gerekmektedir.
Arapsaçı Bitkisinin Yetiştirilmesi için Gerekli Şartlar:
Toprak: Bahçe toprağına biraz kaba dere kumu ve yaprak çürüntüsü eklenirse, arapsaçı için uygun toprak hazırlanmış olur.
Su: Bu bitki suyu çok sever. Yazın bolca sulanmalı, yapraklarının kararmaması için saksı toprağı nemli tutularak yapraklarına su püskürtülmelidir. Kışın bitkiye verilen su azaltılır.
Işık: Çok karanlık olmamak kaydıyla her türlü ışıklı ortamda bitki iyi gelişir.
Sıcaklık: Serin ortamları seven bitki, kışın en düşük 7 dereceye kadar dayanabilir. Ancak, çok sıcak ortamlarda da bitki bozulur.
Gübre: İçerisine su eklenerek gücü yarı yarıya azaltılmış standart gübreyle yaz mevsiminde 15 günde bir gübrelenir.
Saksı Değiştirme: İlkbahar mevsiminde uygun toprak eklenerek saksı bir numara büyüğü ile değiştirilir. İkinci saksı değiştirmeden sonra bozulan bitki elden çıkarılır.
Budama: Bitkiyi şekle sokmak için arada bir yapraklarının kesilmesi uygun olur.
![[IMG]](http://img507.imageshack.us/img507/8966/arapsaiei.jpg)
FORUMDAŞTAN ALINTIDIR
Yıldız Çiçeği – Yıldız Çiçeği Hakkında Bilgi
Yıldız çiçeği, Asteraceae familyasından Dahlia cinsini oluşturan yaz ve sonbahar mevsiminde çiçek açan, gövdesi çalı, kökleri yumru şeklinde bitki cinsi. Anavatanı Meksika olup bu ülkenin ulusal çiçeği olarak kabul edilmektedir.
İspanyollar tarafından ilk olarak Meksika dağlarında bulunmuştur. 1872 senesinde bir kutu yıldız çiçeği Meksika’dan Hollanda’ya gönderilmiştir. Sadece tek bir bitki bu yolculukta canlı kalabildi.
Yıldız çiçekleri bazı kelebek (Lepidoptera) türlerinin larvaları tarafından besin olarak tüketilmektedir.
Yıldız çiçeğinin bilimsel adı Dahlia, 18. yüzyıl İsveç botanikçisi Anders Dahl adından gelmektedir. Yıldız çiçeği Washington Eyaletinin başkenti Seattle’nin resmi çiçeğidir.
Orijinal adı “Dahlia”dır. Bizde daha çok yıldız çiğeği ismiyle bilinir. Dahliya veya dalya olarak da tanınır. Bakımı yetştirilmesi çok kolaydır. Binlerce cins yıldız çiçeği vardır. Hibritleri de türetilmiştir. Farklı cinslerinin çiçek büyüklükleri, çiçek şekilleri, renkleri ve gövde uzunlukları da değişiktir. 30 cm’den 2 metreye kadar değişen cinsleri var. Değişik özellikleriyle çeşitli sınıflara ayrılırlar. Sadece “çiçek şekilleri” itibarıyla bile 11 sınıfa ayrılmışlardır.
Uygun toprak nasıl olmalıdır
Her türlü toprakta yetişebilse de, eğer en iyisini istiyorsanız yıldız çiçeği suyu iyi süzdüren ve biraz asitli toprakları sever. Bahçe toprağınız uygun değilse perlit katarak süzdürebilirliğini ve havadarlığını arttırın, torf + kestane toprağı karışımı katarak asitlilik kazandırın.
Baharda yıldız çiçeği yumrularının ekilmeleri
İlk bahar ve yaz boyunca günde en az 6 saat güneşe ihtiyacı var. Nereye ekeceğinize buna göre karar verin. Bahçeniz yeterince güneş almıyorsa yıldız çiçeği yetiştirmekten vazgeçin.
Yumrular 20 cm derine gömülmeli, sonra bol su ile sulanmalı. Yumruları dikmeden önce açtığınız çukurun toprağını sığır gübresi ya da yaprak çürüntüsü ile karıştırın.
Destek değnekleri
Dahliyalarınız cüce – minyatür cinsten değilse büyümelerini beklemeden önce hemen yanlarına bir değnek dikin. Büyüdüklerinde bağlamanız gerekiyor yoksa kolayca devrilebilirler, dalları dipten kırılabilir.
Ne sıklıkta sulamalı
İlk sulamadan sonra toprağı iyice kurumadıkça bir daha sulamayın ta ki filizlendiğini görene kadar. Sonra 15 cm’yi geçene kadar az sulamaya devam edin. Bundan sonra haftada bir iyice bolca sulanmalı. Çok sıcak günlerde daha sık sulanabilir. Yıldız çiçekleri çok hızlı büyür.
Sümüklü böcekler ve bahçe salyangozları yıldız çiçeğini yemeye bayılırlar. Bunlara karşı tedbirli olun.
İlkbahar – yaz bakımı
Boyları 30 cm’ye yaklaşınca tomurcuklanmış olsa bile uçlarını koparın daha fazla dallı budaklı olsun, böylece daha çok çiçek açar. Büyük çiçekler elde etmek için her sap ucunda bir tomurcuk bırakın diğerlerini koparın. Tekrar tekrar çiçeklenmesi için, çiçekler solar solmaz kesin.
Vazo için: Çiçekleri sabah erken saatlerde keserek alın. Bir gün dinlenmiş kloru gitmiş su kullanın. Vazoda bir hafta kadar dayanır. Suyunu her gün değiştirmelisiniz.
Kışın ne olacak?
Tropikal bir bitki olduğu için dondurucu soğuktan fena zarar görür. Yumruların kış boyunca iyi korunması gerekir. İstanbul gibi ılıman iklimli yerlerde yumrular kışın sökülmez, toprakta bırakılır. Kışın don tehlikesine karşı, yıldız çiçeklerinin olduğu yere toprağın üstüne torf + kuru yapraklar + kestane toprağı + sığır gübresi + saman + talaş karışımı yaymak gerekir. Bu hem baharda yumrular tekrar yeşerince iyi bir gıda olur.
Kışları sert geçen yerlerde yumrular sonbaharda sökülüp oldukça soğuk ama dondurucu olmayan, kuru bir yerde ilkbahara kadar saklanmalıdır. Yumrular karton veya tahta kutu içinde vermikülit, perlit veya talaş içine gömülüp saklanmalı.
Yıldız çiçekleri nasıl çoğaltılır?
Çoğaltılması üretilmesi en çok yumruların bölünmesiyle olur. Yıldız çiçeği yumruları birbirlerine ince uzantılarla bağlıdır. Bu uzantılardan kesilerek istenen yumrular alınır. Ayırma işi sonbaharda da yapılabilir ilkbaharda da yapılabilir. Çimlenme gözü olanlarından seçin çünkü bunların filizlenip büyümeleri kesindir. Hatta tek bir yumru bile “eğer birden çok filiz gözleri varsa” o gözlerin sayısınca keskin bir bıçakla kesilerek çoğaltılabilir. Bu usul kök çeliği çeşitlerindendir. Bunu bitki tam uyku dönemindeyken yapmalı: Kasım sonundn şubat sonuna kadar.

CEN DAM BLOG TAN ALINTIDIR
DEVE TABANI ÇİÇEĞİ
çiçek yetiştirmek,devetabanı,devetabanı çiçeği,devetabanı yetiştirmek,monstera Geniş salonları için ideal bir çiçek olan devetabanı çiçeği evimize ayrı bir güzellik katar. Büüyük bir çiçek olduğundan küçük ortamlar için tercih edilmez. Yetiştrilmesi zahmetsiz olup pek uğraş gerektirmemektedir. Devetabanı çiçeğinin yetiştirilmesindeki tek şart sürekli ışık almasıdır. Işık önemlidir ve az ışık alırsa yaprakları fazla büyümeyecektir. Devetabanı ISI: Serinde durabilir ama iyi gelişmesi için ısı en az 18 derece olmalıdır. IŞIK: Direkt gün ışığından uzak aydınlık bir köşe idealdir. SULAMA: Kışın toprağını nemli tutun. Diğer mevsimlerde bolca sulayın. Yalnız arada bir toprağının kurumasına izin verin. Devetabanı Çiçeği
Kaynak Linki : http://www.beyazportal.com/devetabani-monstera-cicegi-ve-
yetistirilmesi_9798.html
BEYAZ YELKEN ÇİÇEĞİ
Çiçekli bir salon bitkisi olan beyaz yelken çiçeği büyük salonlarda salonla bütünlük sağlamaktadır. Egzotik bir çiçek olduğundan nemli ve sıcak ortamı severler. Bahar aylarında iki kez çiçek açar. Evde yetiştirilmesi gayet kolaydır ancak soğuk havalarda çiçeği korumalıyız. Beyaz Yelken ÖZELLİKLERİ: ISI: Sıcağı sever. Kış aylarında ısı en az 15 c. olmalıdır. IŞIK: Yazın yarı gölge, kış aylarında ise daha aydınlık bir yer uygundur. SULAMA: Toprağı daima nemli olmalıdır (Islak değil) Kışın daha az sulanır. NEM: Yapraklarına her gün su püskürtülmelidir. Her yıl ilkbaharda saksı değiştirilir. Değişim sırasında ayrılan köklü yapraklardan çoğaltılabilir. Beyaz Yelken Çiçeği

Kaynak Linki : http://www.beyazportal.com/beyaz-yelken-cicegi-bakimi_9797.html
JAPON KÜPELİSİ
Bitkinin toprak yapısı; bahçe topragı, torf, perlit( kaba kum ), hayvan gübresi, pomza( çakıl); karışımlı oranları ise 1 - 2 - 1 - 0,5 - 1 . Bu tarz süzek ve besin maddesi zengin topraklarda güzel gelişim sağlıyormuş.
Bitkinin sıcaklık isteği: yetişme periyodunda 16-30 derece arasında , kışın dinlenme süresince 16 derece istiyor. Yarı gölge alanlarda iyi gelişiyor. Fazla sıcaklık ve direk güneşte uzun süre kalması yapraklarda yanıklıklara neden olmaktadır.
Bitki gelişme döneminde suyu çok sevdiği ( yüksek hava nemi seviyor ), kış aylarında sadece toprağın nemli olması yetiyormuş.
Gelişme döneminde bitkiye her 2 haftada bir sıvı gübre verilmesi ön görülüyor.
Bitki boyu bazı çeşitlerinde 2 metreye kadar çıkabilirken ev ortamında yetiştirilenler ağırlıklı olarak 30 cm bazıları 60-90 cm bulmaktadır. bu nedenle bitkiniz büyüme sırasında yanına destek için bir çubuk dikebilirsiniz.
Bitki çok küçük soğanları bir araya gelmesi ile oluyor. daha sonra bu ufak soğanları parçalayarak yeni bitkiler elde edebiliyorsunuz ( Bazı kaynaklarda bunun rizomlu olduğu söyleniyor )
bizim bahçe forumdan alıntıdır
Bundan uzun yıllar önce iki kır çiçeği birbirlerine aşık olurlar. Birbirlerini çok severler. Her bahar geldiğinde onlarda diğer çiçekler gibi yeni güne merhaba derler.. Bir bahar başında çiçeklerden biri diğerine “Biz diğer çiçekler gibi bahar başlangıcında açacağımıza herkesin soğuktan kaçtığı karlı kış günlerinde açalım ki bütün doğa bizim olsun” der ve ikisi de o bahar açmamaya ve kışın karlar yağdığında buluşmaya karar verirler.
Biri açmak için kış gelip karın yağmasını beklerken;diğeri dayanamayıp o yaz açar.
Bembeyaz karlar yağdığında açan çiçek her yerde sevdiğini aramış ama bulamamış. Ümidini yitiren çiçek sonunda üzüntüsünden boynunu bükmüş. Soğuğa daha fazla dayanamayıp hayatını kaybetmiş.
Ogün bu gündür karda açan ve sevgilisini bekleyen çiçeğe “kardelen”
Sevgilisini yarı yolda bırakan çiçeğe de “hercai” denilir...
Kalın ve dolgun yapraklılar da daha kuru mekanları tercih ederler.
Isı: Bitkiler, gelişme dönemlerinde sabit ısı isterler. Soğuk havalarda bitkileri soğuktan etkilenen kapı ve pencere kenarlarında bırakmamak gerekir.
Tüm koşulları sağladınız, çiçeğinizi yerleştirdiniz… Fakat onda bazı ufak sıkıntılar ya da rahatsızlıklar saptadınız. Şimdi bu rahatsızlıkların neler olabileceği ve böyle durumlarda neler yapılabileceğine dair bilgilerimizi paylaşalım.
Yapraklarda Sararma: En sık karşılaşılan sorunlardan biridir. Özellikle kışın saksı toprağının gereğinden fazla nemli tutulması, bitkinin fazla sulanması ve aşırı güneş altında ışığa maruz kalması buna neden olabilir.
Yaprak Dökülmeleri: Çiçekli haldeyken bitkiye çok su verilmesi, saksı toprağının çok nemli tutulması, aşırı derecede kurutulması veya ani sıcaklık değişikliği yaprak dökülme nedenlerindendir.
Tomurcuk Dökülmesi: Saksı toprağının çok nemli tutulması, fazla kuru olması, çiçeğin yerinin sık değiştirilmesi ve yoğun karanlık tomurcukların dökülmesine neden olur.
Kök ve Gövde Çürümeleri: Toprağın fazlaca nemli tutulmasından kaynaklanır.
Yapraklardaki Kahverengi Yanıklar: Püskürtme yapıldıktan sonra, güneşin bitkinin üzerine direkt gelmesinden kaynaklanır.
Genel olarak ışık – nem – ısı üçlüsüne dikkat edilir ve ilgisiz bırakılmazsa, evinizin baş tacı ve en sadık dostunuz çiçeğiniz uzun yıllar boyunca sizinle birlikte yaşayacaktır.

Güzelliğiyle ve göz alıcı renkleriyle en sevilen bahar çiçeklerinden biri olan sümbül, doğru bakım yapıldığında sağlıklı ve uzun ömürlü bir saksı çiçeği olabilir.
Sümbül Nasıl Bir Bitkidir?
Sümbül, güzel kokulu ve dört mevsim açan çiçekleriyle ünlü, soğanlı bir bitkidir.
Sümbül Nasıl Bir Ortam ve Işık İster?
• Sümbül, doğrudan güneş ışığı istemez, dolaylı ışıklardan da faydalanabilen bu bitki gölge ve çok sıcak olmayan bir ortamda muhafaza edilmelidir.
• Sümbül, rüzgar ve hava akımına karşı hasas bir bitkidir. Bu nedenle hava akımı olan bir ortamda bulundurulmamalıdır.
• Sümbülün bulunduğu ortam 14-15 derecenin altına inmemelidir.
Sümbül bitkisinin susuz bırakılmamasına dikkat edilmelidir.
• Yazları haftada en az 2 kez sulanmalıdır.
• Su, bitkinin her bölümüne ulaştırılmalı ve toprağı nemli olmalıdır.
• Sulama sonrası, bitkinin tabağında su bırakılmamalıdır.
• Sulama miktarınız her seferinde aynı, oda sıcaklığında ve dinlenmiş su ile olmalıdır.
Sümbül Nasıl Toprak İster?
Sümbül toprağı bol humuslu, kumlu, nemli gevşek yapıda olmalıdır.
Sümbül Çiçeğinin Saksısı Değiştirilmeli Midir?
Sümbül’ün saksısını sık sık değiştirmek, sümbülün büyümesine engel olacağı için çok sık saksı değişimi yapılmamalıdır.
Özellikle evde bakmak istiyorsanız, bu çiçekleri evin en soğuk bölümüne koymalısınız. Şayet balkonlu bir evde yaşıyorsanız işiniz kolay, zaten soğuk havayı seven ve kendini böyle ortamda huzurlu hisseden bu çiçekler için daha ideal bir yaşam alanı olamaz. Ama onları sıcacık kaloriferlerin yakınlarında bir yerlere koyarsanız bilin ki sararıp solacak, fenalık geçirecektir. Şayet balkonunuz yoksa cam önleri de bu çiçekler için ideal olabilir.
Özellikle açelya ve siklamen çiçeği için ev ortamı hiç uygun bir ortam değildir, zira bu çiçekler açık havayı ve soğuğu direk olarak hissetmek isterler. Güneş ışığından da olabildiğince kaçınmalı fakat tamamen de karanlıkta bırakmamalıdır. Bahçede ise belki bir ağaç altına dikebilirsiniz.

Hercai menekşe çiçeği, bakımı son derece kolay olan çiçeklerden. Çok fazla ihtiyacı yok, serin ve kuru bir ortamda olduktan sonra çiçeğini itinayla açabiliyor. Fakat siklamen çiçeği biraz zahmetli. Çiçekli olduğu dönem bol su ve gübre istiyor, fakat diğer çiçeklerin aksine inzivaya ilkbaharda çekilen bu çiçekler, dinlenme dönemlerinde susuz kalmak istiyor, yeterince
dinlendikten sonra tüm enerjisiyle kışa hazırlanıyor ve tüm güzelliğini sergiliyor.
Güzelliğiyle ve ihtişamıyla büyüleyen Phalaenopsis orkide, birçoğumuzun evini süslüyor. Peki evde orkide bakımına dair neler biliyorsunuz? Orkide Bakımı hakkında bilinmesi gerekenleri bu yazımızda sizlerle paylaşacağız.
Orkide çiçeği alacağımız zaman ilk olarak bu gösterişli çiçeğin goncalı, yeşil ve dik yapraklı olmasına dikkat etmemiz gerekir. Bunun nedeni, gonca sayısıyla çiçeğin ömrünün doğru orantılı olmasıdır.
Aldığımız orkidenin uzun ömürlü olması için ayrıca, evlerde ya da ofislerde aydınlık ama direk güneş ışığı almayan, cama yakın yerlere konulması gerekir. Klimanın yakınlarında olması ise orkide bitkisi için son derece zararlıdır.
Şeffaf renkli orkide saksısı, mümkün olduğunca değiştirilmemelidir. Toprağı özel bir karışımdır ve bunu piyasadan elde etmek bir hayli zor bir iştir. Saksının şeffaf renkli olmasının nedeni ise çiçeğin üst kısımları kadar köklerinin de güneş ışığına ihtiyaç duymasıdır.
Orkide çiçeğinin sulaması bir diğer dikkat edilmesi gereken konulardandır. Sulama, haftada iki defa olmalıdır. Temiz, oda sıcaklığında ve bir su bardağı ölçüsündeki su, orkide için idealdir. Yine haftada bir veya iki kez orkidenin yapraklarına su püskürtmek de çiçeğin nem ihtiyacını karşılamasına yardımcı olur.
Orkidenin ömrü, normal şartlar altında üç ya da dört aydır. Bu süre sonunda çiçekler açılımını tamamladıktan sonra, boğumlu olan gövdesi yukarıdan budanarak tekrar çiçek açması sağlanabilir. Fakat budama sonrasında açık kalan kısımların da alüminyum folyo ile kapanması gerekir.
Orkide çiçeğinin en çok tercih edilen rengi beyazdır. Ama lila ve pembe renkli orkideler de rahatlıkla bulunabilir.
Otellerde ve restoranlarda masa çiçeği olarak kullanılan küçük orkidelerin de bakımı, büyük orkidelerle hemen hemen aynıdır. Pembe ve bordo renkli küçük orkideler en çok rağbet gören çeşitleridir.
Son olarak orkide çiçeği saksısından zamanla taşan köklerin, görüntüyü bozduğu gerekçesiyle kesinlikle kesilmemesi gerekir. Aksi takdirde orkide çiçeği fazlasıyla zarar görecektir. ,

çilli begönya
Çilli begonya hemen hemen her evde bulunan, dekoratif yaprakları için yetiştirilen bir bitkidir. Adını görünümünden alan bu güzel bitki iç mekan süs bitkisidir. Geniş kalp şeklinde olan yapraklarının üzerinde minik çiller bulunmaktadır. Bu çiller bitkinin çok daha güzel görünmesini sağlamakta. Yaprak rengi genelde yeşil olan bu bitkinin açık sarımsı çilleri bitkinin çok güzel görünmesini sağlıyor.
Bakımı oldukça kolay. Evinizin salonlarında, iş yerlerinizde, ofisinizde hatta balkon ve teraslarınızda rahatlıkla yetiştirebileceğiniz çok güzel bir bitki. Bakımı sizi hiç yormayacak.

Çilli begonya nem seven bir bitki. Bu nem ihtiyacını toprağını nemli tutarak sağlayabilirsiniz. Ancak kesinlikle bitkinin yapraklarına nem ihtiyacını gidermesi için su püskürtmeyin. Bu yöntem çoğu bitki için geçerli olabilir ancak çilli begonya için tam tersi bir etki yapmaktadır.
Aydınlık ve yarı gölge yerleri seven bir bitkidir. Ancak direk gelen güneş ışığından korunması gerekir. Aksi halde dekoratif yaprakları zarar görecektir. Güneş ışığını dolaylı alan yerleri tercih etmelisiniz. Yarı gölge yerlerde de rahatlıkla yetiştirebilirsiniz.
Bitkinin sulamasını ilkbahar aylarından itibaren kademeli artırın. Özellikle yazın çok sıcak günlerde bitkinin su ihtiyacı daha da artacağından sulamasına dikkat etmelisiniz. Toprak yüzeyine bakarak su gereksinimini anlayabilirsiniz.Toprak yüzeyinin nemli olması gerekir. Kış aylarında ise bitkinin su gereksinimi az olacağından çok az sulama yapmalısınız. Kışın aşırı sulamamaya çok dikkat etmelisiniz.
Üretimi ise çok basit. Bitkinin kırılan küçük dallarını direk olarak toprağa ekerseniz hemen tutacaktır. Tohumla üretimi de mevcut ancak hiç kullanılmayan bir yöntem. Hem zaman alıcı hem de diğer yöntem çok basit ve kesin sonuç veren bir yöntem

Antaryum Bitkisi
En kolay yetiştirebileceğimiz çiçekli bitkilerden biridir. Bu gösterişli bitki yapraklarının ve çiçeklerinin muhteşem görüntüsü ile hep göz önünde olan bir bitkidir.
Antoryum (Anthurium) bitkisinin yetiştirilmesi, bakımı ve sulanması:
*Doğrudan güneş ışığı istemeyen bu bitki dolaylı ışıklardan da yararlanabilir.
*Güneş ışığını gören kısımlar ışığa doğru bir eğilimde bulunur. Bu eğilmeleri engellemek için çiçeğin gölgede kalan kısımlarını belirli aralıklarla değiştirmeliyiz.
*Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakmak çiçeğin yapraklarına ve köklerine zararlıdır.
*Hava akımlarından kolay etkilenen antoryum bitkisini bu etkiden korunmalıdır.
*Her bitki gibi zamanla topraktaki vitamin ve mineralleri tüketen bitkiye yılda en az bir kere vitamin ve mineral desteği sağlanmalıdır.
*Saksı değişimi genellikle sıcak ayların başlangıcı olan mayısta yapılmalıdır.
*Antoryum bulunduğu yerde başka cisimlerle temasta bulunmamalıdır.
Sulamada en önemli unsurlar;
-Kış aylarında bitki aşırı soğuktan korunarak çok az sulanmalıdır.
-Yaz aylarında ise bitkinin suya olan ihtiyacı artacağından bitkiye verilen suyun arttırılması gerekmektedir.
-Su toprağın her tarafına ulaştırılmalıdır.
-Bitkiyi sularken kullanılan kap her sulamada aynı ölçüde, sulamalar aynı günde ve aynı miktarlarda su dökülmelidir.
-Antoryumda çok büyük bir değişiklik görülmediği sürece sulanmada kullanılan kap, ölçü ve su miktarı değiştirilmemelidir.
*Antoryum bitkisini yetiştirmede en önemli kural kış aylarında oda sıcaklığının 12 °C nin altında olmaması gerektiğidir.
*Antoryum bitkisi genellikle yaz aylarında çiçek açar ve çiçeklerini kış aylarına doğru dökerek bir dinlenme sürecine girer.
*Yılın belirli gününde sararmış veya çürümüş yaprakları makas yardımıyla budanmalıdır.
Antoryum (Anthurium) Bitkisinin Çoğaltılması:
*Antoryum bitkisinin gelişimi pek hızlı olmaz. Boyu çok fazla uzamaz.
*Çoğaltılması sırasında köklerinden ayrılan antoryum derhal ayrılan köklerinden başka bir saksının içine dikilerek çoğaltılır.
*Bu yönteme kökten ayırma yöntemi denilmektedir. Kökten ayrılan 2.bitkimiz en kısa zamanda büyüyerek çiçek açar ve diğer bitkide tekrar kök vermeye başlar.
*Antoryumun çoğaltılması en uygun zaman mayıs ayıdır.
*Bitkiye kış aylarında musluktan aldığımız soğuk çeşme suyunu vermemeliyiz. Verdiğimiz su oda sıcaklığında olmalıdır.

MUM ÇİÇEĞİ
Toprak: Mum çiçeği suyu iyi süzdüren ve çabuk kuruyan toprak istiyor. Toprak hazırlama formülü: Kumlu veya gevşek bahçe toprağı + torf + kestane toprağı.. Bunları iyice karıştırın, tamamen kupkuru olana kadar bekletin (çünkü torf bir defa tamamen kuruyunca daha sonra sulasanız bile hiç su tutmaz olur, çabuk kurur). Bu karışım iyice kupkuru olduğu zaman beşte bir oranında perlit ekleyin sulayın, bir iki gün bekleyin: Toprak nemini hafifçe kaybettiği zaman, yani hem oldukça nemli hem elinize yapışmıyor şekle geldiği zaman mum çiçeğinizi bu toprağa dikin ama sulamayın, toprak nemini kaybettiği zaman ılık su ile sulayın.
Sulama: Toprak neredeyse tamamen kuruyacak, sonra yüzeyini eşeleyeceksiniz havalandıracaksınız, hacim küçülmesi olup kenarlarda boşluklar oluşmuşsa eşeleyerek oraları kapatacaksınız sonra bolca sulayacaksınız. Su biraz ılık olmalı.
Çiçek açıyorsa o süreçte toprak nemini yarı yarıya kaybettiği zaman sulayın. Çiçeksiz olduğu zamanlarda arada bir toprak yüzde yüz nem kaybedene kadar sulamayın böylece mum çiçeğinin çok hassas olduğu gözle fark edilemeyen solucan türünden canlılar o toprakta barınamaz yok olurlar.
Suladığınız zaman, alttan çıkıp alt tabağında biriken suyu çekmesin diye o tabaktaki suyu derhal boşaltın.
Dinlenme dönemi sulaması: Ekim sonundan itibaren sulamayı daha da seyrek yapın. Yani toprak tamamen kuruyunca hemen sulamayın iki gün kadar bekletin. Sulama sıklığını yavaş yavaş düşürün. Bulunduğu yer ne kadar serin ise, serinliğe göre sulamaya o kadar ara verin; üç günden iki haftaya kadar kupkuru toprakta kalmalı. Bahara kadar böyle devam..
Besin verme: İlkbahar ve yaz aylarında büyüme başladığı ve devam ettiği zamanlarda bir ay ara ile iki veya üç defa besin vermek yeter. Hem yaprağı hem çiçeği için yetiştirilen süs bitkileri için hazırlanmış olan, suya karıştırılan sıvı besinden veya bulabilirseniz “etli yapraklı bitkiler için olan” gıdadan olmalıdır.,
Budama: Evde fazlaca kalabalık yapacak kadar aşırı dallanıp budaklanmadıkça mum çiçeğini budamak iyi değildir.
Saksı değiştirme: Gereğinden büyük saksılarda olmamalı. Küçük bir fide iken küçük bir saksı gerekiyor. Saksıya göre fazla köklenirse o zaman bir boy büyük saksıya aktarın, yeni saksı eskisinden 5 cm kadar geniş olmalı daha büyük olmamalı. Senede bir veya iki üç senede bir bu şekilde saksı değiştirmesi yapmalısınız.
Üretilmesi çoğaltılması: Olgun yapraklı bir dalının kesilip direkt toprağa ekilmesiyle yılın her zamanında yapılabilir. Dalda sadece iki yaprak bırakın. Mum çiçeği için uygun bir toprağa dikin ve çok az sulayın. Bu kadar basittir. Ne zaman büyümeye başlayacağı hiç belli olmaz ama tutacağı büyüyeceği kesindir yeter ki çok sulamayın

Aşırı sıcak yerleri hiç sevmez. Açık havada kızgın güneş altında yaşayabilir, çiçek açabilir ama eğer balkonda yetiştiriyorsanız çok sıcak zamanlarda rüzgara açık bir yerde bulundurun. Sık sık yapraklarını ıslatın. Aksi takdirde ölür. Evde yaşamaz. İlle evde olsun istiyorsanız bu mümkün değildir. Zaman zaman en fazla bir günlüğüne ev içinde misafir edebilirsiniz. Yarı gölgeli ve serin açık hava mekanları en sağlıklı gelişeceği yerlerdir.
Küpe çiçeği havalar soğumaya başlayınca içeri alınır. Camekanlı bir balkon, bitkinin kışı sağlıkla geçirmesine yetecektir. Kış sonuna doğru küpe çiçeği derince budanır ve saksı değiştirilir. Çelikleri ayrı saksılara dikilerek yeni bitkiler elde edilebilir.
ISI: Küpe çiçeği kış aylarında 12-15 derecede tutulmalıdır.
IŞIK: Küpe çiçekleri güneşten uzak aydınlık bir yer ister.
SULAMA: İlkbahardan sonbahara kadar toprağı daima nemli olmalıdır. Kışın çok az sulayın.
NEM: Yazın yapraklarına ara sıra su püskürtün.
![[IMG]](http://img134.imageshack.us/img134/7775/kupeli13.jpg)
Küpe Çiçeği Yetiştirilmesi
Her türlü toprakta yetişebilir. Ama gübre katsanız bile yıllarca saksılarda kullanılan aynı toprak iyi değildir. Musluk suyuyla sulana sulana içinde zararlı maddeler artar. Açık hava süs bitkileri genelde toprak seçmez. Gıdalarında güneş en önemli unsurdur. Küpe çiçeği gibi bazı bitkiler her ne kadar az güneş istese de tamamen güneşsiz kalınca gıdasız da kalırlar. Yanına bir sopa dikerek dallarını bağlamalısınız. Yoksa dallar çiçekleri taşıyamayacağından aşağı doğru eğilirler. Bu özelliğinden dolayı saksıyı yüksekçe bir yere koyarak dalları aşağı sarkık gelişecek şekilde yetiştirenler de vardır.
Küpe Çiçeği Üretilmesi
Yan dallarından alacağınız çok eski olmayan sağlıklı, canlı bir dalı direkt topraya dikin. Buna daldırma usulü veya çelik ile üretme denir. Açık havada gölgeli bir yerde barındırın. Gelişmeye başlasa bile yeterince köklenmemiştir. Dalı diktikten sonra uzunca bir müddet, hatta gelişmeye başladıktan sonra bir iki hafta hiç el sürmeyin. Genelde zor tutar. Tuttuğundan emin olunca daha güneşli bir yere alın. Çiçekleri kolay kolay tohum vermez. Tohum oluşursa tohumla da çoğalt
abilirsiniz
LALELER
Zambakgiller familyasındandır. Anayurdu ülkemiz ile Küçükasya olan lalelerin 4.000 dolayında türü olduğu ileri sürülmekte, günümüzde bunlardan yalnızca 100 ile 150 kadar türü yetiştirilmektedir. Osmanlı imparatorluğu tarihinde bir döneme adını veren lalelerin bilimsel adındaki Tulipa sözcüğünün, dilimizdeki tülbent ya da türban kelimelerinden türetildiği sanılmaktadır. 1500'lerden sonra ülkemizden Hollanda'ya götürülen lale soğanlarıyla bitki orada üretilmiş, ıslah edilmiş, birçok melezi elde edilmiş ve sonra tüm dünyaya yayılmıştır. Doğal türdeki laleler 35 cm. kadar boylanabilir kültür türlerinde bitkinin yüksekliği 80 cm'ye kadar çıkar. Lalenin köküne
yakın düzeyden uzayan yaprakları şeridimsi biçimli, yeşil renkli ve dar ya da geniş yapılı olur. Lalenin ilkbaharda sağlam bir sapın ucunda açan yalınkat veya katmerli çiçekleri doğal türlerde sarı, kırmızı ya da gül rengi iken kültür türlerinde düz veya alacalı olmak üzere birçok renkte, hatta siyaha yakın lacivert renkli lale çiçekleri bile elde edilmiştir. Laleler ilkbaharda açan gösterişli çiçekleriyle çiçek tarhlarını ve bahçelerin bordürlerini süslediği gibi, evlerde balkonlarda saksı veya plastik kutular içinde de çok iyi biçimde yetiştirilir, kesme çiçek olarak da kullanılır.
stekleri ve Üretimi
Serin ortamları seven, sıcak ortamlarda çabuk bozulan ve yeterli besin bulunması koşuluyla her tipteki toprakta yetiştirilebilen lale, kanaatkar bir bitkidir. Makul düzeyde sulanır; ancak, çiçek açtığı dönemde düzenli olarak sulanması gerekir. Üretimi soğanlarıyla yapılır. Ama, bu soğanların belli bir soğuklanma dönemini geçirmiş (yani sekiz-on hafta süreyle soğuk bir yerde bekletilmiş) olmaları gerekir. Bu nedenle lale soğanları rasgele bir sokak satıcısından alınmamalıdır. Ayrıca lale soğanlarının, birkaç yılda bir ıslah kuruluşundan alınarak yenilenmeleri de gerekmektedir. Lale soğanları, bahçelerimizde kış sonlarına doğru üstü yukarı gelecek şekilde, aralarında 10-15'er cm. bırakılarak doğrudan doğruya yetiştirileceği yere ekilir. Dikim derinliği nemli toprakta 5-7, kuru ve geçirgen toprakta 10-12 cm. olmalıdır
.
Koyun gözü
Bileşikgiller familyasındandır. Anayurdu Kuzey Amerika olan ve bilimsel adında Eski Yunanca'daki 'böceğe benzeyen' anlamına gelen Coreopsis sözcüğünü taşıyan bitki cinsinin 20 dolayında doğal ve kültür türü bulunmaktadır. Bu adın bitki cinsine, böceğe benzeyen tohumları nedeniyle verildiği sanılmaktadır. Kitabımıza bu cinsten C.lanceolata türünü örnek olarak alıyor ve bitkiyi koyun gözü diye adlandırıyoruz. 60 cm'ye kadar boylanabilen koyun gözü, çok yıllık dayanıklı otsu bitkidir. Dikine uzayan sürgünleri, bunların üzerinde karşılıklı dizili mızrak biçimli yeşil renkli uzun yaprakları
vardır. Bitki, isteklerine uygun ortam ve toprakta yetiştirildiğinde, yaz mevsiminin uzunca bir bölümünde ince uzun sürgünlerinin tepesinde papatya ve torenyalara benzeyen 5 cm. genişlikte sarı renkli zarif çiçeklerini açar. Bu çiçekler el buketlerine konulmak için ya da soldukları zaman kesilmezlerse bitki bol bol tohum döker ve tüm çevresinde istenmeyen koyungözleri çoğalır. koyun gözü bitkisi çiçek bahçelerinin bordürlerinde güzel durur. Uzun süre dayandığından kesme çiçek olarak da makbul sayılırlar.,,
oyun gözü bitkisi bol güneşli ortamları sever. Süzek (suyu iyi akıntılı); hafif yapılı ve aşırı bitek olmayan toprakları yeğler. Tohumlarıyla üretilir. koyun gözü tohumları yaz sonunda, ertesi yaz mevsiminde bitkinin çiçek açması için bitkinin doğrudan doğruya bahçedeki yerlerine 2030'ar cm. aralıklarla ekilir. koyun gözü, üretimi kolay ve bakımı pek zahmetsiz olan bitkilerdendir.
Sikas (Cycas):
Uzun ve testereye benzeyen yaprakları ile fazla gelişmeyen fakat güzel görünen bitkidir.
Sikas (Cycas) bitkisinin yetiştirilmesi, bakımı ve sulanması:
*Doğrudan güneş ışığı istemeyen bu bitki dolaylı ışıklardan da yararlanabilir.
*Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma çiçeğin yapraklarına fayda sağlamaz.
*Hava akımlarından kolay etkilenen sikas bitkisi bu etkiden korunmalıdır.
*Her bitki gibi zamanla topraktaki vitamin ve mineralleri tüketen bitkiye yılda en az bir kere vitamin ve mineral desteği sağlanmalıdır.
*Sikas bitkisi bulunduğu ortamda başka cisimlerle temasta bulunmamalıdır.
Sulamada en önemli unsurlar;
-Kış aylarında bitki aşırı soğuktan korunarak susuz bırakılmamasına dikkat edilmelidir.
-Yaz aylarında ise bitkinin suya olan ihtiyacını tamamen gidermek için haftada en az iki kere sulanmalıdır.
-Su bitkinin her bölümüne ulaştırılmalıdır.
-Sulanmadan sonra bitkinin tabağında su kalmamasına çok dikkat edilmelidir.
-Bitkiyi sularken kullanılan kap her sulamada aynı ölçüde olmalıdır.
-Sulamalar aynı günde ve aynı miktarlarda su ile yapılmalıdır.
-Sikasta çok büyük bir değişiklik görülmediği sürece sulanmada kullanılan kap, ölçü ve su miktarı değiştirilmemelidir.
* Sikas bitkisini yetiştirmede en önemli kural kış aylarında oda sıcaklığının 15 °C nin altında olmaması gerektiğidir.
*Bitkiye kış aylarında musluktan aldığımız soğuk çeşme suyunu vermemeliyiz. Verdiğimiz su oda sıcaklığında olmalıdır.
Sikas (Cycas) Bitkisinin Çoğaltılması:
*Sikasın çoğaltılması bitkinin köklerinden ayırma yöntemiyle olabilir.
*Bitkinin kökünden çıkarak üst kısımlara uzanan ince kısımlar bitkiye benzeyen yeni bitkiler oluşturur.
*Bu yeni bitkileri alıp başka saksılara dikerek yeni sikasları oluşturabiliriz.
*Bu yöntem hem kolay hem de zahmetsizdir.

-Solanum:çiçeği
Değişik birçok renge sahip göze hitap eden güzel çiçek.
Solanum bitkisinin yetiştirilmesi, bakımı ve sulanması:
*Doğrudan güneş ışığı istemeyen bu bitki dolaylı ışıklardan da yararlanabilir.
*Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma çiçeğin yapraklarına ve çiçeklerine fayda sağlamaz.
*Hava akımlarından kolay etkilenen solanum bitkisi bu etkiden korunmalıdır.
*Kış aylarında solanumun bulunduğu ortam 14-15 derecenin altına düşmemelidir.
Sulamada en önemli unsurlar;
-Kış aylarında bitki aşırı soğuktan korunarak susuz bırakılmamasına dikkat edilmelidir.
-Yaz aylarında ise bitkinin suya olan ihtiyacını tamamen gidermek için haftada en az iki kere sulanmalıdır.
-Su bitkinin her bölümüne ulaştırılmalıdır.
-Sulanmadan sonra bitkinin tabağında su kalmamasına çok dikkat edilmelidir.
-Bitkiyi sularken kullanılan kap her sulamada aynı ölçüde olmalıdır.
-Sulamalar aynı günde ve aynı miktarlarda su ile yapılmalıdır.
- Solanumda çok büyük bir değişiklik görülmediği sürece sulanmada kullanılan kap, ölçü ve su miktarı değiştirilmemelidir.
*Saksı çiçeği bitkisine kış aylarında musluktan aldığımız soğuk çeşme suyunu vermemeliyiz. Verdiğimiz su oda sıcaklığında olmalıdır.
*Sık sık saksı değiştirmek, büyük olan saksılar solanumun gelişmesine çok büyük engellerdir.
* Saksı değişimi bitkinin büyümesine göre yapılmalıdır.
*Suya ihtiyacı çok olduğundan ötürü saksı su dolu bir kovaya daldırılıp 1-2 dakika toprak bölümü sulanmalıdır.
Solanum Bitkisinin Çoğaltılması:
* Solanumun çoğaltılması bitkinin köklerinden ayırma yöntemiyle olabilir.
* Bitkinin kökünden çıkarak üst kısımlara uzanan ince kısımlar bitkiye benzeyen yeni bitkiler oluşturur.
* Bu yeni bitkileri alıp başka saksılara dikerek yeni solanumlar oluşturabiliriz.
* Bu yöntem hem kolay hem de zahmetsizdir.

Monstera:
Çok güzel görünen yeşil yaprakları ile dikkat çeken monstera bitkisi ofislerinize hoş bir görüntü verir.
Monstera bitkisinin yetiştirilmesi, bakımı ve sulanması:
* Doğrudan güneş ışığı istemeyen bu bitki dolaylı ışıklardan da yararlanabilir.
* Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma çiçeğin yapraklarına fayda sağlamaz.
* Hava akımlarından kolay etkilenen monstera bitkisi bu etkiden korunmalıdır.
* Kış aylarında monsteranın bulunduğu ortam 14-15 derecenin altına düşmemelidir.
Sulamada en önemli unsurlar;
-Kış aylarında bitki aşırı soğuktan korunarak susuz bırakılmamasına dikkat edilmelidir.
-Yaz aylarında ise bitkinin suya olan ihtiyacını tamamen gidermek için ayda en az iki kere sulanmalıdır.
-Su bitkinin her bölümüne ulaştırılmalıdır.
-Sulanmadan sonra bitkinin tabağında su kalmamasına çok dikkat edilmelidir.
-Bitkiyi sularken kullanılan kap her sulamada aynı ölçüde olmalıdır.
-Sulamalar aynı günde ve aynı miktarlarda su ile yapılmalıdır.
- Monsterada çok büyük bir değişiklik görülmediği sürece sulanmada kullanılan kap, ölçü ve su miktarı değiştirilmemelidir.
*Bitkiye kış aylarında musluktan aldığımız soğuk çeşme suyunu vermemeliyiz. Verdiğimiz su oda sıcaklığında olmalıdır.
*Sık sık saksı değiştirmek, büyük olan saksılar açelyanın gelişmesine çok büyük engellerdir.
*Suya ihtiyacı çok olduğundan ötürü saksı su dolu bir kovaya daldırılıp 1-2 dakika toprak bölümü sulanmalıdır.
Monstera Bitkisinin Çoğaltılması:
*Monsteranın çoğaltılması bitkinin köklerinden ayırma yöntemiyle olabilir.
*Bitkinin kökünden çıkarak üst kısımlara uzanan ince kısımlar bitkiye benzeyen yeni bitkiler oluşturur.
*Bu yeni bitkileri alıp başka saksılara dikerek yeni monsteralar oluşturabiliriz.
KÜPE ÇİÇEĞİ
Bu bitkinin çiçekleri aşağı dönük ve aşağı sarkar şekilde olduğundan küpeye benzer. Genelde çiçeğinin dış taç yaprakları ayrı renkte, iç yaprakları ayrı renktedir. Katmerli ve yalınkat çiçek açan türleri vardır. İsmi halk arasında “küpeli” olarak da bilinir.
Çok yıllık bir süs bitkisidir. Açık havada, genellikle saksılarda yetiştirilir. Kışın yaprakları dökülür. İçeri almamalısınız. Hava şartları ne kadar kötü olursa olsun dışarıda tutmalısınız. Sadece ısı sıfırın altına düştüğünde geçici olarak içeri alın ama asla sıcak bir yerde tutmayın. İlk baharda güzelce budamasını yapın, köklerini fazlalıklardan temizleyin, yadırgamayacağı yeni bir toprak bulunan uygun büyüklükteki bir saksıya dikin.
Küpe Çiçeği Bakımı
Öncelikle, bu bitkinin bir dış mekan bitkisi olduğunu bilmelisiniz. Aşırı sıcak yerleri hiç sevmez. Açık havada kızgın güneş altında yaşayabilir, çiçek açabilir ama eğer balkonda yetiştiriyorsanız çok sıcak zamanlarda rüzgara açık bir yerde bulundurun. Sık sık yapraklarını ıslatın. Aksi takdirde ölür. Evde yaşamaz. İlle evde olsun istiyorsanız bu mümkün değildir. Zaman zaman en fazla bir günlüğüne ev içinde misafir edebilirsiniz. Yarı gölgeli ve serin açık hava mekanları en sağlıklı gelişeceği yerlerdir.
Küpe Çiçeği Yetiştirilmesi
Her türlü toprakta yetişebilir. Ama gübre katsanız bile yıllarca saksılarda kullanılan aynı toprak iyi değildir. Musluk suyuyla sulana sulana içinde zararlı maddeler artar. Açık hava süs bitkileri genelde toprak seçmez. Gıdalarında güneş en önemli unsurdur. Küpe çiçeği gibi bazı bitkiler her ne kadar az güneş istese de tamamen güneşsiz kalınca gıdasız da kalırlar. Yanına bir sopa dikerek dallarını bağlamalısınız. Yoksa dallar çiçekleri taşıyamayacağından aşağı doğru eğilirler. Bu özelliğinden dolayı saksıyı yüksekçe bir yere koyarak dalları aşağı sarkık gelişecek şekilde yetiştirenler de vardır.
Küpe Çiçeği Üretilmesi
Yan dallarından alacağınız çok eski olmayan sağlıklı, canlı bir dalı direkt topraya dikin. Buna daldırma usulü veya çelik ile üretme denir. Açık havada gölgeli bir yerde barındırın. Gelişmeye başlasa bile yeterince köklenmemiştir. Dalı diktikten sonra uzunca bir müddet, hatta gelişmeye başladıktan sonra bir iki hafta hiç el sürmeyin. Genelde zor tutar. Tuttuğundan emin olunca daha güneşli bir yere alın. Çiçekleri kolay kolay tohum vermez. Tohum oluşursa tohumla da çoğaltabilirsiniz.
Not : Kapalı mekanlarda yaşayamaz. Ben yaşattım diyen varsa, küpe çiçeğinin bulunduğu yerde muhakkak kuvvetli bir temiz hava akımı var demektir. Açık havada, doğal şartlarda en iyi sonucu alırsınız.

EZAN ÇİÇEĞİ
İlginç özelliklere sahip otsu bir bitkidir.Lale iriliğindeki ipeksi sarı çiçekleri gün boyu kapalı durur. Güneşin tam battığı anda yapraklarını açar, bu zaman da akşam ezanına isabet ettiğinden "Ezan Çiçeği" ismi verilmiştir."Gece mumu çiçeği" olarak da bilinir.
Güneş battığı anda aniden açılarak şaşırtıcı bir gösteri sunar. Ezan okunduğu sırada aniden çiçek açarak görenleri etkiler. Ertesi gün öğlene doğru sönen çiçeklerin ömrü bir gündür. Ertesi sabah bir önceki gün açan çiçekler kapanır ve aynı çiçek bir daha açmaz.
Ancak bol tomurcuk verdiği için problem olmaz. Baharda rozet biçimi etli ve tüylü yaprakların ortasından uzun bir sap çıkarır. Bu sapın üzerinde yaz boyu açacak olan tomurcukları taslak halinde bulunur. 1.5 metre uzayabilir.
İyi drenajlı herhangi bir bahçe toprağında yetişir. Gün boyu güneş görmelidir.
Çiçek açmaya mayıs ayında başlar ve yaz boyu sürdürür. Sıcaklarda düzenli olarak sulanır. Sonbaharda çiçek sapları toprak seviyesinde kesilir.
Bitki fazla uzun ömürlü değildir ama tohumları dökülerek her yıl bir çok fide verir. Bu fideler ilkbaharda istenilen yerlere şaşırtılır. Sonbaharda çiçek sapları toprak seviyesinde kesilir. Bitki fazla uzun ömürlü değildir ama tohumları dökülerek her yıl bir çok fide verir.
Ezan Çiçeği (Oenothers Biennis): Bu bitki çok eski zamanlardan beri, Kuzey Amerikalı şifacı Kızılderililer tarafından, kaynatılarak, yaraları iyileştirmek için kullanılıyor.
Ezan Çiçeği Öz Yağı, yağlı asitler, özellikle de vücuda çok gerekli olan gama linolenik asit (GLA) açısından zengin. Bu yağın nemlendirme özelliği olağanüstü, egzama ve sedef hastalığına da iyi geldiğine inanılıyor.
aisha bu şifalı yağı tüm banyo yağlarında ve doğal yoğun nem tedavisinde kullanıyor

Gardenya (Gardenia):
Beyaz ve sarı renklere sahip gardenya çok güzel kokar.
Gardenya (Gardenia) bitkisinin yetiştirilmesi, bakımı ve sulanması:
*Doğrudan güneş ışığı istemeyen bu bitki dolaylı ışıklardan da yararlanabilir.
*Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma çiçeğin yapraklarına ve çiçeklerine fayda sağlamaz.
*Hava akımlarından kolay etkilenen gardenya bitkisi bu etkiden korunmalıdır.
*Kış aylarında gardenyanın bulunduğu ortam 14-15 derecenin altına düşmemelidir.
Sulamada en önemli unsurlar;
-Kış aylarında bitki aşırı soğuktan korunarak susuz bırakılmamasına dikkat edilmelidir.
-Yaz aylarında ise bitkinin suya olan ihtiyacını tamamen gidermek için haftada en az iki kere sulanmalıdır.
-Su bitkinin her bölümüne ulaştırılmalıdır.
-Sulanmadan sonra bitkinin tabağında su kalmamasına çok dikkat edilmelidir.
-Bitkiyi sularken kullanılan kap her sulamada aynı ölçüde olmalıdır.
-Sulamalar aynı günde ve aynı miktarlarda su ile yapılmalıdır.
-Gardenyada çok büyük bir değişiklik görülmediği sürece sulanmada kullanılan kap, ölçü ve su miktarı değiştirilmemelidir.
*Bitkiye kış aylarında musluktan aldığımız soğuk çeşme suyunu vermemeliyiz. Verdiğimiz su oda sıcaklığında olmalıdır.
*Sık sık saksı değiştirmek, büyük olan saksılar gardenyanın gelişmesine çok büyük engellerdir.
Gardenya (Gardenia) Bitkisinin Çoğaltılması:
* Gardenyanın çoğaltılması bitkinin köklerinden ayırma yöntemiyle olabilir.
*Bitkinin kökünden çıkarak üst kısımlara uzanan ince kısımlar bitkiye benzeyen yeni bitkiler oluşturur.
*Bu yeni bitkileri alıp başka saksılara dikerek yeni gardenyaları oluşturabiliriz.
*Bu yöntem hem kolay hem de zahmetsizdir.

BAMBU ÇİÇEĞİ
sans bambusu bakımı kolay ve dayanıklı bir bitkidir çubuk şeklinde kafasında burgulu olanları disi renkli bir Cam vazo da olmalıdır çünkü bambunun suyunu değiştirmemelisiniz hep üstüne ilave ederek bakımını yapınız suyun rengi biraz yesil olacaktır ama zaten bataklık bitkisidir onun bu ortam çok hoşuna gidecektir 15 günde bir suyunu tamamen boşaltıp tazeleye bilirisiniz.güneş veya soğuğa karşı dayanıklıdır kendini dış etkenlere karşı koruyabilen bir bitkidir.diğer piramit ve değişik dekordaki bambularida suyunu hep üstüne ilave ederek sulayinız disindaki süngerden suyunu çekecektir.Eğer cicekleriniz oasis adı verilen cicek süngerleri icinde geldiyse yeteri kadar su koymayi unutmayin. Oasis cicegin ömrünü uzatan bir maddedir. Ayrıca suyun içine ciceklerin ömrünü arttıran vitaminlerden koymak faydalı olacaktır.
.jpg)
KESME ÇİÇEKLER
Cicekleri keserken cicek kesme makası veya bıçağı kullanınız ve kesinlikle kumaş makası kullanmayinız Cicegin saplarını suyun icinde kesmeye özen gösterin ve kesilen suyun temiz olmasına dikkat edin.
Su sıcaklığının 20-25 C derecesinde olmasına dikkat ediniz böylelikle ciceginizin ömrünü uzatmış olacaksınız.
Kesme ciceklerde vazo değişimi yapılırken aktarma yapılacak vazo temiz su ile doldurulmalıdır.
Cicegin suya girecek kısımlarındaki yaprakları temizlemek gerekmektedir. Böylece oluşacak bakteriyel kokulardan kurtulmuş olacaksınız.
Eğer ciceklerinizin yaşam süresini uzatmak için ozel koruyucular kullanıyorsanız ve suda bakterilerin geliştiğini görüyorsanız ilk yapmanız gereken sey vazonuza yada kabinıza iki günde bir ihtiyacı kadar suyu koymak olacaktır. Eğer koruyucu kullanmıyorsanız suyu değiştirin, vazonuzun temiz olmasına dikkat edin ve ciceklerin saplarını günlük olarak kesin.
Düzenlenmiş ciceklerinizi serin yerde tutmanız (ozellikle geceleri) gerekmektedir. Isı veren kaynaklardan uzak tutmanız ciceginizin ömrünü uzatacaktır.
Lale fazla suda durmaması gereken bir cicektir. Vazodaki su miktarı sapın 5 cm kadarının suya değmesine izin verecek kadar olmalıdır.
Vazolardaki bakterilerin önlenmesi için ve ciceklerin daha rahat su çekmesi için 1 lt vazoya bir çay kaşığı çamaşır suyu ilave ederek ciceklerin rahat su almasını temin eebilirsiniz. (Metal ve gumus kablarda bu işlemi yapmayinız)
.jpg)
Eşinizin, çocuklarınız, arkadaşlarınızın hediye ettiği güllerin, papatyaların veya sümbüllerin solmadan daha uzun sürede canlı kalmasını ister misiniz?
İşte çiçeklerinizin uzun ömürlü olması için yapmanız gerekenler:
Aspirin: Bu hap, gülleri ve diğer dalından koparılmış çiçekleri daha uzun süre canlı tutmak için denenmiş ve doğru bir yoldur. Çiçeklerinize su vermeden önce suyun içine parçalanmış aspirin atın. Çiçeklerin ömrünü uzatmak için kullanabileceğiniz diğer ev ürünleri ise multivitamin, bir çay kaşığı şeker, bir parça tuz ve gazoz ile hatta bakır para. Ayrıca birkaç günde bir vazodaki suyu değiştirmeyi unutmayın.
Ağartıcı: Vazodaki suya litre başına çeyrek çay kaşığı ağartıcı eklerseniz, çiçekleriniz daha uzun süre canlı kalacaktır. Diğer popüler tarife göre ise 1 litre suyun 1 çay kaşığı şeker ile 3 damla ağartıcı kullanın. Bu karışım, çiçeklerin ölmemesini sağlayacak.
Saç spreyi: Saç spreyi de içeklerin taze kalmasına yardım edecek. Çiçek demetinin uzağında durun ve karşıdan saç spreyini karşıdan püskürtün.
Gazoz: İçtiğiniz gazozun son damlalarını dökmeyin. Bir vazo dolusu suyun içine çeyrek fincan gazoz dökün. Gazozdaki şeker çiçeklerin uzun süre solmadan kalmasını sağlar.
Şeker: Çiçeklerinizi uzun süre canlı tutmak için kendi koruyucunuzu yapın. 3 yemek kaşığı şekeri ve 2 yemek kaşığı beyaz sirkeyi bir litre suda çözün. Vazoyu doldurduğunuzda çiçeklerin saplarının en az 7-10 santimetresinin hazırladığınız suyun içinde olmasına dikkat edin. Şeker bitkileri beslerken, sirke de bakteri gelişimini engelliyor.
Sirke: Herkes çiçeklerinin uzun süre canlı kalmasını sever. Çiçekleri vazoya yerleştirmeden önce suya 2 yemek kaşığı elma sirkesini 2 yemek kaşığı şeker atın. Çiçeklerinizin ömrünü uzatmak için birkaç günde bir suyunu değiştirin.
Kauçuk Ağacı Bitkisi :
Evlerimizde, işyerlerimizde ve ofislerimizde büyütmesi basit olan süs bitkisidir. İri ve güzel yapraklı bitkinin yaprakları geniş ve alımlıdır. Belirli aralıklarla kendini yeniler. Basit büyümesi, hızlı gelişmesi ve her ortama uyum sağlamasından dolayı çok fazla tercih edilir. Neredeyse tüm toprak çeşitlerinde büyür. Aynı toprakla uzun süre kalabilen Kauçuk Ağacı bitkisi, yılda bir kez olmak üzere toprak ilavesi istemektedir. Kauçuk ağacınızın gösterişli halini koruması için belirli aralıklarla bitkinize vitamin ve mineral desteğini sağlamalısınız.
Kauçuk Ağacı bitkisinin yetiştirilmesi, bakımı ve sulanması:
*Yılın belirli gününde sararmış veya çürümüş yaprakları makas yardımıyla budanmalıdır.
*Kauçuk bitkisi rahat bir şekilde büyümek için güneş ışığına ihtiyaç duyar.
*Güneş ışığını aldığı bölgedeki yapraklar güneşe doğru bir eğilimde bulunur.
*Güneş ışığına yönelen bölgeyi belli aralıklarla bitkinin diğer güneş almayan kısımları ile yön değiştirilmelidir.
*Yaprakları bulunduğu ortamda herhangi bir cisme temasta bulunmamalıdır.
*Rüzgârdan ve hava akımlarından her bitki gibi Kauçuk ağacı da olumsuz yönde etkilenmektedir.
*Bu sebepten ötürü Kauçuk ağacı bitkisi rüzgârdan ve hava akımından korunmalıdır.
*Sulanırken önemli olan kuralların başında suyu bitkinin her bölgesine ulaşacak şekilde dökülmesi gerekiyor olduğudur.
*Bitkimizi sulamada kullandığımız kab her daim aynı ölçüde olmalı, sulama günlerimizde sabit ve aynı miktarda su kullanılmalıdır. Bitkide anormal bir gelişim görmediğimiz sürece sulama tekniğimizi değiştirmemeliyiz.
*Sulama çeşitleri yaz ve kış ayları olmak üzere iki türde yapılır.
*Yaz aylarında havanın sıcak ve nemli olmasından ötürü bitkinin toprağının kolay kuruyacağından Kauçuk ağacına haftada bulunduğu ortama göre 1 ya da 2 kez su verilmelidir.
*Kış aylarında havanın soğuk olması nedeniyle ilk dikkat edilmesi gereken konu çeşmeden alınan soğuk suyun direk olarak bitkiye verilmesi bitkinin üşümesine, zamanla yapraklarının sararması, dökülmesine ve bitkinin kökünde çürümeye sebep olacaktır.
*En çok dikkat edilmesi gereken husus kış aylarında bitkilerimiz bulunduğu ortamda hava sıcaklığının en az 12 °C olmalıdır. Bu derecenin altındaki hava şartlarında bitkimizin yapraklarında sararma, solma ve bozulmalar başlar.
*Özellikle kış aylarında bitkilerimizi sularken en çok dikkat edilmesi gereken konu bitkinin suyunu oda sıcaklığında vermemiz gerektiğidir.
Kauçuk Ağacı Bitkisinin Çoğaltılması:
*Kauçuk ağacında birkaç dal gövde var ise bunların bir tanesini gövdeye yakın bir yerden keserek belli bir süre suya koyarak köklenmesini sağlamalıyız.
*Bu işlemden sonra köklenmiş dalımızı yeni bir saksıya uygun toprak ve uygun saksıya dikerek yeni bir Kauçuk ağacı bitkisi elde edebiliriz.
*İşyerimizde, ofisimizde, evimizde çok büyümüş ve alt bölümünde yapraklarını dökmüş Kauçuk ağacı bitkinizin altındaki boşluğu, bitkinin toprağından çıkan gövdenin 35-40 cm üstünden keserek bitkimizi aynı köklendirme işlemine tabii tutarak 2. bir Kauçuk çiçeği elde etmiş oluruz.
*Kauçuk çiçeğinizin saksıda kalan kesilmiş bölümünü hava akımından korumak amacıyla bu bölümü dondurucu silikon veya mum gibi cisimlerle havayla olan ilişkisini kesmelisiniz.
*Zamanla toprakta kalan kısım yaprak vermeye başlayacaktır.
*1. ve 2. Kauçuk ağacı bitkinize de aynı sulama, yetiştirme ve bakım işlemlerini uy

ÇİÇEK BAKIMINDAN ALINTIDIR
AÇELYA
Vatanı Çin, Formoza ve Japonya'dır. Kış aylarında açan güzel ve gösterişli çiçeklerinden dolayı salonları süsleyen değerli bir saksı çiçeğidir. Sıcak ülkelerde açıkta ağaççık şeklinde yetişir. Koyu yeşil renkte yaprakları, katmerli veya katmersiz parlak kırmızı, pembe, beyaz ve sarı renkli çiçekleri vardır. Çiçekler dalların uçlarında ikişer üçer guruplar halinde bulunur. Bütün sene yapraklarını dökmez. Çiçeklenme zamanı aralıktan mayısa kadar devam eder. Çiçekleri döküldükten sonra fidanlar yazın açıkta gölgeli bir yerde dinlendirilmelidir. Yağmur suyu veya az kireçli su verilmeli, yazın yapraklarına su püskürtülmelidir. Kışın evlerde çok sıcak yerlerde bulundurulmamalıdır. Sevdiği toprak, yaprak çürüntüsü karıştırılmış kestane ve funda toprağı harcıdır.
Açelyaların Yetiştirilmesi için Gerekli Şartlar: Toprak: Açelya bitkisi kireçsiz ve asit karakterli toprakları sever. Bu nitelikteki topraklara, yaprak çürüntüsü ile kaba dere kumu karıştırılması bitkiye yararlı olur. Su: Açelya suyu çok sever. Haftada bir kez yapraklarına su püskürtülmelidir. Ancak sulamada ve yaprak ıslatmada kulllanılacak suyun kireçsiz ve mümkünse yağmur suyu olması bitkiye yararlıdır. Işık: Bitki yarı gölge yerleri sever. Üzerine doğrudan gelen güneş ışığı karşısında bırakılmalıdır. Sıcaklık: Serin ortamları yeğleyen Açelyalardan en iyi sonuç 10-18 derece olan yerlerde alınır. Bu nedenle serin yerlerde tutulmalıdır. Gübre: Açelya bitkisi yetiştirilirken, ilkbahardan sonbahara kadar, bitkiye haftada
bir kez sıvı gübre verilir

Latin çiçeği yetiştirme şartları
Latin çiçeği nasıl yetiştirilir
Latin çiçeğinin yetiştirilmesi
Oldukça dayanıklı bir bitkidir.Yaz - sonbahar dönemlerinde genellikle kırmızı çiçekler açar.Yaprakları döken çok yıllık otsu bir bitkidir.Sarmaşığın uzun saplı, kırmızı boru şeklinde çiçekleri oldukça güzeldir.
Üretimi, yetiştirilmesi ve bakımı oldukça kolay olan latinçiçekleri, unutkan ve ihmalci bahçe severlerin bitkisidir. Her tipte ve özellikle zayıf nitelikle toprakta çok iyi gelişir. Serin ortamları sever. Az su ve pek az gübre ister. Gübresi ve sulanması artırılırsa, bitki çiçek açmayı unutur, yaprak vermeye koyulup yaprak güzeli olur. Latinçiçeği tohumları ilkbaharda ısınmış toprağa ekilir ve kısa sürede çimlenir. Tohumlan ekilmeden bir gece önce suya yatırılırsa çimlenmeleri daha da hızlanır.
Botanik Bilgi : Latinçiçeğigiller familyasının örnek bitkisidir. Boyları 40 cmden başlayıp kimi tırmanıcı türlerinde metrelerce uzayabilir. Türüne göre latinçiçekleri bir ya da çokyıllık otsu bitkidir. Gök yeşili yaprakları vardır.. Hoş kokulu parlak çiçekleri, kızıl, turuncu, sarı, maun ve krem renginde renklerindedir. Bitkinin tohumları fasulye iriliğinde olup bitki, tohumuyla çoğalır.
Yetiştirildiği Yerler : Anayurdu Latin Amerikadaki serin And Dağları bölgesidir. Gösterişli çiçekleri ve yaprakları nedeniyle dünyaya yayılan latinçiçeği, ülkemizde de bazı yerlerde süs bitkisi olarak yetiştirilmektedir.
![[IMG]](http://img261.imageshack.us/img261/8867/cicek24062009093826.jpg)
forumdaştan alıntıdır
tırnak çiçeği
Parpar Çiçeği Genel Özellikleri
60 a yakın türü olan bu çiçeğimizin.Yaprakları almaşıklı dizilmiş gibidir. Çiçekler daha çok uçta yer alır. Haziran ortasından eylül sonuna kadar çiçeklerini dökmez.Bu cinsin semizotu diye bilinen (parpar)ve sebze olarak yetiştirilen bir türü de vardır.
Üretimi :Tohumlar şubat sonu veya mart başında seyrek olarak ekilir. Çimlenmeden sonra fidelerin ilk gelişme devresinde, toprağın fazla nemli tutulmaması gerekir.
Önemli Türleri
Çiçeği kırmızı, pembe, sarı ve beyazdır. 10 – 16 cm boylanır. Saksıya yayılır. Yaprak, yuvarlak ve etlidir. Tohum ekiminden çiçeklenmeye kadar 2-3 ay geçmektedir.
NOT: nemi çok fazla sevmez.yer seçme özelliği yoktur kolay yetişir.

Yelken Çiçeği:
Çiçeklerimizin saksı değişimini bahar aylarında yapmalıyız. Bitki kökleri saksıdan dışarıya çıkmış ise saksı değişimi yapılmalıdır.Saksıya çiçeği iyice yerleştirdikten sonra hemen sulama yapınız.
Işık : bitki direkt güneş ışığına maruz kalmaktan hoşlanmaz.Yarı aydınlık yere koyunuz Nem : İnce yapraklı bitkiler,neme ihtiyaç duyar ve yıkanmaktan hoşlanırlar. Kalın ve dolgun yapraklılar ise daha kuru mekanları tercih ederler. Isı : Bitki sabit ısı ister. Soğuk kış aylarında soğuktan etkilenen yere bırakmamak gerekir.

Kalandiva Çiçeği: Top şeklinde çiçekleri ve farklı renklerde açan çiçekli bir bitki çeşididir
Kalandiva bitkisinin yetiştirilmesi, bakımı ve sulama:
Çok fazla güneş ışığı istemeyen ve dolaylı ışık kaynaklarından da faydalana bilen bir bitki çeşididir.Aşırı soğuk ve sıcak havadan olumsuz etkilenebilir aşırı soğuk ve sıcak hava bitkinini yapraklarında ve açan çiçeklerinde sararma ve çürümelere neden olur.Hava akımından ve cereyandan olumsuz etkilenebilir.Tüm çiçekler gibi kalandiva bitkisinini de belirli zaman aralıklarında toprağının değiştirilmesi gerekir Toprak değişimi genellikle bahar aylarının ilk günlerinde yapılmalıdır.Bitkimizin sulanmasında en önemli unsurlardan biri de kış ve yaz aylarında su miktarlarını iyi dengelememiz gerekmektedir.Yaz aylarında kışa oranla daha fazla su verilmelidir verilen su toprağın bütün noktalarına eşit miktarlarad ulaşmalıdır. Kalandiva bitkisi kökten ayırma yöntemi ile çoğaltılmalıdır kökten ayrılan ikinci çiçeğimiz zaman kaybetneden farklı bir saksıya dikilmelidir bu çoğaltma yöntemine kökten ayırma yöntemide diye biliriz.

alıntıdır
Kalanşo Çiçeği
Kalanşo çiçeği küçük narin ve güzel görünüşlü değişik renklerde çiçekleri olan bir bitki türüdür.
Kalanşo, (Kalanchoe) bitkisinin yetiştirilmesiı:
Çok fazla güneş ışığını sevmeyen çiçeğimiz farklı ışık kaynaklarından da faydalanabilir Aşırı sıcak hava ve soğuk hava çiçeğimizi olumsuz yönde etkileyerek yapraklarında kötü hastalıklara ve zararlanmalara yol açar.Aşırı hava akımlarından cereyanlardan olumsuz yönde etkilenerek köklenmelerine zarar verir Saksı değişimi iki veya bir yılda bir yapılmalıdır saksıyı bahar aylarında yada su-ıcak aylarda yapmak daha uygun olur.Çiçeğimiz kış aylarunda aşırı bir su istememektedir fakat kaloriferli evlerde kış aylarında da sıksık sulanmalıdır.Yaz aylarında çiçeğin su ihtiyacı artar bu nedenle çiçeğimize vereceğimiz su miltarıda artırılmalıdır. Su veririken dikkat etmemiz gerekn en önemli husus verilen suyun çiçeğimizin tüm köklerine ulaşmasıdır
Kalanşo Çiçeği yaz aylarında çiçek açar ve son bahar aylarında çiçeğini savurur.
Kalanşo Çiçeğinin Çoğaltılması:
Bu çiçeğimizin gelişimi ve büyümesi yavaştır Çok fazla büyümez çoğaltılması kökten ayırma yöntemi ile yapılmaktadır ayırdığımız kökü hemen farklı bir saksıya ekmeliyiz.Yine çiçeğimizin çoğaltılması gereken en uygun mevsim bahar aylarıdır.

alıntıdır
BEYAZ ZAMBAK (ya da AKZAMBAK)
Zambakgiller familyasındandır. Anayurdu kesin olarak bilinmeyen beyaz zambak, Kuzey Yarıküre'nin ılıman bölgeleri ve Türkiye'de sıkça yetiştirilmektedir. 11,5 m. kadar boylanabilen çok yıllık dayanıklı soğanlı otsu bitkilerdir. Dikine uzayan sürgünleri, bitkinin dibinden çıkıp bir rozet oluşturarak gelişen şeridimsi biçimli uzun gösterişli yeşil yaprakları vardır. Ayrıca sürgünlerinin üzerinde karşılıklı dizili çok sayı yaprağı olup bunlar rozeti oluşturanlardan daha kısadır. Yaz başlarından temmuz ana kadar sürgünlerinin tepesine yakın simlerinde 10 cm. kadar genişlikte açan saf beyaz renkli çiçekleri, keskin ama güre! kokuludur. Bu çiçeklerde erkek organlar da beyazdır ama çiçektozları çok belirgin şekilde sarı turuncu renkli olurlar. Beyaz zambaklar, çiçek bahçelerindeki tarhlarda ve bordürlerde, duvar ve ağaç önlerinde gruplar halinde yetiştirildiğinde çok hoş dururlar .Ayrıca kesme çiçek olarak da pek makbul sayılırlar.
Beyaz zambaklar güneşli ve özellikle yarıgölge ortamları; organik madde yönünden zengin bitek ve süzek (suyu iyi akıntılı) bahçe ağını sever. Ama, ağır karakterli topraklardan hiç hoşlanmazlar. Beyaz zambak bitişinin üretimi, soğanlarıyla ya da yan sürgünlerinin daldırılmasıyla yapılır. Bitkinin soğanları, ilkbaharda bahçelerde 2025'er aralıkla fazla derin kazılmayan ocaklara çukurlara) 510 cm. derinliğe ekilir ve çevresine dere kumu konulur. Bu soğanlardan gelişen fidelere şerbet verilirse bitkinin gelişmesi ve çiçek açması hızlandırılır. Çiçek açması biten ve kesilen bitkilerin yerleri sonbaharda kazılarak soğanları çıkarılır, temizlenen soğanlar kuru ve serin bir ortamda ertesi yılın üretim zamanına kadar saklanır. Ancak soğanlar sökülmeyip toprakta bırakılırsa bir sonraki yılda aynı yerde gene beyaz zambak bitkileri gelişir. Bitkinin yan sürgünlerinin daldırılmasıyla yapılan üretim de ilkbahar sonlarında gerçekleştirilir
.
çiçek netten alıntıdır
Canna indica
KANA ÇİÇEGİ (ya da KANNA) (Diğer adı: Tespih çiçeği)
Kanagiller familyasının örnek bitkileridir. Anayurdu Tropikal Amerika olan ve 50 kadar türü bulunan bu yarı dayanıklı, yumrulu otsu bitkinin bilimsel adındaki Canna sözcüğü, Eski Yunanca'da kamış anlamına gelir. Kara renkli sert tohumları tespih tanelerine benzediğinden dilimizde Tespih çiçeği adı da verilen bitkinin kamışı andıran kalın ve güçlü sürgünleri 1,5 - 2 m'ye kadar boylanabilir. Koyu yeşil renkli, şeridimsi biçimli yaprakları iri ve geniş olur. Yaprakları erguvani kırmızı renkte ya da alacalı olan kana çiçeği bitkilerine de rastlanır. Yazın açmaya başlayan ve havaların iyi gittiği yıllarda çiçek açışını kasım ayına kadar sürdüren bitkinin iri ve gösterişli çiçekleri
kırmızı, pembe, sarı ya da portakal rengidir. Bazen noktacıklar halinde renkli olan çiçekleri, sürgünlerin tepesinde tek tek ya da ikili olarak dizilir. Kana çiçeği bitkisi bahçelerdeki tarhlarda grup halinde veya bordürlerde diğer çiçeklerle karışık olarak yetiştirildiğinde çok güzel görünür.
İstekleri ve Üretimi
Kana çiçeği bitkisi bol güneşli ya da yarıgölge ortamları; organik madde yönünden zengin bitek bahçe toprağını sever. Sık gübrelenmeyi, özellikle çiçekliyken sıcak ve kurak havalarda bol bol sulanmayı ister. Soğuk havalara karşı pek duyarlıdır, ilk don olayıyla birlikte bitkinin tüm sürgün ve yaprakları donar. Kana çiçeği bitkisi tohumlarıyla ya da kök yumrularıyla üretilir. Bitkinin tohumuyla üretimi ayrıntılı çabalar gerektiren bir iş olduğu için onu profesyonellere bırakmak doğru olur. Kök yumrularıyla üretiminde, önce bu yumrular parçalanıp temizlenir. Mart ayında kök yumruları bahçede bitek toprakta hazırlanmış yerlerine 60'ar cm. aralıklarla ekilip bolca sulanır. Son olarak şunu da eklememiz gerekir: Kışı ılık geçiren yörelerde kök yumruları toprakta bırakılabilir. Ertesi yıl bu yumrulardan süren bitkiler daha da güçlü olur ve daha dabol çiçek açar

çiçek netten alıntıdır
ÇİĞDEM'LER
Ülkemizde Çiğdem adıyla iyi tanınan iki bitki cinsi vardır. Bunlardan birincisi olan Süsengiller familyasından olan Crocus cinsi çiğdemlerin anayurdu Avrupa, Akdeniz Havzası ile Anadolu'dur. Türkiye'de bu çiğdemlerin 40 dolayında türü yetişmektedir. Bunlar, kökten sürme yeşil şeridimsi ince yapraklı, dayanıklı, soğanlı otsu bitkilerdir. ilkbahar mevsiminde beyaz ile sarının çeşitli tonlarında ya da mavimsi leylak rengi borumsu biçimli çiçekler açar. En önemli türü, Safran adıyla bilinen C.sativus'tur. İkinci cins ise, Zambakgiller familyasından, anayurdu Asya, Avrupa ve Kuzey Afrika olan ve ülkemizde 25 dolayında türü yetişen Colchium cinsi çiğdemlerdir. Bunlar sonbahar mevsiminde çiçek açtıkları için Güzçiğdemi, zehirli oldukları için Acı çiğdem diye adlandırılır. Bitki yapısı olarak birinci cinse benzeyen bu çiğdemler pembe veya ender olarak beyaz renkte çiçek açarlar. Genelde 520 cm. kadar boylanabilen çiğdemler, kayalık bahçelerde, çimin içinde kendilerine ayrılan özel yerlerde; ayrıca veranda, balkon ve pencere önlerine konulan saksılarda yetiştirilir ve buralarda pek hoş dururlar. Özellikle ilkbaharda yetişen çiğdemler, makbul kesme çiçeklerden sayılır.
Çiğdemler genel olarak güneşli ya da yarıgölge ve serin ortamları; süzek (suyu iyi akıntılı) ve kumlu toprakları yeğler. Suyu da pek seven çiğdemlerin çok sayıda çiçek açması için bol bol sulanması gerekir. Soğanlarıyla üretilen çiğdemlerin ilkbahar mevsiminde çiçek açan cinsi bir önceki sonbaharda; sonbaharda çiçek açan cinsi o yılın ilkbahar mevsiminde, toprakta yaklaşık 78 cm. derinliğe ve 78'er cm. aralıklarla; soğanın tepesi toprağın yüzüne bakacak şekilde daldırılarak ekilir. Çiğdemler, üretimi kolay ve bakımı pek zahmetsiz olan süs bitkilerindendir.

çiçek netten alıntıdır
Begonya nasıl bakılır
Çiçek açan begonyalar, yazın çiçek açanlar 5-9 aylar arası haftada bir kez 2-3 gr karışık gübre 1 lt suda eritilerek gübrelenir Kışın çiçek açanlar 5 ve 8 aylarda haftada birkez 3-4 gr karışık gübre 1 lt suda eritilerek verilir
Yaprak begonyalar, 5 ve 8 aylarda birkez 2 gr Azotça fakir gübre ile gübrelenir Begonya türlerinin hemen hepsi genellikle "mavi küf" hastalığına karşı dayanıksızdır
Enfekte olmuş bitkiler diplerinden ayrılmalı ve gerekli kimyasal mücadele fungisitlerle %01 nisbetinde suda eritilerek 24 saat ara ile uygulanmalıdır
Bitkilerde fazla yaprak dökülmesi görüldüğünde nisbeten daha aydınlık bir yere aktarılmalı, ancak direk güneşe karşı bırakılmamalıdır Fazla sıçak ve kurak havalarda yapraklara su püskürtülmemelidir.

Benjamin Bitkisinin bakımı
Toprak: Bahçe toprağına bir miktar yanmış çiftlik gübresi, bir miktar yaprak çürüntüsü, kil ve kaba dere kumu eklenerek, bitki için gereken toprak hazırlanmış olur.
Su: Bu bitki suyu çok sever. Yazın bol bol sulanmalı, yapraklarına ara ara su püskürtülmelidir. Kışın bitkiye verilen su azaltılır. Ancak bulunduğu yer aşırı ısıtılıyorsa, bitkinin su isteği artar.
Işık: Benjamin yarı gölge ve aydınlık olan yerleri sever. Üzerine doğrudan gelen güneş ışığı karşısında bırakılmamalıdır.
Sıcaklık: Kışın en düşük 7 derece sıcaklığa kadar dayanabilen bitki, aslında ılık ve sıcak ortamları sever.
Gübre: İlkbahar ve yaz mevsimlerinde ayda iki kez standart sıvı gübre verilir.
Saksı Değiştirme: Bitkinin kökleri saksısını tümüyle doldurmuşsa, ilkbaharda uygun toprak ilave edilerek saksısı bir numara büyüğü ile değiştirilir. Yaşlanan bitkinin saksısı artık değiştirilmek istenmiyorsa, ilkbaharda özenle yerinden sökülüp, kökleri kırpılır ve uygun toprak eklenerek aynı saksıya geri dikilir.

yaşam bu com dan alıntıdır
Kardelen Bitkisi
KARDELEN BAKIMI (alıntı)
Beyaz bir gelinlik giymiş bir çiçeğe benzeyen kardelen bahçelerimizi çok güzel süsler.
Kardelen Bitkisi Nasıl Yetiştirilir?
*Doğrudan güneş ışığı istemeyen bu bitki dolaylı ışıklardan da yararlanabilir.
*Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma çiçeğin yapraklarına, çiçeklerine ve köklerine zararlıdır.
*Saksı değişimi iki yılda bir olmak üzere sıcak ayların başladığı zamanlarda yapılmalıdır.
Kardelen Bitkisi Nasıl Sulanmalıdır?
-Yaz aylarında ise bitkinin suya olan ihtiyacı artacağından bitkiye verilen suyun arttırılması gerekmektedir.
-Su toprağın her tarafına ulaştırılmalıdır.
-Bitkiyi sularken kullanılan kap her sulamada aynı ölçüde, sulamalar aynı günde ve aynı miktarlarda su dökülmelidir.
- Kardelende çok büyük bir değişiklik görülmediği sürece sulanmada kullanılan kap, ölçü ve su miktarı değiştirilmemelidir.
*Kardelen bitkisini yetiştirmede en önemli kural kış aylarında oda sıcaklığının 12 °C nin altında olmaması gerektiğidir.
*Kardelen bitkisi genellikle yaz aylarında çiçek açar ve çiçeklerini kış aylarına doğru dökerek bir dinlenme sürecine girer.
*Bitkiye kış aylarında musluktan aldığımız soğuk çeşme suyunu vermemeliyiz. Verdiğimiz su oda sıcaklığında olmalıdır.
Kardelen Bitkisi Nasıl Bakılır?
*Hava akımlarından kolay etkilenen kardelen bitkisi bu etkiden korunmalıdır.
*Kış aylarında bitki aşırı soğuktan korunmalıdır.
*Kardelen bulunduğu yerde başka cisimlerle temasta bulunmalıdır.
Kardelen Bitkisi Nasıl Beslenir?
*Kardelen Bitkisi her çiçekçiden ve seradan alınabilecek vitamin ve mineraller ile yılda en az bir kere topraktan verilmek üzere beslenmelidir.
*Bu beslenme bitkinin ömrünü uzatacağı gibi çiçeğinin daha güzel görünmesini ve daha çabuk büyümesini sağlayacaktır.
Kardelen Bitkisi Nasıl Çoğaltılır?
*Kardelen bitkisinin çoğaltılması için en uygun zaman nisan ayıdır.
* Kardelen bitkisinin çoğaltılması kökten ayırma yöntemi ile yapılmaktadır. Bu yöntem hem zahmetsiz hem de her ortamda yapılabilecek bitki çoğaltma yöntemidir.
*Çoğaltılması sırasında köklerinden ayrılan kardelen en kısa sürede ayrılan köklerinden başka bir saksının içine dikilerek çoğaltılır.
*Kökten ayrılan 2.bitkimiz en kısa zamanda büyüyerek çiçek verir.
*1. ve 2. kardelen bitkimizde de aynı sulama, yetiştirme ve bakım işlemlerini uygulamalıyız.

MİNYATÜR GÜL BAKIMI (Alıntı)
Tohum veya yetiştirilen gül satın almadan önce, ilk bahçesinde kendileri için mükemmel bir yer bulmak gerekir.
Minyatür gül güneş bir çok ihtiyacımız var. Onlar mümkün olduğunca az gölge, güneşli bir yerde ekilen gerekir. Sonra toprak verimli olduğundan emin olmak gerekir. Dengeli nem, besin açısından zengin tınlı olması gerekir. Bu hızlı bir drenaj sağlayacak. Turba yosun gül sağlıklı, gübre, yaprak küf ve mantar büyümek için kompost kullanabilirsiniz.
Sadece Bahçenizde kontrol ettikten sonra ekim başlayabilirsiniz. Her şeyden önce, derin bir delik kazmak ve süper fosfat veya kemik unu bir kat yerleştirin. Şimdi, mevcut kök sistemi üstünde bir inç delik gül yerleştirin. Bahçe ve su ulaşana kadar bazı gazlı ve gevşek toprak ekleyin.
İsterseniz, konteyner minyatür gül bitki. Bunu yapmak istiyorsanız, suyun etkili bir şekilde dışarı sızmasına izin verir bazı kolay ufalanmış toprak kullandığınızdan emin olun. Ayrıca kapta gül kompost kullanın.
Toprak Gübreleme
Gül sağlıklı tutmak için zaman zaman bitkilerin temel besin eklemek gerekecektir. Son zamanlarda taşındı ettiyseniz minyatür bir bahçede gül veya yeni bir konteyner, daha sonra iki hafta bekleyin ve daha sonra bazı gübre eklemek gerekir. Balık emülsiyon veya çözünebilir gül gübre ekleyebilirsiniz. Daha fazla bilgi için, yerel bahçıvan sorabilirsiniz.
Minyatür gül bakımı
Başka bir gül gibi, minyatür de budama ve kırpma gerekir. Tüm ölü sahası, ince dallar ve aşırı yaprakları çıkarın. Çiçek hasarı en aza indirmek için sadece keskin bir makas kullanın. Ekim
sonrasında bir yıl sonra yükseldi Tansiyometreler.

BEGONVİL ÇİÇEĞİ
Işık: Güneşli aydınlık fakat rüzgardan korunaklı yerlere dikilmeli, kurak yerlerde ise yarı gölge yerler tercih edilmelidir. Gerektiğinde dallar bağlanarak ağacın gelişimi kontrol altında tutulmalıdır.
Su: Dona ve kuraklığa karşı çok hassas olan begonviller, yaz aylarında özellikle çok daha fazla su istemelerine rağmen çiçeklenme zamanında az su verilmesi uygun olur. Büyümelerini tamamladıktan sonra su istekleri minimumdur. Kış aylarında derinden budanırlarsa muhtemel don tehlikesine karşı önlem alınmış olabilir.
Toprak: Çok fazla toprak seçiciliği olmamakla birlikte iyi drenajlı bahçe topraklarında iyi gelişir.
Üretim: Anaç bitkilerden alınan çeliklerin köklendirilmesi ile çoğaltılmaktadır. Özellikle yan sürgünlerden alınan ve ökçeli tipte hazırlanan çelikler daha iyi köklenmektedirler.

ORTANCA ÇİÇEĞİ
Doğrudan güneş ışığı istemeyen bu bitki dolaylı ışıklardan da yararlanabilir. Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma çiçeğin yapraklarına ve çiçeklerine fayda sağlamaz. Hava akımlarından kolay etkilenen ortanca bitkisi bu etkiden korunmalıdır. Kış aylarında ortancanın bulunduğu ortam 14-15 derecenin altına düşmemelidir.
Sulamada en önemli unsurlar
Kış aylarında bitki aşırı soğuktan korunarak susuz bırakılmamasına dikkat edilmelidir. Yaz aylarında ise bitkinin suya olan ihtiyacını tamamen gidermek için haftada en az iki kere sulanmalıdır. Su, bitkinin her bölümüne ulaştırılmalıdır. Sulanmadan sonra bitkinin tabağında su kalmamasına çok dikkat edilmelidir.
Bitkiyi sularken kullanılan kap her sulamada aynı ölçüde olmalıdır. Sulamalar aynı günde ve aynı miktarlarda su ile yapılmalıdır. Ortancada çok büyük bir değişiklik görülmediği sürece sulanmada kullanılan kap, ölçü ve su miktarı değiştirilmemelidir.
Bitkiye kış aylarında musluktan aldığımız soğuk çeşme suyunu vermemeliyiz. Verdiğimiz su oda sıcaklığında olmalıdır. Sık sık saksı değiştirmemelidir. Büyük olan saksılar ortancanın gelişmesine çok büyük engeldirler.

YASEMİN ÇİÇEĞİ BAKIMI
Su: Yasemin çiçeği suyu seven bir bitkidir. Özellikle yaz aylarında sık sık sulanması gerekir. Sık sulandığı dönemlerde iki haftada bir suyuma suyuna besin karıştırılabilir. Kışın sık sulanmasına gerek yoktur. Toprağının nemli olması yeterlidir.
Toprak: Toprağının nemli olması gerekir. Kışın toprağın nem oranı biraz daha azaltılmadır. Yasemin çiçeğini saksıda yetiştiriyorsanız gerek görüldüğü takdir de ilkbahar aylarında saksısını değiştirebilirsiniz.
Işık: Yasemin çiçeği aydınlık ve havadar mekanları sever.
Isı: Bu bitkiler serin yerleri sever. Kış aylarında bulundukları yerin sıcaklığı 10 derecenin üstünde olmamalıdır. Kışı sıcak ortamlarda geçirmeleri yapraklarının bitlenmesine neden olabilir. Kışı sıcak ortamlarda geçiren yasemin çiçeği çiçeklenmez.

ÇİÇEK BAKIMINDAN ALINTIDIR
Aglaonema bitkisi
Yeşil ve uzun yaprakları ile sevdiklerimize hediye edebileceğimiz klasik ama güzel çiçektir.
Aglaonema Bakımı (Aglonema Bakımı): bitkisinin yetiştirilmesi, bakımı ve sulanması:
*Doğrudan güneş ışığı isteyen bu bitkiyi güneş ışığına maruz bırakmak yaprakları için çok yararlıdır.
*Güneş ışığını gören kısımlar ışığa doğru bir eğilimde bulunur. Bu eğilmeleri engellemek için çiçeğin gölgede kalan kısımlarını belirli aralıklarla değiştirmeliyiz.
*Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma çiçeğin yapraklarına ve köklerine zararlıdır.
*Hava akımlarından kolay etkilenen aglaonema bitkisini bu etkiden korunmalıdır.
*Her bitki gibi zamanla toraktaki vitamin ve mineralleri tüketen bitkiye yılda en az bir kere vitamin ve mineral desteği sağlanmalıdır.
*Saksı değişimi genellikle sıcak ayların başlangıcı olan nisanda yapılmalıdır.
*Aglaonema bulunduğu yerde başka cisimlerle temasta bulunmalıdır.
Sulamada en önemli unsurlar;
-Kış aylarında bitki aşırı soğuktan korunarak çok az sulanmalıdır.
-Yaz aylarında ise bitkinin suya olan ihtiyacı artacağından bitkiye verilen suyun arttırılması gerekmektedir.
-Su toprağın her tarafına ulaştırılmalıdır.
-Bitkiyi sularken kullanılan kap her sulamada aynı ölçüde, sulamalar aynı günde ve aynı miktarlarda su dökülmelidir.
- Aglaonemada çok büyük bir değişiklik görülmediği sürece sulanmada kullanılan kap, ölçü ve su miktarı değiştirilmemelidir.
* Aglaonema bitkisini yetiştirmede en önemli kural kış aylarında oda sıcaklığının 16 °C nin altında olmaması gerektiğidir.
*Bitkiye kış aylarında musluktan aldığımız soğuk çeşme suyunu vermemeliyiz. Verdiğimiz su oda sıcaklığında olmalıdır.
Aglaonema (Aglonema) Bitkisinin Çoğaltılması:
* Aglaonema bitkisinin gelişimi pek hızlı olmaz. Boyu çok fazla uzamaz.
*Çoğaltılması sırasında köklerinden ayrılan aglaonema derhal ayrılan köklerinden başka bir saksının içine dikilerek çoğaltılır.
*Bu yönteme kökten ayırma yöntemi denilmektedir. Kökten ayrılan 2.bitkimiz en kısa zamanda büyüyerek çiçek açar ve diğer bitkide tekrar kök vermeye başlar.
* Aglaonemanın çoğaltılması en uygun zaman mayıs ayıdır.
* 1. ve 2. agleneomamıza da aynı sulama, yetiştirme ve bakım işlemlerini uygulamalıyız.

Bitki bakımından alıntıdır
Aloe:
Testereyi bize hatırlatan bu bitki tıbbın birçok alanında yararlanır ve uzun yıllar boyunca kalır.
Aloe bitkisinin yetiştirilmesi, bakımı ve sulanması:
*Aloe rahat bir şekilde büyümek için güneş ışığına ihtiyaç duyar.
*Yaprakları bulunduğu ortamda herhangi bir cisme temasta bulunmamalıdır.
*Rüzgârdan ve hava akımlarından her bitki gibi aloe de olumsuz yönde etkilenmektedir.
*Bu sebepten ötürü aloe rüzgârdan ve hava akımından korunmalıdır.
*Sulanırken önemli olan kuralların başında suyu bitkinin her bölgesine ulaşacak şekilde dökülmesi gerekiyor olduğudur.
*Bitkimizi suladığımız kabımız her daim aynı ölçüde olmalı, sulama günlerimizde sabit ve aynı miktarda su kullanılmalıdır. Bitkide anormal bir gelişim görmediğimiz sürece sulama tekniğimizi değiştirmemeliyiz.
*Aloe sıcak havalara dayanıklı bir bitki olup yüksek sıcaklıklardan pek etkilenmez
Aloe Bitkisinin Çoğaltılması:
*Aloe bitkisinin gelişimi pek hızlı olmaz. Boyu çok fazla uzamaz.
*Aloede birkaç dal var ise bunların bir tanesini gövdeye yakın bir yerden keserek belli bir süre suya koyarak köklenmesini sağlamalıyız.
*Bu işlemden sonra köklenmiş dalımızı yeni bir saksıya uygun toprak ve uygun saksıya dikerek yeni bir aloe bitkisi elde edebiliriz.
*Zamanla toprakta kalan kısım yaprak vermeye başlayacaktır.
*1. ve 2. aloe da aynı sulama, yetiştirme ve bakım işlemlerini uygulamalıyız.

Zambak Bitkisi
Doğanın her rengini bahçesine taşımak isteyen herkesin alabileceği bir bitkidir.
Zambak Bitkisi Nasıl Yetiştirilir?
*Doğrudan güneş ışığı istemeyen bu bitki dolaylı ışıklardan da yararlanabilir.
*Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma çiçeğin yapraklarına, çiçeklerine ve köklerine zararlıdır.
*Saksı değişimi iki yılda bir olmak üzere sıcak ayların başladığı zamanlarda yapılmalıdır.
Zambak Bitkisi Nasıl Sulanmalıdır?
-Yaz aylarında ise bitkinin suya olan ihtiyacı artacağından bitkiye verilen suyun arttırılması gerekmektedir.
-Su toprağın her tarafına ulaştırılmalıdır.
-Bitkiyi sularken kullanılan kap her sulamada aynı ölçüde, sulamalar aynı günde ve aynı miktarlarda su dökülmelidir.
-Zambakta çok büyük bir değişiklik görülmediği sürece sulanmada kullanılan kap, ölçü ve su miktarı değiştirilmemelidir.
*Zambak bitkisini yetiştirmede en önemli kural kış aylarında oda sıcaklığının 12 °C nin altında olmaması gerektiğidir.
*Zambak bitkisi genellikle yaz aylarında çiçek açar ve çiçeklerini kış aylarına doğru dökerek bir dinlenme sürecine girer.
*Bitkiye kış aylarında musluktan aldığımız soğuk çeşme suyunu vermemeliyiz. Verdiğimiz su oda sıcaklığında olmalıdır.
Zambak Bitkisi Nasıl Bakılır?
*Hava akımlarından kolay etkilenen zambak bitkisi bu etkiden korunmalıdır.
*Kış aylarında bitki aşırı soğuktan korunmalıdır.
*Zambak bulunduğu yerde başka cisimlerle temasta bulunmalıdır.
Zambak Bitkisi Nasıl Beslenir?
*Zambak Bitkisi her çiçekçiden ve seradan alınabilecek vitamin ve mineraller ile yılda en az bir kere topraktan verilmek üzere beslenmelidir.
*Bu beslenme bitkinin ömrünü uzatacağı gibi çiçeğinin daha güzel görünmesini ve daha çabuk büyümesini sağlayacaktır.
Zambak Bitkisi Nasıl Çoğaltılır?
*Zambak bitkisinin çoğaltılması için en uygun zaman nisan ayıdır.
*Zambak bitkisinin çoğaltılması kökten ayırma yöntemi ile yapılmaktadır. Bu yöntem hem zahmetsiz hem de her ortamda yapılabilecek bitki çoğaltma yöntemidir.
*Çoğaltılması sırasında köklerinden ayrılan zambak en kısa sürede ayrılan köklerinden başka bir saksının içine dikilerek çoğaltılır.
*Kökten ayrılan 2.bitkimiz en kısa zamanda büyüyerek çiçek verir.
*1. ve 2. zambak bitkimizde de aynı sulama, yetiştirme ve bakım işlemlerini uygulamalıyız.

Bitki bakımı com dan alıntıdır
DUA ÇİÇEĞİ (Maranta sp.)
Dua çiçeği evlerimizde ve salonlarımızda sıkça yetiştirdiğimiz hoş bir iç mekan süs bitkisidir. Adını çok ilginç bir özelliğinden dolayı almıştır. Güneş battıktan sonra dua çiçeğinin yaprakları dua eden insan eli gibi görünüm kazanır. Bundan dolayı da ismi Dua Çiçeği olmuştur. Dekoratif yaprakları için yetiştirilir. Yaprakları desenli ve oldukça hoş görünümlüdür. Yetiştirilmesi ve bakımı kolay bitkilerdendir.
Dua çiçeği bakımı
Marantaceae familyasındandır. Tropik Amerika’da doğal olarak yetişen 30 kadar türü vardır. Üzerleri desenli ve renkli çok dekoratif yapraklara sahiptirler. Saksı çiçekçiliği yetiştiriciliğinde önemli türü Marantha leuconeura kerchoveana, yaprakları elips şeklinde, damarın her 2 tarafında koyu yeşil-kahverengi lekeli. Marantha leuconeura massangeana ise, yapraklan diğerinden biraz küçük, damarın her iki yanı koyu yeşil lekeli, damar ve damardan yaprak uçlarına doğru kırmızı çizgilidir. Yaprağın alt yüzü de kırmızı-yeşil renklidir.
Dua çiçeği (Maranta leuconeura)
Genel Özellikleri
Yaprakları elips biçiminde, zümrüt yeşili, orta damarların her iki yanında koyu yeşil veya yeşil-kahverengi lekelidir. Tabiatta 22 türü bulunan Maranta cinsinin süs bitkisi olarak kültüre alınan tek türü M.leuconeura’dır. Anavatanı Brezilya’dır.
İklim İstekleri
Dua Çiçeği gelişme döneminde ortalama 20-23 C sıcaklığa gereksinim duyar. Kışın 16-18C’ye gereksinim gösterir. Ancak sıcaklık 10 C’nin altına düşmemelidir. Yüksek orantılı nem ister.
Toprak İsteği
John Innes saksı kompostu No.2’de iyi gelişir. Yani daha yüksek düzeyde besin maddesi istendiğinde boynuz ve tırnak unu ile kalsiyum fosfat ve potasyum sülfat oranları 2 kat artırılır. Ayrıca hacim olarak 2 kısım turba, 1 kısım tınlı toprak ve 1 kısım kumun karışımıyla elde edilen harç da kullanılabilir. Bir başka harç ise, yine hacim olarak 2 kısım turba, 2 kısım yaprak çürüntüsü, 1 kısım perlit ve ½ kısım yanmış ahır gübresinin karışımından oluşur.
Üretim Tekniği
Üretimi çelik ve ayırma ile yapılır. Çelikler genç dip sürgünlerinden Mayıs-Ağustos ayları arasında alınır. Hacim olarak eşit miktarlarda turba ve kum karışımına dikilerek 21 C sıcaklıkta köklendirilir. Yüksek orantılı nem ve gölgeleme zorunludur. Rizomlu olan bu bitki Nisan ayı içerisinde bölme suretiyle de üretilebilir.
Gübreleme
Her yıl Mart-Nisan ayları arası saksı değiştirme yapılır.
Sulama
Bitki ılık kireçsiz su ile bolca Mayıs-Eylül’e kadar sulanmalı, yapraklara yağmur suyu püskürtülmelidir. Kışın ise orta derecede sulanmalı, saksı toprağı hiçbir zaman tümüyle kuru bırakılmamalıdır.
Budama
Budama gerektirmez. Ancak yetişkin bitkilerdeki düzensiz büyüme gösteren sürgünler herhangi bir zaman kesilerek uzaklaştırılmalıdır.
Hastalık ve Zararları
En önemli zararlısı Kırmızı Örümcekler’dir. Kırmızı Örümcekler, Akar adı ile tanınırlar. Çıplak gözle zor fark edilirler. Vücutları oval yumuşak ve yapılı, üzerlerinde seyrek uzun kıllar bulunur. Akarlar, bitkilerin yapraklarının özellikle alt kısmını sokup bitki öz suyunu emerler. Ayrıca emme sırasında salgıladıkları zehirli maddelerden dolayı yapraklarda beyaz, sarı ve kahverengimsi lekeler oluşur. Bitkinin yapraklarının tümünü kurutabilir. Mücadelesi, akarları öldüren Propargite 73 E.C. ( sıvı görünümünde % 20-50 arasında etkili madde içeren) 8-10 cc’lik 10/1 suya preparat veya Dicofol 20 E.C. ( sıvı görünümünde % 20-50 arasında etkili madde içeren) 15 cc’lik 10/1 suya preparat hazırlanarak uygun bir pülverizatör ile bitkiye püskürtülmelidir. İlaçlama sırasında özellikle yaprakların alt kısmına ilaçlanmasına dikkat edilmelidir.

Geniş ve kalp şeklindeki yapraklarının sapları oldukça uzundur.
Yaprak yüzeyleri ince yapılı, kağıtsı görünüşte, adeta yarı şeffaftır.
ISI VE IŞIK
Gelişme dönemi dediğimiz yaz aylarında çevre sıcaklığı 20-25 derece arasında olmalı, yumruları kışın dinlenme döneminde su verilmeden saksı içerisinde 10-15 derece sıcaklıkta muhafaza edilmelidir. Yaprakları geniş ve ince olduğundan yüksek rutubetli yerleri severler. Saksıları doğrudan güneş ışığı görmeyen yarı gölge yerlere konulmalıdır.
ÜRETİMİ
Üretimi ayırma ile veya bölme yöntemi ile yapılabilir. Mart ayında saksılara alınacak olan yumrular kontrol edilerek yavru denilen yumrular oluşmuşsa bunlar ayrılarak küçük saksılara dikilirler. Gelişip büyüdüklerinde normal bir bitki oluştururlar.
Bölme ile üretim metodunda ise, yumrular incelenerek gözler tespit edilir ve her parça sürmenin garanti olması yönünden en az 2 göz içerecek şekilde keskin bir bıçakla kesilerek bölünür ve ayrı saksılara dikilir. Bölme işlemi de ayırmada olduğu gibi mart ayı içinde yapılmalıdır.
Dinlenme dönemi olan ekim-şubat ayları arasında bitkiler saksıları içerisinde hiç su verilmeden kuru olarak muhafaza edilmelidir. Şubat ayından itibaren önce az, gittikçe artan miktarlarda su ile sulanır. Ağustos-eylül aylarında ise verilen su miktarı gittikçe azaltılır.
Toprakta bol rutubete ihtiyacı olduğu gibi hava neminin de yüksek olmasını sever. Kuru ve sıcak havalarda sık sık yapraklara su püskürtülmelidir. Aksi halde ince ve narin olan yaprakların uç ve kenarlarında kahverengi lekeler oluşur ve yapraklar içe doğru bükülürler. Kışa doğru tamamen sararan yapraklar kesilip uzaklaştırılır.

Kolyos çiçeği yani yaprak güzeli saksı bitkileri yetiştiriciliğinde önemli bir yere sahip olan bitkilerdendir. Dekoratif yaprakları için yetiştirilirler. Yapraklarının rengi ve görünümü oldukça dekoratiftir. Salonlarda ve ofislerinizde rahatlıkla yetiştirebilirsiniz. Bakımının kolay olması da yetiştiricilikte tercih edilmesinin bir diğer sebebidir. Hem iç mekan hem de dış mekan yetiştiriciliğinde kullanabilirsiniz. Ancak kışları soğuk geçen bölgelerde daha çok iç mekan süs bitkisi olarak yetiştirilirler. Kolyos – yaprak güzeli çiçeğinin anavatanı Asya ve Afrika’nın tropik bölgeleridir. Yapraklarının rengi oldukça gösterişli olup; kırmızı, yeşil, bronz, beyaz, pembe ve sarı renklidir. Çok renkli bir yapıya sahiptir kolyos çiçeğinin yaprakları. Çok iyi bakıldığı sürece harika bir bitkiye sahip olursunuz.
KOLYOS – YAPRAK GÜZELİ (COLEUS) ÇİÇEĞİNİN İSTEKLERİ
1 – Sıcaklık :
Kolyos çiçeği gelişim dönemlerinde genelde 15 – 18 C derece sıcaklık isterler. Kışın ise 13 – 17 c derece aralığı idealdir. Kışın en düşük 10 C dereceye dayanabilirler. Ancak çok kısa bir süreliğine dayanabilirler. Daha fazla soğukta kalması yapraklarının dökülmesine ve bitkinin ölmesine neden olur. Sıcağı seven bir bitkidir. Tropik bölgelerin bitkisi olduğundan dolayı fazla soğukları sevmez. Soğuklara karşı bitkinizi kesinlikle korumanız gerekecek. Soğuk bitkinin yapraklarına zarar vereceğinden dikkat etmelisiniz.
2 – Nem İsteği :
Kolyoz bitkisi - yaprak güzeli çiçeği nemi seven bir bitkidir. Yapraklarının daha güzel olması için gerekli nemin sağlanması gerekiyor. Bu yüzden yaz aylarında sıcak havalarda yapraklarına bol bol su püskürtülmesi çok faydalı olacaktır. Nem ihtiyacının karşılanmasında kök neminin karşılanması da oldukça önemlidir. Bu yüzden sulama konusu oldukça önemli bir yere sahip.
3 – Işık İsteği :
Kolyoz çiçeği genelde aydınlık ortamları sever. Direkt güneş ışığı almayan, dolaylı yollarla güneş ışığı alan yerler kolyoz çiçeğinin ideal yerleridir. Nadir olarak yarı gölge alanlarda da iyi gelişim gösterdikleri görülmüştür. Ancak en iyi gelişimi aydınlık yerlerde göstermiştir. Gölge yerlerde kesinlikle yetiştirilmemelidir. Gölge yerlerde yapraklarının renginin bozulduğu, gelişiminin yavaşladığı ve durduğu ve yapraklarının belli bir zaman sonra döküldüğü görülmüştür.
4 – Toprak İstekleri :
Kolyoz çiçeği – yaprak güzeli çiçeği aydınlık yerlerde yetiştirildiğinde toprak seçmeyen bir bitkidir. Hemen hemen her tür toprakta yetişebilir. Süzek, suyu iyi geçiren, drenajı iyi ve iyi bir bahçe toprağı kolyos çiçeğiniz için oldukça uygun toprak türüdür. Sert ve ağır toprakları sevmez. Bu tür topraklarda kökler havasız kalır ve çürür.
5 – Su İsteği :
Kolyoz çiçeğinizin su isteği bulunduğu yere göre değişim gösterir. Yani demek istediğim bitkiniz aydınlık yerde, çok güneş alan yerde ise, toprağı hemen kuruyorsa günlük sulamasını yapmanız gerekecektir. Ancak yarı gölge yerde yetiştiriyorsanız, toprak nemini biraz kaybedince sulamalısınız. Yazın sulama konusu oldukça önemlidir. Bitkinizin su ihtiyacını tam olarak karşılamanız gerekiyor. Kışın ise su miktarını iyice azaltmanız gerekecek. Toprak yüzeyinin nemli olması yeterli olacaktır.

CAM GÜZELİ ÇİÇEĞİ
Cam güzeli çiçeği yaprakları için yetiştirilen güzel bir bitkidir. Rengarenk yaprakları ile kimimizin evini kimimizin ise bahçesini süslemektedir. Ancak daha fazla ev için tercih edilen bitkidir. Cam güzeli çiçeğinin yaprakları oldukça dekoratiftir. Yapraklarının renkleri oldukça uyumlu, baktıkça insanı rahatlatan hoş bir çiçektir.
CAM GÜZELİ ÇİÇEĞİNİN EKOLOJİK İSTEKLERİ NELER ?
Cam güzeli çiçeği yaprakları için yetiştirildiğinden dolayı, bitkinin yapraklarına ayrı bir özen göstermek gerekiyor. Cam güzeli güneş ışığını seven bir bitkidir. Bu yüzden evinizde güneş alan yerlere koymaız, yetiştiriciliğini yapmanız gerekiyor. Ancak direkt olarak güneş ışığına maruz bırakmayın. Direkt olarak güneş ışığında kaldığı zaman bitkinin yapraklarında lekelenmeler meydana gelebilir. Hatta yapraklarının renkleri bile bozulabilir. Bu yüüzden bu konuya dikat etmeniz gerekiyor. Bu yüzden cam güzeli çiçeğinizi tül perdenin arkasında güneş alan yerlerde yani direkt olarak güneş ışığının olmadığı yerlerde yetiştirmeniz gerekmektedir.
Cam güzeli hava akımlarından kolay etkilenen bir bitkidir. Çok fazla soğukta kalması ya da çok fazla sıcakta kalması bitkinin hem yapraklarına hem de köklerine zarar verecek bir etkendir.
Cam güzeli çiçeğinize yılda en az bir kere bitki vitamini ve minareli desteği yapmanız çok iyi olacaktır. Çünkü bitkilerinde yaşamaları, güzelliklerini korumaları için besin maddelerine, vitamine ve minerallere ihtiyaçları vardır. Bu tür vitamin ve mineralleri google arama motorlarında aratarak bulabilirsiniz.
Cam güzeli çiçeğinin yazın sulanması önemlidir. Yazın bol bol sulanması gerekir. Cam güzelinin toprağı kurumadan sulanması gerekir. Hergün belirli saatlerde, aynı su kabı kullanılarak, dinlendirilmiş su verilmesi bitkiniz için çok iyi olacaktır. Ayrıca yazın bitkinizin yapraklarına sık sık su püskürtmeniz de gerekmektedir.
Cam Güzeli çiçeğinin kışın bakımı ayrıdır. Kışın bitkinizin su miktarını azaltmanız gerekmektedir. Cam güzeli soğuklardan çabuk etkilenir. Bulunduğu ortamın sıcaklığının 10 -12 C derecenin üzerinde olması iyi olacaktır. Daha düşük sıcaklıkta bitkinizin yapraklarında buruşmalar meydana gelir. Çok daha soğukta kalması durumunda bitkiniz ölebilir. Kışın dikkat etmeniz gereken en önemli durumlardan bir tanesi de; musluktan aldığınız su ile direkt olarak cam güzeli çiçeğinizi sulamamanız. Bu konuya kışın çok dikkat etmeniz gerekiyor. Bu diğer bitkiler için de geçerli. Bitkinize kışın oda sıcaklığında olan, dinlendirilmiş su vermeniz gerekiyor. Soğuk su vermeniz durumunda bitkiniz hastalanacaktır.
Cam güzeli çiçeği Haziran – Eylül ayları arasında çiçeklenir. Bu dönemde solan çiçekleri kesmeyi kesinlikle unutmayın. Keskin bir budama makası ile bitkinize zarar vermeden solan çiçekleri kesebilirsiniz. Kesim yaparken kesinlikle dikkatli olmalısınız. Sağlam dallara ya da çiçeklere verilebilecek en ufak bir zarar bitkinin ölmesine neden olabilir. Hatta budama konusunda çok dikkatli olunmalı, yanlış bir budama yapılması bitkinin ölmesine neden olabilmektedir. Bu sayede yeni çiçeklerin daha kuvvetli bir şekilde açmasını sağlarsınız.
CAM GÜZELİ ÇİÇEĞİNİN ÇOĞALTILMASI :
Cam güzeli çiçeğinin çoğaltılmasında en çok kullanılan yöntem kökten ayırma yöntemidir. Bu yöntem hem kolay hem de zahmetsizdir. Bu yüzden çok tercih edilmektedir.Köklerinden ayrılan cam güzeli hemen başka bir saksıya alınarak çoğaltılması yapılmış olur. Bunun için en uygun zaman ise Mayıs ayıdır.
Akuba bitkisi iç mekan süs bitkisi olup kesme çiçekçilikte de yeri olan çok güzel bir bitkidir. Çift çenekli, kapalı tohumlu bir bitki türüdür. Latince ismi Aucuba Japonica olarak bilinen bitki parlak, derimsi yapraklara sahip, yeşil üzerine sarı yaprakları olan çok güzel bir süs bitkisidir. Her dem yeşil kalabilen özelliğinden dolayı sık tercih edilen güzel bir bitkidir. Bitkinin çiçekleri salkım şeklinde açar. Çok güzel görünüm oluşturur. Bitkinin küçük küçük meyvecikleri de vardır. Bu meyveleri kırmızı renkli ve yuvarlak şekillidir.
Bitki daha çok ılıman iklim bitkisidir. Ancak iç mekanlarda güzel bakımı yapıldığı zaman her türlü iklim türünde rahatlıkla yetiştirilebilir. Işık isteği bakımından yarı gölge yerleri daha çok seven Akuba bitkisi; gölgeye de dayanıklı olan güzel bir bitkidir. Sabah saatlerinden öğle vaktine kadar güneş alması bitkinin gelişimi için çok faydalı olacaktır. Öğlen yakıcı sıcağından korunması gereken bitki için en ideal yer yarı gölge alanlardır.
Toprak isteği bakımından ise nemli ve humus bakımından zengin toprakları çok sevmektedir. Verimli toprakları tercih eden bitkinin toprak seçiminden en önemli etkenlerden birisi nemli ve humuslu olmasıdır. Ayrıca toprağının geçirgen ve gevşek yapıda olması da önem arzetmektedir. Toprak geçirgenliğinin sağlanması önemlidir. Geçirgen ve humuslu topraklar bitki için idealdir.
İç mekanların yanından ılıman iklime sahip bölgelerde dış mekan süs bitkisi olarak da yetiştirilebilen bir bitki olması önemli bir bitki olmasını da sağlıyor. Dış mekanlarda da saksı içinde bahçelerinizde tercih edebilirsiniz.

Seralarda ya da sıcak odalarda yetiştirilebilen, sürekli yeşil kalabilen bir bitkidir. Dekoratif oldukları için tercih edilirler genelde. Çalı formunda bitkidir.
Bitki yaz aylarında bol suya ihtiyaç duyar. Özellikle yapraklarına sık sık su püskürtülmelidir.
Genelde gösterişli yaprakları için yetiştirilen kroton bitkisi oldukça dekoratif ve iri yapraklara sahiptir. Bu yüzden salon ve ofislerimizin vazgeçilmez bitkilerindendir.Yaprakları değişik renklerde olup; sarı, kırmızı, yeşil, turuncu renklerdedir. Özellikle salon ve ofisleriniz için tercih edebileceğiniz ideal bitkilerden birisi de kroton çiçeğidir.
kroton çiçeği bakımı nasıl yapılır sizlere bu yazımız da kısaca bahset istiyoruz.
1- Sıcaklık :
Kroton bitkisi genel olarak kış aylarında 16 – 20 C derece sıcaklığa ihtiyaç duyarlar. Kışın en düşük 10 C dereceye kadar dayanabilirler. O da çok az bir süreliğine. Daha fazla soğukta kalması durumunda yapraklarından başlayarak ölür. Gelişim döneminde ise ideal sıcaklık 21 – 25 C derece aralığıdır. Kroton bitkisi için önemli bir nokta ani sıcaklık değişimleridir. Ani sıcaklık değişimlerinden çabuk etkilenir ve yapraklarını döker. Bu hususa çok dikkat edilmesi gerekmektedir.
2 – Nem İsteği :
Tropik bitkilerden olduğundan ve yapraklarının genişliğinden dolayı yüksek oranda neme ihtiyaç duyarlar. Yazın çok sıcak zamanlarda yapraklarına su püskürtülmesi çok iyi olacaktır.
3 – Işık İhtiyacı :
Genelde aydınlık ve yarı gölge alanları severler. Ancak doğrudan güneş ışığı almayan aydınlık yerleri daha çok severler. Doğrudan güneş ışığı alması bitkinin yapraklarına çok zarar verir. Gölge alanları sevmez. Gölgede kalması durumunda yapraklarında sararmalar meydana gelir, bitkinin gelişimi yavaşlar. Kışın ise mümkün olduğunca aydınlık yerler tercih edilmelidir. Eğer bu mümkün değilse yapay ışıklandırmadan yararlanılabilir.
4 – Toprak İsteği :
Kroton bitkisinin toprak isteği ; hacim olarak eşit miktarda 5 kısım yaprak çürüntüsü, 3 kısım turba, 2 kısım kum ve 1 kısım yanmış ahır gübresinin karışımıyla elde edilmiş toprak karışımı idealdir.
5 – Saksı Değiştirme :
Kroton bitkisinin saksı değişimini her yıl ya da iki yılda bir olmak üzere yapabilirsiniz. Şubat ve mart ayları saksı değişimi için ideal aylardır. Değiştireceğiniz yeni saksının eski saksıdan bitkinizin gelişim durumuna göre 1 ya da 2 numara daha büyük olmasına da dikkat edin.
6 – Su İsteği :
Kroton bitkisi bol miktarda suya ve kök nemine ihtiyaç duyan bir bitkidir. Bu yüzden mart ayı ile eylül ayları arasında bolca sulanmalıdır. Yazın ise yapraklarına bol bol su püskürtülmelidir. Hava ve kök neminin düşmesinden dolayı bitkinin yaprakları dökülmeye başlar. Kışın ise kroton bitkinizin su ihtiyacı azalacağından su miktarını da azaltmanız gerekmektedir. Ayrıca kışın oda sıcaklığında, kireçsiz ve dinlendirilmiş su vermeye de özen gösterin.
7 – Gübre İsteği :
Mart – Ağustos ayları arasında 2 hafta da bir olmak kaydı ile 1.5 – 2 gr/l olarak kompoze gübre verebilirsiniz.
kroton bitkisi
Kroton Çiçeği Bakımı Püf Noktaları
Soğuklara karşı hassas bir bitkidir. Bu yüzden kış soğuklarına karşı korumak gerekir. Kışın bitkinizi oda sıcaklığında tutun. 10 C derecenin altında bitkiniz yavaş yavaş sararmaya başlayacaktır.
Kroton bitkisi yazın sıcak havalarda bolca sulanmak ister. Susuzluğa karşı hassastır. Bu yüzden yaz sıcakların da kroton çiçeğinin toprağını nemli tutmanız gerekmektedir. Toprak yüzeyi kontrol edilmeli, nem miktarı azaldıysa hemen sulama yapılmalıdır. Yazın kroton bitkinizi asla susuz bırakmamalısınız.
Sonbahara girildiğinde verilen su miktarı biraz daha azaltılmalıdır. Kışın ise verilen su iyice azaltılmalı, kışın bitkiyi aşırı sulamamaya çok dikkat edilmelidir. Kroton bitkisi yetiştiriciliğinde yapılan hatalardan biri de genelde kışın çok sulama yapılmasıdır. Kışın yapılan çok sulama, bitki köklerinin çürümesine ve bitkinin ölmesine neden olmaktadır. Ayrıca kışın bitkinize soğuk su vermeyin. Oda sıcaklığında bir kaç gün bekletilmiş klorsuz su vermek çok daha iyi olacaktır.
Kroton bitkisi yüksek nem seven bir bitkidir. Bu yüzden yazın nem oranının düştüğü zamanlarda bitkinizin yapraklarına sık sık su püskürtün. Ya da nemli bir bezle yapraklarını dikkatli bir şekilde silin. Böylece bitkinin nem ihtiyacını az da olsa karşılamış olursunuz.
Kroton çiçeği bakımı adlı bu yazımız da sizlere kroton yetiştiriciliği için gerekli bakım şartlarını ve bir kaç püf noktasını anlatmak istedik umarım faydalı oluruz.
www.bizimbahce.net

Kaktüslerin bakımı
Kaktüsler bol güneşe ihtihaç duyar. Tropik bir bitki değildir, İstanbul'da açık havada yetiştirilmesi kolaydır. Kışın dondan zarar görmez, tam tersine kışın üşümesi kaktüs için faydalıdır. Kış boyunca ne kadar soğukta kalırsa yazın çiçek açması o kadar kesinleşir. Ama şimdi bunu öğrenince devamlı evde beslediğiniz kaktüsünüzü kış ortasında dışarıya koymamalısınız. Bu durumda büyük bir ihtimalle ölecektir. Önce yazın dış ortama alıştırmalısınız.
Ne zaman sulamalı?
Hiç şüphe yok ki, sulamadan kaynaklanan kaktüs ölümlerinin büyük bir yüzdesi az değil çok sulamaktandır. Aşırı su kaktüs köklerinin çürümesine neden olur. Bildiğimiz gibi, kaktüs ve diğer sukkulentlerin tamamı, uzun süreli susuzluğa dayanabilecek şekilde evrimleşmişlerdir, o nedenle eğer tereddüdünüz varsa, sulamamak daha doğru bir tercihtir.
Genel olarak kaktüslerin suya ihtiyaç duydukları dönem, aktif olarak büyümekte oldukları dönem, yani ilkbahar yaz dönemidir. Bu dönemde serbestce sulanabilirler, ama diğer mevsimlerde mutlaka dikkatli olunmalıdır. Kış döneminde ya hiç sulanmamalı, ya da çok az su verilmelidir.
Kaktüsler, ülkemizde mart ayı sonlarında hafif sprey şeklinde sulanmaya başlanır. Nisandan Mayıs ortalarına kadar 15-20 gün arayla devam edilir. Eylül başına kadar 1-2 haftada bir sulanır. Tekrar azaltılarak ekim başlarında sulama kesilir. Çok spesifik birkaç tür dışında kışın sulama yapılmaz. Kaktüslere su verilirken tek şart iki sulama arasında toprağın tamamen kurumuş olmasıdır. Epifitik kaktüs türleri ve diğer diğer sukkulentlerde sulama biraz daha farklıdır.
Susuz yaşamak
Uygun olmayan ışık ve ısı koşulları kaktüslerde kalıcı hasara neden olabilir, ama susuzluk böyle bir sonuç doğurmayacaktır. Susuz kalmış bir kaktüs, sadece uykuya geçecektir. Su kaybı nedeniyle bir miktar buruşacaktır ama yeniden sulandığı zaman da çabucak eski sağlıklı haline geri dönecektir.
Burada kural, uyku döneminin iyi ayarlanabilmesi amacıyla doğru zamanda suyun kesilmesidir. Sonbaharda havaların serinlemeye başlamasıyla birlikte bitki daha az suya gereksinim duymaya başlar. Bu dönemle birlikte su yavaş yavaş azaltılmalı ve havaların iyice soğumaya başladığı zamanda da tamamen kesilmelidir. (Burada kaktüslerle diğer sukkulentlerin beklentileri farklı olabilir buna dikkat etmekte yarar vardır).
Diğer sukkulentler biraz daha fazla suya gereksinirler, ya da mesela Schlumbergera gibi kış döneminde aktif olan bazı türlerin özel durumları göz önüne alınmalıdır, bunun dışında, kaktüsler, genel olarak kış döneminde az sulanarak ya da hiç sulanmayarak, rutubetsiz bir ortamda dinlenmeye bırakılmalıdırlar. İlkbahar başlangıcında, önceleri haftada bir sprey ile uygulanan su, büyümenin görülmeye başlamasıyla birlikte artırılmalı, havaların ısınmasıyla birlikte de daha serbest bir sulama rejimine geçilmelidir. Yaz döneminde haftada bir ya da iki haftada bir sulama uygun ve yeterlidir. Yaz döneminde de daha sık yapılacak sulama sorunlara neden olabilir. Belirttiğimiz gibi, haftada ya da iki haftada bir yeterli ve emniyetlidir
Günün hangi vaktinde sulamalı?
Sulamanın yapılacağı en iyi vakit sabah erken saat ya da akşamüstüdür, böylelikle bitkiler gerek üzerlerine gelmiş olan suyu ve gerekse topraktaki suyu bünyelerine alacak zamanı bulurlar. Parlak güneşin olduğu bir anda sulamak, bitkileri yakabilir.
Çok sıcak yaz günleri dışında akşamüstü suyu pek iyi değildir. Kuruma süresi bir gece artmış olur. Hedefimiz verilen suyun olabilecek en kısa sürede kurumasıdır! Yani az su verilecek, bu su drenaj deliklerinden anında akacak ve toprak çabucak kuruyacak. Kural budur.
Pek çok kaktüs kuru bir atmosferi tercih ederler, ancak epifitikler olarak adlandırılan tropik kaktüsler sıcak ve rutubetli ortamları severler. İç mekanlarda bunu sağlayabilmek için, ısı 21-32 derece arasında olmalıdır. Rutubeti sağlamak için de, bir el spreyi kullanarak çevredeki rutubeti artırmak gereklidir. Sulamayla birlikte, düzenli olarak sprey kullanmak yararlı olacaktır. Diğer kaktüsler gibi bu bitkilerin de kuraklığa dayanıklı olduklarını hatırlatalım.
Gövde çürüğüyle mücadele
Aşırı soğuk ve rutubetli ortamlarda tutulan, ya da zayıf kökleri olan kaktüslerde çürüme olabilir. Kök mantarı bitkinin derisinde gelişir ve bu bölgeyi yumuşak, gevşek bir duruma getirir. Zaman içinde bu bölge kararır. Eğer bu tür bir mantar sorunu olacak olursa, sağlıklı bölge kesilerek ayrılıp yeniden dikilebilir. Geri kalan kısım atılmalıdır. Tabii dikilmiş olan bitkinin başına da aynı şeyin gelmemesi için olumsuz koşullar değiştirilmelidir. (ısı artırılmalı ya da rutubet azaltılmalı, kuru bir ortam sağlanmalıdır.) Dış ortamlarda toprağa dikili olan bitkilerde benzer bir sorun yaşanması halinde bakır sülfat uygulanabilir.
Işık
Hemen tüm kaktüsler, sağlıklı olabilmek için, büyüme dönemlerinde güneş görmek zorundadırlar. Kış döneminde nispeten az ışık seviyelerini tolere edebilirler (çünki bu dönemde uykuya geçmişlerdir, ama kış dönemde bile aslında ışık isterler) Eğer kaktüslerinize evde bakıyorsanız, yapılacak en iyi şey, bitkileri cam kenarında tutmaktır. Işığın yetersiz olduğu koşullarda, suni ışık takviyesi yapabilirsiniz. Işık yetersizse, bitki sağlıksız bir biçimde uzamaya başlar. Gövde rengi solgunlaşır. Böyle bir durumda, yapılacak en iyi iş, etkilenmiş bölümleri kesmek, bitkiyi bol ışık alan bir yere taşımaktır.
Işığa duyarlı bitkiler
Bazı kaktüsler ve sukkulent bitkiler ışığa duyarlıdır. Bunların çiçek açabilmesi için günde 12 saatten az ışık alması gerekir. Doğal olmayan bir ışık kaynağı bile işi bozabilir. Örneğin Schlumbergera bu cins bir bitkidir. Kışın, çiçek açabilmesi için az ışık alması gerekir, bu nedenle eğer bulunduğu yer gece kullanılan bir odaysa ve bu odada lamba yakılmaktaysa, büyük olasılıkla çiçek açamayacaktır. Böyle bir durumda bitkiyi az kullanılan bir odaya taşımak doğru olur.
Güneş sevenler
Çöl koşullarında yaşamaya göre evrimleşmiş olan kaktüsler direkt güneş ışığı görmeyi tercih ederler. Ilıman bölgelerde toprağa dikilmiş olan bitkiler dışarıda en güzel şekilde yetiştirilebilirler. Ama dışarıya dikmek için ısının 16 derecenin altına düşmemesi gerekir. Aksi halde en uygun olan, bu bitkilere evin içinde bir pencere kenarında bakmaktır.
Güneş seven türler bile yaz döneminde bir miktar korumaya ihtiyaç duyabilirler. Özellikle genç bitkiler, birden bire güneşe çıkartılmamalıdır. Öncelikle yarı gölge bir yerde bir süre tutulup dış ortama alıştırılmalı daha sonra güneşe alınmalıdır. Güneşin çok parlak ve kavurucu olduğu Temmuz-Ağustos aylarında bir miktar gölgeleme yapmak yaralı olacaktır. Böylelikle kavurucu güneşin gövde ya da yaprakları yakması engellenmiş olur.
Kuru gölge sevenler
Bunlar, aslında çöl bitkileridir, ancak gelişebilmek için direkt ışık yerine süzülmüş, yarı gölge bir ortamı tercih ederler. Bazıları rutubetli ortamda çürüyebilir, ve uzun süre direkt güneş ışığına maruz kalırsa yaprakları yanar.
Islak gölge sevenler
Tüm kaktüsler direkt ışık ve kuru ortam severler diye bir genelleme de yapılamaz. Bazıları, epifitik olarak bilinenler, rutubet ve gıdayı atmosferden alırlar. Bu nedenle de bu tür bitkiler ışığın süzülerek geldiği, rutubetin yüksek olduğu bir ortamda daha iyi gelişirler. Doğal ortamları, tropik ormanlarda ağaç tepeleridir. Süzülerek gelen ışığı yakalayabilmek için uzun ve geniş yaprakları vardır. Zaman zaman su püskürtmekten yarar göreceklerdir.
Isı
Kaktüs ve sukkulentlerin çoğu yazın büyürler ve kış döneminde uyku moduna geçerler. Yine de şunu akılda bulundurmak gerekir ki, sıcak ya da soğuk anlamında, aşırı şartlar oluşacak olursa, doğacak olan şok nedeniyle mevsimden bağımsız olarak bitki yine uyku fazına geçer. Büyüyebilmek için kaktüsler genelde 16 derecelik bir ısıya gereksinim duyarlar.
Tropikal olanlar daha da yüksek ısılarda gelişirler (21-32 derece) Bazı kaktüsler sıfır dereceye kadar düşen sıcaklara kısa bir süre için dayanabilirler. Ancak böyle bir soğuğa uzun süre maruz kalan bir bitkinin yumuşak dokuları (özellikle yeni büyümüş olan bölümleri) hasar görebilir. Önce gövdede yaralar oluşur, sonra da toptan çöker. Soğuk vurmuş olan bitkileri yaşatabilmek için ısıyı artırın, böylelikle yara oluşmuş bölümü kurutmak ve küflenmeyi engellemek mümkün olabilecektir. Mümkünse bu bölgeyi kesmek de düşünülebilir.
Sera şartlarında yazın güneşli günlerde ısı 40 derece C'e kadar ulaşabilir. Bu durumda havalandırma yapmak, hatta olanak varsa fan kullanmak çok önemlidir. Ülkemizde güney sahilleri dışında kışlar genellikle serttir. Bu nedenle serayı az da olsa ısıtmak gerekir. Çoğu kaktüs türü için 5-8 derece minimum yeterlidir. Diğer sukkulentlerde ise genelde 10 derece üstü minimum sıcaklık gerekir. Eğer bitkilerimiz cam kenarında veya balkonda yaşıyorsa, kışın içeri alınması zorunludur.
Havalandırma
Eğer bitkilerinize bir serada bakıyorsanız, hem yaz hem kış döneminde, cereyan yapmayacak şekilde bir havalandırma yapmanız gerekir. Sera içindeki havanın aşırı rutubetlenip kaktüslerde çürümeye neden olması önlenir. Ev içinde cam kenarında baktığınız bitkiler de, yaz döneminde dışarıda, havadar bir yerde durmayı tercih edeceklerdir. Ev bakımında sorun, pencere kenarlarının yine de arzu edilenden sıcak olması ihtimalidir. Genellikle kalorifer petekleri pencere altında olduğundan, saksının durduğu ortam sıcak olabilir.
Aslında en iyisi, bitkileri kış döneminde ev dışında bir balkon serasında tutmaktır. Burada da ısının sıfırın altına düşmemesini sağlamak gerekir. Güney cephesindeki bir balkon en doğru seçimdir. Ayrıca sera içine konacak olan bir maxima-minima termometresi durumu izlemenizi ve kontrol altında tutmanızı sağlar.
Dondan koruma
Eğer dış ortam harareti 5 derecenin altına düşmüyorsa, kaktüsler dışarıda gelişebilirler. Ancak, bu durumda saksı ve çevre ortamın kesinlikle kuru olması gerekir. Yağmurdan korumak için önlemler alınmalıdır. Normalde don olmayan bir bölgede, ara sıra oluşabilecek dondan korumak amacıyla bitkinin üzeri kağıt, balonlu naylon ya da çuvalla sarılabilir.
Sıcak bölgeler için tavsiyeler
Bu bölümde bakacak olduğumuz türler soğuğa dayanıksız olup, tüm yıl boyunca ısının 16 derecenin altına düşmediği ortamlarda gelişebilecek olanlardır. Ülkemizde bu tür bir iklim olmadığını hesaba katacak olursak, genellikle ev ya da sıcak sera içinde bakılmaları gerektiği gerçeğini göz önüne almak gerekir. Sadece yaz döneminde dışarı alınmalılardır. Soğuk havalar başlamadan önce de içeri alınmaları gerekir.
Ilıman iklim kaktüsleri
Her ne kadar bu kategorideki bitkiler dış ortamda, sıfıra yakın sıcaklıklara kısa süreli olarak dayanabilirlerse de, en iyi büyümeyi 5 derecenin altına düşmeyen ortamlarda gösterirler. Her kış, sıfırın altına düşen yerlerde bitkilerin kış döneminde içeri alınması veya bir koruma örtüsü altında, ya da bir balkon serasında tutulması uygundur.
Soğuk bölge kaktüsleri
Eksi 15 derece kadar düşük sıcaklıklara dayanabilen pek az kaktüs türü vardır. Bunlar da ancak kuruysa ve kendilerini ayazdan koruyabilecek bir kar örtüsü altındalarsa bunu başarabilirler. Bunların çoğu küçük bitkilerdir, yer örtücü görünümündedirler. Sedum ailesinin hemen tüm üyeleri bu yeteneğe sahiptirler.
Bakım
Evde, bir pencere kenarında bakmakta olduğunuz dikensiz bir tür, bir iki sene içinde yavaş yavaş tozlanmaya başlar. Toz birikimi zaman içinde kaktüsün ışık alışını engeller, temizlenmelidir. Dikensiz türlerde bu işi bir fırça yardımıyla halledebilirsiniz, ama eğer dikenliyse, bu durumda bir saç kurutma makinesini 15 cm kadar uzaktan, (soğuğa ayarlı olarak) üfleterek tozu uzaklaştırabilirsiniz. Yaz döneminde hortumla yıkamak da düşünülebilir, ama bu işi sabah saatlerinde, güneş şiddetlenmemişken yapmak ve bitki kuruyana kadar gölgede tutmak gerekir. Aksi halde gövdede kalan su damlaları yanmaya neden olabilir. Yıkadığınız suyun kireçli olması halinde gövde üstünde beyaz lekeler oluşabilir.

KADİFE ÇİÇEĞİ
Üzerine direkt güneş gelse de bir sorun yaratmayan kadife çiçeği, bu özelliğinden dolayı suyu da çok sever. Bunun için en az iki günde bir sulamak gerekir. Küçük bir saksıda yetiştirilebilen kadifeler eğer ev içinde yetiştirilecekse ara sıra mutlaka açık bir yerde havalandırılması gerekir. Kısa ve uzun olmak üzere iki cinsi bulunan kadifenin küçük çiçekli uzun boylu olanları çiçek kokusu sevenler için ideal. Ama büyük çiçek sevenler kısa boyluları tercih etmeli.
Not:Aklınızda olsun
Toprak temiz, böcekten arınmış olmalı. Çiçek farklı bir saksıya alınırken kökleri elle toprağa iyice sıkıştırılmalı. İçeride kalan hava çiçeğin ölmesine sebep olur. Dikim sırasında havanın kapalı olduğu bulutsuz ve rüzgarsız günler tercih edilmeli. Dikilecek fidanda kök kıvrılması, gövde ve dal yaralanması olmamalı.

Sardunya
Gölgede boyu uzar
Suyu ve güneşi çok seven sardunya, toprağı parmakla her gün kontrol edilip sulanmalı. Her ne kadar direkt güneşten zarar görmese de bu durumda sulamayı artırmakta fayda var. Tıpkı menekşe gibi yaprağından köklendirilerek üretilebilen sardunyanın boyu istenirse gölgede bırakılarak uzatılabilir

Şakayık
Solsada atmayın
Güle çok benzeyen ve bu yüzden "erengül" adı da verilen şakayık çiçeğinin beyaz, pembe, sarı, kırmızı ya da lila rengi açan çiçekleri en az bir buçuk ay açık kalıyor. Altında küçük soğanları olan şakayığın solduktan sonra atılmasına gerek yok. Saksıyı değiştirmeden sulamaya devam ederek yeniden canlandırmak mümkün.

Camgüzeli
Güneş almayan odalar için
Güneşi çok fazla sevmeyen camgüzeli ev içinde yetiştirmek için en uygun çiçeklerden. Sürekli gölgede olduğundan sulaması üç günde bir yapılmalı. Tek kat ya da katmerli çiçekleri olan camgüzeli her ne kadar kokusuz olsa da kırmızı, beyaz, pembe ya da lila renginde açan çiçekleri görsel açıdan çok hoş. Sarkmayı sevmeyen camgüzeli için 20 santimlik bir saksı yeterli.

Müge Çiçeği Bitkisi
Çok değişik renklerde olan müge çiçeği bitkisi genellikle mezarlıklarda bulunmasına rağmen yüzyıllar boyunca çok değerli bir çiçek olarak kabul edilmiş ve birçok devlet ile kişinin simgesi haline gelmiştir
Müge Çiçeği Bitkisi Nasıl Yetiştirilir?
*Doğrudan güneş ışığı istemeyen bu bitki dolaylı ışıklardan da yararlanabilir.
*Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma çiçeğin yapraklarına, çiçeklerine ve köklerine zararlıdır.
*Saksı değişimi iki yılda bir olmak üzere sıcak ayların başladığı zamanlarda yapılmalıdır.
Müge Çiçeği Bitkisi Nasıl Sulanmalıdır?
-Yaz aylarında ise bitkinin suya olan ihtiyacı artacağından bitkiye verilen suyun arttırılması gerekmektedir.
-Su toprağın her tarafına ulaştırılmalıdır.
-Bitkiyi sularken kullanılan kap her sulamada aynı ölçüde, sulamalar aynı günde ve aynı miktarlarda su dökülmelidir.
-Müge çiçeğinde çok büyük bir değişiklik görülmediği sürece sulanmada kullanılan kap, ölçü ve su miktarı değiştirilmemelidir.
*Müge çiçeği bitkisini yetiştirmede en önemli kural kış aylarında oda sıcaklığının 12 °C nin altında olmaması gerektiğidir.
*Müge çiçeği bitkisi genellikle yaz aylarında çiçek açar ve çiçeklerini kış aylarına doğru dökerek bir dinlenme sürecine girer.
*Bitkiye kış aylarında musluktan aldığımız soğuk çeşme suyunu vermemeliyiz. Verdiğimiz su oda sıcaklığında olmalıdır.
Müge Çiçeği Bitkisi Nasıl Bakılır?
*Hava akımlarından kolay etkilenen müge çiçeği bitkisi bu etkiden korunmalıdır.
*Kış aylarında bitki aşırı soğuktan korunmalıdır.
*Müge çiçeği bulunduğu yerde başka cisimlerle temasta bulunmalıdır.
Müge Çiçeği Bitkisi Nasıl Beslenir?
*Müge çiçeği bitkisi her çiçekçiden ve seradan alınabilecek vitamin ve mineraller ile yılda en az bir kere topraktan verilmek üzere beslenmelidir.
*Bu beslenme bitkinin ömrünü uzatacağı gibi çiçeğinin daha güzel görünmesini ve daha çabuk büyümesini sağlayacaktır.
Müge Çiçeği Bitkisi Nasıl Çoğaltılır?
*Müge çiçeği bitkisinin çoğaltılması için en uygun zaman nisan ayıdır.
* Müge çiçeği bitkisinin çoğaltılması kökten ayırma yöntemi ile yapılmaktadır. Bu yöntem hem zahmetsiz hem de her ortamda yapılabilecek bitki çoğaltma yöntemidir.
*Çoğaltılması sırasında köklerinden ayrılan müge çiçeği en kısa sürede ayrılan köklerinden başka bir saksının içine dikilerek çoğaltılır.
*Kökten ayrılan 2.bitkimiz en kısa zamanda büyüyerek çiçek verir.
*1. ve 2. müge çiçeği bitkimizde de aynı sulama, yetiştirme ve bakım işlemlerini uygulamalıyız.
Atatürk çiçeği (Euphorbia pulcherrima), anavatanı Meksika ve Orta Amerika olan sütleğengiller familyasına ait bir çiçek türü.
İngilizce adı Poinsettia olan bu bitkiyi 19. yy da Meksika'dan ABD ye götüren ve yaygınlaştıran ABD li devlet adamı, psikiyatrist ve bitki bilimci Joel Roberts Poinsett den alır. Atatürk adı ise, bir süs bitkisi olarak Türkiye de yetiştirilmesi ve tanınmasına ön ayak olan Mustafa Kemal Atatürk ten gelir. Ancak çiçeğe ismi Atatürk vermemiştir. Yetiştirilmesi sırasında görev alan bitki bilimcilerden gelen öneri üzerine bu isim takılmıştır. Bu çiçeğin dışında dünyada devlet adamı ismi taşıyan herhangi bir bitki yoktur. Bitkinin diğer bir adı da Noel yıldızı dır. Atatürk çiçeğinin çeşitleri yoktur ama rengi koyu kırmızıdan pembeye doğru değişebilen çeşitleri vardır.
Özellikleri
Tipik olarak 60 cm-5 m kadar boylanırlar. Koyu yeşil renkli yaprakları büyük, uzun ve sivri uçludur. Çanak yaprakları kırmızı, pembe veya beyazdır. Çanak yapraklar çoğunlukla çiçek zannedilmektedir, fakat gerçek çiçekleri çok küçük, sarı renkli ve gösterişlidir.
Sıcaklık
Çiçeklenme döneminden önce 15-20 santigrat derece, çiçeklenme döneminde 13-15 santigrat derece, çiçeklenme döneminden sonra 10-12 santigrat dereceye gereksinim duyar. Çiçekli iken 13 santigrat derecenin altına düşmemelidir. Yüksek oranda nem (%70-75) ister.
Işık
Yazın aydınlık yarı gölge yerleri sever. Yaprakların kızarması için Eylülden itibaren günde en az 14 saat kesintisiz karanlığa maruz kalmalıdır. Bunu sağlamak için bitki akşam 17.00-08.00 saatleri arasında ışık sızmayan karanlık bir dolaba kaldırılabilir, üstüne ışık geçirmeyen bir örtü ya da kutu örtülebilir. 14 saatlik süre içinde 1-2 dakikalık yapay aydınlatma dahi çiçeklenmeyi ve dolayısıyla yaprakların kızarmasını engelleyeceğinden dolabın kapağı ya da örtü açılmamalıdır. Bu ışık rejiminin 10-12 hafta uygulanmasının ardından ilk tomurcukların görülmesiyle bitki, bol ışık alan aydınlık yerlerde bulundurulmalı ancak doğrudan güneş ışığından korunmalıdır.
Saksı harcı
Hacim olarak 3 kısım turba, 3 kısım yaprak çürüntüsü, 2 kısım turba toprak, 2 kısım yanmış ahır gübresi, 3 kısım kum ve 2 kısım perlitin karışımıyla elde edilen harç da kullanılabilir.
Bakım Önerileri
Saksı değiştirme her yıl Nisan ayında yapılır. Gübreleme, Haziran-Ekim ayları arası haftada bir kez 1-2 g/l kompoze olarak verilir.
Bitki, Haziran dan Eylül e değin sürgün verme esnasında ılık su ile bolca sulanmalı, sıcak havalarda yapraklarına su püskürtülmelidir. Çiçeklenme süresince (Aralık-Ocak ayları) verilen su miktarı azaltılmalıdır. Çiçekli halde iken bitkiye çok su verilirse yapraklarının döküldüğü görülür. Dinlenme dönemi olan Ocak ortasında Nisan ortasına kadar ise çok az su verilmeli veya toprağı tümüyle tutulmalıdır.
Yaşlı bitkiler çiçeklenmesi bittikten sonra Nisan ayında topraktan itibaren 10-15 cm kalacak şekilde kesilerek budanmalıdır.

: cicekpostasi.com dan alıntıdır
Sarmaşık (Patos-Epipremnum):
Uzun dalının etrafını saran yaprakları her ev için güzel bir görünüm oluşturur.
Sarmaşık (Patos-Epipremnum) bitkisinin yetiştirilmesi, bakımı ve sulanması:
*Doğrudan güneş ışığı istemeyen bu bitki dolaylı ışıklardan da yararlanabilir.
*Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma bitkinin yapraklarına fayda sağlamaz.
*Hava akımlarından kolay etkilenen patos bitkisi bu etkiden korunmalıdır.
*Her bitki gibi zamanla topraktaki vitamin ve mineralleri tüketen bitkiye yılda en az bir kere vitamin ve mineral desteği sağlanmalıdır.
*Patos bitkisi bulunduğu ortamda başka cisimlerle temasta bulunmamalıdır.
Sulamada en önemli unsurlar;
-Kış aylarında bitki aşırı soğuktan korunarak susuz bırakılmamasına dikkat edilmelidir.
-Yaz aylarında ise bitkinin suya olan ihtiyacını tamamen gidermek için haftada en az iki kere sulanmalıdır.
-Su bitkinin her bölümüne ulaştırılmalıdır.
-Sulanmadan sonra bitkinin tabağında su kalmamasına çok dikkat edilmelidir.
-Bitkiyi sularken kullanılan kap her sulamada aynı ölçüde olmalıdır.
-Sulamalar aynı günde ve aynı miktarlarda su ile yapılmalıdır.
- Patosta çok büyük bir değişiklik görülmediği sürece sulanmada kullanılan kap, ölçü ve su miktarı değiştirilmemelidir.
* Patos bitkisini yetiştirmede en önemli kural kış aylarında oda sıcaklığının 15 °C nin altında olmaması gerektiğidir.
*Bitkiye kış aylarında musluktan aldığımız soğuk çeşme suyunu vermemeliyiz. Verdiğimiz su oda sıcaklığında olmalıdır.
Sarmaşık (Patos-Epipremnum) Bitkisinin Çoğaltılması:
* Patosun çoğaltılması bitkinin köklerinden ayırma yöntemiyle olabilir.
*Bitkinin kökünden çıkarak üst kısımlara uzanan ince kısımlar bitkiye benzeyen yeni bitkiler oluşturur.
*Bu yeni bitkileri alıp başka saksılara dikerek yeni patoslar oluşturabiliriz.
*Bu yöntem hem kolay hem de zahmetsizdir.

LEYLAK
Leylak Dünya’nın birçok yerinde yetişen bir süs bitkisidir. Zeytingiller
familyasındandır. Çiçekleri salkım biçimdedir. Bu güzel kokulu çiçekler mor,
beyaz, maviye çalan pembe renklerde olur. Ağacın boyu 6 m bulabilir. Leylak az
bir bakımla hemen her yerde yetişebilir. Ana yurdu Doğu Avrupa ve Asya’dır.
Avrupa’dan Kuzey Amerika’ya geçmiştir. Leylak ağacı tohumdan yetiştirildiği gibi
daldırma ile de yetiştirilebilir. Leylak ilk baharda çiçek açar. Serada
yetiştirilirse kışında çiçek alınabilir. Bazı çeşitlerinin çiçekleri
katmerlidir. “Âdi leylak ağacı” ve “Doğu leylak ağacı” olmak üzere başlıca iki
çeşidi vardır.

MANOLYA ÇİÇEĞİ
Limon çiçeği kokusunda iri beyaz çiçekli bir süs ağacıdır. İri parlak yeşil
yaprakları vardır. Kuzey Amerika’ nın güneydoğu bölgeleriyle Güney Asya’ da tabi
olarak yetişir. Çok makbul bir süs ağacı olduğundan parklarda bahçelerde
yetiştirilir. Bir çok çeşitleri vardır. Kışın yapraklarını dökmeyen Amerika’ da
yetişen bir manolya cinsinin yüksekliği 30 m ye erişir. Bizdeki manolyaların
boyu ortalama 5 m kadardır. Bazı çeşitleri erguvana yada kırmızıya yakın renkte
çiçekler açar. Manolya nazik bir bitkidir. Çiçeği koklanınca sararır. Fidanı da
ilk yıllarda oldukça büyük bir özen ister. Büyük saksılarda yetiştirilen
fidanlar sonradan kökleri zedelenmeden toprağı ile birlikte başka yere dikilir.
Manolyalar 6-9 yıllıkken çiçek vermeye başlar. Kökleri yayvan toprağın yüzüne
yakın olduğu için bellerken zedelememeye dikkat edilmelidir. Dökülen yaprakları
dibindeki toprağa karışıp çürürse ağaç için iyi bir gübre olur.
Manolyagiller bitkiler aleminin ayrı taç yapraklı ikiçeneklilerinin bir bitki
familyasıdır. Manolya yıldız, anason gibi bitkiler bu familyadandır.

NERGİS ÇİÇEĞİ
Alımlı ve hoş kokulu çiçekleri nedeniyle birçok ülkede süs bitkisi olarak
yetiştirilen nergislerin, başta Avrupa olmak üzere, kuzey ılıman kuşakta
kendiliğinden yetişen 40 kadar türü vardır. Nergisgiller familyasının Narcissus
cinsini oluşturan bu bitkilerin adı Yunan mitolojisindeki Narkissos’un adından
gelir. Mitolojiye göre sudaki görüntüsüne aşık olup ona kavuşmak için ölümü
seçen güzeller güzeli Narkissos’un öldüğü yerden nergisler bitmiştir. Nergis
soğanı zehirli bir süs bitkisidir. Çok eski zamandan beri süs için yetiştirilen
ve baharda ilk çiçek açan bitkiler arasındadır. Çiçeği çıplak bir sapın üzerinde
biraz eğik durur. Nergslerin rüzgarlı havalarda nazlı nazlı sallanan eğri
boyunlu çiçekleri hafifçe yassılaşmıştır. Çiçekler içi boş ve uzun bir sapın
ucunda tek tek yada çoğunlukla ikiden başlayarak altı taneye kadar bir arada
açar. Her bir çiçek ortadaki çanak yada boru biçimli yapıyı çevreleyen altı
taçyapraktan oluşur. Nergisin birçok türü ve melezleri vardır. Yabani nergis
veya çayır nergisi ormanlarda pek çoktur. Toprağın hemen yüzeyinden çıkarak bir
arada öbekler oluşturan ince uzun, sivri uçlu ve yassı yaprakları vardır.
Ortalama 50 cm boyundaki bu yaprakların bazı türlerde 1 metreye kadar uzadığı da
olur. Nergis çiçekleri arıların yardımıyla tozlaşır.
Bahçecilikte nergisler soğandan üretilerek çoğaltılır. Bir nergis soğanı bitki
solduktan sonra sökülmeyip toprakta bırakılacak olursa gelecek yıl yeniden çiçek
ve yaprak verir. Bugün kesme çiçek yada bahçe çiçeği olarak yetiştirilen
nergislerin melezleme yoluyla üretilmiş 1000’den fazla çeşidi vardır.

LİLYUM ÇİÇEĞİ
Zambakgiller familyasında olan çiçekler renk olarak genellikle kırmızı, sarı gibi renkler de olurken lilyum çiçeği beyaz renkli bir çiçektir.
Bununla birlikte güzelliğin ve asaletin değişmez bir özellik olduğu kabul edilen zambakgiller ailesinde çiçekleri en çok bilinen bazı armalarda amblem olarak kullanılan ayrıca saflığın simgesi olarak kabul edilen lilyuma beyaz zambak ismide verilmektedir.
Günümüzde çevremizde sıklıkla yetiştirilip üretimi yapılan ve lilyum regale diye isimlendirilen bir başka lilyum çeşidi ise Asya kökenlidir.
Lilyum regalenin çiçeği normal lilyum çiçeğine göre daha uzun ömürlüdür ve mavimsi beyaz renklidir.
Türk dilinde Lilyum çiçeğinin anlamı; Güven anlamına gelmektedir.
LİLYUM ÇİÇEĞİ ZAMBAKGİLLER GURUBUNA GİRER
Trampet şekilli olan zambak(lilyum) çiçekleri, çap olarak 15 cm erişene kadar büyür. Zambak (lilyum) çiçeklerinin gövdeleri 90 cm uzunluğa ulaşana kadar büyür ve 6-8 tane kadar tomurcuk taşır. Seyrek olan yaprakları koyu yeşil tondadır. Zambaklar (lilyum) yılın çeşitli dönem
lerinde çiçek açtıklarından, bir çok zambak (lilyum) bir ile iki hafta arası yaşar. Renk tonu olarak Beyaz, sarı, pembe, kırmızı ve turuncu renk tonları bulunur. Bir çok zambak çiçeğinin taç yaprağının iç kısmında çiçeğin kendi renginin koyu tonlarında benekler bulunur.
Lilyum Çiçeği İçin Özel bakım: Polenlerin taç yaprağa ayrıca elbiselerinize bulaşmasını istemiyorsanız bu durumu önlemek için erkekorganı (stamen) kopartmanız gerekmektedir.
Kaynak: http://www.maviylepembe.com/evde-lilyum-ciceginin-bakimi-ve-yetistirilmesi-nasil-yapilir-811.Aspx#ixzz32emkAbuB
LİLYUM ÇİÇEĞİNİN BAKIMI
Çiçekler dikmek için hazır toprak alın,
Saksının yarıdan fazlasını aldığınız bu toprakla doldurduktan sonra elinizdeki çiçek soğanını toprağın içinde, açmaya başlamış olan ucu dışarda kalacak biçimde yerleştirin, yerleştirdiğiniz Soğanın üzerini toprakla kapatın. Toprak gevşek biçimde kalması gerektiği için elinizle hiç bir şekilde bastırıp sıkıştırmayın.
Diktikten sonra saksıyı dışarı koyun (Bahar Aylarında) güneş görebilecek bir yere, ayrıca sulamayı toprağın ihtiyacına göre ayarların. Sıcak havalarda ise her gün sulayabilirsiniz.
Önce lilyumların dalı uzar, sonra uzun ince yaprakları çıkmaya kendini göstermeye başlar. Belli bir uzunluğa geldikten sonra ise lilyumların baş kısmında küçük küçük bir sürü tomurcuk oluşur.
Bu aşamadan sonra artık lilyumun kendisi değil tomurcukları büyümeye devam eder.
Belli büyüklüğe gelen çiçeklerin tomurcukları kızarmaya başlar. Ve kızaran tomurcuklar çiçek açar
Kaynak: http://www.maviylepembe.com/evde-lilyum-ciceginin-bakimi-ve-yetistirilmesi-nasil-yapilir-811.Aspx#ixzz32en0LYPB

ARAP SAÇI ÇİÇEĞİ
Aşkın gözyaşı diye halk arasında adlandırılan arapsaçı çiçeğinin diğer adları: Bin yapraktı, Bin bir yaprak otu, Civan perçemi'dir.
Bileşikgiller familyasındandır. Anayurdu kesin olarak bilinmeyen; ılıman, sıcak ve kurak bölgelerde yetişen Achillea cinsi bitkilerin 100 dolayında türü bulunmaktadır. Bilimsel adında Troya destanı kahramanı Achilleusun (Asil) adını taşıyan ve kitabımıza örnek olarak aldığımız A.millefolium türünün yara iyileştirici etkileri bulunmakta ve Aşilin savaşta yaralanan askerlerini bu bitkiyle iyileştirdiği düşünülmektedir. Kısaca Arapsaçı diye adlandıracağımız bitki, 100 cmye kadar boylanabilir. Çokyıllık pek dayanıklı otsu bitkidir. Sürgünleri dikine uzar ya da yere yayılır. Gümüşi yeşil renkte eğrel-tiotu yapraklarına benzeyen çok fazla sayıda yaprağı; yaz aylarında hoş salkımlar oluşturarak sarı, kırmızı
pembe ya da beyaz renklerde açan minik çiçekleri vardır. Arapsaçı bitkisi, kayalık bahçelerde yetiştirilmeye, çiçek bahçelerinde diğer bitkilerle birlikte karışık bordürler oluşturmaya pek uygundur. Çiçekleri kurutularak çiçek düzenlemelerine konulur.
İSTEKLERİ VE ÜRETİMİ
Arapsaçı bitkisi bol güneşli, sıcak ve kurak ortamları; çok süzek (suyu iyi akıntılı) toprakları sever. Bakımı ve üretimi pek kolay olan bir bitkidir. Bitki, ilkbaharda kökünden bölünerek ya da yeşil gövde çeliklerinin daldırılmasıyla çoğaltılır. Dikim aralığı 45′er cm. olmalıdır. Arapsaçının solan çiçeklerinin kesilip atılması gerekir. Ayrıca bitkinin gelişiminin kontrol altında tutulması için üç yılda bir kökünden bölünmesi de gerekmektedir.
Arapsaçı Bitkisinin Yetiştirilmesi için Gerekli Şartlar:
Toprak: Bahçe toprağına biraz kaba dere kumu ve yaprak çürüntüsü eklenirse, arapsaçı için uygun toprak hazırlanmış olur.
Su: Bu bitki suyu çok sever. Yazın bolca sulanmalı, yapraklarının kararmaması için saksı toprağı nemli tutularak yapraklarına su püskürtülmelidir. Kışın bitkiye verilen su azaltılır.
Işık: Çok karanlık olmamak kaydıyla her türlü ışıklı ortamda bitki iyi gelişir.
Sıcaklık: Serin ortamları seven bitki, kışın en düşük 7 dereceye kadar dayanabilir. Ancak, çok sıcak ortamlarda da bitki bozulur.
Gübre: İçerisine su eklenerek gücü yarı yarıya azaltılmış standart gübreyle yaz mevsiminde 15 günde bir gübrelenir.
Saksı Değiştirme: İlkbahar mevsiminde uygun toprak eklenerek saksı bir numara büyüğü ile değiştirilir. İkinci saksı değiştirmeden sonra bozulan bitki elden çıkarılır.
Budama: Bitkiyi şekle sokmak için arada bir yapraklarının kesilmesi uygun olur.
![[IMG]](http://img507.imageshack.us/img507/8966/arapsaiei.jpg)
FORUMDAŞTAN ALINTIDIR
Yıldız Çiçeği – Yıldız Çiçeği Hakkında Bilgi
Yıldız çiçeği, Asteraceae familyasından Dahlia cinsini oluşturan yaz ve sonbahar mevsiminde çiçek açan, gövdesi çalı, kökleri yumru şeklinde bitki cinsi. Anavatanı Meksika olup bu ülkenin ulusal çiçeği olarak kabul edilmektedir.
İspanyollar tarafından ilk olarak Meksika dağlarında bulunmuştur. 1872 senesinde bir kutu yıldız çiçeği Meksika’dan Hollanda’ya gönderilmiştir. Sadece tek bir bitki bu yolculukta canlı kalabildi.
Yıldız çiçekleri bazı kelebek (Lepidoptera) türlerinin larvaları tarafından besin olarak tüketilmektedir.
Yıldız çiçeğinin bilimsel adı Dahlia, 18. yüzyıl İsveç botanikçisi Anders Dahl adından gelmektedir. Yıldız çiçeği Washington Eyaletinin başkenti Seattle’nin resmi çiçeğidir.
Orijinal adı “Dahlia”dır. Bizde daha çok yıldız çiğeği ismiyle bilinir. Dahliya veya dalya olarak da tanınır. Bakımı yetştirilmesi çok kolaydır. Binlerce cins yıldız çiçeği vardır. Hibritleri de türetilmiştir. Farklı cinslerinin çiçek büyüklükleri, çiçek şekilleri, renkleri ve gövde uzunlukları da değişiktir. 30 cm’den 2 metreye kadar değişen cinsleri var. Değişik özellikleriyle çeşitli sınıflara ayrılırlar. Sadece “çiçek şekilleri” itibarıyla bile 11 sınıfa ayrılmışlardır.
Uygun toprak nasıl olmalıdır
Her türlü toprakta yetişebilse de, eğer en iyisini istiyorsanız yıldız çiçeği suyu iyi süzdüren ve biraz asitli toprakları sever. Bahçe toprağınız uygun değilse perlit katarak süzdürebilirliğini ve havadarlığını arttırın, torf + kestane toprağı karışımı katarak asitlilik kazandırın.
Baharda yıldız çiçeği yumrularının ekilmeleri
İlk bahar ve yaz boyunca günde en az 6 saat güneşe ihtiyacı var. Nereye ekeceğinize buna göre karar verin. Bahçeniz yeterince güneş almıyorsa yıldız çiçeği yetiştirmekten vazgeçin.
Yumrular 20 cm derine gömülmeli, sonra bol su ile sulanmalı. Yumruları dikmeden önce açtığınız çukurun toprağını sığır gübresi ya da yaprak çürüntüsü ile karıştırın.
Destek değnekleri
Dahliyalarınız cüce – minyatür cinsten değilse büyümelerini beklemeden önce hemen yanlarına bir değnek dikin. Büyüdüklerinde bağlamanız gerekiyor yoksa kolayca devrilebilirler, dalları dipten kırılabilir.
Ne sıklıkta sulamalı
İlk sulamadan sonra toprağı iyice kurumadıkça bir daha sulamayın ta ki filizlendiğini görene kadar. Sonra 15 cm’yi geçene kadar az sulamaya devam edin. Bundan sonra haftada bir iyice bolca sulanmalı. Çok sıcak günlerde daha sık sulanabilir. Yıldız çiçekleri çok hızlı büyür.
Sümüklü böcekler ve bahçe salyangozları yıldız çiçeğini yemeye bayılırlar. Bunlara karşı tedbirli olun.
İlkbahar – yaz bakımı
Boyları 30 cm’ye yaklaşınca tomurcuklanmış olsa bile uçlarını koparın daha fazla dallı budaklı olsun, böylece daha çok çiçek açar. Büyük çiçekler elde etmek için her sap ucunda bir tomurcuk bırakın diğerlerini koparın. Tekrar tekrar çiçeklenmesi için, çiçekler solar solmaz kesin.
Vazo için: Çiçekleri sabah erken saatlerde keserek alın. Bir gün dinlenmiş kloru gitmiş su kullanın. Vazoda bir hafta kadar dayanır. Suyunu her gün değiştirmelisiniz.
Kışın ne olacak?
Tropikal bir bitki olduğu için dondurucu soğuktan fena zarar görür. Yumruların kış boyunca iyi korunması gerekir. İstanbul gibi ılıman iklimli yerlerde yumrular kışın sökülmez, toprakta bırakılır. Kışın don tehlikesine karşı, yıldız çiçeklerinin olduğu yere toprağın üstüne torf + kuru yapraklar + kestane toprağı + sığır gübresi + saman + talaş karışımı yaymak gerekir. Bu hem baharda yumrular tekrar yeşerince iyi bir gıda olur.
Kışları sert geçen yerlerde yumrular sonbaharda sökülüp oldukça soğuk ama dondurucu olmayan, kuru bir yerde ilkbahara kadar saklanmalıdır. Yumrular karton veya tahta kutu içinde vermikülit, perlit veya talaş içine gömülüp saklanmalı.
Yıldız çiçekleri nasıl çoğaltılır?
Çoğaltılması üretilmesi en çok yumruların bölünmesiyle olur. Yıldız çiçeği yumruları birbirlerine ince uzantılarla bağlıdır. Bu uzantılardan kesilerek istenen yumrular alınır. Ayırma işi sonbaharda da yapılabilir ilkbaharda da yapılabilir. Çimlenme gözü olanlarından seçin çünkü bunların filizlenip büyümeleri kesindir. Hatta tek bir yumru bile “eğer birden çok filiz gözleri varsa” o gözlerin sayısınca keskin bir bıçakla kesilerek çoğaltılabilir. Bu usul kök çeliği çeşitlerindendir. Bunu bitki tam uyku dönemindeyken yapmalı: Kasım sonundn şubat sonuna kadar.

CEN DAM BLOG TAN ALINTIDIR
DEVE TABANI ÇİÇEĞİ
çiçek yetiştirmek,devetabanı,devetabanı çiçeği,devetabanı yetiştirmek,monstera Geniş salonları için ideal bir çiçek olan devetabanı çiçeği evimize ayrı bir güzellik katar. Büüyük bir çiçek olduğundan küçük ortamlar için tercih edilmez. Yetiştrilmesi zahmetsiz olup pek uğraş gerektirmemektedir. Devetabanı çiçeğinin yetiştirilmesindeki tek şart sürekli ışık almasıdır. Işık önemlidir ve az ışık alırsa yaprakları fazla büyümeyecektir. Devetabanı ISI: Serinde durabilir ama iyi gelişmesi için ısı en az 18 derece olmalıdır. IŞIK: Direkt gün ışığından uzak aydınlık bir köşe idealdir. SULAMA: Kışın toprağını nemli tutun. Diğer mevsimlerde bolca sulayın. Yalnız arada bir toprağının kurumasına izin verin. Devetabanı Çiçeği
Kaynak Linki : http://www.beyazportal.com/devetabani-monstera-cicegi-ve-
yetistirilmesi_9798.html
BEYAZ YELKEN ÇİÇEĞİ
Çiçekli bir salon bitkisi olan beyaz yelken çiçeği büyük salonlarda salonla bütünlük sağlamaktadır. Egzotik bir çiçek olduğundan nemli ve sıcak ortamı severler. Bahar aylarında iki kez çiçek açar. Evde yetiştirilmesi gayet kolaydır ancak soğuk havalarda çiçeği korumalıyız. Beyaz Yelken ÖZELLİKLERİ: ISI: Sıcağı sever. Kış aylarında ısı en az 15 c. olmalıdır. IŞIK: Yazın yarı gölge, kış aylarında ise daha aydınlık bir yer uygundur. SULAMA: Toprağı daima nemli olmalıdır (Islak değil) Kışın daha az sulanır. NEM: Yapraklarına her gün su püskürtülmelidir. Her yıl ilkbaharda saksı değiştirilir. Değişim sırasında ayrılan köklü yapraklardan çoğaltılabilir. Beyaz Yelken Çiçeği

Kaynak Linki : http://www.beyazportal.com/beyaz-yelken-cicegi-bakimi_9797.html
JAPON KÜPELİSİ
Bitkinin toprak yapısı; bahçe topragı, torf, perlit( kaba kum ), hayvan gübresi, pomza( çakıl); karışımlı oranları ise 1 - 2 - 1 - 0,5 - 1 . Bu tarz süzek ve besin maddesi zengin topraklarda güzel gelişim sağlıyormuş.
Bitkinin sıcaklık isteği: yetişme periyodunda 16-30 derece arasında , kışın dinlenme süresince 16 derece istiyor. Yarı gölge alanlarda iyi gelişiyor. Fazla sıcaklık ve direk güneşte uzun süre kalması yapraklarda yanıklıklara neden olmaktadır.
Bitki gelişme döneminde suyu çok sevdiği ( yüksek hava nemi seviyor ), kış aylarında sadece toprağın nemli olması yetiyormuş.
Gelişme döneminde bitkiye her 2 haftada bir sıvı gübre verilmesi ön görülüyor.
Bitki boyu bazı çeşitlerinde 2 metreye kadar çıkabilirken ev ortamında yetiştirilenler ağırlıklı olarak 30 cm bazıları 60-90 cm bulmaktadır. bu nedenle bitkiniz büyüme sırasında yanına destek için bir çubuk dikebilirsiniz.
Bitki çok küçük soğanları bir araya gelmesi ile oluyor. daha sonra bu ufak soğanları parçalayarak yeni bitkiler elde edebiliyorsunuz ( Bazı kaynaklarda bunun rizomlu olduğu söyleniyor )
bizim bahçe forumdan alıntıdır

Latin çiçeği yetiştirme şartları
Latin çiçeği nasıl yetiştirilir
Latin çiçeğinin yetiştirilmesi
Oldukça dayanıklı bir bitkidir.Yaz - sonbahar dönemlerinde genellikle kırmızı çiçekler açar.Yaprakları döken çok yıllık otsu bir bitkidir.Sarmaşığın uzun saplı, kırmızı boru şeklinde çiçekleri oldukça güzeldir.
Üretimi, yetiştirilmesi ve bakımı oldukça kolay olan latinçiçekleri, unutkan ve ihmalci bahçe severlerin bitkisidir. Her tipte ve özellikle zayıf nitelikle toprakta çok iyi gelişir. Serin ortamları sever. Az su ve pek az gübre ister. Gübresi ve sulanması artırılırsa, bitki çiçek açmayı unutur, yaprak vermeye koyulup yaprak güzeli olur. Latinçiçeği tohumları ilkbaharda ısınmış toprağa ekilir ve kısa sürede çimlenir. Tohumlan ekilmeden bir gece önce suya yatırılırsa çimlenmeleri daha da hızlanır.
Botanik Bilgi : Latinçiçeğigiller familyasının örnek bitkisidir. Boyları 40 cmden başlayıp kimi tırmanıcı türlerinde metrelerce uzayabilir. Türüne göre latinçiçekleri bir ya da çokyıllık otsu bitkidir. Gök yeşili yaprakları vardır.. Hoş kokulu parlak çiçekleri, kızıl, turuncu, sarı, maun ve krem renginde renklerindedir. Bitkinin tohumları fasulye iriliğinde olup bitki, tohumuyla çoğalır.
Yetiştirildiği Yerler : Anayurdu Latin Amerikadaki serin And Dağları bölgesidir. Gösterişli çiçekleri ve yaprakları nedeniyle dünyaya yayılan latinçiçeği, ülkemizde de bazı yerlerde süs bitkisi olarak yetiştirilmektedir.
![[IMG]](http://img261.imageshack.us/img261/8867/cicek24062009093826.jpg)
forumdaştan alıntıdır
tırnak çiçeği
Parpar Çiçeği Genel Özellikleri
60 a yakın türü olan bu çiçeğimizin.Yaprakları almaşıklı dizilmiş gibidir. Çiçekler daha çok uçta yer alır. Haziran ortasından eylül sonuna kadar çiçeklerini dökmez.Bu cinsin semizotu diye bilinen (parpar)ve sebze olarak yetiştirilen bir türü de vardır.
Üretimi :Tohumlar şubat sonu veya mart başında seyrek olarak ekilir. Çimlenmeden sonra fidelerin ilk gelişme devresinde, toprağın fazla nemli tutulmaması gerekir.
Önemli Türleri
Çiçeği kırmızı, pembe, sarı ve beyazdır. 10 – 16 cm boylanır. Saksıya yayılır. Yaprak, yuvarlak ve etlidir. Tohum ekiminden çiçeklenmeye kadar 2-3 ay geçmektedir.
NOT: nemi çok fazla sevmez.yer seçme özelliği yoktur kolay yetişir.
Yelken Çiçeği:
Çiçeklerimizin saksı değişimini bahar aylarında yapmalıyız. Bitki kökleri saksıdan dışarıya çıkmış ise saksı değişimi yapılmalıdır.Saksıya çiçeği iyice yerleştirdikten sonra hemen sulama yapınız.
Işık : bitki direkt güneş ışığına maruz kalmaktan hoşlanmaz.Yarı aydınlık yere koyunuz Nem : İnce yapraklı bitkiler,neme ihtiyaç duyar ve yıkanmaktan hoşlanırlar. Kalın ve dolgun yapraklılar ise daha kuru mekanları tercih ederler. Isı : Bitki sabit ısı ister. Soğuk kış aylarında soğuktan etkilenen yere bırakmamak gerekir.

Kalandiva Çiçeği: Top şeklinde çiçekleri ve farklı renklerde açan çiçekli bir bitki çeşididir
Kalandiva bitkisinin yetiştirilmesi, bakımı ve sulama:
Çok fazla güneş ışığı istemeyen ve dolaylı ışık kaynaklarından da faydalana bilen bir bitki çeşididir.Aşırı soğuk ve sıcak havadan olumsuz etkilenebilir aşırı soğuk ve sıcak hava bitkinini yapraklarında ve açan çiçeklerinde sararma ve çürümelere neden olur.Hava akımından ve cereyandan olumsuz etkilenebilir.Tüm çiçekler gibi kalandiva bitkisinini de belirli zaman aralıklarında toprağının değiştirilmesi gerekir Toprak değişimi genellikle bahar aylarının ilk günlerinde yapılmalıdır.Bitkimizin sulanmasında en önemli unsurlardan biri de kış ve yaz aylarında su miktarlarını iyi dengelememiz gerekmektedir.Yaz aylarında kışa oranla daha fazla su verilmelidir verilen su toprağın bütün noktalarına eşit miktarlarad ulaşmalıdır. Kalandiva bitkisi kökten ayırma yöntemi ile çoğaltılmalıdır kökten ayrılan ikinci çiçeğimiz zaman kaybetneden farklı bir saksıya dikilmelidir bu çoğaltma yöntemine kökten ayırma yöntemide diye biliriz.

alıntıdır
Kalanşo Çiçeği
Kalanşo çiçeği küçük narin ve güzel görünüşlü değişik renklerde çiçekleri olan bir bitki türüdür.
Kalanşo, (Kalanchoe) bitkisinin yetiştirilmesiı:
Çok fazla güneş ışığını sevmeyen çiçeğimiz farklı ışık kaynaklarından da faydalanabilir Aşırı sıcak hava ve soğuk hava çiçeğimizi olumsuz yönde etkileyerek yapraklarında kötü hastalıklara ve zararlanmalara yol açar.Aşırı hava akımlarından cereyanlardan olumsuz yönde etkilenerek köklenmelerine zarar verir Saksı değişimi iki veya bir yılda bir yapılmalıdır saksıyı bahar aylarında yada su-ıcak aylarda yapmak daha uygun olur.Çiçeğimiz kış aylarunda aşırı bir su istememektedir fakat kaloriferli evlerde kış aylarında da sıksık sulanmalıdır.Yaz aylarında çiçeğin su ihtiyacı artar bu nedenle çiçeğimize vereceğimiz su miltarıda artırılmalıdır. Su veririken dikkat etmemiz gerekn en önemli husus verilen suyun çiçeğimizin tüm köklerine ulaşmasıdır
Kalanşo Çiçeği yaz aylarında çiçek açar ve son bahar aylarında çiçeğini savurur.
Kalanşo Çiçeğinin Çoğaltılması:
Bu çiçeğimizin gelişimi ve büyümesi yavaştır Çok fazla büyümez çoğaltılması kökten ayırma yöntemi ile yapılmaktadır ayırdığımız kökü hemen farklı bir saksıya ekmeliyiz.Yine çiçeğimizin çoğaltılması gereken en uygun mevsim bahar aylarıdır.

alıntıdır
BEYAZ ZAMBAK (ya da AKZAMBAK)
Zambakgiller familyasındandır. Anayurdu kesin olarak bilinmeyen beyaz zambak, Kuzey Yarıküre'nin ılıman bölgeleri ve Türkiye'de sıkça yetiştirilmektedir. 11,5 m. kadar boylanabilen çok yıllık dayanıklı soğanlı otsu bitkilerdir. Dikine uzayan sürgünleri, bitkinin dibinden çıkıp bir rozet oluşturarak gelişen şeridimsi biçimli uzun gösterişli yeşil yaprakları vardır. Ayrıca sürgünlerinin üzerinde karşılıklı dizili çok sayı yaprağı olup bunlar rozeti oluşturanlardan daha kısadır. Yaz başlarından temmuz ana kadar sürgünlerinin tepesine yakın simlerinde 10 cm. kadar genişlikte açan saf beyaz renkli çiçekleri, keskin ama güre! kokuludur. Bu çiçeklerde erkek organlar da beyazdır ama çiçektozları çok belirgin şekilde sarı turuncu renkli olurlar. Beyaz zambaklar, çiçek bahçelerindeki tarhlarda ve bordürlerde, duvar ve ağaç önlerinde gruplar halinde yetiştirildiğinde çok hoş dururlar .Ayrıca kesme çiçek olarak da pek makbul sayılırlar.
Beyaz zambaklar güneşli ve özellikle yarıgölge ortamları; organik madde yönünden zengin bitek ve süzek (suyu iyi akıntılı) bahçe ağını sever. Ama, ağır karakterli topraklardan hiç hoşlanmazlar. Beyaz zambak bitişinin üretimi, soğanlarıyla ya da yan sürgünlerinin daldırılmasıyla yapılır. Bitkinin soğanları, ilkbaharda bahçelerde 2025'er aralıkla fazla derin kazılmayan ocaklara çukurlara) 510 cm. derinliğe ekilir ve çevresine dere kumu konulur. Bu soğanlardan gelişen fidelere şerbet verilirse bitkinin gelişmesi ve çiçek açması hızlandırılır. Çiçek açması biten ve kesilen bitkilerin yerleri sonbaharda kazılarak soğanları çıkarılır, temizlenen soğanlar kuru ve serin bir ortamda ertesi yılın üretim zamanına kadar saklanır. Ancak soğanlar sökülmeyip toprakta bırakılırsa bir sonraki yılda aynı yerde gene beyaz zambak bitkileri gelişir. Bitkinin yan sürgünlerinin daldırılmasıyla yapılan üretim de ilkbahar sonlarında gerçekleştirilir
.

çiçek netten alıntıdır
Canna indica
KANA ÇİÇEGİ (ya da KANNA) (Diğer adı: Tespih çiçeği)
Kanagiller familyasının örnek bitkileridir. Anayurdu Tropikal Amerika olan ve 50 kadar türü bulunan bu yarı dayanıklı, yumrulu otsu bitkinin bilimsel adındaki Canna sözcüğü, Eski Yunanca'da kamış anlamına gelir. Kara renkli sert tohumları tespih tanelerine benzediğinden dilimizde Tespih çiçeği adı da verilen bitkinin kamışı andıran kalın ve güçlü sürgünleri 1,5 - 2 m'ye kadar boylanabilir. Koyu yeşil renkli, şeridimsi biçimli yaprakları iri ve geniş olur. Yaprakları erguvani kırmızı renkte ya da alacalı olan kana çiçeği bitkilerine de rastlanır. Yazın açmaya başlayan ve havaların iyi gittiği yıllarda çiçek açışını kasım ayına kadar sürdüren bitkinin iri ve gösterişli çiçekleri
kırmızı, pembe, sarı ya da portakal rengidir. Bazen noktacıklar halinde renkli olan çiçekleri, sürgünlerin tepesinde tek tek ya da ikili olarak dizilir. Kana çiçeği bitkisi bahçelerdeki tarhlarda grup halinde veya bordürlerde diğer çiçeklerle karışık olarak yetiştirildiğinde çok güzel görünür.
İstekleri ve Üretimi
Kana çiçeği bitkisi bol güneşli ya da yarıgölge ortamları; organik madde yönünden zengin bitek bahçe toprağını sever. Sık gübrelenmeyi, özellikle çiçekliyken sıcak ve kurak havalarda bol bol sulanmayı ister. Soğuk havalara karşı pek duyarlıdır, ilk don olayıyla birlikte bitkinin tüm sürgün ve yaprakları donar. Kana çiçeği bitkisi tohumlarıyla ya da kök yumrularıyla üretilir. Bitkinin tohumuyla üretimi ayrıntılı çabalar gerektiren bir iş olduğu için onu profesyonellere bırakmak doğru olur. Kök yumrularıyla üretiminde, önce bu yumrular parçalanıp temizlenir. Mart ayında kök yumruları bahçede bitek toprakta hazırlanmış yerlerine 60'ar cm. aralıklarla ekilip bolca sulanır. Son olarak şunu da eklememiz gerekir: Kışı ılık geçiren yörelerde kök yumruları toprakta bırakılabilir. Ertesi yıl bu yumrulardan süren bitkiler daha da güçlü olur ve daha dabol çiçek açar

çiçek netten alıntıdır
ÇİĞDEM'LER
Ülkemizde Çiğdem adıyla iyi tanınan iki bitki cinsi vardır. Bunlardan birincisi olan Süsengiller familyasından olan Crocus cinsi çiğdemlerin anayurdu Avrupa, Akdeniz Havzası ile Anadolu'dur. Türkiye'de bu çiğdemlerin 40 dolayında türü yetişmektedir. Bunlar, kökten sürme yeşil şeridimsi ince yapraklı, dayanıklı, soğanlı otsu bitkilerdir. ilkbahar mevsiminde beyaz ile sarının çeşitli tonlarında ya da mavimsi leylak rengi borumsu biçimli çiçekler açar. En önemli türü, Safran adıyla bilinen C.sativus'tur. İkinci cins ise, Zambakgiller familyasından, anayurdu Asya, Avrupa ve Kuzey Afrika olan ve ülkemizde 25 dolayında türü yetişen Colchium cinsi çiğdemlerdir. Bunlar sonbahar mevsiminde çiçek açtıkları için Güzçiğdemi, zehirli oldukları için Acı çiğdem diye adlandırılır. Bitki yapısı olarak birinci cinse benzeyen bu çiğdemler pembe veya ender olarak beyaz renkte çiçek açarlar. Genelde 520 cm. kadar boylanabilen çiğdemler, kayalık bahçelerde, çimin içinde kendilerine ayrılan özel yerlerde; ayrıca veranda, balkon ve pencere önlerine konulan saksılarda yetiştirilir ve buralarda pek hoş dururlar. Özellikle ilkbaharda yetişen çiğdemler, makbul kesme çiçeklerden sayılır.
Çiğdemler genel olarak güneşli ya da yarıgölge ve serin ortamları; süzek (suyu iyi akıntılı) ve kumlu toprakları yeğler. Suyu da pek seven çiğdemlerin çok sayıda çiçek açması için bol bol sulanması gerekir. Soğanlarıyla üretilen çiğdemlerin ilkbahar mevsiminde çiçek açan cinsi bir önceki sonbaharda; sonbaharda çiçek açan cinsi o yılın ilkbahar mevsiminde, toprakta yaklaşık 78 cm. derinliğe ve 78'er cm. aralıklarla; soğanın tepesi toprağın yüzüne bakacak şekilde daldırılarak ekilir. Çiğdemler, üretimi kolay ve bakımı pek zahmetsiz olan süs bitkilerindendir.

çiçek netten alıntıdır
Begonya nasıl bakılır
Çiçek açan begonyalar, yazın çiçek açanlar 5-9 aylar arası haftada bir kez 2-3 gr karışık gübre 1 lt suda eritilerek gübrelenir Kışın çiçek açanlar 5 ve 8 aylarda haftada birkez 3-4 gr karışık gübre 1 lt suda eritilerek verilir
Yaprak begonyalar, 5 ve 8 aylarda birkez 2 gr Azotça fakir gübre ile gübrelenir Begonya türlerinin hemen hepsi genellikle "mavi küf" hastalığına karşı dayanıksızdır
Enfekte olmuş bitkiler diplerinden ayrılmalı ve gerekli kimyasal mücadele fungisitlerle %01 nisbetinde suda eritilerek 24 saat ara ile uygulanmalıdır
Bitkilerde fazla yaprak dökülmesi görüldüğünde nisbeten daha aydınlık bir yere aktarılmalı, ancak direk güneşe karşı bırakılmamalıdır Fazla sıçak ve kurak havalarda yapraklara su püskürtülmemelidir.

Benjamin Bitkisinin bakımı
Toprak: Bahçe toprağına bir miktar yanmış çiftlik gübresi, bir miktar yaprak çürüntüsü, kil ve kaba dere kumu eklenerek, bitki için gereken toprak hazırlanmış olur.
Su: Bu bitki suyu çok sever. Yazın bol bol sulanmalı, yapraklarına ara ara su püskürtülmelidir. Kışın bitkiye verilen su azaltılır. Ancak bulunduğu yer aşırı ısıtılıyorsa, bitkinin su isteği artar.
Işık: Benjamin yarı gölge ve aydınlık olan yerleri sever. Üzerine doğrudan gelen güneş ışığı karşısında bırakılmamalıdır.
Sıcaklık: Kışın en düşük 7 derece sıcaklığa kadar dayanabilen bitki, aslında ılık ve sıcak ortamları sever.
Gübre: İlkbahar ve yaz mevsimlerinde ayda iki kez standart sıvı gübre verilir.
Saksı Değiştirme: Bitkinin kökleri saksısını tümüyle doldurmuşsa, ilkbaharda uygun toprak ilave edilerek saksısı bir numara büyüğü ile değiştirilir. Yaşlanan bitkinin saksısı artık değiştirilmek istenmiyorsa, ilkbaharda özenle yerinden sökülüp, kökleri kırpılır ve uygun toprak eklenerek aynı saksıya geri dikilir.

yaşam bu com dan alıntıdır
Kardelen Bitkisi
KARDELEN BAKIMI (alıntı)
Beyaz bir gelinlik giymiş bir çiçeğe benzeyen kardelen bahçelerimizi çok güzel süsler.
Kardelen Bitkisi Nasıl Yetiştirilir?
*Doğrudan güneş ışığı istemeyen bu bitki dolaylı ışıklardan da yararlanabilir.
*Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma çiçeğin yapraklarına, çiçeklerine ve köklerine zararlıdır.
*Saksı değişimi iki yılda bir olmak üzere sıcak ayların başladığı zamanlarda yapılmalıdır.
Kardelen Bitkisi Nasıl Sulanmalıdır?
-Yaz aylarında ise bitkinin suya olan ihtiyacı artacağından bitkiye verilen suyun arttırılması gerekmektedir.
-Su toprağın her tarafına ulaştırılmalıdır.
-Bitkiyi sularken kullanılan kap her sulamada aynı ölçüde, sulamalar aynı günde ve aynı miktarlarda su dökülmelidir.
- Kardelende çok büyük bir değişiklik görülmediği sürece sulanmada kullanılan kap, ölçü ve su miktarı değiştirilmemelidir.
*Kardelen bitkisini yetiştirmede en önemli kural kış aylarında oda sıcaklığının 12 °C nin altında olmaması gerektiğidir.
*Kardelen bitkisi genellikle yaz aylarında çiçek açar ve çiçeklerini kış aylarına doğru dökerek bir dinlenme sürecine girer.
*Bitkiye kış aylarında musluktan aldığımız soğuk çeşme suyunu vermemeliyiz. Verdiğimiz su oda sıcaklığında olmalıdır.
Kardelen Bitkisi Nasıl Bakılır?
*Hava akımlarından kolay etkilenen kardelen bitkisi bu etkiden korunmalıdır.
*Kış aylarında bitki aşırı soğuktan korunmalıdır.
*Kardelen bulunduğu yerde başka cisimlerle temasta bulunmalıdır.
Kardelen Bitkisi Nasıl Beslenir?
*Kardelen Bitkisi her çiçekçiden ve seradan alınabilecek vitamin ve mineraller ile yılda en az bir kere topraktan verilmek üzere beslenmelidir.
*Bu beslenme bitkinin ömrünü uzatacağı gibi çiçeğinin daha güzel görünmesini ve daha çabuk büyümesini sağlayacaktır.
Kardelen Bitkisi Nasıl Çoğaltılır?
*Kardelen bitkisinin çoğaltılması için en uygun zaman nisan ayıdır.
* Kardelen bitkisinin çoğaltılması kökten ayırma yöntemi ile yapılmaktadır. Bu yöntem hem zahmetsiz hem de her ortamda yapılabilecek bitki çoğaltma yöntemidir.
*Çoğaltılması sırasında köklerinden ayrılan kardelen en kısa sürede ayrılan köklerinden başka bir saksının içine dikilerek çoğaltılır.
*Kökten ayrılan 2.bitkimiz en kısa zamanda büyüyerek çiçek verir.
*1. ve 2. kardelen bitkimizde de aynı sulama, yetiştirme ve bakım işlemlerini uygulamalıyız.

MİNYATÜR GÜL BAKIMI (Alıntı)
Tohum veya yetiştirilen gül satın almadan önce, ilk bahçesinde kendileri için mükemmel bir yer bulmak gerekir.
Minyatür gül güneş bir çok ihtiyacımız var. Onlar mümkün olduğunca az gölge, güneşli bir yerde ekilen gerekir. Sonra toprak verimli olduğundan emin olmak gerekir. Dengeli nem, besin açısından zengin tınlı olması gerekir. Bu hızlı bir drenaj sağlayacak. Turba yosun gül sağlıklı, gübre, yaprak küf ve mantar büyümek için kompost kullanabilirsiniz.
Sadece Bahçenizde kontrol ettikten sonra ekim başlayabilirsiniz. Her şeyden önce, derin bir delik kazmak ve süper fosfat veya kemik unu bir kat yerleştirin. Şimdi, mevcut kök sistemi üstünde bir inç delik gül yerleştirin. Bahçe ve su ulaşana kadar bazı gazlı ve gevşek toprak ekleyin.
İsterseniz, konteyner minyatür gül bitki. Bunu yapmak istiyorsanız, suyun etkili bir şekilde dışarı sızmasına izin verir bazı kolay ufalanmış toprak kullandığınızdan emin olun. Ayrıca kapta gül kompost kullanın.
Toprak Gübreleme
Gül sağlıklı tutmak için zaman zaman bitkilerin temel besin eklemek gerekecektir. Son zamanlarda taşındı ettiyseniz minyatür bir bahçede gül veya yeni bir konteyner, daha sonra iki hafta bekleyin ve daha sonra bazı gübre eklemek gerekir. Balık emülsiyon veya çözünebilir gül gübre ekleyebilirsiniz. Daha fazla bilgi için, yerel bahçıvan sorabilirsiniz.
Minyatür gül bakımı
Başka bir gül gibi, minyatür de budama ve kırpma gerekir. Tüm ölü sahası, ince dallar ve aşırı yaprakları çıkarın. Çiçek hasarı en aza indirmek için sadece keskin bir makas kullanın. Ekim
sonrasında bir yıl sonra yükseldi Tansiyometreler.

BEGONVİL ÇİÇEĞİ
Işık: Güneşli aydınlık fakat rüzgardan korunaklı yerlere dikilmeli, kurak yerlerde ise yarı gölge yerler tercih edilmelidir. Gerektiğinde dallar bağlanarak ağacın gelişimi kontrol altında tutulmalıdır.
Su: Dona ve kuraklığa karşı çok hassas olan begonviller, yaz aylarında özellikle çok daha fazla su istemelerine rağmen çiçeklenme zamanında az su verilmesi uygun olur. Büyümelerini tamamladıktan sonra su istekleri minimumdur. Kış aylarında derinden budanırlarsa muhtemel don tehlikesine karşı önlem alınmış olabilir.
Toprak: Çok fazla toprak seçiciliği olmamakla birlikte iyi drenajlı bahçe topraklarında iyi gelişir.
Üretim: Anaç bitkilerden alınan çeliklerin köklendirilmesi ile çoğaltılmaktadır. Özellikle yan sürgünlerden alınan ve ökçeli tipte hazırlanan çelikler daha iyi köklenmektedirler.

ORTANCA ÇİÇEĞİ
Doğrudan güneş ışığı istemeyen bu bitki dolaylı ışıklardan da yararlanabilir. Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma çiçeğin yapraklarına ve çiçeklerine fayda sağlamaz. Hava akımlarından kolay etkilenen ortanca bitkisi bu etkiden korunmalıdır. Kış aylarında ortancanın bulunduğu ortam 14-15 derecenin altına düşmemelidir.
Sulamada en önemli unsurlar
Kış aylarında bitki aşırı soğuktan korunarak susuz bırakılmamasına dikkat edilmelidir. Yaz aylarında ise bitkinin suya olan ihtiyacını tamamen gidermek için haftada en az iki kere sulanmalıdır. Su, bitkinin her bölümüne ulaştırılmalıdır. Sulanmadan sonra bitkinin tabağında su kalmamasına çok dikkat edilmelidir.
Bitkiyi sularken kullanılan kap her sulamada aynı ölçüde olmalıdır. Sulamalar aynı günde ve aynı miktarlarda su ile yapılmalıdır. Ortancada çok büyük bir değişiklik görülmediği sürece sulanmada kullanılan kap, ölçü ve su miktarı değiştirilmemelidir.
Bitkiye kış aylarında musluktan aldığımız soğuk çeşme suyunu vermemeliyiz. Verdiğimiz su oda sıcaklığında olmalıdır. Sık sık saksı değiştirmemelidir. Büyük olan saksılar ortancanın gelişmesine çok büyük engeldirler.

YASEMİN ÇİÇEĞİ BAKIMI
Su: Yasemin çiçeği suyu seven bir bitkidir. Özellikle yaz aylarında sık sık sulanması gerekir. Sık sulandığı dönemlerde iki haftada bir suyuma suyuna besin karıştırılabilir. Kışın sık sulanmasına gerek yoktur. Toprağının nemli olması yeterlidir.
Toprak: Toprağının nemli olması gerekir. Kışın toprağın nem oranı biraz daha azaltılmadır. Yasemin çiçeğini saksıda yetiştiriyorsanız gerek görüldüğü takdir de ilkbahar aylarında saksısını değiştirebilirsiniz.
Işık: Yasemin çiçeği aydınlık ve havadar mekanları sever.
Isı: Bu bitkiler serin yerleri sever. Kış aylarında bulundukları yerin sıcaklığı 10 derecenin üstünde olmamalıdır. Kışı sıcak ortamlarda geçirmeleri yapraklarının bitlenmesine neden olabilir. Kışı sıcak ortamlarda geçiren yasemin çiçeği çiçeklenmez.

ÇİÇEK BAKIMINDAN ALINTIDIR
Aglaonema bitkisi
Yeşil ve uzun yaprakları ile sevdiklerimize hediye edebileceğimiz klasik ama güzel çiçektir.
Aglaonema Bakımı (Aglonema Bakımı): bitkisinin yetiştirilmesi, bakımı ve sulanması:
*Doğrudan güneş ışığı isteyen bu bitkiyi güneş ışığına maruz bırakmak yaprakları için çok yararlıdır.
*Güneş ışığını gören kısımlar ışığa doğru bir eğilimde bulunur. Bu eğilmeleri engellemek için çiçeğin gölgede kalan kısımlarını belirli aralıklarla değiştirmeliyiz.
*Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma çiçeğin yapraklarına ve köklerine zararlıdır.
*Hava akımlarından kolay etkilenen aglaonema bitkisini bu etkiden korunmalıdır.
*Her bitki gibi zamanla toraktaki vitamin ve mineralleri tüketen bitkiye yılda en az bir kere vitamin ve mineral desteği sağlanmalıdır.
*Saksı değişimi genellikle sıcak ayların başlangıcı olan nisanda yapılmalıdır.
*Aglaonema bulunduğu yerde başka cisimlerle temasta bulunmalıdır.
Sulamada en önemli unsurlar;
-Kış aylarında bitki aşırı soğuktan korunarak çok az sulanmalıdır.
-Yaz aylarında ise bitkinin suya olan ihtiyacı artacağından bitkiye verilen suyun arttırılması gerekmektedir.
-Su toprağın her tarafına ulaştırılmalıdır.
-Bitkiyi sularken kullanılan kap her sulamada aynı ölçüde, sulamalar aynı günde ve aynı miktarlarda su dökülmelidir.
- Aglaonemada çok büyük bir değişiklik görülmediği sürece sulanmada kullanılan kap, ölçü ve su miktarı değiştirilmemelidir.
* Aglaonema bitkisini yetiştirmede en önemli kural kış aylarında oda sıcaklığının 16 °C nin altında olmaması gerektiğidir.
*Bitkiye kış aylarında musluktan aldığımız soğuk çeşme suyunu vermemeliyiz. Verdiğimiz su oda sıcaklığında olmalıdır.
Aglaonema (Aglonema) Bitkisinin Çoğaltılması:
* Aglaonema bitkisinin gelişimi pek hızlı olmaz. Boyu çok fazla uzamaz.
*Çoğaltılması sırasında köklerinden ayrılan aglaonema derhal ayrılan köklerinden başka bir saksının içine dikilerek çoğaltılır.
*Bu yönteme kökten ayırma yöntemi denilmektedir. Kökten ayrılan 2.bitkimiz en kısa zamanda büyüyerek çiçek açar ve diğer bitkide tekrar kök vermeye başlar.
* Aglaonemanın çoğaltılması en uygun zaman mayıs ayıdır.
* 1. ve 2. agleneomamıza da aynı sulama, yetiştirme ve bakım işlemlerini uygulamalıyız.

Bitki bakımından alıntıdır
Aloe:
Testereyi bize hatırlatan bu bitki tıbbın birçok alanında yararlanır ve uzun yıllar boyunca kalır.
Aloe bitkisinin yetiştirilmesi, bakımı ve sulanması:
*Aloe rahat bir şekilde büyümek için güneş ışığına ihtiyaç duyar.
*Yaprakları bulunduğu ortamda herhangi bir cisme temasta bulunmamalıdır.
*Rüzgârdan ve hava akımlarından her bitki gibi aloe de olumsuz yönde etkilenmektedir.
*Bu sebepten ötürü aloe rüzgârdan ve hava akımından korunmalıdır.
*Sulanırken önemli olan kuralların başında suyu bitkinin her bölgesine ulaşacak şekilde dökülmesi gerekiyor olduğudur.
*Bitkimizi suladığımız kabımız her daim aynı ölçüde olmalı, sulama günlerimizde sabit ve aynı miktarda su kullanılmalıdır. Bitkide anormal bir gelişim görmediğimiz sürece sulama tekniğimizi değiştirmemeliyiz.
*Aloe sıcak havalara dayanıklı bir bitki olup yüksek sıcaklıklardan pek etkilenmez
Aloe Bitkisinin Çoğaltılması:
*Aloe bitkisinin gelişimi pek hızlı olmaz. Boyu çok fazla uzamaz.
*Aloede birkaç dal var ise bunların bir tanesini gövdeye yakın bir yerden keserek belli bir süre suya koyarak köklenmesini sağlamalıyız.
*Bu işlemden sonra köklenmiş dalımızı yeni bir saksıya uygun toprak ve uygun saksıya dikerek yeni bir aloe bitkisi elde edebiliriz.
*Zamanla toprakta kalan kısım yaprak vermeye başlayacaktır.
*1. ve 2. aloe da aynı sulama, yetiştirme ve bakım işlemlerini uygulamalıyız.

Zambak Bitkisi
Doğanın her rengini bahçesine taşımak isteyen herkesin alabileceği bir bitkidir.
Zambak Bitkisi Nasıl Yetiştirilir?
*Doğrudan güneş ışığı istemeyen bu bitki dolaylı ışıklardan da yararlanabilir.
*Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma çiçeğin yapraklarına, çiçeklerine ve köklerine zararlıdır.
*Saksı değişimi iki yılda bir olmak üzere sıcak ayların başladığı zamanlarda yapılmalıdır.
Zambak Bitkisi Nasıl Sulanmalıdır?
-Yaz aylarında ise bitkinin suya olan ihtiyacı artacağından bitkiye verilen suyun arttırılması gerekmektedir.
-Su toprağın her tarafına ulaştırılmalıdır.
-Bitkiyi sularken kullanılan kap her sulamada aynı ölçüde, sulamalar aynı günde ve aynı miktarlarda su dökülmelidir.
-Zambakta çok büyük bir değişiklik görülmediği sürece sulanmada kullanılan kap, ölçü ve su miktarı değiştirilmemelidir.
*Zambak bitkisini yetiştirmede en önemli kural kış aylarında oda sıcaklığının 12 °C nin altında olmaması gerektiğidir.
*Zambak bitkisi genellikle yaz aylarında çiçek açar ve çiçeklerini kış aylarına doğru dökerek bir dinlenme sürecine girer.
*Bitkiye kış aylarında musluktan aldığımız soğuk çeşme suyunu vermemeliyiz. Verdiğimiz su oda sıcaklığında olmalıdır.
Zambak Bitkisi Nasıl Bakılır?
*Hava akımlarından kolay etkilenen zambak bitkisi bu etkiden korunmalıdır.
*Kış aylarında bitki aşırı soğuktan korunmalıdır.
*Zambak bulunduğu yerde başka cisimlerle temasta bulunmalıdır.
Zambak Bitkisi Nasıl Beslenir?
*Zambak Bitkisi her çiçekçiden ve seradan alınabilecek vitamin ve mineraller ile yılda en az bir kere topraktan verilmek üzere beslenmelidir.
*Bu beslenme bitkinin ömrünü uzatacağı gibi çiçeğinin daha güzel görünmesini ve daha çabuk büyümesini sağlayacaktır.
Zambak Bitkisi Nasıl Çoğaltılır?
*Zambak bitkisinin çoğaltılması için en uygun zaman nisan ayıdır.
*Zambak bitkisinin çoğaltılması kökten ayırma yöntemi ile yapılmaktadır. Bu yöntem hem zahmetsiz hem de her ortamda yapılabilecek bitki çoğaltma yöntemidir.
*Çoğaltılması sırasında köklerinden ayrılan zambak en kısa sürede ayrılan köklerinden başka bir saksının içine dikilerek çoğaltılır.
*Kökten ayrılan 2.bitkimiz en kısa zamanda büyüyerek çiçek verir.
*1. ve 2. zambak bitkimizde de aynı sulama, yetiştirme ve bakım işlemlerini uygulamalıyız.

Bitki bakımı com dan alıntıdır
DUA ÇİÇEĞİ (Maranta sp.)
Dua çiçeği evlerimizde ve salonlarımızda sıkça yetiştirdiğimiz hoş bir iç mekan süs bitkisidir. Adını çok ilginç bir özelliğinden dolayı almıştır. Güneş battıktan sonra dua çiçeğinin yaprakları dua eden insan eli gibi görünüm kazanır. Bundan dolayı da ismi Dua Çiçeği olmuştur. Dekoratif yaprakları için yetiştirilir. Yaprakları desenli ve oldukça hoş görünümlüdür. Yetiştirilmesi ve bakımı kolay bitkilerdendir.
Dua çiçeği bakımı
Marantaceae familyasındandır. Tropik Amerika’da doğal olarak yetişen 30 kadar türü vardır. Üzerleri desenli ve renkli çok dekoratif yapraklara sahiptirler. Saksı çiçekçiliği yetiştiriciliğinde önemli türü Marantha leuconeura kerchoveana, yaprakları elips şeklinde, damarın her 2 tarafında koyu yeşil-kahverengi lekeli. Marantha leuconeura massangeana ise, yapraklan diğerinden biraz küçük, damarın her iki yanı koyu yeşil lekeli, damar ve damardan yaprak uçlarına doğru kırmızı çizgilidir. Yaprağın alt yüzü de kırmızı-yeşil renklidir.
Dua çiçeği (Maranta leuconeura)
Genel Özellikleri
Yaprakları elips biçiminde, zümrüt yeşili, orta damarların her iki yanında koyu yeşil veya yeşil-kahverengi lekelidir. Tabiatta 22 türü bulunan Maranta cinsinin süs bitkisi olarak kültüre alınan tek türü M.leuconeura’dır. Anavatanı Brezilya’dır.
İklim İstekleri
Dua Çiçeği gelişme döneminde ortalama 20-23 C sıcaklığa gereksinim duyar. Kışın 16-18C’ye gereksinim gösterir. Ancak sıcaklık 10 C’nin altına düşmemelidir. Yüksek orantılı nem ister.
Toprak İsteği
John Innes saksı kompostu No.2’de iyi gelişir. Yani daha yüksek düzeyde besin maddesi istendiğinde boynuz ve tırnak unu ile kalsiyum fosfat ve potasyum sülfat oranları 2 kat artırılır. Ayrıca hacim olarak 2 kısım turba, 1 kısım tınlı toprak ve 1 kısım kumun karışımıyla elde edilen harç da kullanılabilir. Bir başka harç ise, yine hacim olarak 2 kısım turba, 2 kısım yaprak çürüntüsü, 1 kısım perlit ve ½ kısım yanmış ahır gübresinin karışımından oluşur.
Üretim Tekniği
Üretimi çelik ve ayırma ile yapılır. Çelikler genç dip sürgünlerinden Mayıs-Ağustos ayları arasında alınır. Hacim olarak eşit miktarlarda turba ve kum karışımına dikilerek 21 C sıcaklıkta köklendirilir. Yüksek orantılı nem ve gölgeleme zorunludur. Rizomlu olan bu bitki Nisan ayı içerisinde bölme suretiyle de üretilebilir.
Gübreleme
Her yıl Mart-Nisan ayları arası saksı değiştirme yapılır.
Sulama
Bitki ılık kireçsiz su ile bolca Mayıs-Eylül’e kadar sulanmalı, yapraklara yağmur suyu püskürtülmelidir. Kışın ise orta derecede sulanmalı, saksı toprağı hiçbir zaman tümüyle kuru bırakılmamalıdır.
Budama
Budama gerektirmez. Ancak yetişkin bitkilerdeki düzensiz büyüme gösteren sürgünler herhangi bir zaman kesilerek uzaklaştırılmalıdır.
Hastalık ve Zararları
En önemli zararlısı Kırmızı Örümcekler’dir. Kırmızı Örümcekler, Akar adı ile tanınırlar. Çıplak gözle zor fark edilirler. Vücutları oval yumuşak ve yapılı, üzerlerinde seyrek uzun kıllar bulunur. Akarlar, bitkilerin yapraklarının özellikle alt kısmını sokup bitki öz suyunu emerler. Ayrıca emme sırasında salgıladıkları zehirli maddelerden dolayı yapraklarda beyaz, sarı ve kahverengimsi lekeler oluşur. Bitkinin yapraklarının tümünü kurutabilir. Mücadelesi, akarları öldüren Propargite 73 E.C. ( sıvı görünümünde % 20-50 arasında etkili madde içeren) 8-10 cc’lik 10/1 suya preparat veya Dicofol 20 E.C. ( sıvı görünümünde % 20-50 arasında etkili madde içeren) 15 cc’lik 10/1 suya preparat hazırlanarak uygun bir pülverizatör ile bitkiye püskürtülmelidir. İlaçlama sırasında özellikle yaprakların alt kısmına ilaçlanmasına dikkat edilmelidir.

Geniş ve kalp şeklindeki yapraklarının sapları oldukça uzundur.
Yaprak yüzeyleri ince yapılı, kağıtsı görünüşte, adeta yarı şeffaftır.
ISI VE IŞIK
Gelişme dönemi dediğimiz yaz aylarında çevre sıcaklığı 20-25 derece arasında olmalı, yumruları kışın dinlenme döneminde su verilmeden saksı içerisinde 10-15 derece sıcaklıkta muhafaza edilmelidir. Yaprakları geniş ve ince olduğundan yüksek rutubetli yerleri severler. Saksıları doğrudan güneş ışığı görmeyen yarı gölge yerlere konulmalıdır.
ÜRETİMİ
Üretimi ayırma ile veya bölme yöntemi ile yapılabilir. Mart ayında saksılara alınacak olan yumrular kontrol edilerek yavru denilen yumrular oluşmuşsa bunlar ayrılarak küçük saksılara dikilirler. Gelişip büyüdüklerinde normal bir bitki oluştururlar.
Bölme ile üretim metodunda ise, yumrular incelenerek gözler tespit edilir ve her parça sürmenin garanti olması yönünden en az 2 göz içerecek şekilde keskin bir bıçakla kesilerek bölünür ve ayrı saksılara dikilir. Bölme işlemi de ayırmada olduğu gibi mart ayı içinde yapılmalıdır.
Dinlenme dönemi olan ekim-şubat ayları arasında bitkiler saksıları içerisinde hiç su verilmeden kuru olarak muhafaza edilmelidir. Şubat ayından itibaren önce az, gittikçe artan miktarlarda su ile sulanır. Ağustos-eylül aylarında ise verilen su miktarı gittikçe azaltılır.
Toprakta bol rutubete ihtiyacı olduğu gibi hava neminin de yüksek olmasını sever. Kuru ve sıcak havalarda sık sık yapraklara su püskürtülmelidir. Aksi halde ince ve narin olan yaprakların uç ve kenarlarında kahverengi lekeler oluşur ve yapraklar içe doğru bükülürler. Kışa doğru tamamen sararan yapraklar kesilip uzaklaştırılır.

Kolyos çiçeği yani yaprak güzeli saksı bitkileri yetiştiriciliğinde önemli bir yere sahip olan bitkilerdendir. Dekoratif yaprakları için yetiştirilirler. Yapraklarının rengi ve görünümü oldukça dekoratiftir. Salonlarda ve ofislerinizde rahatlıkla yetiştirebilirsiniz. Bakımının kolay olması da yetiştiricilikte tercih edilmesinin bir diğer sebebidir. Hem iç mekan hem de dış mekan yetiştiriciliğinde kullanabilirsiniz. Ancak kışları soğuk geçen bölgelerde daha çok iç mekan süs bitkisi olarak yetiştirilirler. Kolyos – yaprak güzeli çiçeğinin anavatanı Asya ve Afrika’nın tropik bölgeleridir. Yapraklarının rengi oldukça gösterişli olup; kırmızı, yeşil, bronz, beyaz, pembe ve sarı renklidir. Çok renkli bir yapıya sahiptir kolyos çiçeğinin yaprakları. Çok iyi bakıldığı sürece harika bir bitkiye sahip olursunuz.
KOLYOS – YAPRAK GÜZELİ (COLEUS) ÇİÇEĞİNİN İSTEKLERİ
1 – Sıcaklık :
Kolyos çiçeği gelişim dönemlerinde genelde 15 – 18 C derece sıcaklık isterler. Kışın ise 13 – 17 c derece aralığı idealdir. Kışın en düşük 10 C dereceye dayanabilirler. Ancak çok kısa bir süreliğine dayanabilirler. Daha fazla soğukta kalması yapraklarının dökülmesine ve bitkinin ölmesine neden olur. Sıcağı seven bir bitkidir. Tropik bölgelerin bitkisi olduğundan dolayı fazla soğukları sevmez. Soğuklara karşı bitkinizi kesinlikle korumanız gerekecek. Soğuk bitkinin yapraklarına zarar vereceğinden dikkat etmelisiniz.
2 – Nem İsteği :
Kolyoz bitkisi - yaprak güzeli çiçeği nemi seven bir bitkidir. Yapraklarının daha güzel olması için gerekli nemin sağlanması gerekiyor. Bu yüzden yaz aylarında sıcak havalarda yapraklarına bol bol su püskürtülmesi çok faydalı olacaktır. Nem ihtiyacının karşılanmasında kök neminin karşılanması da oldukça önemlidir. Bu yüzden sulama konusu oldukça önemli bir yere sahip.
3 – Işık İsteği :
Kolyoz çiçeği genelde aydınlık ortamları sever. Direkt güneş ışığı almayan, dolaylı yollarla güneş ışığı alan yerler kolyoz çiçeğinin ideal yerleridir. Nadir olarak yarı gölge alanlarda da iyi gelişim gösterdikleri görülmüştür. Ancak en iyi gelişimi aydınlık yerlerde göstermiştir. Gölge yerlerde kesinlikle yetiştirilmemelidir. Gölge yerlerde yapraklarının renginin bozulduğu, gelişiminin yavaşladığı ve durduğu ve yapraklarının belli bir zaman sonra döküldüğü görülmüştür.
4 – Toprak İstekleri :
Kolyoz çiçeği – yaprak güzeli çiçeği aydınlık yerlerde yetiştirildiğinde toprak seçmeyen bir bitkidir. Hemen hemen her tür toprakta yetişebilir. Süzek, suyu iyi geçiren, drenajı iyi ve iyi bir bahçe toprağı kolyos çiçeğiniz için oldukça uygun toprak türüdür. Sert ve ağır toprakları sevmez. Bu tür topraklarda kökler havasız kalır ve çürür.
5 – Su İsteği :
Kolyoz çiçeğinizin su isteği bulunduğu yere göre değişim gösterir. Yani demek istediğim bitkiniz aydınlık yerde, çok güneş alan yerde ise, toprağı hemen kuruyorsa günlük sulamasını yapmanız gerekecektir. Ancak yarı gölge yerde yetiştiriyorsanız, toprak nemini biraz kaybedince sulamalısınız. Yazın sulama konusu oldukça önemlidir. Bitkinizin su ihtiyacını tam olarak karşılamanız gerekiyor. Kışın ise su miktarını iyice azaltmanız gerekecek. Toprak yüzeyinin nemli olması yeterli olacaktır.

CAM GÜZELİ ÇİÇEĞİ
Cam güzeli çiçeği yaprakları için yetiştirilen güzel bir bitkidir. Rengarenk yaprakları ile kimimizin evini kimimizin ise bahçesini süslemektedir. Ancak daha fazla ev için tercih edilen bitkidir. Cam güzeli çiçeğinin yaprakları oldukça dekoratiftir. Yapraklarının renkleri oldukça uyumlu, baktıkça insanı rahatlatan hoş bir çiçektir.
CAM GÜZELİ ÇİÇEĞİNİN EKOLOJİK İSTEKLERİ NELER ?
Cam güzeli çiçeği yaprakları için yetiştirildiğinden dolayı, bitkinin yapraklarına ayrı bir özen göstermek gerekiyor. Cam güzeli güneş ışığını seven bir bitkidir. Bu yüzden evinizde güneş alan yerlere koymaız, yetiştiriciliğini yapmanız gerekiyor. Ancak direkt olarak güneş ışığına maruz bırakmayın. Direkt olarak güneş ışığında kaldığı zaman bitkinin yapraklarında lekelenmeler meydana gelebilir. Hatta yapraklarının renkleri bile bozulabilir. Bu yüüzden bu konuya dikat etmeniz gerekiyor. Bu yüzden cam güzeli çiçeğinizi tül perdenin arkasında güneş alan yerlerde yani direkt olarak güneş ışığının olmadığı yerlerde yetiştirmeniz gerekmektedir.
Cam güzeli hava akımlarından kolay etkilenen bir bitkidir. Çok fazla soğukta kalması ya da çok fazla sıcakta kalması bitkinin hem yapraklarına hem de köklerine zarar verecek bir etkendir.
Cam güzeli çiçeğinize yılda en az bir kere bitki vitamini ve minareli desteği yapmanız çok iyi olacaktır. Çünkü bitkilerinde yaşamaları, güzelliklerini korumaları için besin maddelerine, vitamine ve minerallere ihtiyaçları vardır. Bu tür vitamin ve mineralleri google arama motorlarında aratarak bulabilirsiniz.
Cam güzeli çiçeğinin yazın sulanması önemlidir. Yazın bol bol sulanması gerekir. Cam güzelinin toprağı kurumadan sulanması gerekir. Hergün belirli saatlerde, aynı su kabı kullanılarak, dinlendirilmiş su verilmesi bitkiniz için çok iyi olacaktır. Ayrıca yazın bitkinizin yapraklarına sık sık su püskürtmeniz de gerekmektedir.
Cam Güzeli çiçeğinin kışın bakımı ayrıdır. Kışın bitkinizin su miktarını azaltmanız gerekmektedir. Cam güzeli soğuklardan çabuk etkilenir. Bulunduğu ortamın sıcaklığının 10 -12 C derecenin üzerinde olması iyi olacaktır. Daha düşük sıcaklıkta bitkinizin yapraklarında buruşmalar meydana gelir. Çok daha soğukta kalması durumunda bitkiniz ölebilir. Kışın dikkat etmeniz gereken en önemli durumlardan bir tanesi de; musluktan aldığınız su ile direkt olarak cam güzeli çiçeğinizi sulamamanız. Bu konuya kışın çok dikkat etmeniz gerekiyor. Bu diğer bitkiler için de geçerli. Bitkinize kışın oda sıcaklığında olan, dinlendirilmiş su vermeniz gerekiyor. Soğuk su vermeniz durumunda bitkiniz hastalanacaktır.
Cam güzeli çiçeği Haziran – Eylül ayları arasında çiçeklenir. Bu dönemde solan çiçekleri kesmeyi kesinlikle unutmayın. Keskin bir budama makası ile bitkinize zarar vermeden solan çiçekleri kesebilirsiniz. Kesim yaparken kesinlikle dikkatli olmalısınız. Sağlam dallara ya da çiçeklere verilebilecek en ufak bir zarar bitkinin ölmesine neden olabilir. Hatta budama konusunda çok dikkatli olunmalı, yanlış bir budama yapılması bitkinin ölmesine neden olabilmektedir. Bu sayede yeni çiçeklerin daha kuvvetli bir şekilde açmasını sağlarsınız.
CAM GÜZELİ ÇİÇEĞİNİN ÇOĞALTILMASI :
Cam güzeli çiçeğinin çoğaltılmasında en çok kullanılan yöntem kökten ayırma yöntemidir. Bu yöntem hem kolay hem de zahmetsizdir. Bu yüzden çok tercih edilmektedir.Köklerinden ayrılan cam güzeli hemen başka bir saksıya alınarak çoğaltılması yapılmış olur. Bunun için en uygun zaman ise Mayıs ayıdır.

Akuba bitkisi iç mekan süs bitkisi olup kesme çiçekçilikte de yeri olan çok güzel bir bitkidir. Çift çenekli, kapalı tohumlu bir bitki türüdür. Latince ismi Aucuba Japonica olarak bilinen bitki parlak, derimsi yapraklara sahip, yeşil üzerine sarı yaprakları olan çok güzel bir süs bitkisidir. Her dem yeşil kalabilen özelliğinden dolayı sık tercih edilen güzel bir bitkidir. Bitkinin çiçekleri salkım şeklinde açar. Çok güzel görünüm oluşturur. Bitkinin küçük küçük meyvecikleri de vardır. Bu meyveleri kırmızı renkli ve yuvarlak şekillidir.
Bitki daha çok ılıman iklim bitkisidir. Ancak iç mekanlarda güzel bakımı yapıldığı zaman her türlü iklim türünde rahatlıkla yetiştirilebilir. Işık isteği bakımından yarı gölge yerleri daha çok seven Akuba bitkisi; gölgeye de dayanıklı olan güzel bir bitkidir. Sabah saatlerinden öğle vaktine kadar güneş alması bitkinin gelişimi için çok faydalı olacaktır. Öğlen yakıcı sıcağından korunması gereken bitki için en ideal yer yarı gölge alanlardır.
Toprak isteği bakımından ise nemli ve humus bakımından zengin toprakları çok sevmektedir. Verimli toprakları tercih eden bitkinin toprak seçiminden en önemli etkenlerden birisi nemli ve humuslu olmasıdır. Ayrıca toprağının geçirgen ve gevşek yapıda olması da önem arzetmektedir. Toprak geçirgenliğinin sağlanması önemlidir. Geçirgen ve humuslu topraklar bitki için idealdir.
İç mekanların yanından ılıman iklime sahip bölgelerde dış mekan süs bitkisi olarak da yetiştirilebilen bir bitki olması önemli bir bitki olmasını da sağlıyor. Dış mekanlarda da saksı içinde bahçelerinizde tercih edebilirsiniz.

Seralarda ya da sıcak odalarda yetiştirilebilen, sürekli yeşil kalabilen bir bitkidir. Dekoratif oldukları için tercih edilirler genelde. Çalı formunda bitkidir.
Bitki yaz aylarında bol suya ihtiyaç duyar. Özellikle yapraklarına sık sık su püskürtülmelidir.
Genelde gösterişli yaprakları için yetiştirilen kroton bitkisi oldukça dekoratif ve iri yapraklara sahiptir. Bu yüzden salon ve ofislerimizin vazgeçilmez bitkilerindendir.Yaprakları değişik renklerde olup; sarı, kırmızı, yeşil, turuncu renklerdedir. Özellikle salon ve ofisleriniz için tercih edebileceğiniz ideal bitkilerden birisi de kroton çiçeğidir.
kroton çiçeği bakımı nasıl yapılır sizlere bu yazımız da kısaca bahset istiyoruz.
1- Sıcaklık :
Kroton bitkisi genel olarak kış aylarında 16 – 20 C derece sıcaklığa ihtiyaç duyarlar. Kışın en düşük 10 C dereceye kadar dayanabilirler. O da çok az bir süreliğine. Daha fazla soğukta kalması durumunda yapraklarından başlayarak ölür. Gelişim döneminde ise ideal sıcaklık 21 – 25 C derece aralığıdır. Kroton bitkisi için önemli bir nokta ani sıcaklık değişimleridir. Ani sıcaklık değişimlerinden çabuk etkilenir ve yapraklarını döker. Bu hususa çok dikkat edilmesi gerekmektedir.
2 – Nem İsteği :
Tropik bitkilerden olduğundan ve yapraklarının genişliğinden dolayı yüksek oranda neme ihtiyaç duyarlar. Yazın çok sıcak zamanlarda yapraklarına su püskürtülmesi çok iyi olacaktır.
3 – Işık İhtiyacı :
Genelde aydınlık ve yarı gölge alanları severler. Ancak doğrudan güneş ışığı almayan aydınlık yerleri daha çok severler. Doğrudan güneş ışığı alması bitkinin yapraklarına çok zarar verir. Gölge alanları sevmez. Gölgede kalması durumunda yapraklarında sararmalar meydana gelir, bitkinin gelişimi yavaşlar. Kışın ise mümkün olduğunca aydınlık yerler tercih edilmelidir. Eğer bu mümkün değilse yapay ışıklandırmadan yararlanılabilir.
4 – Toprak İsteği :
Kroton bitkisinin toprak isteği ; hacim olarak eşit miktarda 5 kısım yaprak çürüntüsü, 3 kısım turba, 2 kısım kum ve 1 kısım yanmış ahır gübresinin karışımıyla elde edilmiş toprak karışımı idealdir.
5 – Saksı Değiştirme :
Kroton bitkisinin saksı değişimini her yıl ya da iki yılda bir olmak üzere yapabilirsiniz. Şubat ve mart ayları saksı değişimi için ideal aylardır. Değiştireceğiniz yeni saksının eski saksıdan bitkinizin gelişim durumuna göre 1 ya da 2 numara daha büyük olmasına da dikkat edin.
6 – Su İsteği :
Kroton bitkisi bol miktarda suya ve kök nemine ihtiyaç duyan bir bitkidir. Bu yüzden mart ayı ile eylül ayları arasında bolca sulanmalıdır. Yazın ise yapraklarına bol bol su püskürtülmelidir. Hava ve kök neminin düşmesinden dolayı bitkinin yaprakları dökülmeye başlar. Kışın ise kroton bitkinizin su ihtiyacı azalacağından su miktarını da azaltmanız gerekmektedir. Ayrıca kışın oda sıcaklığında, kireçsiz ve dinlendirilmiş su vermeye de özen gösterin.
7 – Gübre İsteği :
Mart – Ağustos ayları arasında 2 hafta da bir olmak kaydı ile 1.5 – 2 gr/l olarak kompoze gübre verebilirsiniz.
kroton bitkisi
Kroton Çiçeği Bakımı Püf Noktaları
Soğuklara karşı hassas bir bitkidir. Bu yüzden kış soğuklarına karşı korumak gerekir. Kışın bitkinizi oda sıcaklığında tutun. 10 C derecenin altında bitkiniz yavaş yavaş sararmaya başlayacaktır.
Kroton bitkisi yazın sıcak havalarda bolca sulanmak ister. Susuzluğa karşı hassastır. Bu yüzden yaz sıcakların da kroton çiçeğinin toprağını nemli tutmanız gerekmektedir. Toprak yüzeyi kontrol edilmeli, nem miktarı azaldıysa hemen sulama yapılmalıdır. Yazın kroton bitkinizi asla susuz bırakmamalısınız.
Sonbahara girildiğinde verilen su miktarı biraz daha azaltılmalıdır. Kışın ise verilen su iyice azaltılmalı, kışın bitkiyi aşırı sulamamaya çok dikkat edilmelidir. Kroton bitkisi yetiştiriciliğinde yapılan hatalardan biri de genelde kışın çok sulama yapılmasıdır. Kışın yapılan çok sulama, bitki köklerinin çürümesine ve bitkinin ölmesine neden olmaktadır. Ayrıca kışın bitkinize soğuk su vermeyin. Oda sıcaklığında bir kaç gün bekletilmiş klorsuz su vermek çok daha iyi olacaktır.
Kroton bitkisi yüksek nem seven bir bitkidir. Bu yüzden yazın nem oranının düştüğü zamanlarda bitkinizin yapraklarına sık sık su püskürtün. Ya da nemli bir bezle yapraklarını dikkatli bir şekilde silin. Böylece bitkinin nem ihtiyacını az da olsa karşılamış olursunuz.
Kroton çiçeği bakımı adlı bu yazımız da sizlere kroton yetiştiriciliği için gerekli bakım şartlarını ve bir kaç püf noktasını anlatmak istedik umarım faydalı oluruz.
www.bizimbahce.net

Kaktüslerin bakımı
Kaktüsler bol güneşe ihtihaç duyar. Tropik bir bitki değildir, İstanbul'da açık havada yetiştirilmesi kolaydır. Kışın dondan zarar görmez, tam tersine kışın üşümesi kaktüs için faydalıdır. Kış boyunca ne kadar soğukta kalırsa yazın çiçek açması o kadar kesinleşir. Ama şimdi bunu öğrenince devamlı evde beslediğiniz kaktüsünüzü kış ortasında dışarıya koymamalısınız. Bu durumda büyük bir ihtimalle ölecektir. Önce yazın dış ortama alıştırmalısınız.
Ne zaman sulamalı?
Hiç şüphe yok ki, sulamadan kaynaklanan kaktüs ölümlerinin büyük bir yüzdesi az değil çok sulamaktandır. Aşırı su kaktüs köklerinin çürümesine neden olur. Bildiğimiz gibi, kaktüs ve diğer sukkulentlerin tamamı, uzun süreli susuzluğa dayanabilecek şekilde evrimleşmişlerdir, o nedenle eğer tereddüdünüz varsa, sulamamak daha doğru bir tercihtir.
Genel olarak kaktüslerin suya ihtiyaç duydukları dönem, aktif olarak büyümekte oldukları dönem, yani ilkbahar yaz dönemidir. Bu dönemde serbestce sulanabilirler, ama diğer mevsimlerde mutlaka dikkatli olunmalıdır. Kış döneminde ya hiç sulanmamalı, ya da çok az su verilmelidir.
Kaktüsler, ülkemizde mart ayı sonlarında hafif sprey şeklinde sulanmaya başlanır. Nisandan Mayıs ortalarına kadar 15-20 gün arayla devam edilir. Eylül başına kadar 1-2 haftada bir sulanır. Tekrar azaltılarak ekim başlarında sulama kesilir. Çok spesifik birkaç tür dışında kışın sulama yapılmaz. Kaktüslere su verilirken tek şart iki sulama arasında toprağın tamamen kurumuş olmasıdır. Epifitik kaktüs türleri ve diğer diğer sukkulentlerde sulama biraz daha farklıdır.
Susuz yaşamak
Uygun olmayan ışık ve ısı koşulları kaktüslerde kalıcı hasara neden olabilir, ama susuzluk böyle bir sonuç doğurmayacaktır. Susuz kalmış bir kaktüs, sadece uykuya geçecektir. Su kaybı nedeniyle bir miktar buruşacaktır ama yeniden sulandığı zaman da çabucak eski sağlıklı haline geri dönecektir.
Burada kural, uyku döneminin iyi ayarlanabilmesi amacıyla doğru zamanda suyun kesilmesidir. Sonbaharda havaların serinlemeye başlamasıyla birlikte bitki daha az suya gereksinim duymaya başlar. Bu dönemle birlikte su yavaş yavaş azaltılmalı ve havaların iyice soğumaya başladığı zamanda da tamamen kesilmelidir. (Burada kaktüslerle diğer sukkulentlerin beklentileri farklı olabilir buna dikkat etmekte yarar vardır).
Diğer sukkulentler biraz daha fazla suya gereksinirler, ya da mesela Schlumbergera gibi kış döneminde aktif olan bazı türlerin özel durumları göz önüne alınmalıdır, bunun dışında, kaktüsler, genel olarak kış döneminde az sulanarak ya da hiç sulanmayarak, rutubetsiz bir ortamda dinlenmeye bırakılmalıdırlar. İlkbahar başlangıcında, önceleri haftada bir sprey ile uygulanan su, büyümenin görülmeye başlamasıyla birlikte artırılmalı, havaların ısınmasıyla birlikte de daha serbest bir sulama rejimine geçilmelidir. Yaz döneminde haftada bir ya da iki haftada bir sulama uygun ve yeterlidir. Yaz döneminde de daha sık yapılacak sulama sorunlara neden olabilir. Belirttiğimiz gibi, haftada ya da iki haftada bir yeterli ve emniyetlidir
Günün hangi vaktinde sulamalı?
Sulamanın yapılacağı en iyi vakit sabah erken saat ya da akşamüstüdür, böylelikle bitkiler gerek üzerlerine gelmiş olan suyu ve gerekse topraktaki suyu bünyelerine alacak zamanı bulurlar. Parlak güneşin olduğu bir anda sulamak, bitkileri yakabilir.
Çok sıcak yaz günleri dışında akşamüstü suyu pek iyi değildir. Kuruma süresi bir gece artmış olur. Hedefimiz verilen suyun olabilecek en kısa sürede kurumasıdır! Yani az su verilecek, bu su drenaj deliklerinden anında akacak ve toprak çabucak kuruyacak. Kural budur.
Pek çok kaktüs kuru bir atmosferi tercih ederler, ancak epifitikler olarak adlandırılan tropik kaktüsler sıcak ve rutubetli ortamları severler. İç mekanlarda bunu sağlayabilmek için, ısı 21-32 derece arasında olmalıdır. Rutubeti sağlamak için de, bir el spreyi kullanarak çevredeki rutubeti artırmak gereklidir. Sulamayla birlikte, düzenli olarak sprey kullanmak yararlı olacaktır. Diğer kaktüsler gibi bu bitkilerin de kuraklığa dayanıklı olduklarını hatırlatalım.
Gövde çürüğüyle mücadele
Aşırı soğuk ve rutubetli ortamlarda tutulan, ya da zayıf kökleri olan kaktüslerde çürüme olabilir. Kök mantarı bitkinin derisinde gelişir ve bu bölgeyi yumuşak, gevşek bir duruma getirir. Zaman içinde bu bölge kararır. Eğer bu tür bir mantar sorunu olacak olursa, sağlıklı bölge kesilerek ayrılıp yeniden dikilebilir. Geri kalan kısım atılmalıdır. Tabii dikilmiş olan bitkinin başına da aynı şeyin gelmemesi için olumsuz koşullar değiştirilmelidir. (ısı artırılmalı ya da rutubet azaltılmalı, kuru bir ortam sağlanmalıdır.) Dış ortamlarda toprağa dikili olan bitkilerde benzer bir sorun yaşanması halinde bakır sülfat uygulanabilir.
Işık
Hemen tüm kaktüsler, sağlıklı olabilmek için, büyüme dönemlerinde güneş görmek zorundadırlar. Kış döneminde nispeten az ışık seviyelerini tolere edebilirler (çünki bu dönemde uykuya geçmişlerdir, ama kış dönemde bile aslında ışık isterler) Eğer kaktüslerinize evde bakıyorsanız, yapılacak en iyi şey, bitkileri cam kenarında tutmaktır. Işığın yetersiz olduğu koşullarda, suni ışık takviyesi yapabilirsiniz. Işık yetersizse, bitki sağlıksız bir biçimde uzamaya başlar. Gövde rengi solgunlaşır. Böyle bir durumda, yapılacak en iyi iş, etkilenmiş bölümleri kesmek, bitkiyi bol ışık alan bir yere taşımaktır.
Işığa duyarlı bitkiler
Bazı kaktüsler ve sukkulent bitkiler ışığa duyarlıdır. Bunların çiçek açabilmesi için günde 12 saatten az ışık alması gerekir. Doğal olmayan bir ışık kaynağı bile işi bozabilir. Örneğin Schlumbergera bu cins bir bitkidir. Kışın, çiçek açabilmesi için az ışık alması gerekir, bu nedenle eğer bulunduğu yer gece kullanılan bir odaysa ve bu odada lamba yakılmaktaysa, büyük olasılıkla çiçek açamayacaktır. Böyle bir durumda bitkiyi az kullanılan bir odaya taşımak doğru olur.
Güneş sevenler
Çöl koşullarında yaşamaya göre evrimleşmiş olan kaktüsler direkt güneş ışığı görmeyi tercih ederler. Ilıman bölgelerde toprağa dikilmiş olan bitkiler dışarıda en güzel şekilde yetiştirilebilirler. Ama dışarıya dikmek için ısının 16 derecenin altına düşmemesi gerekir. Aksi halde en uygun olan, bu bitkilere evin içinde bir pencere kenarında bakmaktır.
Güneş seven türler bile yaz döneminde bir miktar korumaya ihtiyaç duyabilirler. Özellikle genç bitkiler, birden bire güneşe çıkartılmamalıdır. Öncelikle yarı gölge bir yerde bir süre tutulup dış ortama alıştırılmalı daha sonra güneşe alınmalıdır. Güneşin çok parlak ve kavurucu olduğu Temmuz-Ağustos aylarında bir miktar gölgeleme yapmak yaralı olacaktır. Böylelikle kavurucu güneşin gövde ya da yaprakları yakması engellenmiş olur.
Kuru gölge sevenler
Bunlar, aslında çöl bitkileridir, ancak gelişebilmek için direkt ışık yerine süzülmüş, yarı gölge bir ortamı tercih ederler. Bazıları rutubetli ortamda çürüyebilir, ve uzun süre direkt güneş ışığına maruz kalırsa yaprakları yanar.
Islak gölge sevenler
Tüm kaktüsler direkt ışık ve kuru ortam severler diye bir genelleme de yapılamaz. Bazıları, epifitik olarak bilinenler, rutubet ve gıdayı atmosferden alırlar. Bu nedenle de bu tür bitkiler ışığın süzülerek geldiği, rutubetin yüksek olduğu bir ortamda daha iyi gelişirler. Doğal ortamları, tropik ormanlarda ağaç tepeleridir. Süzülerek gelen ışığı yakalayabilmek için uzun ve geniş yaprakları vardır. Zaman zaman su püskürtmekten yarar göreceklerdir.
Isı
Kaktüs ve sukkulentlerin çoğu yazın büyürler ve kış döneminde uyku moduna geçerler. Yine de şunu akılda bulundurmak gerekir ki, sıcak ya da soğuk anlamında, aşırı şartlar oluşacak olursa, doğacak olan şok nedeniyle mevsimden bağımsız olarak bitki yine uyku fazına geçer. Büyüyebilmek için kaktüsler genelde 16 derecelik bir ısıya gereksinim duyarlar.
Tropikal olanlar daha da yüksek ısılarda gelişirler (21-32 derece) Bazı kaktüsler sıfır dereceye kadar düşen sıcaklara kısa bir süre için dayanabilirler. Ancak böyle bir soğuğa uzun süre maruz kalan bir bitkinin yumuşak dokuları (özellikle yeni büyümüş olan bölümleri) hasar görebilir. Önce gövdede yaralar oluşur, sonra da toptan çöker. Soğuk vurmuş olan bitkileri yaşatabilmek için ısıyı artırın, böylelikle yara oluşmuş bölümü kurutmak ve küflenmeyi engellemek mümkün olabilecektir. Mümkünse bu bölgeyi kesmek de düşünülebilir.
Sera şartlarında yazın güneşli günlerde ısı 40 derece C'e kadar ulaşabilir. Bu durumda havalandırma yapmak, hatta olanak varsa fan kullanmak çok önemlidir. Ülkemizde güney sahilleri dışında kışlar genellikle serttir. Bu nedenle serayı az da olsa ısıtmak gerekir. Çoğu kaktüs türü için 5-8 derece minimum yeterlidir. Diğer sukkulentlerde ise genelde 10 derece üstü minimum sıcaklık gerekir. Eğer bitkilerimiz cam kenarında veya balkonda yaşıyorsa, kışın içeri alınması zorunludur.
Havalandırma
Eğer bitkilerinize bir serada bakıyorsanız, hem yaz hem kış döneminde, cereyan yapmayacak şekilde bir havalandırma yapmanız gerekir. Sera içindeki havanın aşırı rutubetlenip kaktüslerde çürümeye neden olması önlenir. Ev içinde cam kenarında baktığınız bitkiler de, yaz döneminde dışarıda, havadar bir yerde durmayı tercih edeceklerdir. Ev bakımında sorun, pencere kenarlarının yine de arzu edilenden sıcak olması ihtimalidir. Genellikle kalorifer petekleri pencere altında olduğundan, saksının durduğu ortam sıcak olabilir.
Aslında en iyisi, bitkileri kış döneminde ev dışında bir balkon serasında tutmaktır. Burada da ısının sıfırın altına düşmemesini sağlamak gerekir. Güney cephesindeki bir balkon en doğru seçimdir. Ayrıca sera içine konacak olan bir maxima-minima termometresi durumu izlemenizi ve kontrol altında tutmanızı sağlar.
Dondan koruma
Eğer dış ortam harareti 5 derecenin altına düşmüyorsa, kaktüsler dışarıda gelişebilirler. Ancak, bu durumda saksı ve çevre ortamın kesinlikle kuru olması gerekir. Yağmurdan korumak için önlemler alınmalıdır. Normalde don olmayan bir bölgede, ara sıra oluşabilecek dondan korumak amacıyla bitkinin üzeri kağıt, balonlu naylon ya da çuvalla sarılabilir.
Sıcak bölgeler için tavsiyeler
Bu bölümde bakacak olduğumuz türler soğuğa dayanıksız olup, tüm yıl boyunca ısının 16 derecenin altına düşmediği ortamlarda gelişebilecek olanlardır. Ülkemizde bu tür bir iklim olmadığını hesaba katacak olursak, genellikle ev ya da sıcak sera içinde bakılmaları gerektiği gerçeğini göz önüne almak gerekir. Sadece yaz döneminde dışarı alınmalılardır. Soğuk havalar başlamadan önce de içeri alınmaları gerekir.
Ilıman iklim kaktüsleri
Her ne kadar bu kategorideki bitkiler dış ortamda, sıfıra yakın sıcaklıklara kısa süreli olarak dayanabilirlerse de, en iyi büyümeyi 5 derecenin altına düşmeyen ortamlarda gösterirler. Her kış, sıfırın altına düşen yerlerde bitkilerin kış döneminde içeri alınması veya bir koruma örtüsü altında, ya da bir balkon serasında tutulması uygundur.
Soğuk bölge kaktüsleri
Eksi 15 derece kadar düşük sıcaklıklara dayanabilen pek az kaktüs türü vardır. Bunlar da ancak kuruysa ve kendilerini ayazdan koruyabilecek bir kar örtüsü altındalarsa bunu başarabilirler. Bunların çoğu küçük bitkilerdir, yer örtücü görünümündedirler. Sedum ailesinin hemen tüm üyeleri bu yeteneğe sahiptirler.
Bakım
Evde, bir pencere kenarında bakmakta olduğunuz dikensiz bir tür, bir iki sene içinde yavaş yavaş tozlanmaya başlar. Toz birikimi zaman içinde kaktüsün ışık alışını engeller, temizlenmelidir. Dikensiz türlerde bu işi bir fırça yardımıyla halledebilirsiniz, ama eğer dikenliyse, bu durumda bir saç kurutma makinesini 15 cm kadar uzaktan, (soğuğa ayarlı olarak) üfleterek tozu uzaklaştırabilirsiniz. Yaz döneminde hortumla yıkamak da düşünülebilir, ama bu işi sabah saatlerinde, güneş şiddetlenmemişken yapmak ve bitki kuruyana kadar gölgede tutmak gerekir. Aksi halde gövdede kalan su damlaları yanmaya neden olabilir. Yıkadığınız suyun kireçli olması halinde gövde üstünde beyaz lekeler oluşabilir.

KADİFE ÇİÇEĞİ
Üzerine direkt güneş gelse de bir sorun yaratmayan kadife çiçeği, bu özelliğinden dolayı suyu da çok sever. Bunun için en az iki günde bir sulamak gerekir. Küçük bir saksıda yetiştirilebilen kadifeler eğer ev içinde yetiştirilecekse ara sıra mutlaka açık bir yerde havalandırılması gerekir. Kısa ve uzun olmak üzere iki cinsi bulunan kadifenin küçük çiçekli uzun boylu olanları çiçek kokusu sevenler için ideal. Ama büyük çiçek sevenler kısa boyluları tercih etmeli.
Not:Aklınızda olsun
Toprak temiz, böcekten arınmış olmalı. Çiçek farklı bir saksıya alınırken kökleri elle toprağa iyice sıkıştırılmalı. İçeride kalan hava çiçeğin ölmesine sebep olur. Dikim sırasında havanın kapalı olduğu bulutsuz ve rüzgarsız günler tercih edilmeli. Dikilecek fidanda kök kıvrılması, gövde ve dal yaralanması olmamalı.

Sardunya
Gölgede boyu uzar
Suyu ve güneşi çok seven sardunya, toprağı parmakla her gün kontrol edilip sulanmalı. Her ne kadar direkt güneşten zarar görmese de bu durumda sulamayı artırmakta fayda var. Tıpkı menekşe gibi yaprağından köklendirilerek üretilebilen sardunyanın boyu istenirse gölgede bırakılarak uzatılabilir

Şakayık
Solsada atmayın
Güle çok benzeyen ve bu yüzden "erengül" adı da verilen şakayık çiçeğinin beyaz, pembe, sarı, kırmızı ya da lila rengi açan çiçekleri en az bir buçuk ay açık kalıyor. Altında küçük soğanları olan şakayığın solduktan sonra atılmasına gerek yok. Saksıyı değiştirmeden sulamaya devam ederek yeniden canlandırmak mümkün.

Camgüzeli
Güneş almayan odalar için
Güneşi çok fazla sevmeyen camgüzeli ev içinde yetiştirmek için en uygun çiçeklerden. Sürekli gölgede olduğundan sulaması üç günde bir yapılmalı. Tek kat ya da katmerli çiçekleri olan camgüzeli her ne kadar kokusuz olsa da kırmızı, beyaz, pembe ya da lila renginde açan çiçekleri görsel açıdan çok hoş. Sarkmayı sevmeyen camgüzeli için 20 santimlik bir saksı yeterli.

Müge Çiçeği Bitkisi
Çok değişik renklerde olan müge çiçeği bitkisi genellikle mezarlıklarda bulunmasına rağmen yüzyıllar boyunca çok değerli bir çiçek olarak kabul edilmiş ve birçok devlet ile kişinin simgesi haline gelmiştir
Müge Çiçeği Bitkisi Nasıl Yetiştirilir?
*Doğrudan güneş ışığı istemeyen bu bitki dolaylı ışıklardan da yararlanabilir.
*Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma çiçeğin yapraklarına, çiçeklerine ve köklerine zararlıdır.
*Saksı değişimi iki yılda bir olmak üzere sıcak ayların başladığı zamanlarda yapılmalıdır.
Müge Çiçeği Bitkisi Nasıl Sulanmalıdır?
-Yaz aylarında ise bitkinin suya olan ihtiyacı artacağından bitkiye verilen suyun arttırılması gerekmektedir.
-Su toprağın her tarafına ulaştırılmalıdır.
-Bitkiyi sularken kullanılan kap her sulamada aynı ölçüde, sulamalar aynı günde ve aynı miktarlarda su dökülmelidir.
-Müge çiçeğinde çok büyük bir değişiklik görülmediği sürece sulanmada kullanılan kap, ölçü ve su miktarı değiştirilmemelidir.
*Müge çiçeği bitkisini yetiştirmede en önemli kural kış aylarında oda sıcaklığının 12 °C nin altında olmaması gerektiğidir.
*Müge çiçeği bitkisi genellikle yaz aylarında çiçek açar ve çiçeklerini kış aylarına doğru dökerek bir dinlenme sürecine girer.
*Bitkiye kış aylarında musluktan aldığımız soğuk çeşme suyunu vermemeliyiz. Verdiğimiz su oda sıcaklığında olmalıdır.
Müge Çiçeği Bitkisi Nasıl Bakılır?
*Hava akımlarından kolay etkilenen müge çiçeği bitkisi bu etkiden korunmalıdır.
*Kış aylarında bitki aşırı soğuktan korunmalıdır.
*Müge çiçeği bulunduğu yerde başka cisimlerle temasta bulunmalıdır.
Müge Çiçeği Bitkisi Nasıl Beslenir?
*Müge çiçeği bitkisi her çiçekçiden ve seradan alınabilecek vitamin ve mineraller ile yılda en az bir kere topraktan verilmek üzere beslenmelidir.
*Bu beslenme bitkinin ömrünü uzatacağı gibi çiçeğinin daha güzel görünmesini ve daha çabuk büyümesini sağlayacaktır.
Müge Çiçeği Bitkisi Nasıl Çoğaltılır?
*Müge çiçeği bitkisinin çoğaltılması için en uygun zaman nisan ayıdır.
* Müge çiçeği bitkisinin çoğaltılması kökten ayırma yöntemi ile yapılmaktadır. Bu yöntem hem zahmetsiz hem de her ortamda yapılabilecek bitki çoğaltma yöntemidir.
*Çoğaltılması sırasında köklerinden ayrılan müge çiçeği en kısa sürede ayrılan köklerinden başka bir saksının içine dikilerek çoğaltılır.
*Kökten ayrılan 2.bitkimiz en kısa zamanda büyüyerek çiçek verir.
*1. ve 2. müge çiçeği bitkimizde de aynı sulama, yetiştirme ve bakım işlemlerini uygulamalıyız.

Atatürk çiçeği (Euphorbia pulcherrima), anavatanı Meksika ve Orta Amerika olan sütleğengiller familyasına ait bir çiçek türü.
İngilizce adı Poinsettia olan bu bitkiyi 19. yy da Meksika'dan ABD ye götüren ve yaygınlaştıran ABD li devlet adamı, psikiyatrist ve bitki bilimci Joel Roberts Poinsett den alır. Atatürk adı ise, bir süs bitkisi olarak Türkiye de yetiştirilmesi ve tanınmasına ön ayak olan Mustafa Kemal Atatürk ten gelir. Ancak çiçeğe ismi Atatürk vermemiştir. Yetiştirilmesi sırasında görev alan bitki bilimcilerden gelen öneri üzerine bu isim takılmıştır. Bu çiçeğin dışında dünyada devlet adamı ismi taşıyan herhangi bir bitki yoktur. Bitkinin diğer bir adı da Noel yıldızı dır. Atatürk çiçeğinin çeşitleri yoktur ama rengi koyu kırmızıdan pembeye doğru değişebilen çeşitleri vardır.
Özellikleri
Tipik olarak 60 cm-5 m kadar boylanırlar. Koyu yeşil renkli yaprakları büyük, uzun ve sivri uçludur. Çanak yaprakları kırmızı, pembe veya beyazdır. Çanak yapraklar çoğunlukla çiçek zannedilmektedir, fakat gerçek çiçekleri çok küçük, sarı renkli ve gösterişlidir.
Sıcaklık
Çiçeklenme döneminden önce 15-20 santigrat derece, çiçeklenme döneminde 13-15 santigrat derece, çiçeklenme döneminden sonra 10-12 santigrat dereceye gereksinim duyar. Çiçekli iken 13 santigrat derecenin altına düşmemelidir. Yüksek oranda nem (%70-75) ister.
Işık
Yazın aydınlık yarı gölge yerleri sever. Yaprakların kızarması için Eylülden itibaren günde en az 14 saat kesintisiz karanlığa maruz kalmalıdır. Bunu sağlamak için bitki akşam 17.00-08.00 saatleri arasında ışık sızmayan karanlık bir dolaba kaldırılabilir, üstüne ışık geçirmeyen bir örtü ya da kutu örtülebilir. 14 saatlik süre içinde 1-2 dakikalık yapay aydınlatma dahi çiçeklenmeyi ve dolayısıyla yaprakların kızarmasını engelleyeceğinden dolabın kapağı ya da örtü açılmamalıdır. Bu ışık rejiminin 10-12 hafta uygulanmasının ardından ilk tomurcukların görülmesiyle bitki, bol ışık alan aydınlık yerlerde bulundurulmalı ancak doğrudan güneş ışığından korunmalıdır.
Saksı harcı
Hacim olarak 3 kısım turba, 3 kısım yaprak çürüntüsü, 2 kısım turba toprak, 2 kısım yanmış ahır gübresi, 3 kısım kum ve 2 kısım perlitin karışımıyla elde edilen harç da kullanılabilir.
Bakım Önerileri
Saksı değiştirme her yıl Nisan ayında yapılır. Gübreleme, Haziran-Ekim ayları arası haftada bir kez 1-2 g/l kompoze olarak verilir.
Bitki, Haziran dan Eylül e değin sürgün verme esnasında ılık su ile bolca sulanmalı, sıcak havalarda yapraklarına su püskürtülmelidir. Çiçeklenme süresince (Aralık-Ocak ayları) verilen su miktarı azaltılmalıdır. Çiçekli halde iken bitkiye çok su verilirse yapraklarının döküldüğü görülür. Dinlenme dönemi olan Ocak ortasında Nisan ortasına kadar ise çok az su verilmeli veya toprağı tümüyle tutulmalıdır.
Yaşlı bitkiler çiçeklenmesi bittikten sonra Nisan ayında topraktan itibaren 10-15 cm kalacak şekilde kesilerek budanmalıdır.




: cicekpostasi.com dan alıntıdır
Sarmaşık (Patos-Epipremnum):
Uzun dalının etrafını saran yaprakları her ev için güzel bir görünüm oluşturur.
Sarmaşık (Patos-Epipremnum) bitkisinin yetiştirilmesi, bakımı ve sulanması:
*Doğrudan güneş ışığı istemeyen bu bitki dolaylı ışıklardan da yararlanabilir.
*Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma bitkinin yapraklarına fayda sağlamaz.
*Hava akımlarından kolay etkilenen patos bitkisi bu etkiden korunmalıdır.
*Her bitki gibi zamanla topraktaki vitamin ve mineralleri tüketen bitkiye yılda en az bir kere vitamin ve mineral desteği sağlanmalıdır.
*Patos bitkisi bulunduğu ortamda başka cisimlerle temasta bulunmamalıdır.
Sulamada en önemli unsurlar;
-Kış aylarında bitki aşırı soğuktan korunarak susuz bırakılmamasına dikkat edilmelidir.
-Yaz aylarında ise bitkinin suya olan ihtiyacını tamamen gidermek için haftada en az iki kere sulanmalıdır.
-Su bitkinin her bölümüne ulaştırılmalıdır.
-Sulanmadan sonra bitkinin tabağında su kalmamasına çok dikkat edilmelidir.
-Bitkiyi sularken kullanılan kap her sulamada aynı ölçüde olmalıdır.
-Sulamalar aynı günde ve aynı miktarlarda su ile yapılmalıdır.
- Patosta çok büyük bir değişiklik görülmediği sürece sulanmada kullanılan kap, ölçü ve su miktarı değiştirilmemelidir.
* Patos bitkisini yetiştirmede en önemli kural kış aylarında oda sıcaklığının 15 °C nin altında olmaması gerektiğidir.
*Bitkiye kış aylarında musluktan aldığımız soğuk çeşme suyunu vermemeliyiz. Verdiğimiz su oda sıcaklığında olmalıdır.
Sarmaşık (Patos-Epipremnum) Bitkisinin Çoğaltılması:
* Patosun çoğaltılması bitkinin köklerinden ayırma yöntemiyle olabilir.
*Bitkinin kökünden çıkarak üst kısımlara uzanan ince kısımlar bitkiye benzeyen yeni bitkiler oluşturur.
*Bu yeni bitkileri alıp başka saksılara dikerek yeni patoslar oluşturabiliriz.
*Bu yöntem hem kolay hem de zahmetsizdir.

LEYLAK
Leylak Dünya’nın birçok yerinde yetişen bir süs bitkisidir. Zeytingiller
familyasındandır. Çiçekleri salkım biçimdedir. Bu güzel kokulu çiçekler mor,
beyaz, maviye çalan pembe renklerde olur. Ağacın boyu 6 m bulabilir. Leylak az
bir bakımla hemen her yerde yetişebilir. Ana yurdu Doğu Avrupa ve Asya’dır.
Avrupa’dan Kuzey Amerika’ya geçmiştir. Leylak ağacı tohumdan yetiştirildiği gibi
daldırma ile de yetiştirilebilir. Leylak ilk baharda çiçek açar. Serada
yetiştirilirse kışında çiçek alınabilir. Bazı çeşitlerinin çiçekleri
katmerlidir. “Âdi leylak ağacı” ve “Doğu leylak ağacı” olmak üzere başlıca iki
çeşidi vardır.

MANOLYA ÇİÇEĞİ
Limon çiçeği kokusunda iri beyaz çiçekli bir süs ağacıdır. İri parlak yeşil
yaprakları vardır. Kuzey Amerika’ nın güneydoğu bölgeleriyle Güney Asya’ da tabi
olarak yetişir. Çok makbul bir süs ağacı olduğundan parklarda bahçelerde
yetiştirilir. Bir çok çeşitleri vardır. Kışın yapraklarını dökmeyen Amerika’ da
yetişen bir manolya cinsinin yüksekliği 30 m ye erişir. Bizdeki manolyaların
boyu ortalama 5 m kadardır. Bazı çeşitleri erguvana yada kırmızıya yakın renkte
çiçekler açar. Manolya nazik bir bitkidir. Çiçeği koklanınca sararır. Fidanı da
ilk yıllarda oldukça büyük bir özen ister. Büyük saksılarda yetiştirilen
fidanlar sonradan kökleri zedelenmeden toprağı ile birlikte başka yere dikilir.
Manolyalar 6-9 yıllıkken çiçek vermeye başlar. Kökleri yayvan toprağın yüzüne
yakın olduğu için bellerken zedelememeye dikkat edilmelidir. Dökülen yaprakları
dibindeki toprağa karışıp çürürse ağaç için iyi bir gübre olur.
Manolyagiller bitkiler aleminin ayrı taç yapraklı ikiçeneklilerinin bir bitki
familyasıdır. Manolya yıldız, anason gibi bitkiler bu familyadandır.

NERGİS ÇİÇEĞİ
Alımlı ve hoş kokulu çiçekleri nedeniyle birçok ülkede süs bitkisi olarak
yetiştirilen nergislerin, başta Avrupa olmak üzere, kuzey ılıman kuşakta
kendiliğinden yetişen 40 kadar türü vardır. Nergisgiller familyasının Narcissus
cinsini oluşturan bu bitkilerin adı Yunan mitolojisindeki Narkissos’un adından
gelir. Mitolojiye göre sudaki görüntüsüne aşık olup ona kavuşmak için ölümü
seçen güzeller güzeli Narkissos’un öldüğü yerden nergisler bitmiştir. Nergis
soğanı zehirli bir süs bitkisidir. Çok eski zamandan beri süs için yetiştirilen
ve baharda ilk çiçek açan bitkiler arasındadır. Çiçeği çıplak bir sapın üzerinde
biraz eğik durur. Nergslerin rüzgarlı havalarda nazlı nazlı sallanan eğri
boyunlu çiçekleri hafifçe yassılaşmıştır. Çiçekler içi boş ve uzun bir sapın
ucunda tek tek yada çoğunlukla ikiden başlayarak altı taneye kadar bir arada
açar. Her bir çiçek ortadaki çanak yada boru biçimli yapıyı çevreleyen altı
taçyapraktan oluşur. Nergisin birçok türü ve melezleri vardır. Yabani nergis
veya çayır nergisi ormanlarda pek çoktur. Toprağın hemen yüzeyinden çıkarak bir
arada öbekler oluşturan ince uzun, sivri uçlu ve yassı yaprakları vardır.
Ortalama 50 cm boyundaki bu yaprakların bazı türlerde 1 metreye kadar uzadığı da
olur. Nergis çiçekleri arıların yardımıyla tozlaşır.
Bahçecilikte nergisler soğandan üretilerek çoğaltılır. Bir nergis soğanı bitki
solduktan sonra sökülmeyip toprakta bırakılacak olursa gelecek yıl yeniden çiçek
ve yaprak verir. Bugün kesme çiçek yada bahçe çiçeği olarak yetiştirilen
nergislerin melezleme yoluyla üretilmiş 1000’den fazla çeşidi vardır.

LİLYUM ÇİÇEĞİ
Zambakgiller familyasında olan çiçekler renk olarak genellikle kırmızı, sarı gibi renkler de olurken lilyum çiçeği beyaz renkli bir çiçektir.
Bununla birlikte güzelliğin ve asaletin değişmez bir özellik olduğu kabul edilen zambakgiller ailesinde çiçekleri en çok bilinen bazı armalarda amblem olarak kullanılan ayrıca saflığın simgesi olarak kabul edilen lilyuma beyaz zambak ismide verilmektedir.
Günümüzde çevremizde sıklıkla yetiştirilip üretimi yapılan ve lilyum regale diye isimlendirilen bir başka lilyum çeşidi ise Asya kökenlidir.
Lilyum regalenin çiçeği normal lilyum çiçeğine göre daha uzun ömürlüdür ve mavimsi beyaz renklidir.
Türk dilinde Lilyum çiçeğinin anlamı; Güven anlamına gelmektedir.
LİLYUM ÇİÇEĞİ ZAMBAKGİLLER GURUBUNA GİRER
Trampet şekilli olan zambak(lilyum) çiçekleri, çap olarak 15 cm erişene kadar büyür. Zambak (lilyum) çiçeklerinin gövdeleri 90 cm uzunluğa ulaşana kadar büyür ve 6-8 tane kadar tomurcuk taşır. Seyrek olan yaprakları koyu yeşil tondadır. Zambaklar (lilyum) yılın çeşitli dönem
lerinde çiçek açtıklarından, bir çok zambak (lilyum) bir ile iki hafta arası yaşar. Renk tonu olarak Beyaz, sarı, pembe, kırmızı ve turuncu renk tonları bulunur. Bir çok zambak çiçeğinin taç yaprağının iç kısmında çiçeğin kendi renginin koyu tonlarında benekler bulunur.
Lilyum Çiçeği İçin Özel bakım: Polenlerin taç yaprağa ayrıca elbiselerinize bulaşmasını istemiyorsanız bu durumu önlemek için erkekorganı (stamen) kopartmanız gerekmektedir.
Kaynak: http://www.maviylepembe.com/evde-lilyum-ciceginin-bakimi-ve-yetistirilmesi-nasil-yapilir-811.Aspx#ixzz32emkAbuB
LİLYUM ÇİÇEĞİNİN BAKIMI
Çiçekler dikmek için hazır toprak alın,
Saksının yarıdan fazlasını aldığınız bu toprakla doldurduktan sonra elinizdeki çiçek soğanını toprağın içinde, açmaya başlamış olan ucu dışarda kalacak biçimde yerleştirin, yerleştirdiğiniz Soğanın üzerini toprakla kapatın. Toprak gevşek biçimde kalması gerektiği için elinizle hiç bir şekilde bastırıp sıkıştırmayın.
Diktikten sonra saksıyı dışarı koyun (Bahar Aylarında) güneş görebilecek bir yere, ayrıca sulamayı toprağın ihtiyacına göre ayarların. Sıcak havalarda ise her gün sulayabilirsiniz.
Önce lilyumların dalı uzar, sonra uzun ince yaprakları çıkmaya kendini göstermeye başlar. Belli bir uzunluğa geldikten sonra ise lilyumların baş kısmında küçük küçük bir sürü tomurcuk oluşur.
Bu aşamadan sonra artık lilyumun kendisi değil tomurcukları büyümeye devam eder.
Belli büyüklüğe gelen çiçeklerin tomurcukları kızarmaya başlar. Ve kızaran tomurcuklar çiçek açar
Kaynak: http://www.maviylepembe.com/evde-lilyum-ciceginin-bakimi-ve-yetistirilmesi-nasil-yapilir-811.Aspx#ixzz32en0LYPB

ARAP SAÇI ÇİÇEĞİ
Aşkın gözyaşı diye halk arasında adlandırılan arapsaçı çiçeğinin diğer adları: Bin yapraktı, Bin bir yaprak otu, Civan perçemi'dir.
Bileşikgiller familyasındandır. Anayurdu kesin olarak bilinmeyen; ılıman, sıcak ve kurak bölgelerde yetişen Achillea cinsi bitkilerin 100 dolayında türü bulunmaktadır. Bilimsel adında Troya destanı kahramanı Achilleusun (Asil) adını taşıyan ve kitabımıza örnek olarak aldığımız A.millefolium türünün yara iyileştirici etkileri bulunmakta ve Aşilin savaşta yaralanan askerlerini bu bitkiyle iyileştirdiği düşünülmektedir. Kısaca Arapsaçı diye adlandıracağımız bitki, 100 cmye kadar boylanabilir. Çokyıllık pek dayanıklı otsu bitkidir. Sürgünleri dikine uzar ya da yere yayılır. Gümüşi yeşil renkte eğrel-tiotu yapraklarına benzeyen çok fazla sayıda yaprağı; yaz aylarında hoş salkımlar oluşturarak sarı, kırmızı
pembe ya da beyaz renklerde açan minik çiçekleri vardır. Arapsaçı bitkisi, kayalık bahçelerde yetiştirilmeye, çiçek bahçelerinde diğer bitkilerle birlikte karışık bordürler oluşturmaya pek uygundur. Çiçekleri kurutularak çiçek düzenlemelerine konulur.
İSTEKLERİ VE ÜRETİMİ
Arapsaçı bitkisi bol güneşli, sıcak ve kurak ortamları; çok süzek (suyu iyi akıntılı) toprakları sever. Bakımı ve üretimi pek kolay olan bir bitkidir. Bitki, ilkbaharda kökünden bölünerek ya da yeşil gövde çeliklerinin daldırılmasıyla çoğaltılır. Dikim aralığı 45′er cm. olmalıdır. Arapsaçının solan çiçeklerinin kesilip atılması gerekir. Ayrıca bitkinin gelişiminin kontrol altında tutulması için üç yılda bir kökünden bölünmesi de gerekmektedir.
Arapsaçı Bitkisinin Yetiştirilmesi için Gerekli Şartlar:
Toprak: Bahçe toprağına biraz kaba dere kumu ve yaprak çürüntüsü eklenirse, arapsaçı için uygun toprak hazırlanmış olur.
Su: Bu bitki suyu çok sever. Yazın bolca sulanmalı, yapraklarının kararmaması için saksı toprağı nemli tutularak yapraklarına su püskürtülmelidir. Kışın bitkiye verilen su azaltılır.
Işık: Çok karanlık olmamak kaydıyla her türlü ışıklı ortamda bitki iyi gelişir.
Sıcaklık: Serin ortamları seven bitki, kışın en düşük 7 dereceye kadar dayanabilir. Ancak, çok sıcak ortamlarda da bitki bozulur.
Gübre: İçerisine su eklenerek gücü yarı yarıya azaltılmış standart gübreyle yaz mevsiminde 15 günde bir gübrelenir.
Saksı Değiştirme: İlkbahar mevsiminde uygun toprak eklenerek saksı bir numara büyüğü ile değiştirilir. İkinci saksı değiştirmeden sonra bozulan bitki elden çıkarılır.
Budama: Bitkiyi şekle sokmak için arada bir yapraklarının kesilmesi uygun olur.
![[IMG]](http://img507.imageshack.us/img507/8966/arapsaiei.jpg)
FORUMDAŞTAN ALINTIDIR
Yıldız Çiçeği – Yıldız Çiçeği Hakkında Bilgi
Yıldız çiçeği, Asteraceae familyasından Dahlia cinsini oluşturan yaz ve sonbahar mevsiminde çiçek açan, gövdesi çalı, kökleri yumru şeklinde bitki cinsi. Anavatanı Meksika olup bu ülkenin ulusal çiçeği olarak kabul edilmektedir.
İspanyollar tarafından ilk olarak Meksika dağlarında bulunmuştur. 1872 senesinde bir kutu yıldız çiçeği Meksika’dan Hollanda’ya gönderilmiştir. Sadece tek bir bitki bu yolculukta canlı kalabildi.
Yıldız çiçekleri bazı kelebek (Lepidoptera) türlerinin larvaları tarafından besin olarak tüketilmektedir.
Yıldız çiçeğinin bilimsel adı Dahlia, 18. yüzyıl İsveç botanikçisi Anders Dahl adından gelmektedir. Yıldız çiçeği Washington Eyaletinin başkenti Seattle’nin resmi çiçeğidir.
Orijinal adı “Dahlia”dır. Bizde daha çok yıldız çiğeği ismiyle bilinir. Dahliya veya dalya olarak da tanınır. Bakımı yetştirilmesi çok kolaydır. Binlerce cins yıldız çiçeği vardır. Hibritleri de türetilmiştir. Farklı cinslerinin çiçek büyüklükleri, çiçek şekilleri, renkleri ve gövde uzunlukları da değişiktir. 30 cm’den 2 metreye kadar değişen cinsleri var. Değişik özellikleriyle çeşitli sınıflara ayrılırlar. Sadece “çiçek şekilleri” itibarıyla bile 11 sınıfa ayrılmışlardır.
Uygun toprak nasıl olmalıdır
Her türlü toprakta yetişebilse de, eğer en iyisini istiyorsanız yıldız çiçeği suyu iyi süzdüren ve biraz asitli toprakları sever. Bahçe toprağınız uygun değilse perlit katarak süzdürebilirliğini ve havadarlığını arttırın, torf + kestane toprağı karışımı katarak asitlilik kazandırın.
Baharda yıldız çiçeği yumrularının ekilmeleri
İlk bahar ve yaz boyunca günde en az 6 saat güneşe ihtiyacı var. Nereye ekeceğinize buna göre karar verin. Bahçeniz yeterince güneş almıyorsa yıldız çiçeği yetiştirmekten vazgeçin.
Yumrular 20 cm derine gömülmeli, sonra bol su ile sulanmalı. Yumruları dikmeden önce açtığınız çukurun toprağını sığır gübresi ya da yaprak çürüntüsü ile karıştırın.
Destek değnekleri
Dahliyalarınız cüce – minyatür cinsten değilse büyümelerini beklemeden önce hemen yanlarına bir değnek dikin. Büyüdüklerinde bağlamanız gerekiyor yoksa kolayca devrilebilirler, dalları dipten kırılabilir.
Ne sıklıkta sulamalı
İlk sulamadan sonra toprağı iyice kurumadıkça bir daha sulamayın ta ki filizlendiğini görene kadar. Sonra 15 cm’yi geçene kadar az sulamaya devam edin. Bundan sonra haftada bir iyice bolca sulanmalı. Çok sıcak günlerde daha sık sulanabilir. Yıldız çiçekleri çok hızlı büyür.
Sümüklü böcekler ve bahçe salyangozları yıldız çiçeğini yemeye bayılırlar. Bunlara karşı tedbirli olun.
İlkbahar – yaz bakımı
Boyları 30 cm’ye yaklaşınca tomurcuklanmış olsa bile uçlarını koparın daha fazla dallı budaklı olsun, böylece daha çok çiçek açar. Büyük çiçekler elde etmek için her sap ucunda bir tomurcuk bırakın diğerlerini koparın. Tekrar tekrar çiçeklenmesi için, çiçekler solar solmaz kesin.
Vazo için: Çiçekleri sabah erken saatlerde keserek alın. Bir gün dinlenmiş kloru gitmiş su kullanın. Vazoda bir hafta kadar dayanır. Suyunu her gün değiştirmelisiniz.
Kışın ne olacak?
Tropikal bir bitki olduğu için dondurucu soğuktan fena zarar görür. Yumruların kış boyunca iyi korunması gerekir. İstanbul gibi ılıman iklimli yerlerde yumrular kışın sökülmez, toprakta bırakılır. Kışın don tehlikesine karşı, yıldız çiçeklerinin olduğu yere toprağın üstüne torf + kuru yapraklar + kestane toprağı + sığır gübresi + saman + talaş karışımı yaymak gerekir. Bu hem baharda yumrular tekrar yeşerince iyi bir gıda olur.
Kışları sert geçen yerlerde yumrular sonbaharda sökülüp oldukça soğuk ama dondurucu olmayan, kuru bir yerde ilkbahara kadar saklanmalıdır. Yumrular karton veya tahta kutu içinde vermikülit, perlit veya talaş içine gömülüp saklanmalı.
Yıldız çiçekleri nasıl çoğaltılır?
Çoğaltılması üretilmesi en çok yumruların bölünmesiyle olur. Yıldız çiçeği yumruları birbirlerine ince uzantılarla bağlıdır. Bu uzantılardan kesilerek istenen yumrular alınır. Ayırma işi sonbaharda da yapılabilir ilkbaharda da yapılabilir. Çimlenme gözü olanlarından seçin çünkü bunların filizlenip büyümeleri kesindir. Hatta tek bir yumru bile “eğer birden çok filiz gözleri varsa” o gözlerin sayısınca keskin bir bıçakla kesilerek çoğaltılabilir. Bu usul kök çeliği çeşitlerindendir. Bunu bitki tam uyku dönemindeyken yapmalı: Kasım sonundn şubat sonuna kadar.

CEN DAM BLOG TAN ALINTIDIR

çiçek yetiştirmek,devetabanı,devetabanı çiçeği,devetabanı yetiştirmek,monstera Geniş salonları için ideal bir çiçek olan devetabanı çiçeği evimize ayrı bir güzellik katar. Büüyük bir çiçek olduğundan küçük ortamlar için tercih edilmez. Yetiştrilmesi zahmetsiz olup pek uğraş gerektirmemektedir. Devetabanı çiçeğinin yetiştirilmesindeki tek şart sürekli ışık almasıdır. Işık önemlidir ve az ışık alırsa yaprakları fazla büyümeyecektir. Devetabanı ISI: Serinde durabilir ama iyi gelişmesi için ısı en az 18 derece olmalıdır. IŞIK: Direkt gün ışığından uzak aydınlık bir köşe idealdir. SULAMA: Kışın toprağını nemli tutun. Diğer mevsimlerde bolca sulayın. Yalnız arada bir toprağının kurumasına izin verin. Devetabanı Çiçeği
Kaynak Linki : http://www.beyazportal.com/devetabani-monstera-cicegi-ve-
yetistirilmesi_9798.html
BEYAZ YELKEN ÇİÇEĞİ
Çiçekli bir salon bitkisi olan beyaz yelken çiçeği büyük salonlarda salonla bütünlük sağlamaktadır. Egzotik bir çiçek olduğundan nemli ve sıcak ortamı severler. Bahar aylarında iki kez çiçek açar. Evde yetiştirilmesi gayet kolaydır ancak soğuk havalarda çiçeği korumalıyız. Beyaz Yelken ÖZELLİKLERİ: ISI: Sıcağı sever. Kış aylarında ısı en az 15 c. olmalıdır. IŞIK: Yazın yarı gölge, kış aylarında ise daha aydınlık bir yer uygundur. SULAMA: Toprağı daima nemli olmalıdır (Islak değil) Kışın daha az sulanır. NEM: Yapraklarına her gün su püskürtülmelidir. Her yıl ilkbaharda saksı değiştirilir. Değişim sırasında ayrılan köklü yapraklardan çoğaltılabilir. Beyaz Yelken Çiçeği
Kaynak Linki : http://www.beyazportal.com/beyaz-yelken-cicegi-bakimi_9797.html
JAPON KÜPELİSİ
Bitkinin toprak yapısı; bahçe topragı, torf, perlit( kaba kum ), hayvan gübresi, pomza( çakıl); karışımlı oranları ise 1 - 2 - 1 - 0,5 - 1 . Bu tarz süzek ve besin maddesi zengin topraklarda güzel gelişim sağlıyormuş.
Bitkinin sıcaklık isteği: yetişme periyodunda 16-30 derece arasında , kışın dinlenme süresince 16 derece istiyor. Yarı gölge alanlarda iyi gelişiyor. Fazla sıcaklık ve direk güneşte uzun süre kalması yapraklarda yanıklıklara neden olmaktadır.
Bitki gelişme döneminde suyu çok sevdiği ( yüksek hava nemi seviyor ), kış aylarında sadece toprağın nemli olması yetiyormuş.
Gelişme döneminde bitkiye her 2 haftada bir sıvı gübre verilmesi ön görülüyor.
Bitki boyu bazı çeşitlerinde 2 metreye kadar çıkabilirken ev ortamında yetiştirilenler ağırlıklı olarak 30 cm bazıları 60-90 cm bulmaktadır. bu nedenle bitkiniz büyüme sırasında yanına destek için bir çubuk dikebilirsiniz.
Bitki çok küçük soğanları bir araya gelmesi ile oluyor. daha sonra bu ufak soğanları parçalayarak yeni bitkiler elde edebiliyorsunuz ( Bazı kaynaklarda bunun rizomlu olduğu söyleniyor )
bizim bahçe forumdan alıntıdır

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder